eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Yerbilim Terimleri Sözlüğü (8)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Yerbilim Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Yerbilim Terimleri Sözlüğü (8. Sayfa)
Kayaç
:
Bir ya da birkaç mineralin topluluğu olup, doğada büyük yerler tu
...
kayaç bölgesi
:
Belli bir yerbilim döneminde, kimyasal ve mineral bileşimleri, ya
...
kayaç damarı
:
Bakınız: kesen damar
kayaç dilinimi
:
Bir kayacın birbirine koşut düzlemler boyunca yarılabilme özelliğ
...
kayaç fasiyezi
:
Çökeltildiği ortamın koşullarını gösteren bir tortul kayacın, fiz
...
kayaç kalıntısı
:
Kayaçların ufalamasıyle bulunduğu yerde oluşmuş ve kimi maddeleri
...
kayaç kapanımı
:
İçinde bulundukları kor kayaca yabancı taş parçaları.
kayaç katman birimi
:
Bir ya da birkaç kayaç cinsini, özel biçimde yapısı içinde toplay
...
kayaç kiri
:
Uzun zaman havanın etkisi altında kalmış kayacın üstündeki renkli
...
kayaçbilgisi
:
Kayaçların tanıtma, tanımlama ve sınıflandırılmasıyle uğraşan bil
...
kayaçbilim
:
Kayaçların her çeşit bileşimleri ve özelliklerinin nicel incelenm
...
Kayatuzu
:
Mineral. (NaCl metalimsi olmayan parıltı, renksiz, ak, sarı, mavi
...
kayma oluşumu
:
Katmanların çekim etkisi ve aşağıya doğru kaymasıyle oluşan yapı.
kaynak suyu
:
Bir kaynaktan çıkan yeraltı suyu.
kaynaşım kuşağı
:
Yeraltı su tablası yakınında, ikincil kükürtlülerin zenginleştiği
...
kayşat konisi
:
Bakınız: birikinti konisi
Kehribar
:
Taşıllaşmış bir çeşit bitkisel reçine.
kemer
:
Katmanlı kayaçlarda, katmanları tepeden ters yanlara yatımlı, sem
...
kemer doruk çizgisi
:
Kemerin en yüksek yerinden geçen çizgi.
kemer ekseni
:
Belli bir katman ile bir kemer eksen düzleminin kesiştiği çizgi.
kemerlik
:
Küçük kemer ve teknelerle yapılı, tümü birden bir kemer biçiminde
...
kemik yatağı
:
İçinde çok taşıllaşmış kemik ya da kemik parçaları bulunan katman
...
kenar fasiyezi
:
Derinlik kayaçlarında kenar bölgelerinin, orta bölgelerine göre g
...
kenar yarığı
:
Buzulun girintili çıkıntılı bir yüzey üzerinde devinip gerilmesiy
...
kenetlenme
:
Başka başka nitelikte kayaç birimleri yan yana bulundukları zaman
...
kersantit
:
Bakınız: lamprofir
kesen damar
:
Komşu kayaçların yapısını gelişigüzel kesen çatlak ya da yarıklar
...
kesiklilik yüzeyi
:
Yerin içinde, fiziksel özeliikleri başka başka olan iki katman ar
...
kesim bindirmesi
:
Kırık düzlemi, yatay ya da yataya yakın bir ters kırıkla, eski bi
...
kılavuz katman
:
1. Belli bir yer düzeyine ya da kuşağa özellik veren katman. 2. K
...
kılavuz taşıl
:
Kısa bir süre yaşamış, evrimsel olaylarla çabuk değişmiş, çok say
...
kılavuz yatak
:
Bir yer, düzey ya da kuşağı ayıran yatak.
kılçıksı çatlaklar
:
Çoğunlukla yerinde oynamış kırık kesimlerin kenarlarında görülen
...
kırık
:
Kayaç kütlelerinin, bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kayma
...
kırık atımı
:
Bir kırıkta, yer değiştiren iki nokta arasındaki en kısa uzaklık.
kırık aynası
:
Bir kırıkta, iki kanadın yerlerinden oynaması ve birbirlerine sür
...
kırık ayrığı
:
Kırığın çeperleri arasındaki ayrılık.
kırık çizgisi
:
Bir kırığın, yeryüzü ile kesiştiği çizgi
kırık doğrultusu
:
Kırık düzleminin yatay düzlemle kesiştiği çizgi.
kırık düzlemi
:
Üzerinde kırık kanatlarının devindiği düzlem.
kırık kanadı
:
Kırık düzleminin yanlarındaki kayaç kütleleri.
kırık kaynağı
:
Kırıkla ayrılmış bir kuyu yatağının geçirimsiz bir katman ile kar
...
kırık köşeli yığışım
:
Bakınız: oluşum köşeli yığışımı
kırık kuşağı
:
Kırılarak yerlerinden oynamış kanatlarla yapılı bir bölge.
kırık sapması
:
Başka bir kırıkla kesişen kırığın doğrultusunu değiştirmesi.
kırıkla değinme
:
İki katman ya da oluşuğun, bir kırıkla yan yana gelmesi.
kırıklı tomruk
:
Karşılıklı iki sınırında, kırık düzlemleri bulunan dağ ya da kaya
...
kırıklı yatık kıvrım
:
Ters yanı çok ileri doğru sürüklenerek, büsbütün makaslanmış olan
...
kırılma belirteci
:
Geçen bir ışık ışını, eğri bir açı ile bir kristale çarptığında,
...
kırıntı tortul
:
Kendinden daha eski kayaçların parçalarından oluşmuş tortul kayaç
...
kırmızı derin deniz kili
:
Özellikle, yanardağ kırıntılarının demirli kil durumunda ayrışma
...
kısa kemer
:
Kısa eksenli ve iki ucunun kapanışında, yatımları eksen üzerinde
...
kısa tekne
:
Kısa eksenli ve iki ucunun kapanışında, yatımları eksen üzerinde
...
kıvrılış
:
Bir kırığın yakınında, katman uçlarının aşağı ya da yukarı doğru
...
kıvrılma
:
Önce yatay durumda olan katmanların, yandan gelen basınçlarla dal
...
Kıvrım
:
Katmanların dalga biçiminde büküntüsü.
kıvrım kanatları
:
Kemer ve teknelerin, menteşede birbirine bağlanan yanları.
kıvrım menteşesi
:
Kıvrım kanatlarının birbirine bağlandığı yer.
kıvrım yanları
:
Bakınız: kıvrım kanatları
kıyı bölgeleri
:
Kıyının hemen yakınında, derinliği birkaç metreyi geçmeyen, dalga
...
kıyı dili
:
Kıyının bir çıkıntısından ötekine doğru uzanan ve dalganın getirm
...
kıyı ini
:
Dalganın oymasıyle yalı yar içinde oluşan in.
kıyı ortamı
:
Gelgit suları arasında kalan deniz kıyısı ortamı.
kil mineralleri
:
Killi tortulların bileşimine giren, 0.002 mm. çapında aliminyum s
...
kil taşı
:
katmanlanma düzlemine koşut ayrıntılar gösteren, sertleşmiş mil y
...
kil yapraktaşı
:
Killi tortullarda, kil minerali kristallerinin katman yüzeylerine
...
killi yapraktaşı
:
Taneleri katman yüzeylerine koşut, henüz sertleşmemiş killi ya da
...
kimberlit
:
İçinde elmas kristalleri bulunan, çok olivinli peridota benzeyen
...
kimyasal aşınma
:
Suyun ya da çözeltilerin, kimyasal etkisiyle aşınma.
kireçsizlenme
:
Kayaçların içinde bulunan kalsiyum karbon tuzunun, sularla eritil
...
kireçtaşı
:
Özellikle, kalsiyum karbon tuzundan bileşik kayaç.
kireçtaşı kabuğu
:
Kalsiyum karbonikasit tuzuyla çimentolanarak sertleşmiş kabuk.
kiremit toprağı
:
Genel olarak demirpası ile kahverengini almış kumlu, milli, killi
...
kiyanit
:
Bakınız: disten
klastik kayaç
:
Bakınız: kırıntı tortul
klorit
:
Kayaç yapıcı mineral grubu. (Fe-Mg-AI silis tuzlarının karışımı m
...
kok kömürü
:
Yaklaşık olarak % 19-28 uçucu madde çıkaran kömür.
kol uzantı
:
Derinlerdeki büyük magma kütlelerinden ya da damardan yanlardaki
...
komşu kayaç
:
Bakınız: yerli kayaç
konglomera
:
Bakınız: çakıl kayaç
konmuş kaya
:
Bir örtünün bir parçası iken, aşınmalarla yadırgı bir taban üstün
...
kontakt metamorfizması
:
Bakınız: değme başkalaşımı
kor kayaç
:
Magmanın katılaşmasıyle oluşmuş kayaç.
korendon
:
Mineral. (AI2O3 metalimsi olmayan camsı parıltı, renksiz, gri, ma
...
koyak
:
Karalarda, akarsu aşındırmasıyle biçimini almış, bir yöne doğru e
...
koyak aklanı
:
Bakınız: koyak yamacı
koyak buzulu
:
Koyak boyunca devinen buzul.
koyak kaynağı
:
Koyak aklanlarında, su tablasının yüzeye çöktüğü yerde bulunan ka
...
koyak tabanı
:
Koyak yamaçları arasındaki lığ ovası.
koyak yamacı
:
Koyağın iki yakasındaki eğik tepeler.
kökler bölgesi
:
Örtülerin arkasında, yerin içine gömülür gibi oldukları bölge.
Kömür
:
Kökeni bitkisel, değişmiş ve başkalaşmış katı yakıt. (Örneği ve d
...
kömür damarı
:
İnce kömür katmanı.
kömür sınıfı
:
Bitkilerin kömürleşme derecesi.
Kömürleşme
:
Bitki kalıntılarının kömüre dönüşümünü sonuçlayan doğal bir olay.
köşeli yığışım
:
Köşeleri yuvarlaklaşmamış iri parçalardan bileşik bir tortul kaya
...
Köyper
:
Cermen triasının üst katı.
Krater
:
Bakınız: yanardağ ağzı
Kristal
:
Yapı elemanları (atomlar, iyonlar, moleküller), belli bir kurala
...
kristal başkalaşım dokusu
:
Yeniden kristalleşme başkalaşımı ile oluşan kayaç dokusu.