İng. stop
Kamu hizmeti yapan yolcu taşıtlarının yolcu veya hizmetlileri bindirmeleri, indirmeleri veya duraklamaları için yatay ve düşey işaretlerle belirlenmiş yer.
1. Konuşma sırasında bir düşünceden bir düşünceye, bir konudan başka bir konuya geçerken yapılan dereceli duraklama. Duraklama, yazıda satır başı, konuşmada ton derecelenmesi ile belli edilir.
2. Kelimeler arasındaki anlamın gerekli kıldığı ses kesintisi: A! ne söyleyecektim? / unuttum işte. Bu gidişle / sen daha çok yıllar beklersin. Ee! / bu iş tamamlandı ya / artık / gönlünün dilediği yere gidebilirsin. Dur yolcu / Bilmeden gelip bastığın bu toprak / Bir Devrin battığı yerdir / Eğil de kulak ver bu sessiz yığın / Bir vatan kalbimin attığı yerdir (N.H. Onan, Dur Yolcu, Ant., s. 922). Nedendir de / kömür gözlüm nedendir, / Şu geceler / benim uyumadığım, / Yaman derler / ayrılığın derdini / Ayrılık derdine doyamadığım (Karacaoğlan) vb. bk. ahenk durağı.
Kulakta ahenkli bir izlenim sağlamak için bir dizenin orta yerine doğru belli bir yerde bulunan ses aralığı, ki çoğu arka arkaya gelen iki anlam öbeğini de ayırmağa yarar. Dizenin ortasındaki durağa ORTA DURAK (Coupe médiane), sonundakine SONDALIK DURAK (Coupe finale) denir. Bu son durak arkadan gelen dizeye göre ele alınacak olursa ÖN DURAK (Coupe initiale) adını alır.
1. Dizelerde, sesin ölçü birimlerine göre aralanabildiği yer.
2. (h.y.) Hece ölçüsünün bölümleri 4+4+3= 11 ya da 6+5=11 4+4 = 8 ya da 5+3= 8 gibi. Her durakta sözcük bitmiş olur, böyle olmazsa o dizede durak yoktur.
3. Tekerlemelerde okunan koşalara ve ilâhilere verilen ad.
Konuşmada, anlamın gerektirdiği şekilde, sözcükler arasındaki ses kesintisi: Peki /sonra ne oldu?. Ne dersiniz / gidelim mi? E / ne yapalım? Kader, / elden ne gelir?, vb.
Bir bilişim ağında, aralarında veri iletişimi yapılabilen uçlarla donatılmış konumlardan her biri.