eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Sağlık Terimleri Sözlüğü (5)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Sağlık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Sağlık Terimleri Sözlüğü (5. Sayfa)
Aditus Ad Infundibulum
:
Üçüncü karıncığın ön bölümünü hipofıs infundibulumuna doğru uzata
...
Aditus Ad Saccum Peritonei Minorem
:
Porta hepatisin alt arkasındaki iki periton kesesini bağlayan ge
...
Aditus Glottidis Inferior
:
Gırtlak boşluğunun glottisin hemen altındaki bölümü.
Aditus Glottidis Superior
:
Vestibüler ve vokal kıvrımlar arasındaki gırtlak boşluğu bölümü.
Aditus Laryngis
:
Gırtlak girişi gırtlak girişi, gırtlak ağzı.
Aditus Orbitae
:
Orbital açıldık, göz çukurunun tabanı.
Aditus Pelvis
:
Apertura pelvis superior
Adjecens
:
Bitişik. (Adjecens, -ntis)
Adjectio
:
Küçük eklenti yanaşma. (Adjectio, -onis)
Adjectivus
:
Eklenen, eklenmiş. (Adjectivus, -a, -um)
Adjuvans
:
Canlandıran. (Adjuvans, -antis)
adjuvant
:
Antijenle birlikte verildiğinde antijene verilen antikor cevabın
...
Adjuvare
:
Canlandırmak, canlılık vermek.
Adlantum
:
Baldırıkara (bitki). (Adlantum, -i)
Adlatus
:
Getirilmiş. (Adlatus, -a, -um)
Adminiculari
:
Destek vurmak, payan-dalamak, kazık çakarak desteklemek.
Adminiculum
:
Payanda, destek, kazık el desteği, kol bastonu, dayanak bir böl
...
Adminiculum Lineae Albae
:
Üst pubik ligamentten linea albanın arka yüzüne uzanan bazen kas
...
Admirabilis
:
Çok güzel, övgüye değer. (Admirabilis, -e)
Admirari
:
Beğenmek, takdir etmek çok beğenmek, hayranlıkla takdir etmek, ş
...
Adnex
:
Ek, eklenti, ilave, yan oluşum, adneks. (Adnex, -icis)
Adnexa
:
Ekler.
Adnexum
:
"Adnexa" teriminin tekili.
Adnexus
:
Bağlantı eklentiler, ekler. (Adnexus, -us)
Adolesans
:
Buluğ çağı ve olgunluk arasındaki dönem
Adolescentia
:
Delikanlılık delikanlı kız ya da erkek oluş.
Adolescere
:
Gelişme, ilerleme alevlenmek, parlamak.
Adren
:
Böbreküstü bezi anlamı veren önek. (Adren, -inis)
Adrenal Bezler
:
Karnın yukarı bölümünde,böbreklerin üstünde,hormon salgılayan iki
...
Adrenalin (Epinefrin)
:
Adrenal bezlerin salgılandığı hormonlardan biri
Adrenalinii Tartras
:
Adrenaline acid tartrate için Avrupa Farmakopesinde kullanılan te
...
Adrenalinimi
:
Adrenalin. (Adrenalinimi, -i)
Adrenalis
:
Böbreküstü beziyle ilgili. (Adrenalis, -e)
Adrenarche
:
Böbrek üstü bezi işlev etkinliğine bağlı işlevsel etkinlik artım
...
Adscendens
:
Çıkan, yükselen. (Adscendens, -ntis)
Adstringens
:
Daraltıcı, büzücü, bu-ruşturucu doku büzücü, damar büzücü, bazı g
...
Adsurgens
:
Yükselen. (Adsurgens, -ntis)
Adulterinus
:
Sahte karışmış, saflığı bozulmuş, katıştırılmış. (Adulterinus, -a
...
Adulthood
:
Erişkinlik, yetişkinlik erginlik.
Adultus
:
Erişkin, yetişkin, olgunlaşmış. (Adultus, -a, -um)
Aduncus
:
Çengel biçiminde içe bükük. (Aduncus, -a, -um)
Adustus
:
Hafif yanmış, kısmen yanmış yanık. (Adustus, -a, -um)
Adventicius
:
Dışardan gelmiş, yabancı normal dışı, olağandışı, kazara, rastlan
...
Adventitia
:
Damar içindeki bağ dokusu katmanı, damar ve organların dış katma
...
Adventitius
:
Dışta bulunan, dıştan tamamlayan bölüm üstünde olan, eklenen, ek,
...
Adverbium
:
Belirteç, zarf. (Adverbium, -ii)
Adversus
:
Önde, öne doğru, (belli) bir yere yönelmiş, - e karşı, -e doğru,
...
Aedes
:
Bir sivrisinek cinsi, yumurtalarını paket halinde değil tek tek
...
Aedes aegypti
:
Sarı ateş ve dang hastalığının yayılımı açısından önemli Aedes t
...
Aedes Aegyti
:
Dang ve sarı humma bulaştıran bir sivrisinek
Aedile
:
Eski Roma'da bayındırlık memuru.
Aeger
:
Hasta. (Aeger, -a, -um)
Aegilops
:
Gözün iç kantusunda oluşan bir ülser ya da fistül.
Aegrotus
:
Hasta. (Aegrotus, -a, -um)
Aegypti
:
Mısır ile ilgili Mısır, Mısırlı (Aegypti (A)Cus, -a, -um)
Aem
:
Bakınız: Kan
Aemia
:
Kan anlamı veren son ek.
Aequalis
:
Eşit, denk, aynı yaşta. (Aequalis, -e)
Aequatio
:
Eşitleme denkleme.
Aequator
:
Birşeyi iki eşit parçaya ayıran çizgi ekvator, dengeleyen. (Aequ
...
Aequatus
:
Düz, düzgün (yaprağın) her iki yarısı da eşit. (Aequatus, -a, -um
...
Aequi
:
Eşi anlamı veren önek.
Aequilobus
:
Lopları aynı büyüklükte olan. (Aequilobus, -a, -um)
Aequivalens
:
Eşdeğerlik, denklik.
Aequum
:
Bir bireyin belirli miktar iş yaparken ağırlığını koruyabilmesi
...
Aequus
:
Eşit düzlemek, rendeleyerek eşit düzeye getirmek düz, pürüzsüz
...
aER
:
Bakınız: hava
Aer (O)
:
Hava, havasal, gaz anlamları veren önek.
Aeris
:
Bakınız: hava
Aero
:
Bakınız: hava
Aerobius
:
Havada yaşayan. (Aerobius, -a, -um)
Aerophobia
:
Hava cereyanından aşırı derecede korkma esintiden korkma. (Aeroph
...
Aeros
:
Bakınız: hava
Aeruginosus
:
Bakır pası renginde, koyu yeşil. (Aeruginosus, -a, -um)
Aerugo
:
Bakır pası. (Aerugo, -inis)
Aerumna, Ae
:
Bedensel stresle birlikte olan ya da olmayan ustinsel stres sıkın
...
Aesculapius
:
Tıp Tanrısı Eskülap'ın Latince adı. Staff of Aesculapius: Çevres
...
Aestas
:
Yaz. (Aestas, -atis)
Aesthesis
:
Duyu, his. (Aesthesis, -is)
Aestivalis
:
Yazla ilgili, yazın yazın yetişen ya da çiçek açan. (Aestivalis,
...
Aestivatio
:
Çiçek tomurcuğunda ka-liks ve korollanın durumu. (Aestivatio, -on
...
Aestivus
:
Yazla ilgili, yazın yazın yetişen ya da çiçek açan. (Aestivus, -
...
AET
:
(aetatis) yaşında.
Aether
:
Hava, gökyüzü, sema eter. (Aether, -eris)
Aether Anestheticus
:
Anestezik eter.
Aethereus
:
Eter içeren. (Aethereus, -a, -um)
Aetio
:
Neden, sebep.
Aetiologia
:
Sözcük olarak neden bilgisi anlamındadır, etiyoloji. (Aetiologia,
...
-Aeus (Son Eki)
:
Yer gösteren sonek. (-Aeus, -a, -um (Son Eki))
Aevum
:
Sonsuzluk sonrasızlık sonsuz zaman.
afebril
:
Ateşin normalinden üstüne yükselmesi
Afebrile
:
Ateşsiz, vücut sıcaklığının artımına yol açmayan.
Afer, Afra, Afrum
:
Afrika ile ilgili, afri-kalı.
Affectio
:
Hastalık durumu tüm vücudu, organ ve dokuları etkileyen durum bi
...
Affectio Hypochondriaca
:
Hastalık endişesi içinde olma, hasta olmadığı halde hasta olduğu
...
Affectus
:
Etkilenmiş, müteessir. (Affectus, -a, -um)
Affercnt
:
Merkeze doğru giden örneğin afferent sinir
Afferens
:
Merkeze ileten, getiren. (Afferens, -entis)
afferent sinir
:
Dokulardan beyin ve omuriliğe impuls (haber) ileten sinir.