eng

Güreş Terimleri Sözlüğü (K)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
K Harfi 1. Sayfa
kaçak güreşme :
Karşılaşmalarda, güçlü güreşçi karşısında yapılan çekingen davran ...
kafadan tutma :
Kafa üzerinde uygulanacak oyunlarda ancak tek el kullanma zorunlu ...
kafakol :
Karşı güreşçinin bir kolunu koltuk altında sıkıştırdıktan sonra ö ...
kapaklanma :
Elense çekilişinde yüz üstü düşme.
Kapan :
Tek ya da çift kolu karşısındakinin koltuğu altından geçirip ense ...
kapanış töreni :
Uluslararası karşılaşmalarda oyunların bitiminde yapılan tören.
kapışma :
Hırsla güreşe girme.
kara zelve :
Yağlı güreşte karşısındakinin başını koltuk altına sıkıştırıp, gü ...
karakucak :
Pırpıt adı verilen özel bir giysi ile yapılan, kimi bölgelerde az ...
karıştırmaca :
Karşısındakini şaşırtma ereğiyle belirsiz oyunlar uygulama.
karşılaşmacı :
Güreşe çıkan iki kişiden her biri.
kasnak :
Güreş donunun bele gelen bölümü.
katır yuları :
Başı boyunduruk gibi alıp elleri çene altında kilitleme.
kavak dikmek :
Yerdeki güreşçiyi başı üzerine dikmek.
kazık :
Yağlı güreşte, yerde güreşirken, üstteki güreşçinin bir elini alt ...
kazık çıkarma :
Minderdışı güreşlerde, daha önce yenildiği güreşçiyi yenme.
kazıklama :
Yağlı güreşte karşısındakinin güreş donunun içine el sokma.
kazkanadı :
Karşı oyuncunun kolları altından kol geçirip elleri sırtta kenetl ...
kazkanadında çengel :
Kazkanadına alınan güreşçiyi gerisingeri sürerken çengelleme.
kazkanadından sıyrılma :
Kolları tüm olarak arkaya, omuzları da geriye yatırarak karşı gür ...
kazkanadını sökme :
Birbirinden ayrı ve gergin durumdaki elleri, önde birleştirmek iç ...
kelebek-pul damgası :
Uluslararası karşılaşmalarda güreşçilerin oyun belgesinde aranan ...
kelepçe :
Karşı güreşçiyi el ve ayak bileklerinden kavrayan pençe.
Kepçe :
Karşı güreşçinin bacağını türlü biçimlerde dizinin üstünden kavra ...
kılçık :
Alttaki güreşçinin, kıçını havaya kaldırarak sırtına abanmış olan ...
kıran kırana :
1. Yağlı güreşte ve karakucakta ilk seçmelerden sonra yenenler ar ...
kırkpınar güreşleri :
Eskiden Edirne-Ortaköy yolu üzerinde, Edirne'ye 17 km. uzaklıkta ...
kıyasıya güreş :
Karşıdakinin canını yakarcasına yapılan sert güreş.
Kızışma :
Güreşte hızlanma, girişme, saldırma.
kol bağı :
Hakemlerin iki kolunda, oylarını belirleyecek, renkli imler.
kol çalma :
Karşı güreşçinin eli ensede iken bu kolun dirseğinin üstünden tut ...
kol çekmede savunma :
Kolu çekilmek istenen güreşçinin ayaklarını açıp geriye yaslanara ...
kol kapma :
Karşı güreşçinin bir kolunu omuza, koltuk altına almak ya da o gü ...
köpek kuyruğu :
Alttaki güreşçi sarmadan üste dönerken, çene, alın ya da gırtlağı ...
köprü :
Omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli ...
köprüde çalışma :
Köprüye gelip gövdeyi başa doğru yavaş yavaş itip çekmekle yapıla ...
köstek vurmak :
Karşı güreşçinin bir ya da iki ayağını iki elle sımsıkı tutmak.
köstekten sıyrılma :
Bir elle köstekleyenin başına basarken ayaklan birer birer köstek ...
kötü sayı :
Bir güreşçinin karşılaşmalarda aldığı olumsuz sayı.
kötü sayı doldurma :
Uluslararası karşılaşmalarda güreşçinin 6 kötü sayı alarak elenme ...
kurt kapanı :
Alttaki güreşçiye çift sarma vurulduktan sonra her iki yanına kap ...
kuzu sofrası :
Ağırlığı fazla güreşçinin ağırlığını indirmek için besininde yapı ...
küçük orta :
Yağlı güreşte ve karakucakta deste ile büyük orta arasındaki boy.
künde :
Ayakta, diz üstünde ya da oturur durumdayken alttaki güreşçiyi be ...
kündede savunma :
Kündeye alınan güreşçinin, ileriye fırlamak, bacak arasına bacak ...
kündede topuk çekme :
Kündedeki güreşçinin, karşısındakinin ayağını yakalayıp, topuğund ...
kütük yuvarlaması :
Yerdeki güreşçinin göbeği ile ayağını tutup sırt üstü çevirme.