eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
TDK Biyoloji Terimleri Sözlüğü (92)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
TDK Biyoloji Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
TDK Biyoloji Terimleri Sözlüğü (92. Sayfa)
orongo
:
Çift parmaklılar (Artiodactyla) takımının, boynuzlugiller (Bovida
...
orotidilik asit
:
Orotik asidin nükleotidi.
orotidin
:
Bakınız: orotik asit
orotik asit
:
Pirimidin nükleotit oluşumunda bir ara ürün serbest bir pirimidin
...
Orta Asya devesi
:
Bakınız: iki hörgüçlü deve
orta beyin
:
(Yun. mesos: orta engkephalos: beyin) Omurgalılarda beynin orta l
...
orta deri
:
(Yun. mesos: orta derma: deri) Omurgalılarda boşaltım ve üreme or
...
orta kulak
:
Kulakta bir taraftan kulak zarı, diğer taraftan iç kulak kemik du
...
orta lâmel
:
Bitki hücresinin bölünmesi sırasında hücre plâğını oluşturan, yan
...
orta meristem
:
Açık tohumlularda (Gymnospermae) hücreleri uzun eksene dik olarak
...
orta pterigiyofor
:
Bakınız: bazeost
ortak yaşama
:
(Yun. syn: ile bionai: yaşamak) İki hayvan, iki bitki ya da bir h
...
ortak yaşayan
:
(Yun. syn: ile bionai: yaşamak) Farklı türlere ait bireylerin bir
...
Ortam
:
1. Kültür ortamı. Az çok katı besin maddesi, jelatin vb. ile karı
...
Ortanca
:
Saxifragaceae familyasından, çalı şeklinde, süs bitkisi olarak ye
...
ortanca ağaçkakan
:
Gökkuzgunumsular (Coraciiformes) takımının ağaçkakangiller (Picid
...
Orthomysoviridae
:
Grip virüslerinin dahil olduğu, 80-200 nm büyüklüğünde, çok iplik
...
Orthoptera
:
Bakınız: düz kanatlılar
orto
:
Yunanca düz anlamına gelen ön ek.
ortodromik faaliyet
:
(Yun. orthos: düz dromos: koşan) Sinir hücrelerinde impulsların d
...
ortofosfat
:
Bakınız: inorganik fosfat
ortogenez
:
(Yun. orthos: düz genesis: döl) Belirli bir yönde olan evrim doğa
...
ortognat
:
(Yun. orthos: düz gnathos: çene) Çeneleri düz olan bazı böceklerd
...
ortokinez
:
(Yun. orthos: düz kinesis: hareket) Uygun olmayan çevreyle karşıl
...
ortokromatik
:
(Yun. orthos: düz chroma: renk) Aynı renkte olan.
ortolan
:
Bakınız: kiraz kuşu
ortostik
:
(Yun. orthos: düz stichos: sıra) Gövdede yaprakların aynı düşey s
...
oryantasyon
:
Bakınız: uyarı cevabı
Orycteropodidae
:
Bakınız: yer domuzugiller
Orycteropus capensis
:
Bakınız: yer domuzu
Oryctolagus cuniculus
:
Bakınız: ada tavşanı
Oryxgazella
:
Bakınız: antilop
Oryza sativa
:
Bakınız: pirinç
Oscines
:
Bakınız: öz ötücüler
oseanik bölge
:
Pelâjik ortamın kıta sahanlığı dışında kalan açık suları kapsayan
...
Oseanodrom
:
Sadece deniz içerisinde göç yapan balıklar.
osein
:
Kemiğin hücreler arası maddesinde bulunan organik madde.
osel göz
:
Bakınız: basit göz
osellus
:
Bakınız: basit göz
osfradyum
:
Birçok yumuşakçalarda iç organlar gangliyonuna bağlı kimyasal duy
...
osifikasyon
:
Bakınız: kemikleşme
oskulum
:
Süngerlerde yan deliklerden girerek vücudun içinde dolaşan suyun
...
Osphromenus olfax
:
Bakınız: gurami
Ostariophysi
:
Bakınız: kemik destekli keseliler
Osteichthyes
:
(Yun. osteon: kemik ikhthys: balık) Chondrostei (kıkırdaklı kemik
...
osteoblâst
:
(Yun. osteon: kemik blastos: tomurcuk) Primer kemik dokusunu meyd
...
osteogenez
:
(Yun. osteon: kemik genesis: soy) Kemik oluşması ve büyümesi.
osteogenik potansiyel
:
(Yun. osteon: kemik genesis: soy) Kemikleri dıştan örten ve ilik
...
Osteoglossidae
:
Bakınız: kemik dilligiller
Osteoglossum bicirrosum
:
Bakınız: kemik dilli balık
osteoit
:
(Yun. osteon: kemik eidos: şeklinde) Yeni sentezlenmiş, henüz kal
...
osteoklâst
:
(Yun. osteon: kemik klan: kırmak) Kemik yıkımında görev alan ve m
...
osteokondros
:
(Yun. osteon: kemik chondros: kıkırdak) Hem kemik hem de kıkırdak
...
osteokranyum
:
(Yun. osteon: kemik kranion: kafatası) Kıkırdaksı kondrokranyumda
...
osteoloji
:
Bakınız: kemik bilimi
osteon
:
Bakınız: Havers sistemi
osteoprogenitör hücreler
:
(Yun. osteon: kemik pro: önce genesis: soy) Kemik dokusunu meydan
...
osteosarkoma
:
(Yun. osteon: kemik sarx: et) Kemik kanseri.
osteosit
:
(Yun. osteon: kemik kytos: boşluk) Olgunlaşmış (lamelli) kemik ma
...
ostiyum
:
1. Ağız biçiminde olan herhangi bir açıklık. 2. Eklem bacaklı hay
...
Ostraciontidae
:
Bakınız: sandık balığıgiller
Ostrea
:
Bakınız: istiridye
ot
:
Toprak üstü gövdeleri genelde yeşil renkli olan ve ikincil kalınl
...
Otariidae
:
Bakınız: iri kulaklıgiller
otçul
:
Bitki yiyerek beslenen canlılar. Herbivor.
Otididae
:
Bakınız: toygiller
otik bölge
:
Kulak bölgesi.
Otis tarda
:
Bakınız: büyük toy kuşu
Otis tetrax
:
Bakınız: küçük toy kuşu
otoekoloji
:
(Yun. autos: kendi oikos: ev halkı logos: bilim) Tek bir tür ile
...
otofagozom
:
(Yun. autos: kendi phagein: yemek soma: vücut) Hücrenin herhangi
...
otofaj
:
(Yun. autos: kendi phagein: yemek) 1. Kendi kendini sindiren. 2.
...
otofaji
:
(Yun. autos: kendi phagein: yemek) 1. Kendi kendini sindirme. 2.
...
otofajik vakuol
:
(Yun. autos: kendi phagein: yemek) Hücre içinde bir zarla çevrili
...
otogami
:
Bakınız: kendini dölleme
otogenez
:
(Yun. autos: kendi genesis: doğum) Aynı organizma içinde üreme ve
...
otograft
:
Bakınız: ototransplant
otoik
:
(Yun. autos: kendi oikos: ev) Bütün gelişim evrelerinin bir tek k
...
otoimmünite
:
Selftoleransın zayıflaması ya da bozulması durumunda ortaya çıkan
...
otokarp
:
(Yun. autos: kendi karpos: meyve) Kendini dölleme sonucu oluşan m
...
otokist
:
(Yun. autos: kendi kystis: kese) Bazı parazit sporlular tarafında
...
otoklav
:
Sterilizasyon için kullanılan, sıcaklık ve basınca dayalı sıkı ka
...
otolit
:
Bakınız: denge taşı
otolit organ
:
(Yun. ous: kulak lithos: taş) Balıklarda denge taşı (otolit) ile
...
otoliz
:
(Yun. autos: kendi lysis: çözülme) Kendi kendini sindirme olayı.
otomiksis
:
Bakınız: Kendi Kendini Dölleme
otomimikri
:
(Yun. auto: kendi mimikos: taklit) Bir türün belli bir eşey ya da
...
otonom sinir sistemi
:
Bakınız: istemsiz sinir sistemi
Otonycteris hentprichü
:
Bakınız: çöl yarasası
otoploit
:
Bakınız: otopoliploit
otopoliploit
:
(Yun. autos: kendine polys: çok aploos: bir kat eidos: şekil) İki
...
otoradyograf
:
(Yun. auto: kendi graphein: yazmak) Otoradyografi tekniği kullanı
...
Otoradyografi
:
(Yun. autos: kendi radius: ışın graphein: yazmak) Organların, hüc
...
otosist
:
(Yun. ous: kulak kystis: kese) Birçok omurgasız hayvanlarda sıvı
...
ototomi
:
(Yun. autos: kendi tome: kesmek) Bazı solucanlarda, eklem bacaklı
...
ototransplânt
:
(Yun. autos: kendi trans: karşı plantane: ekmek) Aynı bireyin bir
...
ototransplântasyon
:
(Yun. autos: kendi trans: karşı plantane: ekmek) Bir organizmanın
...
ototrof
:
Bakınız: öz beslenen
ototrofi
:
Bakınız: öz beslenme
ototropizm
:
(Yun. autos: kendi trope: dönme) 1. Bitkilerin düz bir hatta büyü
...