|
Zanaat Terimleri Sözlüğü (9)
Zanaat Terimleri Sözlüğü (9. Sayfa)
-
çifttor
:
-
El örgülerinde görülen, bir motif. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
-
çiğ
:
-
(I) 1. Pişmemiş sütün üstünde toplanan yağ. (Sofça -Kütahya) 2. E ...
-
çiğbeyaz
:
-
Boyanmamış halı ipi. (Beyköy *Şarkikaraağaç -Isparta)
-
çiğdem boyası
:
-
Sarı renk. (Akbaş *Güdül -Ankara)
-
çiğleme
:
-
Kaymak böreği. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
-
çiğsarı
:
-
Kirli sarı. (Beyköy *Şarkikaraağaç -Isparta)
-
çilingir
:
-
Bakınız: çiner
-
çilleme
:
-
Bir halı modeli. (Yukarıdinek *Şarkikaraağaç -Isparta)
-
çilpek
:
-
Takke. (Tahtacı *Burhaniye -Balıkesir)
-
çilpi
:
-
Bakınız: çırpı
-
çilte
:
-
(I) 1. Semer ipi. (Kamanlar, Çağa *Güdül -Ankara) 2. Sap urganı. ...
-
çiltipi
:
-
Semerlere sonradan eklenen ip üzengi. (Akpınar *Gümüşhacıköy -Ama ...
-
çimete
:
-
Üçüncü sigara. (Yukarıdinek *Şarkikaraağaç -Isparta)
-
çiner
:
-
[çinevir, çineyir, çilingir] : Hububat eleği. (Garibçe *Güdül -An ...
-
çinevir
:
-
Bakınız: çiner
-
çineyir
:
-
Bakınız: çiner
-
çini
:
-
Beş-altı bardaklık çaydanlık. (Nudra *Şarkikaraağaç -Isparta)
-
çinik
:
-
Bakınız: şinik
-
çirallık
:
-
Evde kız çeyizi ile bazı eşyanın saklandığı bölüm. (Güllüce *Gümü ...
-
çirinti
:
-
Bitmek üzere olan sabun parçası. (Arslanköy *Şarkikaraağaç -Ispar ...
-
çirk
:
-
(I) Sigara izmariti. (Yukarıkaşıkara *Yalvaç -Isparta)(II) Killi ...
-
çirnik
:
-
Bir kiloluk buğday ölçeği. (Kuluk *Iğdır -Kars)
-
çirtik
:
-
Bakınız: çirinti
-
Çit
:
-
(I) 1. Tülbent başörtüsü. (Küllük *Iğdır -Kars) 2. Basma, patiska ...
-
çitek
:
-
1. Yırtıkları çırpma adı verilen yöntemle dikme. (Seydiköy -Kütah ...
-
çiten
:
-
(I) 1. Buzağılara ayrılan ahır bölümü, (İlhan *Ayaş -Ankara) 2. O ...
-
-
çiti
:
-
1. Bir dikiş türü. (Günyarık *Bozüyük -Bilecik) 2. Çözülmesini ön ...
-
çitil
:
-
1. Küçük yoğurt bakracı. (Çamyolu *Alanya -Antalya) 2. Küçük su h ...
-
çivikalıbı
:
-
Bakır çivi yapmak için kullanılan araç. (*Yalvaç -Isparta)
-
çivikırcak
:
-
Yeni yapılan ayakkabılarda, ayakkabıların içinde uçları çıkmış ol ...
-
çiyele
:
-
Aşığın üst pürüzlü yüzü. (Hüyüklü *Yalvaç -Isparta)
-
çizek
:
-
Otları kesmeğe, toprağı muntazam olarak sol tarafa yatırmağa yara ...
-
çizene
:
-
Evlerin dış duvarları ile ara bölmelerini kapatmak amacıyla, duva ...
-
çizgitaşı
:
-
Terzi sabunu. (- Maraş)
-
çizi
:
-
Tahtaya çizgi çizmekte kullanılan araç. (Güzel *Güdül -Ankara)
-
çobanböre
:
-
Üzerine kırmızı biber ile tuz dökülüp ıslatılmış ekmek, (inönü -E ...
-
çobanlık
:
-
Koyunları kene ve dikenlerden arıtmak amacıyla kullanılan demir t ...
-
çobansalık
:
-
Ağıldaki çoban dinlenme yeri. (Beyağıl *Ulukışla -Niğde Başkışla ...
-
çocukluyanış
:
-
Çocuğu stilize eden bir çul motifi. (Saçıkara *İslahiye -Gaziante ...
-
çokal
:
-
Evlerin ön kısımlarına yapılan kamış ya da tezek gölgelik. (Yeşil ...
-
çoluk
:
-
Sığırların boynuna geçirilen (V) biçimindeki esnek dal. (*Ağın -E ...
-
çomaç
:
-
İçine katık konularak dürülmuş yufka. (Gedikli *Şarkikaraağaç -Is ...
-
çomak
:
-
1. Çoban sopası. (Ağıl *Eğridir -Isparta) 2. Davul tokmağı. (Yuka ...
-
çomça
:
-
1. bk. çömçe (I) -1] 2. Yayıktan yağ almak için kullanılan tahta ...
-
çomçu
:
-
Bakınız: çömçe
-
çomeş
:
-
Bakınız: çomaç
-
çorak
:
-
1. Tas. (*Senirkent -Isparta) 2. Tabak. (*Senirkent -Isparta)
-
çorut
:
-
Değirmen taşını işletip durduran düzen. (*Bünyan -Kayseri)
-
çotku
:
-
Elbise fırçası. (Çağlayan -Kars)
-
çotur
:
-
Ateşte kavrulmuş yeşil nohut. (Büyükdivanköyü -Çorum)
-
çöğünkazanı
:
-
Dökme demir börek kızartma kabı. (-Bursa)
-
-
çökek
:
-
Tohum atmak için toprakta açılan çukur. (Beyağıl *Ulukışla -Niğde ...
-
çökel
:
-
Büyük kerpiç. (Çarıksaray *Şarkikaraağaç -Isparta)
-
çökertme
:
-
Saban ökçesi. (Aşağıdinek *Şarkikaraağaç -Isparta)
-
çömçe
:
-
(I) [çomça -1, çomça -3, çomça -4, çomçu] : 1. Büyük ağaç kepçe. ...
-
çömçü
:
-
Küp. (Selendi *Akhisar -Manisa)
-
çömen
:
-
Birkaç mısır destesinden oluşan yığın. (Beyceli *Fatsa -Ordu)
-
çömlek
:
-
Ağaç su tası. (Gökmenler, Çatak, Kızılağaç, Gedikli *Saimbeyli -A ...
-
Çöp
:
-
Araba tekerleğindeki ipsitleri birbirine bağlayan parmak kalınlığ ...
-
çöpük
:
-
İşe yaramayan yün. (*Susuz -Kars)
-
çöpür
:
-
Kaba kilim yapılan koyun yünü ile keçi kılı. (Ebilhindi -Erzurum)
-
çördük
:
-
[çörtük] Turşu küplerinin ağzına konan sarı çiçekli, küçük yaprak ...
-
çörektaşı
:
-
Çörek pişirmekte kullanılan değirmen ocaklarındaki düz taş. (Beyc ...
-
çörte
:
-
[çörtlek, çörtlen, çörtte, çövten] : Toprak damlardaki ağaç çörte ...
-
çörten
:
-
Unu sandığa dökmeğe yarayan teneke oluk. (Köprü *Şarkikaraağaç -I ...
-
çörtlek
:
-
Bakınız: çörte
-
çörtlen
:
-
Bakınız: çörte
-
çörtte
:
-
Bakınız: çörte
-
çörtük
:
-
Bakınız: Çöldük
-
çöte
:
-
1. Biçilen ekinlerin aynı tarafa yatmasını sağlayan ucu bükük değ ...
-
çöten
:
-
Çubuklardan örülmüş silindir biçiminde mısır deposu. (Ortacami *T ...
-
çövre
:
-
Bakınız: çevre
-
çövten
:
-
Bakınız: çörte
-
çözer
:
-
Büyük kalbur. (Güllüce *Gümüşhacıköy -Amasya)
-
çözgü
:
-
1. Dokuma tezgahına gerilen keten, pamuk ya da ipek iplik. (İlyas ...
-
çuğun
:
-
Bakınız: cuğun
-
-
çuha
:
-
Üç etek üzerine giyilen işlemeli kadın ceketi. (Güllüce *Gümüşhac ...
-
çukur
:
-
Bez tezgahı. (*Akseki -Antalya)
-
çul
:
-
1. Kışın, köpeklerin üşümemesi için sırtlarına geçirilen, bezden ...
-
çulbakı
:
-
Kaba kumaş .(*Güdül -Ankara)
-
çulfa
:
-
[çulfalık, çurfalık, çuvallık] : Çul ve çuval dokuma tezgâhı. (Ağ ...
-
çulfalık
:
-
Bakınız: çulfa
-
çumaş
:
-
Balıkları bayıltarak yakalamakta kullanılan dövülmüş ham ceviz. ( ...
-
çumur
:
-
Kaynar suda yağ ile mısır ununun karıştırılmasıyle yapılan yemek. ...
-
çurfalık
:
-
Bakınız: çulfa
-
çuvallamak
:
-
Çuvala buğday ve arpa doldurmak. (Ağıl *Eğridir -Isparta)
-
çuvallık
:
-
Kendir bezi dokuma tezgâhı. (Miri *Fatsa -Ordu)
-
çüt
:
-
[çift (II)] Kara saban. (Baykara *Selim *Susuz, Eşmeyazı -Konya) ...
-
çüzene
:
-
At başlığı. (Kavalca *Bozüyük -Bilecik)
-
dabanbağı
:
-
Sulanması olanağı varken susuz bırakılan bağ. (Kursarı *Yalvaç -I ...
-
dabandemiri
:
-
Hazırlanan ayakkabı ile terliği kalıblarına geçirmeğe yarayan bir ...
-
dabanmısırdanı
:
-
Bakır eşya yapılırken tabanları pekiştirmek için kullanılan araç. ...
-
dabar
:
-
Havuzcuk. (Yunuslar *Burhaniye -Balıkesir)
-
daday
:
-
Bir halı türü. (Ahırlıkuyu *Haymana -Ankara)
-
Dağ
:
-
Dokuma tezgâhının en üst kısmı. (Düzenli *Şavşat -Artvin)
-
dağallama
:
-
Karlı havalarda kalabalık bir gurup tarafından deynek ve sopalarl ...
-
dağar
:
-
(I) Tüyü alınmış halının ıslatıldığı havuz. (-Uşak)(II) 1. Çinko ...
-
dağarcık
:
-
[dağırcık, davarcık] 1. İçine tütün ya da çoban azığı konan koyun ...
-
dağırcık
:
-
Bakınız: dağarcık
-
dakıca
:
-
Sırtta desti, güğüm gibi nesneleri taşıma sırasında kullanılan ur ...
Zanaat Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
|