eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Sağlık Terimleri Sözlüğü (6)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Sağlık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Sağlık Terimleri Sözlüğü (6. Sayfa)
Affinis
:
Yanında bulunan, yakın, ilgili. (Affinis, -e (L, Y))
Affixus
:
Bağlanmış, bağlı, sabitleş-miş, tespit edilmiş, yapıştırılmış. (A
...
Africanus
:
Afrika ile ilgili, afri-kalı. (Africanus, -a, -um)
Afrodisiacus
:
Cinsel duyguları uyaran. (Afrodisiacus, -a, -um)
Afrodrisiacum
:
Cinsel duyguları uyaran ilaç. (Afrodrisiacum, -i)
Aft (Stomatitis Aphtosa)
:
Ağızda ve boğazda,bir sürü ufak beyaz kabarcık ve yaralara bağlı
...
-Ag (Son Eki)
:
Getirmek, götürmek, sevk etmek anlamları veren sonek. (-Ag -Og) (
...
Agammaglobülinemi
:
Kanda normalden düşük miktarda antikor bulunması
Agape
:
Kardeş sevgisi.
Agaricus
:
Çoğu zehirsiz mantar türlerini kapsayan bir mantar cinsi.
Agaricus Campestris
:
Zehirsiz bir mantar türü, kuzugöbeği.
Agerasia
:
Dinç yaşlanma, ileri yaşa rağmen dinçliğin korunması.
Agere
:
Sürmek, yönetmek, idare etmek.
Ageusia
:
Tat duyusunun yokluğu tat alma duyusunun kaybı.
Ageustia
:
Tat duyusunun yokluğu tat alma duyusunun kaybı.
agger
:
Tümsek, tepecik, kabartı yığın, set, siper, bent, duvar. (Agger,
...
Agger Nasi
:
Burun boşluğunun dışyan duvarındaki bir kabarıklık.
Agger Valvae Venae
:
Venöz kapak yaprakçıklarının hemen proksimalinde valvüler sinüsl
...
Agglomeration
:
Toplama yığın bir araya toplanmış şeyler.
Agglomeratus
:
Birleşmiş, yığılmış. (Agglomeratus, -a, -um)
Aggregatus
:
Bir araya toplanmış, yığılmış, kümelenmiş, toplanmış. (Aggregatus
...
Aggressins
:
Kendileri toksik olmadıkları halde normal mekanizmaları olumsuz
...
Aggressus
:
Bakınız: Saldırmak
Agitare
:
Reçete terimi olarak çalkalamak.
Aglia
:
Kornea ya da skleradaki benek ya da leke.
Aglütinasyon
:
Ayrı partiküllerin birleşmesiçok kere kanın pıhtılaşması anlamına
...
Aglütinasyon Testi
:
Kanda antikor mevcudiyetini belirlemede kullanılan test.
Aglyphos
:
Oyulmamış.
Agnathia
:
Çenenin doğuştan yokluğu, çenesiz doğma. (Agnathia, -ae)
Agnathus
:
Alt çenesi olmaksızın doğan.
Agnatus
:
Aynı ailenin üyesi. (Agnatus, -a, -um)
Agne
:
Bakınız: sıtma
Agnus
:
Kuzu. (Agnus, -i)
Agnus Castus
:
Hayıt kara ayıt ( Vitex agnus castus) (bitki).
Agogue
:
Yol açan, başlatan, uyaran, dışarıya doğru çeken, ileriye çeken
...
Agonia
:
Ölüm halinde olma, can çekişme ölüm öncesi, ölüm döşeğinde olma,
...
Agonismus
:
Aynı yönde (koşut) görev yapma aynı amaçlı görev yapış. (Agonism
...
agonist
:
Aynı yönde etki yapan, aynı amaca yönelmiş karşıt hareketi yapan
...
Agonistes
:
Şampiyon.
Agora- (Ön Eki)
:
Meydan, alan.
Agoraphobia
:
Açık alanlardan, meydanlardan korkma, açık alan korkusu kalabalı
...
-Agra (Son Eki)
:
Nöbet, kriz, hastalık ya da ağrı nöbeti, gut anlamı veren sonek.
Agranulocytus, i
:
Taneciksiz hücre.
Agraphia (Y)
:
Beyinde yazma merkezindeki bozukluk nedeniyle düşüncelerini yazıy
...
Agrarius
:
Tarla ya da tarımla ile ilgili. (Agrarius, -a, -um)
Agrestis
:
Tarla ya da tarımla ile ilgili. (Agrestis, -e)
Agri Ager
:
Bakınız: tarla
Agri Cult Ura
:
Tarım, ziraat. (Agri Cult Ura, -ae)
Agria
:
Deride cerahatli küçük kabarcıkların oluşumu.
Agrio- (Ön Eki)
:
Yabanî, yabanıl.
Agrius
:
Şiddetli deri döküntüleri.
Agro- (Ön Eki)
:
Tarla toprak tarım vahşî, ehlileş-tirilmemiş, yabanî anlamları ve
...
Agromania
:
Aşırı derecede insanlardan uzak yaşama eğilimi.
Agrypnia
:
Uyku yitimi, uyuyamama, sürekli uykusuzluk çekme.
Agyiophobia
:
Sokak korkusu, cadde ve sokaklarda bulunmaktan korkma.
Agyria
:
Beyin kıvrımlarının olmayışı, beyin kıvrımlarının yokluğu.
Ağızdan Ağıza Solunum
:
Ağzı hastanın ağzına yerleştirip zorla hava üfleyerek yapılan sun
...
ağrı
:
Sürekli duyulan acı
ağtabaka
:
Retina,ya da göz küresi içinin arka duvarı
Ai
:
Ağaçta yaşayan üç parmaklı bir Güney Amerika hayvanı.
Ai- (Ön Eki)
:
Daima anlamı veren önek.
Aidoia
:
Bakınız: cinsel
Aidoio- (Ön Eki)
:
Genitallerle ilgili anlam veren önek (Lat. pudend-).
Aipys
:
Bakınız: Yüksek
Aisthesia
:
Bakınız: Duygu
Aiti- (Ön Eki)
:
Neden, sebep, etiyoloji anlamı veren önek. (Aiti (O)- (Ön Eki))
Aiureus
:
Gök mavisi, açık parlak mavi. (Aiureus, -a, -um)
ajan
:
Bir reaksiyonu harekete geçiren madde
ak madde
:
Beyin dokularındaki sinir fibrilleri
Akalazi
:
Özofagusun aşağı ucunda,kasların gevşeyememesinden ileri gelen da
...
Akantha
:
Bakınız: diken
Akanthocytosis
:
Akantositlerin hakim olduğu alyuvar artımı.
Akathisia
:
Sürekli hareket içinde oluş, yerinde duramama.
Akcıl Göz
:
Bir ya da her iki gözün birden merkezde olmayıp içe dönük olduğu
...
Akciğerler
:
Solunum organları
Akdeniz humması
:
Keçi,sığır ve domuzların bulaştırdığı bir mikrobun yol açtığı bir
...
akıl dişi
:
Sonuncu azı dişi genellikle yetişkin yaştan önce çıkmaz
Akıl Geriliği
:
Normalin altında,fakat embesilite bir akıl durumu
akıntı
:
Salgı yahut sızıntı örneğin,irin ya da kan gibi.
Akloridri
:
Midede hidroklorik asit yokluğu
Akne
:
Adolesans döneminde yüzde,göğüste ve sırtta görülen sivilceli bir
...
akomodasyon
:
Gözün karanlığa ya da aydınlığa uyumu.
Akontium
:
Küçük cirit.
Akromegali
:
Hipofiz bezinin aşırı faaliyetinden ileri gelen bir kemik bozuklu
...
Akromikrie
:
Büyüme geriliği, el ve ayakların ince ve zayıf olması, aşırı sus
...
Akromion
:
Omuzun ucundaki kemik
Akromisin
:
Bir antibiyotik
akron
:
Bakınız: Uç
Akroniks
:
Genellikle ayak baş parmağında,tırnağın keskin kenarını ete gömül
...
akros
:
Bakınız: Uç
aksilla
:
Bakınız: koltuk altı
akson
:
Bir sinir hücresinin uzantısı
Aktif Tüberküloz
:
Semptomlara yol açan tüberküloz.
Aktis
:
Bakınız: ışın
Akuostikos
:
İşitme ile ilgili.
Akustik Sinir
:
Beyinle kulak arasında bağlantı sağlayan,sekizinci kafa tası sini
...
akut
:
Hızlı anişiddetli 'in tersi
Akut Rinit
:
Adi soğuk algınlığı.
akutus
:
Keskinleşmiş, sivri.