eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (S - 4)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Kısaltmalar
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
P
Q
R
S
T
U
V
W
X
Y
Z
Haritacılık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Haritacılık Terimleri Sözlüğü (S - 4. Sayfa)
slope, talus
:
Yokuş, iniş gibi eğimli olan yer şekli.
sloping hand-writing, bastard
:
Yatık, eğik el yazısı.
slotted templet
:
Bakınız: delikli templet
slotted templet plot
:
Bakınız: delikli templet triyangülasyonu
slotted templet triangulation
:
Bakınız: delikli templet triyangülasyonu
small circle
:
Düzlemi yer merkezinden geçmeyen yer yüzeyi üzerindeki daire.
small rotation
:
Hava fotogrametrisinde düşeye çok yakın çekilen resimlerde söz ko
...
small scale
:
Çoğunlukla 1:500.000 ve daha küçük ölçek.
small scale map
:
1:500.000 veya daha küçük ölçekli harita.
small water fall, cascade
:
Bakınız: kanal
smart plotter
:
Bakınız: programlanabilen çizici
smart plotter, programmable plotter
:
Bilgisayar ortamındaki sayısal verilerin çıktılarının alınmasında
...
smooth sheet, fair chart
:
Ölçü sonuçlarının bir ölçeğe göre temiz ve en son şekliyle çizile
...
smoothing
:
Bakınız: düzgünleştirme
Snell’s law of refraction
:
Akrep takımyıldızına komşu olan yıldız grubu.
Sobel edge dedector
:
Optik sistemlerde bütün mercek bozulmalarının simetrik olduğu, od
...
softcopy
:
Danışıklı bir anlam taşıyan resim, harf, bitki, hayvan gibi işare
...
soil classification
:
Kimyasal yapısı, bileşenleri ve ürün verimi bakımından nitelikler
...
soil map
:
Toprakla ilgili, taşlılık, nemlilik, erozyon vb. gibi pek çok bil
...
solar altitude
:
Güneşin ufuk düzlemine açısal mesafesi. güneş ve gözlemcinin gözü
...
solar attachment
:
Güneş pusulası olarak kullanılmaya imkan veren ve mühendisler tar
...
solar compass
:
Yeryüzünde bir yatay düzlem ortasına düşey yönde dikilen çubuğun
...
solar declination
:
Güneşin ekvator düzlemine açısal mesafesi. derece cinsinden, kuze
...
solar eclipse method
:
Güneş ekliptik yörüngesinin merkez hattı boyunca iki gözlem arası
...
solar eclipse, solar occultation
:
Güneş ışığının ay tarafından engellenmesi olayı. güneş tutulması,
...
solar ephemeris
:
Güneşin günlük astronomik konumlarının tablosu.
solar parallax
:
Bir astronomik birim uzaklıktan bakıldığında yer ekvatorunun yarı
...
solar periscope, sun periscope, periscope
:
İki ucunda (ekseniyle 45 derecelik bir açı yapacak şekilde) ayna
...
solar radiation pressure
:
Yüksek yörüngeli ve büyük çaplı suni uydular üzerindeki bir yörün
...
solar time
:
Dünyanın güneş etrafında dönüşünü temel alan zaman.
solar transit
:
Güneş bağı da eklendiğinde astronomik üçgenin (güneş,zenit, kutup
...
solar year
:
Bakınız: tropik yıl
solid angle
:
Koni, piramit gibi dolu şekillerin tepe noktalarındaki açı.
solstice
:
Ekliptiğin gök ekvatorunda en uzak olduğu iki noktadan biri. güne
...
solstitial point
:
Bakınız: gündönümü
sommet point, peak point
:
Eşit aralıklı dengeli ölçülerin yapıldığı düzensiz bir sınır ve t
...
sonic depth finder
:
Uzaktan algılama amaçlı olarak alınan sayısal görüntülerde, aynı
...
sonic navigation
:
Harita veya grafiklerin hazırlanmasında derleyici, kartograf ve/v
...
sortie
:
Sınır boyunca temizlenmiş ağaçlık sınır hattı alanı. süreklilik a
...
sortie plot
:
Çizgi detaylar (line feature) üzerinde uygulanan, coğrafi ayırma
...
sound surveillance system charts (sosus)
:
Grafik çıktı için öznitelikleri içeren bir veri kümesi. veriler n
...
sounding
:
Arazinin, uydu görüntüleri ve yardımcı verilerin de kullanımı ile
...
sounding datum
:
(hid.) su derinliği ölçmelerinin dayalı olduğu yüzey.
source map
:
Kara veya hava haritalarının üretiminde detay seçimi için kullanı
...
source material
:
Nirengi noktaları, havai ve yersel fotoğraflar, çizimler, kalkler
...
south declination
:
Bakınız: deklinasyon
south geomagnetic pole
:
Güney yarımküredeki jeomanyetik kutup.
south georaphical pole
:
Güney yarımkürede enlemi 90º güney olan coğrafi kutup.
south magnetic pole
:
Güney yarımküredeki manyetik kutup.
south point
:
Bakınız: gök meridyeni
south polar circle
:
Bk.antartik dairesi.
southbound node
:
Bakınız: alçalan düğüm noktası
Soyuz-22 satellite
:
Pafta çizgilerinin ötesinde kenar içindeki deniz/hava haritası ve
...
space
:
Bütün cisimleri, varlıkları her yandan kaplayan sonsuz boşluk.
space coordinates
:
Uzaydaki noktaların konumunun tanımlanabilmesi için kullanılan he
...
Space Imaging
:
Sınırı belirtmek için sınır çizgisi üzerine, köşe ve kırık noktal
...
space motion
:
Bir gök cisminin uzayda hareketi.
space oblique Mercator projection
:
Landsat uzay araçlarının hareketinin dinamik özelliğiyle modellen
...
space polar coordinates
:
Küre yüzeyi üzerindeki bir noktanın uzayda kutup diye adlandırıla
...
space shuttle
:
Uzaya gidip gelen ve içinde insan ve aletler taşıyan bir uzay ara
...
space transformation
:
Üç boyutlu koordinat sistemleri arasında yapılan dönüşüm işlemi v
...
spaceborn platform
:
Uzaydan algılama yapmak için kullanılan platformlara verilen isim
...
spacecraft
:
Dünya üzerindeki bir yörüngeye veya başka bir uzaysal cismin yörü
...
spacing of grid lines, grid lines, grid spacing
:
Herhangi bir ölçme veya grid ağının yatay veya dikey doğruları ar
...
spaghetti vector
:
Arazi kaçırma, sınırı az veya çok kendi yararına doğru çekme, itm
...
spatial aerial triangulation
:
Arazinin benzeri olan bir stereo modelin stereo değerlendirme ale
...
spatial analysis
:
Coğrafi bilgiler arasındaki ilişkiler kullanılarak grafik bilgile
...
spatial boundary removal
:
Coğrafi bilgi sistemi uygulamalarında, aynı öznitelik değerine sa
...
spatial clipping
:
Coğrafi bilgi sistemi uygulamalarında, sınırları ile tanımlanan c
...
spatial data set
:
Bk.mekansal veritabanı.
spatial data transfer standard
:
Tanımlar ve referanslar, üç boyutlu veri transfer talimatı, sayıs
...
spatial database
:
Bir bilgisayarda kullanılmak üzere kayıt edilmiş, birbirine benze
...
spatial deleting
:
Coğrafi bilgi sistemi uygulamalarında, sınırları ile tanımlanan c
...
spatial design system
:
Obje, bina, yapı ve ağaç şekilleri üzerine hesaplama, tasarım, çi
...
spatial ehancement
:
Bakınız: konumsal zenginleştirme
spatial enhancement, radiometric enhancement, local operations
:
Mekansal iyileştirme olarak da adlandırılan, bir uydu görüntüsünü
...
spatial enterpolation
:
Bakınız: konumsal enterpolasyon
spatial frequency
:
Bakınız: konumsal frekans
spatial information system (sis)
:
Objelerin sadece koordinatları ile değil, aynı zamanda öznitelik
...
spatial joining, spatial merging, spatial appending
:
Coğrafi bilgi uygulamalarında, komşu iki coğrafi bölgeye ilişkin
...
spatial model
:
Bakınız: stereoskopik model
spatial model mark
:
Her iki gözün bakış yönünde bulunup, üç boyutlu modelde aynı nokt
...
spatial model mark, three dimensional model mark
:
Bakınız: uzaysal ölçü markası
spatial resolution
:
Bakınız: konumsal ayırma gücü