eng

Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (D)

A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V W X Y Z
D Harfi 1. Sayfa
dam/lake :
Akarsu vadisi üzerine su toplamak ve/veya akışını kontrol etmek i ...
danger line :
Deniz ulaşımını aksatacak tehlikelerin sınırını belirten hat.
dangerous circle, critical circle :
Stereo fotogrametride karşılıklı yöneltmede w-çözümü amacıyla kul ...
dangerous cylindir, critical cylindir :
Stereo fotogrametride analog/sayısal karşılıklı yöneltmede w-çözü ...
dangerous surface, critical surface :
Stereo fotogrametride, bir vadi boyunca, bir dağ silsilesi boyunc ...
dark current :
Görüntüde periyodik striping'e neden olacak girdi foton akımı olm ...
data :
En düşük seviyede anlam içeren bir grup karakterden oluşan, ham g ...
data access security :
Kullanıcıların, verileri görüntüleme ve değiştirme yetkilerini be ...
data acquisition station :
Uyduyla ilgili işlemleri kontrol etmek ve uydudan veri elde etmek ...
data bank :
Bakınız: bilgi bankası
data collection, data acquisition :
Bakınız: veri toplama
data dictionary :
Veri gruplarını temsil etmek üzere, daha çok ikili sayı sistemind ...
data element :
Alt kategorilerine ayrılabilen ve tek anlamlı bilginin temel biri ...
data encoding :
Bakınız: veri şifreleme
data entry :
Bilgisayar ortamındaki bir veritabanına doğrudan veri kaydetme iş ...
data exchange format :
Verinin değişik çerçevelerden görünüşü ve farklı sistem ve yazılı ...
data fusion :
Sayısal haritacılıkta iki veya daha fazla veri kümesinin kartogra ...
data link :
Bir bilgisayarla diğeri arasında veri alış verişi amacıyla bağlan ...
data manupulation :
Verinin sıralanması, girişi, çıktısı, rapor oluşturma gibi birçok ...
data model :
Gerçek dünyadaki varlıklar, olaylar ve bunlar arasındaki ilişkile ...
data precision standard :
Bakınız: coğrafi bilgi duyarlık standardı
data quality :
Verinin doğası ve tanımına ilişkin göstermiş olduğu tamlık ve mük ...
data reduction :
Yığın ham verinin, kullanılacak şekilde düzenlenmesi, basitleştir ...
data set :
Bilgisayarda kullanılmak üzere kaydedilmiş, benzer ve ilişkili ve ...
data smoothing :
Sayısal verinin frekans içeriğini düşüren bir yöntem. bilginin iç ...
data source :
Askeri coğrafya belgelerinin üretimi için gerekli olan askeri coğ ...
data spacing :
Herhangi bir doğrultuda eşit aralıklı bir dizi veya sayısal veri ...
data structure :
Sembolik ifadelerin ve bunların depolanmasındaki karakteristikler ...
data structure standard :
Bakınız: coğrafi bilgi veri yapısı standardı
data thinning :
Coğrafi bilgi sistemi uygulamalarında, raster verilerden vektör v ...
data topology :
Verinin özel parçalarının birbirleriyle veya diğer parçalarıyla a ...
data transfer modules :
Bilgi işlem araçları arasında verilerin belirli formatlarda gönde ...
data user :
Verileri kullanan kişi, kurum veya kuruluşlara verilen isim.
data wedding :
Coğrafi bilgi sistemi uygulamalarında, inceltilmiş raster veriler ...
databank hierarchy :
Çeşitli nicel seviyelerdeki verinin organizasyonunu sağlayan şeki ...
database (db) :
Her türlü verinin depolandığı fiziksel ortam veya verilerin, aral ...
database administrator :
Veritabanı üzerinde her türlü yetkiye sahip olan kişi. veritabanı ...
database management system (dbms) :
(cbs.) çeşitli uygulamalar için veritabanlarını tanımlama, yaratm ...
database personnal :
Veritabanının yönetiminden sorumlu olan personel.
database processing :
Coğrafi veritabanındaki grafik ve grafik olmayan bilgilerin sorgu ...
database query :
Vektör ve cad nesnelerine bağlanmış olan veritabanı tablolarında, ...
database system :
Veritabanının tüm fonksiyonlarını yerine getirmek için organize e ...
datum :
Başlangıç. diğer sayılara, referans veya temel olarak hizmet edeb ...
datum centered ellipsoid :
Belirli bir datumun astrojeodezik ağına en çok uyan ve bu yüzden ...
datum level :
Datum düzlemi diye de adlandırılan ve haritada gösterilen yüksekl ...
datum plane :
Bakınız: datum yüzeyi
datum point :
Ölçümlerin indirgendiği koordinatları bilinen veya farz edilen re ...
datum shifts :
İki koordinat referans sisteminin orijinleri arasındaki ilişkiyi ...
deadweightton (dwt ) :
Geminin, izin verilen azami çektiği suya kadar yüklenebilen yük, ...
DECCA :
Resim çekimi sırasında uçağın konumu ve yüksekliğini, istasyon no ...
deciduous forest :
Geniş yapraklı ağaçların meydana getirdiği kışın yaprağını döken ...
deciduous tree :
Kışın yaprağını döken veya dökmeyen, iğne yapraklı ağaç dışındaki ...
deciduous tree, broadleaf tree :
Kışın yapraklarını döken ağaç, yaprakları geniş,yuvarlak, el gibi ...
declaration, announcement :
Gayrimenkul ile veya malik ile ilgili bazı özelliklerin, tapu küt ...
declaratory, detection :
Hukuki durumların belirlenmesi ve mülkiyet haklarının açıklığa ka ...
declination :
Coğrafi kuzey ile manyetik kuzey arasındaki açı veya manyetik kuz ...
declination difference :
İki deklinasyon arasındaki fark. özellikle de gezegen deklinasyon ...
declinatoire :
Plançete, harita, orijinal altlık veya düz satıhlar üzerinde many ...
declinometer :
Manyetik deklinasyonu belirlemede kullanılan, pusulaya benzeyen f ...
decompress :
Sıkıştırılmış veriyi önceki dosya boyutuna genişletme işlemi.
decrease of brightness, decrease of sharp definition :
Cisimlerin, bir fotoğrafın, filmin aydınlık, netlik gibi özellikl ...
deep sea sounding lead :
20-50 kg ağırlığında olan ve derin suların derinliğini ölçmede ku ...
deep-edge printing, photo gravure :
Bakınız: çukur baskı
deep-edge printing, photo-gravure, reduction printing :
Bakınız: indirgeme baskısı
default :
Bir sistemin (genellikle bilgisayar programı) ya da sisteme ait b ...
default, default value :
Bakınız: varsayılan değer
Defense Mapping Agency (DMA) :
Amerika Birleşik Devletleri, Amerika kıtası ve tüm dünya ülkeleri ...
defile, narrow pass, strait :
Dağlık yerlerde bulunan ve eni az olan geçit.
defined area :
Bakınız: tanımlı alan
defining triangle :
Bilinmeyen noktanın yerini kestirme yoluyla hesap etmeye yarayan ...
definit shoreline :
Denizlerin, göllerin, barajların, akarsu ve kanal gibi yüzeysel s ...
definition :
Uzaktan algılama çalışmalarına ilişkin görüntü yorumlamada bir gö ...
deflecting force :
Fırlatılan uydulara sinyal üretiminde kullanılan elektronik model ...
deflection angle traverse :
Bakınız: şamandıralı mareograf aleti
deflection angle, angle of deviation :
Denizde bir konumu (mevkii) işaret etmek, durumunu ve konumunu be ...
deflection anomaly :
Bir boru ya da kanal içinde taksimatlı bir şerit ya da zincir vas ...
deflection of the plumb line :
Düşey sapma ile aynı değere sahip, sadece işareti ters olan değer ...
deflection of the vertical :
Bakınız: çekül sapması
deforestration :
Tarla kazanmak için ormanı açma, kesme, aralama ve yok etme işi.
deformation curve :
Bir resimde, asal noktadan (h') olan açısal değer veya çapsal uza ...
deformation, deviation :
Herhangi bir resimde veya üç boyutlu bir modelde şekil veya biçim ...
degree :
Bakınız: açı ölçüsü
degree of curve :
Kirişlerle bölünmüş bir dairenin merkezindeki açısal ölçünün dere ...
degree of freedom :
Plastik maddelere yazı yazmak, çizim yapmak için kullanılan bir t ...
degree of reliability :
Bir büyüklüğün kontrol edilebilirlik derecesi.
degree square :
Küre, elipsoid, jeoid üzerinde birer derece aralıklı enlem ve boy ...
de-integration :
Birleştirilmiş bir veritabanından tek tek ya da grupların konu ve ...
delta :
Bir akarsuyun denize kavuştuğu yarde, iki kola ayrılması ile meyd ...
dendrogram :
Sınıfların birbiri ile ilişkisel olarak yakınlığını gösterir diya ...