Veteriner Terimleri Sözlüğü (120)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Veteriner Terimleri Sözlüğü (120. Sayfa)

identikal :
Bakınız: Birbirinin Aynısı
identikal ikizlik :
Bakınız: tek yumurta ikizliği
idio :
(Anatomi) Kendine has, özel, hususi.
idiopati :
Belli bir neden olmaksızın gelişen hastalık hâli oluş nedeni bili ...
İdiopatik :
1. Nedeni veya kökeni bilinmeyen. 2. Belli bir bozukluğa veya has ...
idiopatik akantozis nigrikans :
Bakınız: birincil akantozis nigrikans
idiopatik alopesi :
Bakınız: ikincil kıl dökülmesi
idiopatik gıda hastalıkları :
Gıda veya gıda katkı maddelerinin bazı bireylerde neden olduğu al ...
idiopatik hiperestezi sendromu :
Bakınız: Yalama granülomu
idiopatik immün hemolitik anemi :
Bakınız: otoimmün hemolitik anemi
idiopatik infertilite :
Nedeni bilinmeyen, nedeni açıklanamayan döl verimi düşüklüğü.
idiopatik kalsiyum fosfat çöküntüsü :
Beş-yedi haftalık Danua ırkı köpeklerde 7. boyun omuru gövdesinde ...
idiopatik kolon yangısı :
Köpeklerde bilinmeyen nedenler oluşan kolon yangısı. Bokser ırkı ...
idiopatik lenfositik uveitis :
Nedeni bilinmeyen, kronik perivasküler lenfosit ve plazma hücre i ...
idiopatik müsinözis :
Çin kökenli Shar-Pei köpeklerinde derinin dermis tabakasında aşır ...
idiopatik poliradikulonöritis :
Akut, ilerleyici felç ve kas atrofisiyle seyreden, kesin nedeni b ...
idiopatik tetanos :
Genç sığırlarda bir yara yeri bulunmaksızın tetanos salgınlar gör ...
idiopatik yavru atma :
Tespit edilebilen bir neden bulunmaksızın biçimlenen yavru atma.
idiosinkratik :
Özel durumla ilgili, özel duruma ait olan.
idiosinkrazi :
Belli bir maddeye karşı, diğer bireylere oranla doğuştan olan aşı ...
idiosom :
Akarlarda, bacakların ve birçok iç organın bulunduğu, iki temel v ...
idiotip :
Antikor veya T hücre almaçlarının değişken bölgesinde anti-idioti ...
iditol dehidrogenaz :
Bakınız: sorbitol dehidrogenaz
idoz :
Altı karbonlu aldoz yapısındaki monosakkaritlerden biri.
idrar birikmesi :
Bakınız: İdrar tutulması
idrar kisti :
İdrar kanallarındaki idrarın karın boşluğuna boşalmasıyla karın z ...
idrar kutbu :
(Anatomi) Böbrekte böbrek cisimciğinin damar kutbunun karşısındak ...
idrar sedimenti :
İdrarın bekletilmesi veya santrüfüj edilmesi sonucu dibe çöken kı ...
idrar taşı :
Böbrek pelvisinden üretraya kadar idrar yollarında veya idrarda b ...
idrar torbası :
Bakınız: Sidik torbası
idrar torbası atonisi :
Merkezî sinir sisteminde herhangi bir patolojik değişim olmamasın ...
idrar torbası dirseklenmesi :
İdrar torbasının arkaya doğru dirseklenmesi. Erkek köpeklerde pro ...
idrar torbası eversiyonu :
Bakınız: idrar torbasının ters-yüz olması
idrar torbası felci :
İdrar torbasında aşırı idrar birikimine yol açan idrar torbası bo ...
idrar torbası fistülü :
İdrar torbasında yaralanma veya yırtılmaya bağlı olarak oluşan ya ...
idrar torbası nörojenik atonisi :
İdrar torbasından omuriliğe giden sensorik sinir liflerinin yıkım ...
idrar torbası prolapsusu :
Vajinanın anteriyor kısmında biçimlenen bir yırtık aracılığıyla i ...
idrar torbası retrofleksiyonu :
Bakınız: idrar torbası dirseklenmesi
idrar torbası taşları :
Çeşitli nedenlerle karbonat, okzalat ve silikat gibi maddelerin o ...
idrar torbası yangısı :
İdrar torbasının bakteriyel etkenlerle oluşturulan, kataral, kanl ...
idrar torbası yırtığı :
İdrar torbasının aşırı dolma veya yaralanmalar nedeniyle yırtılma ...
idrar torbasının ters-yüz olması :
İdrar torbasının kendi içine veya idrar yolu içerisine girmesi, i ...
idrar tutamama :
İstemli olarak işemenin kontrol edilememesi, enürezis, ürore, üri ...
idrar tutulması :
İdrarın sidik torbasından akmasını sağlayan m. Detrusor vesicae'n ...
idrar yolları taşı :
Bakınız: İdrar taşı
idrar yolları tıkanması :
İdrar yollarının taş, kum gibi nedenlerle tıkanması, üretrofraksi ...
idüronik asit :
İdozdan elde edilen üronik asit. L- idüronik asit glukuronik asid ...
İFA :
Bakınız: floresan antikor deneyi
iğdiş etme :
Bakınız: Kısırlaştırma
iğimsi :
Her iki uçta incelen, mekik veya iğ biçiminde olan, füziform.
İğne :
Laboratuvarda mikrobiyolojik ekim, preparat hazırlama ve izolasyo ...
iğne solucanı :
Genellikle insanların kalın bağırsaklarında ara sıra dişi genital ...
iğne tutan :
Dikiş uygularken iğneyi tutmaya yarayan aygıt, portekü.
iğneleme testi :
Bakınız: Prik testi
ihtilat :
Bakınız: Perine Yırtılması
ihtiyofitriyozis :
Bakınız: beyaz leke hastalığı
İhtiyozis :
Bakınız: İktiyozis
İjima bakır sülünü :
Ana vatanı Japonya olan, ormanlarda ve açık arazilerde yaşayan sü ...
ikhidrozis :
Bakınız: Terin Durdurulması
iki boynuzlu döl yatağı :
İnek, koyun, keçi ve domuzda bulunan küçük gövdeli ve büyük iki b ...
iki boyutlu jel elektroforezi :
Özellikle yüksek molekül ağırlığına sahip proteinlerin jelde beli ...
iki bölmeli model :
İlaç etkisinin zamana göre seyrini değerlendirmek için kurulmuş, ...
iki cinslilik :
Bir hayvanın hem erkek hem de dişi üreme organlarını birlikte bul ...
iki eş arasındaki farkın önem kontrolü :
Gerçekte tek bir gruba ait bir öğenin sürekli bir değişken yönünd ...
iki kızgınlık arası süre :
Kızgınlığın bitiminden gelecek proöstrüse kadar olan süre.
iki kutuplu kol-bacak derivasyonları :
EKG ölçümlerinde etkin iki elektrot arasında potansiyel farkın ka ...
iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi :
Parametrik varsayımlar yerine getirildiğinde ölçümle belirtilen s ...
iki yaşamlılar :
Larva döneminde solungaç solunumu yapan, metamorfoz sonrasında is ...
ikilenme süresi :
Bakınız: Jenerasyon aralığı
ikinci derece atriyoventriküler kalp blokajı :
Normal birkaç kalp kontraksiyonundan sonra bir kontraksiyon dönem ...
ikinci derece hiperparazit :
Hiperparazit üzerinde parazitlenen canlı.
ikinci derece iyileşme :
Yaralanmadan veya ameliyattan sonra iz bırakarak iyileşme, ikinci ...
ikinci derece kalp bloku :
Kalpte kulakçıklardaki uyarımların, his demetinde geciktirilmesi ...
ikinci derece yanık :
Epidermis üzerinde pıhtılaşma nekrozu, spongiyozis, vezikül oluşu ...
ikinci evre reaksiyonları :
İlaçların vücutta maruz kaldıkları enzimatik olayların, kimyasal ...
ikinci haberci :
Hormon gibi dış kaynaklı bir uyarana karşı hücre içinde üretilen ...
ikinci kuşak sefalosporinler :
Birinci nesil sefalosporinlerin yapısını değiştirerek genellikle, ...
ikinci kutup cisimciği :
Ovumun perivitellin aralığında bulunan ikinci kutup cisimciği.
ikinci osteodistrofi :
Bakınız: hipertrofik osteodistrofi
ikinci ürün çayır hastalığı :
Bakınız: Çayır amfizemi
ikinci yutak kavisi :
(Anatomi) Yutağın gelişiminde yutak ceplerini dıştan sınırlayan y ...
ikincil akantozis nigrikans :
Şişman köpeklerde, vücut kıvrımlarının sürtünmesi ve hipotiroidiz ...
ikincil aktif taşınım :
Bağırsak epitel hücrelerinde ve böbrek epitel hücrelerinde glikoz ...
ikincil aldosteronizm :
Böbrek üstü bezi dışından kaynaklanan uyarımlar sonucu aşırı aldo ...
ikincil anemi :
Tüberküloz, ruam, karaciğer sirozu, böbrek hastalıkları gibi kron ...
ikincil bağışık cevap :
İlk antijen uyarımıyla oluşan birincil cevaptan sonra, ikinci def ...
ikincil cinsiyet karakterleri :
Dişi ve erkek için özel olan, üremeyle direk ilişkili olmayan dış ...
ikincil diyabetes mellitus :
Glikokortikosteroit ve progesteron tedavisi, pankreas yangısı ve ...
ikincil döl yatağı tembelliği :
Doğumun ikinci aşamasında yavrunun kanalda ilerlemesine engel ola ...
ikincil enfeksiyon :
Birincil etken tarafından başlatılan bir enfeksiyona sonradan iki ...
ikincil folikül :
(Anatomi) Yumurtalıkta folikül gelişiminde ovumu saran çok katlı ...
ikincil fotosensitizasyon :
Karaciğerde meydana gelen bozukluk veya dolaşım sistemiyle ilgili ...
ikincil glokom :
Gözdeki bir patolojik değişim nedeniyle göz içi basıncın artması.
ikincil hiperparatiroidizm :
Uzun süreli hipokalseminin kompenzasyonu nedeniyle, paratiroit be ...
ikincil hipertrofik akciğer osteopatisi :
Bakınız: hipertrofik osteopati
ikincil hipertrofik pulmoner osteopati :
Bakınız: hipertrofik osteopati
ikincil hipoadrenokortisizm :
Hipofiz bezi lezyonları veya uzun süreli kortikosteroit tedavisi ...
ikincil hipogonadizm :
Bakınız: hipogonadotropik hipogonadizm
ikincil inanisyon :
İştahın dolaylı olarak engellenmesi, sekunder inanisyon.
ikincil infertilite :
Daha önceleri gebe kalmış dişideki dölverim düşüklüğü.

Veteriner Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama