eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
UDH Denizcilik Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (H - 1)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Kısaltmalar
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
P
Q
R
S
T
U
V
W
X
Y
Z
UDH Denizcilik Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
UDH Denizcilik Terimleri Sözlüğü (H - 1. Sayfa)
half mast
:
Yarıya kadar indirmek. nisbi kerteriz
half speed
:
Gemi makinesinin yarım güçte çalıştırılması.
halyard
:
Yelkenleri yukarı kaldırmak için kullanılan halat.
hand gear
:
Mekanik olan ırgat gibi aygıtların el ile çalışabilmesi için yapı
...
hand lead
:
Elektrikli iskandil olmayan teknelerde, derinlik ölçmek için çıma
...
hand rail, deck rail
:
Teknelerin küpeştelerinde ve borda iskelelerinde personelin korun
...
hand rail, rough tree rail
:
1) Prampetin en üst kısmı, vardevela puntellerinin, prampetlerin
...
hand steering gear
:
Kol gücü ile bir taraftan diğer tarafa basılan dümen.
handling
:
Yükün yüklenmesi, istif edilmesi, boşaltılması işlemleri.
handy
:
Konteynerlerde 1000-1999 TEU arası kapasiteye sahip gemi tipi.
handymax
:
Dökme yük gemileri ve tankerlerde 35.000-49.999 DWT arası kapasit
...
handysize
:
Dökme yük gemileri ve tankerlerde 20.000-34.999 DWT arası kapasit
...
hang
:
Yelkenli bir teknenin rüzgâr altına düşmemesi.
hard a lee
:
Teknenin başını rüzgâra alıp bir kuntradan diger kuntraya geçmek.
hard a starboard
:
Dümenin sancak tarafa doğru en çok basılabilmesi için verilen emi
...
hatch
:
Ambar giriş yeri, güverteye ulaşan merdivenli iniş açıklığı.
hatch beams
:
Ambar ağızlarında gerekli mukavemeti sağlamak için kullanılan kon
...
haul away
:
Bir palanganın tirentisini veya bir halatı elle çekerken üzerine
...
haul off
:
Rüzgârın estiği yönden uzaklaşmak.
hauling line
:
Genellikle kalın halatlar.
hawsepipe
:
Demir zincirinin akması için açılmış deliklere geçirilmiş madeni
...
head
:
Yelkenlerin serene bağlı üst kısımları.
head, bow
:
Bir teknenin ön tarından ileri istikameti.
heave aback
:
Demir ırgatı geri çalıştırmak sureti ile zincirin boşaltılması, a
...
heave up, heave away
:
Irgat, vinç gibi makineleri çalıştırarak bir ağırlığı kaldırmak v
...
heavily aground
:
Gemi boyu istikametinde baş tarafı fazla kalkmış bir şekilde, den
...
heaving line
:
Bir tekneden diğerine veya sahile atılan, ucunda kurşun bir ağırl
...
heavy beam under the deck of a wooden vessel
:
Ağaç teknelerde güverte altına konulan sağlam kemer.
helm weather
:
Yelkenle yapılan seyirde rüzgârın geldiği yöne yaklaşmak.
helmsman
:
Dümeni tutan, gemiye yön veren gemici
high water
:
Denizlerin yükselmesi-alçalması sonucunda suyun yüksek seviyesi,
...
hogging
:
Gemi ortasının dalga üzerine oturarak baş ve kıçın boşta kalması.
hoist away
:
Bir şeyi karşı tarafa, yukarıya kuvvet uygulayarak kaldırmak. his
...
hold
:
Gemilerde yük koymak için kullanılan yer.
hood coat
:
Pusula, dümen dolabı, kaporta, vinç gibi kısımların yağmur ve gün
...
hovercraft
:
Hem karada hem de denizde hareket etme kabiliyetine sahip özel do
...
hoy
:
Gemilere ve yakın kıyılara yük taşıyan, güvertesiz büyük tekne.
hull cleaning
:
Gemi teknesinin dış yüzeyinden yo sun, midye gibi organizmaların
...
hull resonance
:
Gemi düzenli oluşmuş dalgalar içinden geçtiğinde oluşan dikey kal
...