Veteriner Terimleri Sözlüğü (126)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Veteriner Terimleri Sözlüğü (126. Sayfa)

intranükleer inklüzyon cisimciği :
Bakınız: çekirdek içi inklüzyon cisimciği
intraoperatif ultrasonografi :
Ameliyatlar sırasında ultrasondan yararlanılması, ultrason rehber ...
intraosseöz venografi :
Bakınız: Kemik içi venografi
intraplöral basınç :
Bakınız: Göğüs içi basınç
intrapulmonik basınç :
Bakınız: Akciğer içi basınç
intraservikal tohumlama :
Bakınız: Servikal tohumlama
intrasinovyal anestezi :
Bakınız: sinovya içi anestezi
intratekal uygulama :
İlaçların genellikle 3-4. bel omurları arasındaki aralıktan subar ...
intrauterin :
1. Döl yatağı içi. 2. Döl yatağı içinde olan.
intrauterin device :
Bakınız: Rahim İçi Gereç
intrauterin infüzyon :
Bakınız: döl yatağına infüzyon
intrauterin tedavi :
Bakınız: döl yatağından tedavi
intrauterin tohumlama :
Bakınız: döl yatağına tohumlama
intrauterin uygulama :
Bakınız: döl yatağına uygulama
intravenöz anestezi :
Bakınız: toplardamar içi anestezi
intravenöz enjeksiyon :
Bakınız: toplardamar içi enjeksiyon
intravenöz indüksiyon :
Bakınız: toplardamar içi indüksiyon
intravenöz infüzyon :
Toplardamar yoluyla verilecek ilaç veya sıvıların bir boru sistem ...
intravenöz regional anestezi :
Bakınız: toplardamar içi bölgesel anestezi
intraventriküler blokaj :
Bakınız: intraventriküler kalp blokajı
intraventriküler kalp blokajı :
Yerel ve yaygın kalp tahribatlarına bağlı olarak ortaya çıkan, sa ...
intravital :
Bakınız: Hayatta Vuku Bulan
intravital boya :
Bakınız: Canlı boya
intravitam :
Bakınız: Hayatta
intrinsik :
İç kaynaklı, vücudun veya organın kendi yapısından gelen, kendi i ...
intrinsik faktör :
1. Gıdalarda mikroorganizmaların gelişimine etki eden gıda içeriğ ...
intron :
Ökaryotik hücre DNA'sı üzerinde transkripsiyona uğrayan ancak tra ...
introytus :
(Anatomi) Bir boşluğa veya aralığa giriş.
intumezensiya :
(Anatomi) 1. Şişkinlik. 2. Kalınlık.
intumezensiya lumbalis :
(Anatomi) Omuriliğin bel şişkinliği.
intumezensiya servikalis :
(Anatomi) Omuriliğin boyun şişkinliği.
inülin :
Soğan, sarımsak ve yer elmasında fazla miktarda bulunan bir frukt ...
invaginasyo intestini :
Bakınız: bağırsakların iç içe geçmesi
invaginasyon :
İçe içe geçme veya kıvrılma.
invaziv :
Bir mikroorganizmanın bir konağa girme, orada gelişebilme ve kona ...
invazyon :
1. Vücudun patojen mikroorganizmaların hücumuna uğraması, hastalı ...
inversiyon :
1. Dönme, ters dönme. 2. Bir kromozomda bulunan bir dizi genin yü ...
invert şeker :
Sakkarozun hidroliziyle oluşan ve sakkarozdan daha tatlı olan gli ...
invert şeker çözeltisi :
Hidroliz yöntemiyle kısmen indirgenmiş sulu sakkaroz çözeltisi.
invert şeker şurubu :
Hidrofiz yöntemiyle kısmen indirgenmiş, invert şeker miktarı kuru ...
invertaz :
İnce bağırsak ve pankreastan salgılanan ve sükrozu glikoz ve fruk ...
İnvertebrata :
Bakınız: Omurgasızlar
involukrum :
Kapsül, örtü veya kılıf. Özellikle nekrotik dokunun çevresinde ge ...
involüsyon :
1. Küçülme, gerileme, genişlemiş bir organın normal hâline dönmes ...
involüsyon formları :
Mikroorganizmaların üretildikleri ortamın karakterinin değiştiği ...
ip nabız :
Hayatı tehdit eden dolaşım yetmezliğinde ortaya çıkan, prognoz aç ...
ipek iplik :
Yumuşak, dayanıklı, manipülasyonu kolay, deri dikişlerinde kullan ...
ipeka şurubu :
Cephaelis ipecacuanhae bitkisinin kurutulmuş kök ve yumrularından ...
İpeksi teriyer :
Avustralya'dan köken alan, Avustralya, Yorkshire, Skye ve Cairn T ...
iplik :
1. Genellikle küçük iplik biçimindeki yapılar için kullanılan bir ...
ipliksi papillalar :
(Anatomi) Dilin üst kısmında mekanik etkili, etçil ve geviş getir ...
İPV :
Bakınız: sığırların bulaşıcı püstüler vulvovajinitisi
İran kedisi :
İran'dan köken alan, soyunun uzun tüylü Ankara kedisinden geldiği ...
İran tazısı :
İran'dan köken alan, tarihi M. Ö. 2100 yıllarına kadar uzanan, mu ...
iri karaciğer-dalak sendromu :
Erişkin etçi damızlıklarda ve yumurtacı tavuklarda, yumurta verim ...
iri kuş tüyü :
Kuşlar tüy dökümüne girdiğinde ve vücutları kısmen pin tüylerle k ...
iridektomi :
Köpeklerin birincil glaukoma olgularında, yetersiz olan humor aqu ...
iridenklezis :
Subkonjunktival aralıktan humor aquosus'a daha fazla çıkış yolu s ...
iridikus :
(Anatomi) İrise ait, irisle ilgili olan
iridosiklektomi :
İrisle birlikte hemen yanındaki corpus ciliare'nin bir kısmının u ...
iridosiklitis :
İris ve corpus ciliare'nin yangısı.
iridotom :
İrise kesit yapmada kullanılan özel bisturi.
iridotomi :
İrise kesit yapılması.
İridovirüsler :
Çift iplikli DNA genom yapısına sahip, zarflı ve 120-300 nm büyük ...
İriki virüs ensefalitis enfeksiyonu :
Bunyaviridae familyasının Simbu alt grubuna dâhil bir virüsün, bu ...
irin :
Ölü veya canlı nötrofil granülositler, tek tük mononükleer hücrel ...
irinleşme :
Bakınız: İrin Oluşması
irinli :
İrin oluşturan veya irin içeren, purulent.
irinli böbrek yangısı :
Metastazik veya idraa yollarıyla ulaşan irin bakterilerinin böbre ...
irinli dalak yangısı :
Genellikle sığırlarda retikulumdaki yaralardan, atlarda ise Stron ...
irinli interstisyel nefritis :
Hematojen kökenli bakteriyel enfeksiyonlar sonucunda oluşan, böbr ...
irinli konjunktivitis :
Bakınız: Blenore
irinli lenf yumrusu yangısı :
Lenf yumrularının irinli yangısı. En belirgin biçimde atların su ...
irinli meme yangısı :
İrin etkenlerinin oluşturduğu meme yangısı.
irinli metritis :
İrinli döl yatağı yangısı. İkinci derece endometritis. Vulvadan d ...
irinli nefritis :
Bakınız: irinli böbrek yangısı
irinli şiş :
Bakınız: Apse
irinli vajinitis :
İrinli akıntıyla belirgin vajina yangısı.
irinli yangı :
Yangı sıvının içerisinde önemli oranda irin bulunmasıyla belirgin ...
irinsiz böbrek yangısı :
Çeşitli enfeksiyon etkenleri ve bakteri toksinleri nedeniyle meyd ...
irinsiz interstisyel mastitis :
Brusellaların oluşturduğu, interlobuler bağ dokuda mikroskobik hü ...
irinsiz interstisyel nefritis :
Hafif nedbeleşme ve az miktarda lenfohistiyositik hücre içeren bö ...
irinsiz uveitis :
Lenfosit ve plazma hücrelerin baskın olduğu gözün orta tabakasını ...
iris :
(Anatomi) Ön ve arka göz kamaralarını birbirinden ayıran, ışığın ...
iris kolobomu :
İris üzerinde çok sayıda delik veya yırtık bulunması.
iris pensi :
İrisi tutmaya yarayan duyarlı pens.
iris stafilomu :
Kornea perfore yara ve ulkuslarından, göz içi basınç etkisiyle ir ...
iris yangısı :
Gözün iris tabakasının yangısı. Anteriyor uveitisin devamı olarak ...
iritis :
Bakınız: İris yangısı
irk :
Dört yaşına girmek üzere olan koyun.
İrlanda boynuzsuz sığırı :
Kuzeybatı İrlanda'dan köken alan, 1700'lü yıllardan beri yetiştir ...
İrlanda kurt tazısı :
İrlanda'dan köken alan, kurt tazısı familyasından gelen, tarihi ç ...
İrlanda setteri :
İrlanda'dan köken alan, çeşitli Setter, Spanyel ve Poyıntırlerden ...
İrlanda su spanyeli :
İrlanda'dan köken alan, muhtemelen Poodle, İrlanda Setteri veya P ...
İrlanda teriyeri :
İrlanda'nın Cork bölgesinden köken alan ve tarihi 2000 yıl kadar ...
İrlandalı kırmızı teriyer :
Bakınız: İrlanda teriyeri
irregular :
İntizamsız, düzensiz.
irremediable :
Tedavisi mümkün olmayan.
irreverzibl :
Bakınız: Dönüşümsüz
irreverzibl postmitotik hücreler :
Bakınız: Daimi hücreler

Veteriner Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama