eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Karayolları Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (B - 1)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Kısaltmalar
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
P
Q
R
S
T
U
V
W
X
Y
Z
Karayolları Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Karayolları Terimleri Sözlüğü (B - 1. Sayfa)
backhoe loader
:
Önünde yüklemeyi sağlayan kepçe, beton katkı malzemesi arkada kaz
...
backwall
:
Kazık ayaklı köprülerde imlanın kenar ayak kazıklarına itki verme
...
balanced cantilever
:
Yapım tekniği açısından, kirişlerin ayağın her iki tarafına doğru
...
barter
:
Taşınır veya taşınmaz bir malın başka bir malla değiştirilmesi.
base course
:
Kaplama tabakası ile ince tesviye yüzeyi veya alt temel tabakası
...
base map
:
Yerleşme alanlarının mevcut yapı ve arazi kullanım durumlarını gö
...
battery
:
Elektrik enerjisini kimyasal enerji halinde depo ederek, devreler
...
beam
:
Bakınız: kiriş
bearing
:
Ayaklar üzerine yerleştirilen, köprüleri olumsuz etkilerden koruy
...
bearing capacity of a pile
:
Kazığın o zemin içerisinde taşıyabileceği yük kapasitesi.
bench
:
Yüksek yarma ve dolgularda şev stabilitesi için düzenlenen kademe
...
bench ditch
:
Palyeli olarak yapılan yarma ve dolgularda şeve ve palyeye gelen
...
benching ditches
:
Kafa ve topuk hendeklerini arazi eğimine uydurma zorunluğu nedeni
...
benchmark
:
Yol boyunca en fazla 500 metrede bir düzenlenen ve gidiş-dönüş ni
...
benefit
:
Projenin ekonomik ömrü süresince beklenen kazançlar.
bent cop
:
Köprü ayaklarının üzerinde bulunan ve ana kirişleri taşıyan altya
...
berm wall
:
Genellikle taşkınlarda yatak dışına taşan akarsuların çevredeki a
...
bicycle
:
En çok 3 tekerleği olan ve üzerinde bulunan insanın adale gücü il
...
bicycle road, cycle track
:
Karayolunun, sadece bisikletlilerin kullanmalarına ayrılan kısmı.
bifuel vehicle
:
İki farklı yakıt ile çalışabilen araç. Farklı yakıtlar farklı dep
...
biiaterai transport
:
Âkit taraflardan birinin topraklarında başlayıp, diğer âkit taraf
...
bill of loading
:
Üzerinde taşınan yükün içeriği ile ilgili bilgiler bulunan yük ta
...
binder course
:
Temel tabakası üzerine gelen bitümlü sıcak karışım tabakası.
bitumen
:
Ham petrolün rafine edilmesinden elde edilen ya da doğal asfalt o
...
bitumen emulsion
:
Bitümün su içinde uygun emülgatörler aracılığıyla dağılması ile o
...
bituminous base course
:
Bağlayıcı veya bağlayıcısız bir temel tabakası üzerine inşa edile
...
bituminous binder
:
Ana bileşeni bitüm olan bağlayıcıların tümünü kapsayan malzeme.
bleeding
:
Bitümlü (asfalt) yollarda, bağlayıcının sıcaklık etkisi ile kapla
...
bolster
:
Taşların kenarlarındaki fazlalıkları düzeltmekte kullanılan geniş
...
bonus permit
:
İkili anlaşmalar gereği yabancı ülkelerden özel şartlara bağlı ol
...
border line
:
Kaplama üzerinde karayolu şeridinin dış sınırını gösteren çizgi.
bored pile
:
Yerinde yapılan bir derin temel elemanı.
borrow material
:
Yarmadan çıkan malzemenin dolgu için yeterli miktarda veya uygun
...
borrow pit
:
Ariyet malzemesinin temin edildiği ocak.
bossage
:
Antik duvar örgüsünde dikdörtgenler prizması biçiminde yontulmuş
...
bowstring girder bridge
:
Ana taşıyıcı sistemi beton kemer olup, ara çubuklar ile üstyapıyı
...
box culvert
:
Yüzeysel drenaj sırasında, dolgunun bir tarafında biriken veya bu
...
box girder, hollow girder
:
En kesiti kutu şeklinde olan, içi boşluklu kiriş tipi; kutu kesit
...
box truck
:
Yanları ve tavanı kapalı olan, sadece arka kapağın açılmasıyla yü
...
brake distance
:
Fren balatalarının tambura değdiği anda taşıtın bulunduğu yer ile
...
brake light
:
Aracın arkasında bulunan ve sürücü fren pedalına bastığında yanan
...
break wall
:
Suyun akışını düzenleyen yapı. Kamyon, kamyonet ya da minibüs gib
...
bridge
:
Hesap açıklığı 10m'den büyük (10m dahil) akarsu, vadi, karayolu,
...
bridge crossing, flyover junction
:
İki veya daha fazla yolun kesiştiği kutu menfez noktada bir köprü
...
bridge inspection
:
Köprü elemanlarının incelenerek hasarlarının tespit edilmesi ve k
...
bridge inventory
:
Köprüye ait tüm elemanların ve yapıların geometriye dayalı ihtiya
...
bridge length
:
Köprünün başındaki yaklaşım plağı ile kesiştiği çizgiden, sonunda
...
bridge maintenance
:
Köprü ve köprü ile ilgili bir yapının öngörülen görevi sürekli ol
...
bridge railing
:
Köprü boyunca her iki tarafta bulunan koruyucu parmaklıklar.
bridge repair
:
Köprülerden güvenli trafik akışının sağlanması için köprü elemanl
...
bridge sidewalk
:
Köprü tabliyesinin her iki tarafında yayaların üzerinden emniyetl
...
bridge site
:
Köprü inşaat sahası.
bridge substructure
:
Köprünün üstyapısı altında kalan ayak ve temel kısımları.
bridge superstructure
:
Köprünün ayakları üstünde kalan kısmı.
bridge survey map
:
Köprü ölçüm haritası.
bridge type
:
Köprü sistemi (basit kiriş, öngeril meli vb.).
bridge width
:
Köprü tabliyesi enkesitinin dış kenarları arasındaki mesafe.
bubble level, spirit level
:
Marangozlukta, dülgerlikte, duvarcılıkta yatay ve düşey düzlemi b
...
bus
:
Yapısı itibariyle sürücüsünden baş ka en az 15 oturma yeri olan v
...
bush hammer
:
Sert taşların yüzünü düzlemekte kullanılan bir çeşit dişli tokmak
...
buttress
:
Bakınız: destek