eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Uygulayım Terimleri Sözlüğü (S - 1)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Uygulayım Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Uygulayım Terimleri Sözlüğü (S - 1. Sayfa)
sakınım
:
fizik, kimya: Dizgelerde, taneciklerarası etkileşimlerden, çarpış
...
salıngaç
:
1. fizik: Dönümlü almaşık akımlar üretmeye yarayan aygıt. 2. sine
...
salınımçizer
:
fizik: Süresel işlev olarak, değişen bir elektrik akımını göstere
...
salınımgözler
:
Bakınız: salıngaç
sapınç
:
1. fizik, sinema, televizyon: Bir merceğin eksik kırınımı ya da o
...
sapınçölçer
:
fizik, gökbilim: Sapınçların nicel olarak belirlenimini yapan ayg
...
Saplama
:
genel uygulayım: 1. İç içe geçen ya da başka bir parça üzerine ek
...
sapmaölçer
:
fizik: Mıknatıs sapmasını ölçmek için Gauss'ça geliştirilmiş olan
...
sapmayazar
:
fizik: Mılknatıs sapmasını çizerek belirleyen aygıt.
saptama
:
1. sinema: Yıkanmış bir duyarkatın gümüş bromür kalıntılarını eri
...
saptayıcı
:
1. güzelsanatlar: a. Tebeşirboya, suluboya, kurşunkalem vb. yapıl
...
saptırıcı
:
genel uygulayım: Bir akımın (elektrik, hava, su vb.) doğrultusunu
...
Saptırma
:
televizyon: Alıcı ya da almaçta taramanın düzgün olarak gerçekleş
...
sarak
:
yapıcılık: 1. Yapı yüzlerinde boydan boya giden enli, az çıkıntıl
...
sargı
:
genel uygulayım: Üzerine tel, iplik vb. sarılmış yuvgu biçiminde
...
sarımlık
:
Bakınız: sargı
sarkaç
:
fizik: Ağırlık özeğinin üstündeki bir noktadan asılan, denge konu
...
Sarma
:
sinema, televizyon: Bir filmi ya da mıknatıslı kuşağı bir makarad
...
sarmaç
:
işleyim: Sarmalama işleminden sonra bir üretim malının oluşturduğ
...
sarmaçlama
:
işleyim: Üretilen malı tüketime sunmadan önce yapılan sarma, pake
...
sarmal
:
genel uygulayım: Dolanarak oluşmuş, dolamlı, dolamsı (çizgi, biçi
...
sarmalaç
:
Bakınız: sarmaç
sarmalama
:
Bakınız: sarmaçlama
sarnıç uçak
:
havacılık: Uçakların uçuş sırasında ortaya çıkan yakıt gereksinim
...
sarsaç
:
bayındırlık: Sarsma devinimini aktarmasından yararlanılarak, beto
...
sarsım
:
1. mekanik: Bir nesne ya da düzenekte, genellikle bir gürültü, sa
...
sayaç
:
genel uygulayım: Havagazı, elektrik, su vb. kullanımını ya da mek
...
saydamlama
:
sinema: Bir film parçasındaki görüntülerin genel yoğunluğunu azal
...
saydamlık
:
fizik, aydınlatma: Işığı geçirebilme özelliği.
sayılandırıcı
:
genel uygulayım: Biletleri ya da sıralandırılması istenen benzer
...
sayımbilim
:
Sayımlamayı konu alan bilim dalı.
sayımlama
:
Olguları yöntemli bir biçimde toplayarak sayısal veriler elde etm
...
s-borusu
:
fizik: Bir sıvıyı bir kaptan öbürüne aktarmaya yarayan, değişik u
...
seçici
:
1. otomobil: Otomobil ışıldaklarının uzun ya da kısa yanmasını sa
...
seçicilik
:
1. fotoğrafçılık: Renkli süzgeçlerin kimi renkleri az ya da çok e
...
seçik
:
sinema, televizyon: Bir nesnenin duyarkat üzerindeki görüntüsünün
...
seçiklik
:
sinema, televizyon: Seçik olma durumu.
seçme
:
1. genel uygulayım: Delikli kart makinesinde, istenilen imi bölüm
...
sepi
:
dericilik: Deri, post ya da kürkleri kullanılabilecek duruma geti
...
sepievi
:
dericilik: Sepileme işinin yapıldığı yer, işlik.
sepileme
:
dericilik: Ham deriyi kösele ya da vidala durumuna getirmek için
...
serici
:
bayındırlık: Yol yapımında, bağlayıcı özdeklerin örtülmesini ve g
...
sertleşme
:
Bakınız: donma
sertlikölçer
:
1. genel uygulayım: Nesnelerin sertlik derecesini belirlemeye yar
...
sertlikölçüm
:
kimya: Bir suyun sertlik derecesinin sabun yardımıyla belirlenmes
...
sesalıcı
:
elektrik: Sonradan çalmak üzere sesleri alıp kaydeden makine.
sesborusu
:
fizik: Sesi büyütüp uzağa iletmeye yarayan koni biçiminde boru.
sesbüyütür
:
elektrik: Bütün ses üreten dizgelerde, elektrik akımı yoluyla tem
...
sesdağılım
:
Bakınız: yankıdüzeni
sesdağılımbilim
:
Bakınız: yankıbilim
sesdüzeltici
:
fizik: Sesin hızı, yelin yönü, hava sıcaklığı gibi nedenlerle ses
...
sesdüzenler
:
fizik: Bir sesin yayınımı ile oluşan yeğinlik, vuru, ton vb. deği
...
seselim
:
Bakınız: yankılaşım
seslik
:
mekanik: Her tür sesli belgelerin salklandığı yer.
sesölçer
:
fizik: Sesleri karşılaştırma yoluyla ölçmeye yarayan aygıt.
sesölçüm
:
fizik: Sesölçerle seslerin karşılaştırmalı olarak incelenmesi.
sestoplar
:
Bakınız: sesbüyütür
sesüstü
:
1. mekanik: Hızı, ses hızından yüksek olan. 2. yankıbilim: a. Kul
...
sesyakını
:
fizik: Ses hızının altında ve üstündeki en yakın hızlara verilen
...
sesyayar
:
radyoculuk: 1. Elektrik dalgalarını ses dalgalarına çevirip, sesi
...
sesyazar
:
fizik: Sesleri istenildiğinde vermek üzere özel bir özdek üzerine
...
sıcaklıkölçüm
:
fizik: Sıcaklık derecesini ölçme yöntemleri.
sıcakölçer
:
fizik: Özdeklerin sıcaklık derecelerini ölçmeye yarayan aygıt.
sıcaküfler
:
fizik: Sıcak su, buğu, gaz vb. bir kaynaktan aldığı ısı yardımıyl
...
sığaç
:
Bakınız: yoğunlaç
sığaölçer
:
fizik: Yoğunlaçların sığalarını saptamakta kullanılan aygıt.
sıkacak
:
genel uygulayım: 1. Bir nesneyi, iki ağırlık arasında mekanik ola
...
sıkaç
:
1. fizik: Bir akışkanı ya da gazı, gereken basınca göre sıkıştırm
...
sıkıt
:
kimya: Güçlü bir basınç altında sıkıştırılarak oylumu küçültülmüş
...
sıklıkölçer
:
elektrik: Salınımlı bir elektrik olayının çevrimsel niceliğini öl
...
sıkma
:
Bakınız: sıkıştırma
sıkmaç
:
1. genel uygulayım: Onarma, işleme, düzeltme gibi işlemlerin uygu
...
sıksayı
:
Bakınız: sıklık
sınırlayıcı
:
mekanik, elektrik: Bir büyüklüğün, belirli değeri aşarak sakıncal
...
Sıvı
:
1. genel uygulayım: Akan, akmak eğiliminde olan (özdek). 2. fizik
...
sıvıölçer
:
fizik, kimya: Bir çözeltinin (ekşit, alkol, şurup vb.) yoğunluğun
...
sızdırmaz
:
genel uygulayım: Geçirmezliği sağlamak amacıyla sıkıştırılmış iki
...
sızınım
:
fizik: Bir gaz karışımının içindeki gazları gazların, gözenekli b
...
sızma
:
Bakınız: süzülme
silici
:
güzelsanatlar: Oymabaskıda maden yüzeylere yapılmış kazımaları dü
...
sinema alıcısı
:
Bakınız: Alıcı II
soğrulma
:
1. fizik, kimya, metalbilim: Gaz ya da sıvının, bir süngerimsi öz
...
soğrumsama
:
Bakınız: yüze soğurma
soğuktaş
:
madencilik: Doğal sodyum ve alüminyum çift flüorünü.
soğurgan
:
kimya: Gaz ya da sıvı özdecikleri içine alma yeteneğinde olan (öz
...
soğutmaç
:
Bakınız: soğutucu
söndürücü
:
genel uygulayım: Yangın söndürmeye yarayan aygıt.
sönümlü
:
fizik: Belirli bir sürede genliği sıfıra erişen (salınım devimi).
sönümsüz
:
fizik: Genliği hiçbir zaman sıfıra yaklaşmayan, her dönümde besle
...
sönüşüm
:
1. ışınbilim: Sesin özel bir etki sağlamak amacıyla ya da doğal k
...
sözlendirici
:
sinema, televizyon: Bir filmin sözlendirilmesinde çalışan, sesiyl
...
sözlendirme
:
sinema, televizyon: Görüntülerle birlikte alınmamış konuşmaların,
...
su döşemcisi
:
döşem: Su döşemi yapan, bu konuda uzmanlaşmış kimse.
su döşemi
:
döşem: Bir yapının pissu, kullanma suyu ve gaz döşemlerinin tümü.
su düzeci
:
bayındırlık: Kent suyunun basıncını azaltmak için belli aralıklar
...
subasar
:
döşem: Suya, yapının üst katlarına çıkabilecek basıncı veren biri
...
subilgisi
:
coğrafya: 1. Coğrafyanın deniz, göl, ırmak ya da başka su alanlar
...
subilim
:
coğrafya: Suların fiziksel, kimyasal özelliklerini, dağılımlarına
...
sugeçirmez
:
Bakınız: geçirimsiz
sulama arabası
:
bayındırlık: Caddelerin sulanması işinde kullanılan su depolu ara
...