eng

DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü: Almanca Terimler (12)

# A B C D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S T U Ü V WX Y Z Ä ß

DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü (12. Sayfa)

Spezifische Grundwasserspende :
Bir yeraltı suyu havzası veya bir aküferin birim alanından geçen ...
Spezifische Schüttung :
Denge durumunda bir kuyunun debisinin su seviyesindeki düşmeye or ...
Spezifische Speicherung :
Birim yük değişiminde aküferin birim hacminden yeraltı suyu depol ...
Spezifischer Rückhalt, :
Hacim yüzdesi olarak ifade edilen tarla kapasitesi.
Spiegelbild, Spiegelbrunnen :
Yeraltı suyu eşpotansiyel düzlemine göre alınmış ayna görüntü.
Springen, Saltation :
Aralıklı olarak meydana gelen sıçrama ve zıplamalarla akarsularda ...
Springtide :
Tam ay ve yeni ay zamanlarında meydana gelen büyük genlikli gelgi ...
Spritzer :
Yer yüzeyine erişen yağmur damlalarının dağılması ve yere çarpıp ...
Spurenelement :
Suda çok az miktarda bulunan kimyasal element.
Spülung, Wasserspülung :
Akış hızının yetersizliği nedeniyle boru, lağım veya haznelerde b ...
Stabiler (instabiler) Gerinneabschnitt :
Bir akarsu parçasının sabit kalan (sabit kalmayan) parçası.
Stabiles Gerinne :
Önemli bir zaman süresi boyunca yatağı ve kenarları farkedilir şe ...
Stabschwimmer :
Hemen hemen düşey bir konumda hareket etmesini sağlamak üzere alt ...
Stagnierendes Wasser, :
Bir nehir, göl, havuz veya yeraltı suyunun içerisinde su akmayan ...
Stammabfluß :
Yağmurun yüksek bitkiler tarafından tutulan ve bu bitkilerin gövd ...
Standardabweichung, :
Bir frekans dağılımının veya bir değerler setinin dağılma ölçüsü ...
Standardfehler Der Schätzung, :
Gözlemle elde edilmiş değerlerin bir regresyon çizgisine göre hes ...
Standardfehler, :
Bir istatistiğin örnekleme dağılımının varyansının pozitif kare k ...
Stangenmessung, Furtmessung :
Bir gözlemcinin akarsu yatağını yaya olarak geçip derinlik ve hız ...
Starkregendauer :
Toplam veya bir eşik değer üzerindeki yağışın başlangıcı ve bitiş ...
Starkregenübertragung :
Belirli bir havzada gözlenen bir fırtına yağışının (derinlik-alan ...
Stationäre Umlaufbahn, :
Ekvatoryal bir uydunun yer etrafında dönerken yerin kendi ekseni ...
Stationärer Prozeß :
Stokastik bir olayın olasılık dağılımı zamandan tamamen bağımsız ...
Station-jahr-methode :
Birbirinden bağımsız çeşitli istasyonlardan elde edilen kayıtlard ...
Stau :
Bir barajda olduğu gibi su toplanarak oluşturulmuş su kütlesi.
Staukurve :
Doğal veya yapay bir engelle su düzeyi yükseltilmiş olan bir akar ...
Stausee, Staubecken, Speicher :
Su kaynaklarının depolanması, düzenlenmesi ve kontrolü amacıyla k ...
Stechpegel, :
Aşağı sarkıtılarak su seviyesine göre ayarlanabilen ucu sivriltil ...
Stehende Welle, Stationäre Welle, :
Su yüzeyinin düşeyde sabit düğüm noktaları arasında salındığı dal ...
Steigender Ast :
Hidrografta akımın pik bir değere doğru yükselmekte olduğu bölüm.
Steigender Wasserstand :
Bir akarsuda belirli bir dönem boyunca sürekli olarak yükselen su ...
Steile Welle, Schwallwelle, Sunkwelle :
Açık bir kanalda akım koşullarında meydana gelen ani bir değişikl ...
Stochastische Hydrologie :
Olasılık kuramı yöntemleriyle açıklanan ve analiz edilen hidroloj ...
Stochastischer Prozeß, :
Rasgele x(s) değişkenleri üreten ve s’nin belirli bir t aralığınd ...
Strahlbreite :
Yönlendirilmiş bir antenin güç konsantrasyon ölçüsü.
Strand, :
1) Su çizgisi boyunca uzanan ve pekişmemiş malzemeler, hareketli ...
Straßengraben, Gosse :
Yüzey drenajını sağlamak amacıyla karayolu kıyısına açılmış sığ s ...
Streuschicht :
Yeni yere düşmüş veya çok az ayrışmış organik materyalden oluşan ...
Stromabwärts, Unterhalb :
Bir nehir veya akarsuyun akım yönünde.
Stromlinie, :
Belirli bir anda anlık akım yönüne çizilen teğetlerin oluşturduğu ...
Stromliniennetz :
Akım ve eşpotansiyel çizgilerinden oluşan sistem. Komşu eşpotansi ...
Stromlinienverteilung :
Belirli bir andaki akım çizgileri seti.
Strommittellinie, Flußlinie, :
Bir akarsuda birbiri ardına gelen en kesit merkezlerini birleştir ...
Stromröhre :
Kapalı bir eğri (kendisi bir akım çizgisi olmayan) içerisinden ge ...
Stromschnellen :
İçerisinde oldukça hızlı ve türbülanslı bir akım bulunan, bir şel ...
Strömungsmesser :
Bir boru veya açık bir kanalda debinin ölçülmesinde kullanılan al ...
Strömungsmessung (in Einem Brunnen) :
Özel olarak geliştirilmiş, düşük hızları ölçebilen muline benzeri ...
Sturm (1); Starkregen (2), (3), :
1) Hızı 23 ve 26 m/s arasında değişen rüzgar. 2) Rüzgarla birlikt ...
Sturmflut :
Bir alçak basınç merkezinin geçmesiyle oluşan deniz veya haliç ka ...
Sturzflut :
Nispeten yüksek bir pik debisi olan kısa süreli taşkın.
Subkritische Strömungsgeschwindigkeit :
Ortalama hızı kritik hızdan düşük olan akım.
Sublimation :
Doğrudan doğruya katı fazdan gaz fazına geçiş veya bunun tersi.
Sublimation Von Eis :
Buzun doğrudan doğruya su buharı fazına geçmesi.
Summenkurve :
Herbirinin yağış fazlası bir birim arttırılmış (örneğin T saatte ...
Summenkurve, Integrierte Kurve :
Birikimli miktarların zamana bağlı değişimini gösteren eğri.
Summenlinie Der Residuen :
Değerlerin, aritmetik ortalama gibi belirli herhangi bir başvuru ...
Süßwasser :
Düşük konsantrasyonda tuz içeren, tüketilmesi ve içilebilir su ür ...
Süßwasserbarriere :
Tuzlu veya acı su girişimini önlemek amacıyla yeterli bir tatlı y ...
Süßwasserdruckhöhe :
Bir aküferde herhangi bir noktada bu noktaya bağlanan bir piyezom ...
Süßwasserlinse, Ghyben-herzberg-linse :
Tuzlu yeraltı suyu üzerinde yüzen tatlı su kütlesi.
Süßwasser-salzwasser-grenzfläche, :
Bir tatlı su kütlesini acı veya tuzlu su kütlesinden ayıran ve bu ...
Systematischer Fehler :
Bir anlamda taraflı, yani sıfırdan farklı ortalamalı dağılıma sah ...
Tagesgrad :
Belirli bir günün ortalama sıcaklığı ile referans olarak alınan b ...
Tägliche Speichermenge :
Olağan işletme koşullarında bir rezervuarda günlük minimum ve mak ...
Talgletscher, :
Bir vadiden aşağı akan buzul.
Talspeicherung :
Bir akarsu boyunca belirtilen herhangi iki nokta arasında kanal v ...
Talweg :
Bir akarsu yatağı, kanal veya vadinin en derin kısmını izleyen çi ...
Tatsächliche Bodendichte :
Fırın kurusu bir toprak örneğinin birim hacminin kütlesi (sadece ...
Tau :
Yerde veya yere yakın bulunan nesnelerin üzerinde bu nesnelerin e ...
Tauen :
Sıcaklığın 0° C nin üzerine çıkmasının ardından yerin yüzeyindeki ...
Taupunkt, Taupunkttemperatur :
Nemli havanın doygunluk durumuna ulaşması için sabit bir karışım ...
Teich :
Küçük depolama rezervuarı veya su kütlesi
Teilchengröße, Partikelgröße, Korngröße :
Tek bir parçacığın büyüklüğünü temsil eden boyut.
Teildauerlinie, Partielle Dauerlinie :
Verilen bir dönem içerisinde kaç kez gerçekleştiklerine bakılmaks ...
Teildurchlässige Grenzschicht, Undichte Grenzschicht :
Geçirgen ve yarı geçirgen bir katman arasındaki sınır.
Teilflächenmethode :
Akarsu debisinin akarsu en kesitinin dikey dilimlere bölünmesiyle ...
Teilvolumen :
Topraktaki bir faz hacminin (su, hava, katı matris) brüt hacme or ...
Telemetrie, Fernmeßtechnik, Fernwirktechnik :
Aletlerden belirli bir mesafe uzaktaki belirtilerin kaydedilmesi.
Temperatur An Der Wolkenoberfläche :
Bir bulutun tepesinin veya yaklaşık olarak aynı seviyede bulunan ...
Tensiometer :
Esas olarak kapiler gerilim ve emme kuvvetlerinin ölçülmesini müm ...
Thermalmineralquelle :
Mineral içeriği yüksek termal kaynak.
Thermalquelle :
Ortaya çıktığı yerin yıllık ortalama sıcaklığından daha sıcak kay ...
Thermisches Infrarot :
Kızılötesi bölgede bulunan ve kabaca yakın kızılötesi bölgenin so ...
Thermokline, Thermische Sprungschicht :
Termal olarak tabakalara ayrılmış bir su kütlesinde sıcaklık grad ...
Thermo-osmose :
Sıcaklık farklılıklarının neden olduğu gözenekli ortam akımı.
Thiessen-polygon :
Birbirine yakın yağış istasyonlarını birleştiren düz çizgileri or ...
Thixotrop, (thixotropes Gel) :
Durgunken bir jel gibi, karıştırıldığında viskoz bir sıvı gibi da ...
Tide, Ebbe Und Flut, Gezeiten :
Ay ve güneşin yerçekimsel cazibesi nedeniyle denizler ve büyük gö ...
Tidebedingte Piezometrische Schwankung :
Sınırlanmış bir sahil aküferine girerek su alan bir kuyunun piyez ...
Tidebeeinflußter Wasserlauf, Tidefluß; :
Akım miktarı ve su yüzü gelgit tarafından etkilenen nehir.
Tidehub, Fluthöhe, Gezeitenhub :
Yükselen bir gelgit dalgası ile izleyen alçalan bir gelgit dalgas ...
Tidewassermenge; Flutstromvolumen(2), Flutwasservolumen (2) :
Tam bir gelgit olayı süresince, yukarı havzadan gelen boşalımlar ...
Tiefen-geschwindigkeit-ıntegrations-methode :
Önce kanal içinde belirlenen düşey hatların herbirinde derinlik-h ...
Tiefenintegrierte Schwebstoffprobenahme :
Akarsu yatağının yakınında bulunan ve ölçüm yapılmayan bir bölge ...
Tiefenschwimmer, :
En büyük dişi su altında olan ve yüzey altı hızlarını ölçmekte ku ...
Tiefenversickerung :
Kök bölgesinin aşağısına ve daha derinde bulunan bir su tablasına ...
Toleranz :
Bir niceliğin belirtilen bir değerinde izin verilebilir varyasyon ...
Toleranzgrenze, Toleranzschwelle :
Nicel bir karakteristik özellik için belirtilen alt veya üst sını ...
Totraum, Verlorener Speicherraum :
depolama hacmi.