eng

Karayolları Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (C - 1)

# A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z

Karayolları Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Karayolları Terimleri Sözlüğü (C - 1. Sayfa)

cab :
Araç şoför mahalli, şoför kabini.
cabotage :
Bir âkit taraf topraklarında yerleşik taşımacı tarafından yük ve ...
cadastre :
Taşınmaz malların sınırlarının arazi ve harita üzerinde belirtile ...
caisson :
Sağlam zeminin derinde olması ve kazık temellere göre daha geniş ...
calibration :
Belirlenmiş koşullar altında, ölçü len büyüklüğün gerçek değeri ( ...
camber :
Bombe.
camper vehicle :
Yük taşımasında kullanılmayan, iç dizaynı tatil yapmaya uygun teç ...
canal :
Yonu taşları üzerinde kenetlerin oturabilmesi için açılan yuva.
canopy :
Gişe saçağı.
cantiiever beam bridge :
İlk mesnedin solunda, ikinci mesne çok bölmeli gaz konteyneri din ...
cantilever slab bridge :
İlk mesnedin solunda, ikinci mesnedin sağında konsolu olan plak t ...
car :
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her tür kara taşıtı.
cargo :
Tek parçada en fazla yüz kilogramı geçmeyen, genellikle ambalaj v ...
cargo classification & transhipment center :
Kargo taşımalarında indirme, bin dirme, yükleme, boşaltma, aktarm ...
cargo operator :
Bağımsız bir işyerinin kullanma hakkına sahip olan ve kargoyu tes ...
carrier :
25.2.2004 tarihli ve 25384 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kara ...
casualty :
Kazaya uğramış, kaza geçirmiş olan kimse.
cationic bitumen emulsion :
Bitüm emülsiyonlarında kullanılan emülgatörlerin bitümde çözünen ...
cement :
Su ile karıştırıldığında hidratasyon reaksiyonları ve prosesler n ...
center of district :
Yolların, sanat yapılarının ve yola ait tesislerin muhafaza, bakı ...
channelization :
Taşıtların veya yayaların düzenli ve güvenli hareketlerini sağlam ...
chassis :
Hareketli araçların iskeleti, çerçeve.
checklist of defects :
Araç Muayenesi Sonucu Belirlenen Eksikliklere İlişkin Kusur Grupl ...
chemical additive :
Taze ve sertleşmiş betonun bazı özelliklerini değiştirmek için ka ...
chip spreader :
Sathi kaplamalarda mıcır (agrega) seriminde kullanılan bir araç v ...
chisel :
Sayalanmış olan taşların kabasını almakta veya oyuk açmakta kulla ...
circular arch :
Yarım çember biçiminde, yarıçapı ile yüksekliği eşit olan kemer.
city crossing :
Yolun yerleşim yeri içerisinde kalan bölümü.
clamp :
Taşları birbirine bağlamakta kullanılan, iki ucu kıvrık, 5-8 mm k ...
cleaning of ditch :
Yol yüzeyi ve yakınından gelen yüzeysel suları tahliye eden hende ...
clearance template :
Araçların yüklü veya yüksüz olarak karayolunda güvenli seyirleri ...
climbing İane :
Karayolunda eğimin yüksek olduğu kesimlerin çıkış yönünde kapasit ...
closed-doors travel :
Her ikisi de aracın kayıtlı olduğu ülke topraklarında bulunan bir ...
clutch :
Motorla vites kutusu arasındaki irtibatı keserek vites değiştirme ...
CMR road waybill :
CMR anlaşmasının hükümlerini kabul eden ülkelerce kullanılan bir ...
coefficient of friction (COF) :
İki yüzeyi temas halinde tutan kuvvetin sürtünme kuvvetine oranı.
column :
Yükleri temele taşıyan dikey eleman.
combined canal jetting and sewage truck :
Tıkalı rögar kanallarını su püskürterek açma ve vidanjör görevini ...
combined transport :
Taşımacılığın büyük kısmının demiryolu, iç suyolu veya denizyolu ...
commission agent :
Yük veren kişiye yüke uygun aracı bulan ve araç sahibinden komisy ...
common rail :
"Tutuculu püskürtme" de denen, yeni nesil dizel motorlarda kullan ...
composite bridge :
Kontrol kesim numarası Kirişleri çelik, döşemesi betonarme olan k ...
compressed gas :
ADR'nin A ekinin 2'nci bölümü, 2.2.2.1.2'nci alt kısmında ifade e ...
compulsory technical inspection :
Muayene süresi dolmadan kazaya karışması sonucu yetkili zabıtaca ...
concrete :
Çimento, agrega, su ve gerektiğinde kimyasal ve mineral katkıları ...
concrete additives :
Betonun bazı özelliklerini iyileştirmek veya betona özel nitelikl ...
concrete arch bridge :
Ana açıklığı kemer şeklinde olan, basınca çalışan köprü sistemi.
concrete cast on site :
Yerinde imal edilen beton.
concrete cover :
Demir ve beton yüzeyi arasındaki beton.
cone :
Selyaranların çatı örtüsü.
consignee :
Sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi ve taşıma senedinde belirtilen ...
consigner :
Eşyayı taşımacıya teslim eden, gön derileni belirleyen ve taşıma ...
construction joint :
Farklı genleşmelerden dolayı oluşabilecek hasarları önlemek için ...
construction machinery, construction equipment :
Yol inşaat makineleri ile benzeri tarım, sanayi, bayındırlık, mil ...
consultant :
İdare adına kontrollük hizmetlerini yürüten kişi veya firma, danı ...
container :
Bir taşıma donanımı parçası olarak, yükleme biçimi korunarak veya ...
continuous beam bridge :
Mesnetler üzerinde sürekliliği devam eden kirişleri olan köprü si ...
continuous footing :
Mütemadi temel, şerit temel.
continuous slab bridge :
Mesnetler üzerinde sürekliliği devam eden ve plak döşemesi olan k ...
contracted vehicle :
Yetki belgesi sahibinin noterden yapılmış bir taşıma geliri payla ...
contractor :
Sözleşmede belirtilen şartlar içerisinde işi yapmayı, bunun için ...
control engineer :
İşbaşında idareyi temsil etmek üzere yetkilendirilerek atanan, iş ...
control section map :
Karayollarını teşkil eden her sınıftan yolun kontrol kesimler hal ...
control section number :
Karayolunun belirli noktalardan belirli uzunluklarda bölünmesi il ...
corniche :
Köprünün her iki tarafında tempan duvarı ile korkuluğu ayıran, bo ...
correction course, adjustmentcourse :
Mevcut bir yüzeydeki düzensizlikleri, üzerine yapılacak kaplamanı ...
corridor :
Planlanan veya mevcut bir yolun başlangıç ve bitim mahallerini ka ...
corrosion :
Bazı maddelerin kimyasal yoldan malzemeyi tahrip etmeleri olayına ...
corrugation, waves :
Yol üzerinde, trafik akışına göre enine doğrultuda ve birbirine y ...
costs :
Projenin başlangıcından ekonomik ömrünün sonuna kadar geçen süre ...
country of residence :
Taşımacının yerleşik olduğu ve aracın kayıt edildiği ülke.
cover slab :
Ayak, selyaran, kemer, tempan duvarı, döşeme, korkuluk gibi köprü ...
crack sealing :
Yol üstyapısındaki çatlakların bitümlü bağlayıcı malzeme ile dold ...
cracks :
Asfalt kaplamanın taşıma gücünü kaybetmesi sonucu yüzeyde oluşan ...
crane :
Yükleri kaldırıp bir başka yere aktarmaya yarayan makine.
crane truck :
Kamyon üzerine monte edilmiş, ağır cisimleri kaldırmakta kullanıl ...
crank lever :
Taşları taşıma amaçlı kullanılan, bir ucunun bağlı bulunduğu bir ...
crash cushion :
Genellikle refüj başlarında kullanılan ve kaza anında aracın içer ...
crawler dozer :
Önünde geniş bir bıçağı olan, toprak tesviyesinde kullanılan pale ...
crawler drill :
Kaya delme makinesi.
crawler excavator :
Değişik seviyelerdeki zemini sınırlı miktarda kazmak, gevşek malz ...
creating parcel from road :
Yolun kapanması nedeniyle oluşan taşınmaz malın, düzenlenecek har ...
cross section :
Yol gövdesi tabakaları ve elemanlarının yeterli genişlikte bir ar ...
cruise control :
Araçları belli bir hızda tutan ve sürücünün ayağını gazdan çekmes ...
culvert :
Mücavir alanlardan yola gelecek her türlü suyu, yolun işletme sür ...
curb stone :
Yol platformunun sınırlarını ve yolun gidiş yönünü göstermek üzer ...
curve :
Proje yatay ve düşey hattındaki doğrusal kesimleri birleştiren eğ ...
curve widening :
Dar kurplarda uzun araçların dönüşünü kolaylaştırmak için platfor ...
curved cover slab :
Tempan duvarı ile köprü giriş ve çıkışlarındaki kanat duvarlarınd ...
customs declaration form :
İhracatta, gümrük mevzuatı uyarınca doldurularak ilgili ihracatçı ...
cut :
Üstyapı alt kotunun üzerinde kalan kazı hacmi.
cut ditch :
Yarmalarda platform ve şevlerden gelen suları toplayıp uygun yerl ...
cut-back bitumen :
Ham petrolün kolay uçucu bileşenlerinin damıtma yoluyla uzaklaştı ...