eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
DHMİ Havacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (C - 2)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Kısaltmalar
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
P
Q
R
S
T
U
V
W
X
Y
Z
DHMİ Havacılık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
DHMİ Havacılık Terimleri Sözlüğü (C - 2. Sayfa)
cone of silence
:
Yüksek açılarda anten performansının limitlerine bağlı olarak rad
...
conference communication
:
Üç ya da daha fazla yerleşim arasında dolaysız / direkt olarak an
...
conference communications
:
Üç veya daha fazla merkezin aynı anda ve direkt olarak konuşma ya
...
conflict alert
:
Otomatik radar fonksiyonu olarak radar hedefleri arasında mevcut
...
conflict data
:
Çelişkili veri (veri çelişkisi): Çelişkili tanımlama (tanımlama ç
...
conflict resolution
:
Potansiyel tehlike teşkil eden trafikler arasında uygun ayırma mi
...
conglomerate
:
Yuvarlak kum ve çakılların basınçla birleşmesi ve zamanla sertleş
...
consignor
:
Ürettiği veya sahip olduğu malları hava yolu ile taşıtmak isteyen
...
container
:
İçine yük koyularak uçağa yerleştirilen, biçimi uçağın iç yüzey d
...
container dolly
:
Bagaj, kargo ve posta taşınması için kullanılan standart ölçülerd
...
contingency plan
:
Havaalanında, operasyon veya özel harekâtı gerektiren acil duruml
...
control (for aircraft)
:
Hava aracı/hava aracı kompo-nentinin onaylanmış standartlar ile u
...
control area
:
Belirli bir alt sınırdan başlayıp yukarıya yükselen kontrollü sah
...
controlled aerodrome
:
Havaalanı trafiğine hava trafik kontrol hizmeti sağlanan havaalan
...
controlled airspace
:
İçerisinde hava sahası sınıflandırmasına uygun olarak hava trafik
...
controlled flight
:
Hava trafik kontrol müsaadesine tabii herhangi bir uçuş.
controlled flight into terrain
:
Normal fonksiyonlu bir uçağın yere, suya yada bir engele doğru ya
...
controller-pilot data link communication
:
ATS operasyonlarında ATC merkezi ile hava aracı arası iletişimin
...
convergence and implementation programme (CIP)
:
Ulusal ve çok uluslu bütünleşme planlarının ilerleyişini izleme v
...
conveyor
:
Bagaj, kargo ve postanın yüklenip/boşaltılması için kullanılan ha
...
conveyor vehicle
:
Bagaj, Kargo ve Postanın yükleme, boşaltma için kullanılan hareke
...
coordinate
:
Bir pozisyon ya da yeri belirlemesi amacıyla enlem/boylam olarak
...
coordination Fix
:
Üniteler arasında devir noktası, kontrolün transferi, terminal gi
...
core requirements for ATM working positions
:
Çalışma pozisyonu gelişimi için metotlar ve araçlardır. Temel pro
...
correlation
:
Uçuş yolu ve profili konusunda SSR kod tanımlaması, coğ-rafik ve
...
corrosion
:
Elektrokimyasal etki sonucu malzemede oluşan kütle kaybıdır.
coupling
:
İkmal hortumu ile uçak yakıt noktası bağlantı aparatı.
courrier service
:
Bir yada birden fazla gönderici tarafından verilen gönderilerin,
...
course
:
Yoldaki uçaklar için tasarlanmış uçuş yolu, ILS hattında ise pist
...
coverage
:
Radarın, gerekli ihtiyaçları karşılayabildiği üç boyutlu hava sah
...
crack
:
Doğal sebepler, trafik etkisi, ya da alttaki bir tabakadan yansım
...
crew
:
İşletici tarafından uçuş süresinde bir hava aracında görevlendiri
...
crew member
:
Uçuş esnasında, uçakla ilgili bir operasyon konusunda operatör ta
...
crew resource management
:
CRM, iletişim, durumsal far-kındalık, problem çözme, karar verme,
...
critical facility
:
Hasar gördüğünde havaalanı fonksiyonlarının ciddi şekilde aksamas
...
critical incident
:
Bir kişinin olağan olmayan güçlü bir reaksiyon gösterdiği herhang
...
cross border area
:
Özel operasyonel ihtiyaçlar için uluslararası sınırlarda oluşturu
...
cross track distance
:
İstenilen rotanın havayolunun sağına ve soluna olan dikey mesafes
...
crosswind
:
Bir uçağın takip ettiği rotaya ya da kullanılan piste paralel olm
...
crosswind component
:
Piste 90 derece dik açıyla esen rüzgar bileşeni.
cruise
:
Uygun olan seviye ve hızda yol almak.
cruise climb
:
Bir uçağın belirli bir (rate) derece ile yapmış olduğu tırmanma m
...
cruising altitude
:
Yol seviyesi boyunca muhafaza edilen irtifa.
cruising level
:
Bir hava aracının uçuşunun önemli bir bölümünde muhafaza ettiği s
...
crushed stone
:
Kırılmış tanelerden meydana gelen iri agregadır.
crushed stone sand
:
Kırılmış tanelerden meydana gelen ince agregadır. Çakılın veya bl
...
curing agent
:
Çimentonun yeterli hidratas-yonunu sağlamak, betonda tam ve uygun
...
curing of concrete
:
Beton yerleştirildikten sonra veya beton ürünlerinin imalatından
...
current flight data
:
Son yapılan uçuş planı değişiklikleri ve kontrolör müdahaleleriyl
...
current flight plan
:
Şayet varsa müteakip müsaadelerle oluşturulmuş, değişiklikleri de
...
current flight position
:
En son algılayıcı verilerini temel alan x, y, z koordinatlarında
...
cyclic redundancy check
:
Veri kaybı veya değişikliğine karşı bir güvence seviyesi sağlayan
...