eng

Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (18)

A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V W X Y Z
18. Sayfa
datum point :
Ölçümlerin indirgendiği koordinatları bilinen veya farz edilen re ...
datum shifts :
İki koordinat referans sisteminin orijinleri arasındaki ilişkiyi ...
deadweightton (dwt ) :
Geminin, izin verilen azami çektiği suya kadar yüklenebilen yük, ...
DECCA :
Resim çekimi sırasında uçağın konumu ve yüksekliğini, istasyon no ...
deciduous forest :
Geniş yapraklı ağaçların meydana getirdiği kışın yaprağını döken ...
deciduous tree :
Kışın yaprağını döken veya dökmeyen, iğne yapraklı ağaç dışındaki ...
deciduous tree, broadleaf tree :
Kışın yapraklarını döken ağaç, yaprakları geniş,yuvarlak, el gibi ...
declaration, announcement :
Gayrimenkul ile veya malik ile ilgili bazı özelliklerin, tapu küt ...
declaratory, detection :
Hukuki durumların belirlenmesi ve mülkiyet haklarının açıklığa ka ...
declination :
Coğrafi kuzey ile manyetik kuzey arasındaki açı veya manyetik kuz ...
declination difference :
İki deklinasyon arasındaki fark. özellikle de gezegen deklinasyon ...
declinatoire :
Plançete, harita, orijinal altlık veya düz satıhlar üzerinde many ...
declinometer :
Manyetik deklinasyonu belirlemede kullanılan, pusulaya benzeyen f ...
decompress :
Sıkıştırılmış veriyi önceki dosya boyutuna genişletme işlemi.
decrease of brightness, decrease of sharp definition :
Cisimlerin, bir fotoğrafın, filmin aydınlık, netlik gibi özellikl ...
deep sea sounding lead :
20-50 kg ağırlığında olan ve derin suların derinliğini ölçmede ku ...
deep-edge printing, photo gravure :
Bakınız: çukur baskı
deep-edge printing, photo-gravure, reduction printing :
Bakınız: indirgeme baskısı
default :
Bir sistemin (genellikle bilgisayar programı) ya da sisteme ait b ...
default, default value :
Bakınız: varsayılan değer
Defense Mapping Agency (DMA) :
Amerika Birleşik Devletleri, Amerika kıtası ve tüm dünya ülkeleri ...
defile, narrow pass, strait :
Dağlık yerlerde bulunan ve eni az olan geçit.
defined area :
Bakınız: tanımlı alan
defining triangle :
Bilinmeyen noktanın yerini kestirme yoluyla hesap etmeye yarayan ...
definit shoreline :
Denizlerin, göllerin, barajların, akarsu ve kanal gibi yüzeysel s ...
definition :
Uzaktan algılama çalışmalarına ilişkin görüntü yorumlamada bir gö ...
deflecting force :
Fırlatılan uydulara sinyal üretiminde kullanılan elektronik model ...
deflection angle traverse :
Bakınız: şamandıralı mareograf aleti
deflection angle, angle of deviation :
Denizde bir konumu (mevkii) işaret etmek, durumunu ve konumunu be ...
deflection anomaly :
Bir boru ya da kanal içinde taksimatlı bir şerit ya da zincir vas ...
deflection of the plumb line :
Düşey sapma ile aynı değere sahip, sadece işareti ters olan değer ...
deflection of the vertical :
Bakınız: çekül sapması
deforestration :
Tarla kazanmak için ormanı açma, kesme, aralama ve yok etme işi.
deformation curve :
Bir resimde, asal noktadan (h') olan açısal değer veya çapsal uza ...
deformation, deviation :
Herhangi bir resimde veya üç boyutlu bir modelde şekil veya biçim ...
degree :
Bakınız: açı ölçüsü
degree of curve :
Kirişlerle bölünmüş bir dairenin merkezindeki açısal ölçünün dere ...
degree of freedom :
Plastik maddelere yazı yazmak, çizim yapmak için kullanılan bir t ...
degree of reliability :
Bir büyüklüğün kontrol edilebilirlik derecesi.
degree square :
Küre, elipsoid, jeoid üzerinde birer derece aralıklı enlem ve boy ...
de-integration :
Birleştirilmiş bir veritabanından tek tek ya da grupların konu ve ...
delta :
Bir akarsuyun denize kavuştuğu yarde, iki kola ayrılması ile meyd ...
dendrogram :
Sınıfların birbiri ile ilişkisel olarak yakınlığını gösterir diya ...
densification :
Şeridin ucundaki taksimat çizgisinden veya şeridin herhangi bir p ...
densification network :
Uzunluk ve mesafe ölçümünde kullanılmak üzere taksimatları olan b ...
densification point :
Uçlarında dönen makaralara sarılı taksimatlı şeritlerden oluşan m ...
densitometer :
Işığın yoğunluğunu ölçen bir cihaz. iki farklı türü mevcut olup, ...
density :
Bir fotoğrafın emülsiyonu ile ilgili olarak filmin geçirgenliğin ...
density altitude :
Yüksekliğe bağlı olarak ifade edilen standart atmosferdeki yoğunl ...
density curve :
Bakınız: karakteristik eğri
density of points :
Üçgenleme noktalarının aralıkları veya kilometre kareye düşen say ...
density slicer :
Yapay renkli bir görüntüyü ekran üzerine düşüren elektronik bir a ...
density, contrast :
Bk.yoğunluk ve kontrastlık.
density, intensity :
Kararma farkı olarak da adlandırılan, herhangi bir fotoğrafta siy ...
dependent relative orientation :
Bakınız: bağımlı karşılıklı yöneltme
dependent resurvey :
Kayıtlardaki orijinal şartlara bağlı kalarak bir restorasyon çalı ...
depression angle, depth angle, angle of depression :
Bk.azalma açısı. bk.derinlik açısı ve alçalma açısı.
depression contour :
Bulunduğu yere göre derinlik gösteren ve dışarıya akıntısı olmaya ...
depression of sighting ray :
Borçlar hukukunun konusunu oluşturan haklar.
depth :
Hidrografik datum düzleminden deniz, göl veya nehir yatağına olan ...
depth contour, isobath :
Bk.derinlik eş yükselti eğrisi ve eş derinlik.
depth contour, isobath, bathymetric contour line :
İzobat olarak da adlandırılan, hidrografik datumun altındaki eşit ...
depth curve :
(hid.) eş derinlikteki noktaların geometrik yeri; eşderinlik eğri ...
depth deformation, depth distortion :
Türlü nedenlerle oluşan derinlik hatası sonucunda ortaya çıkan du ...
depth difference, depth variation :
İki cismin konumsal uzaklıkları arasındaki fark veya iki cismin a ...
depth distribution, depth distortion :
Görüntü alanı içinde cisimlerin derinlik sırasına göre düzeni.
depth movement :
Derinlik boyutu doğrultusunda ölçü markasının yer değiştirmesi du ...
depth number :
Derinlik eş yükselti eğrisinin bir datuma göre yüksekliğini göste ...
depth of camera focusing :
Bakınız: odak derinliği
depth of definition zone, depth of field zone, depth of focus zone :
Yayınma dairesinin istenilen sınır içinde kalmasını sağlayan en k ...
depth of field :
Bakınız: derinlik netliği
depth of focus :
Odak düzleminin gerçek odak noktasından ileri ve geri hareket ett ...
depth of focus, focal range :
Bk.odak ve odak derinliği.
derived map :
Ana haritadan küçültme, genelleştirme, ayrıntıları ve düzeç eğril ...
descending node, nodal point of incidence :
Gezegen, göktaşı veya kuyruklu yıldızın ekliptiği kuzeyden güneye ...
descriptive geometry :
Ayağı taş veya beton, üst yapısı ağaç olan köprü.
descriptive name :
Detayın yapısını (doğal veya suni) tanımlamak üzere haritalar üze ...
desert :
Bitki örtüsü olmayan, ya da çok az ve cılız olan, kum, çakıl, toz ...
detail points, feature points :
Özellikle eğik fotoğraflarda yükseklik nedeniyle konumları değişe ...
detail survey :
Bakınız: detay alımı
detailing :
Topografik bağlama detayları için kontrol ağında uygulanan, mevcu ...
detection :
Uzaktan algılama amaçlı görüntü yorumlama çalışmalarında, bir obj ...
Deutsche Industrie Norm (DIN) :
Mekanik, mühendislik ve bilimsel amaçlı ürünlerin standardizasyon ...
develop, development :
Fotoğrafçılıkta, muhtelif banyo işlemleri ile çekilmiş bir fotoğr ...
developable :
İzdüşüm sistemlerinde koni veya silindir gibi, herhangi bir parça ...