eng

Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü (9)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
9. Sayfa
uyak :
İki veya ikiden fazla dizenin sonunda bulunan ündeş kelimelerdeki ...
uyar :
(Söz Sanatı) Kapalı iğretilemede iğretinin yerine, onunla ilgili ...
uyarlamak :
1. Bir kelimeye uyak olacak başka kelime getirmek (UYAKLI, Mukaff ...
uzatı :
(Söz Sanatı) Sözün boşuna uzaması hali (UZATILI, Itnaplı, Prolixe ...
uzatıcı :
Sözü boşuna uzatan (kimse) (UZATICILIK, Prolixité).
uzatılılık :
Bakınız: Uzatı
uzdeyiler :
Söz veya yazı ile güzel bir anlatım sağlamağa yarayan fikir çalış ...
uzsöz :
Hayatta yol gösterecek bir değerde bulunan kısa ve özlü söz. "Bug ...
uzun çiftkısa adım :
(Yunan Latin Tartıbilim) Uzun bir heceden sonra gelen iki kısadan ...
uzun kısa adım :
(Yunan Latin Tartıbilim) Uzun bir heceden sonra gelen bir kısadan ...
uzunarası çiftkısa adım :
(Yunan Latin Tartıbilim) İki uzun arasında iki kısa heceden ibare ...
uzunarası kısa adım :
(Yunan Latin Tartıbilim) İki uzun arasında bir kısa heceden ibare ...
üç terimli taylam :
Üç çeşit hece öbeğinin tekrarlanmasiyle olan taylam.
üçleme :
(Halk Edebiyatı) Üç dizeli bentlerden meydana gelmiş koşuk.
üçlü :
Üç dizeden ibaret kesek veya dönü.
üçlü parçalama :
Bir dizenin iki parça yerine iki orta durakla üç parçaya ayrılmış ...
üçüncü epitrit :
(Yunan Latin Tartıbilim) Üçüncüsü kısa, öbür üçü hep uzun olan dö ...
üçüncü peon :
(Yunan Latin Tartıbilim) Üçüncüsü uzun, öbür üçü hep kısa olan dö ...
üçüz kısa adım :
(Yunan Latin Tartıbilim) Arka arkaya gelen üç kısa heceden ibaret ...
üçüz uzun adım :
(Yunan Latin Tartıbilim) Arka arkaya gelen üç uzun heceden ibaret ...
üçüzleme :
Konuları birbirinin sonrası olmak üzere ayrı ayrı gösterilen üç s ...
ülkülük :
Tutulan bir yola, benimsenen bir dâvaya, arkasından koşulan bir m ...
ündeş :
Sonlarında aynı ses öbeği bulunan kelime veya cümlelere denir. (Ü ...
üslûp :
1. Her yazarın, her sözenin (hatîbin) fikrini, duygularını anlatm ...
üslûpta zenginlik :
(Söz Sanatı) Fikirlerin, duyguların, hayallerin inceliklerini anl ...
üst gerçekçilik :
Yirminci yüzyıl başlarında Fransa'da A. Breton tarafından Freud'u ...
üstüre :
Tarih öncesi tanrı ve kahramanlarının efsaneli maceralarını anlat ...
Üye :
Bakınız: Dizge
üye yinelemesi :
(Söz Sanatı) Bir ibaredeki cümlelerin belli yerlerinde ve en çoğu ...
üzünleme :
Konusu gönül hicranları ve dünya hüzünleri olan şiir türü (ÜZÜNLÜ ...
vaız :
Bir din konusu üzerine öğüt şeklinde yapılan konuşma.
vaız sözenliği :
Nesrin sözenlik türlerinden biri olup vaız, mevize, din konuşması ...
varlıkçılık :
İkinci Dünya Savaşının sonunda, Fransız yazarlarından Jean - Paul ...
varsağı :
(Halk Edebiyatı) Bir çeşit kayabaşı.
Vasıta :
(Divan Edebiyatı) bk. Tercii bent.
vasl :
(Divan Edebiyatı) Sebki mevsul yapma usulü.
vayang :
(Cava Dili) Cavalıların, karagöz oyununa benzer bir gölge oyunlar ...
vezni ahir :
(Halk Edebiyatı) Her dizesi bir bent meydana getirmek üzere iç uy ...
vilanel :
Onaltıncı yüzyılda Fransızların kır veya halk türkülerine verilen ...
viröle :
(Fransız Edebiyatı) İlk ikisi öbür böleklerde tekrarlanmak üzere, ...
vodvil :
Tanıma yanlışlarına ve olguların tuhaflığına dayanan hafif komedi ...
ya :
(Çince) Çin mandarinlerinin veya aydınlarının yazdığı şiirlere ve ...
yadcıl deyim :
(Söz Sanatı) Kullanışa ve dil kurallarına aykırı olan veya alışıl ...
yalancı türek yanacı :
(Söz Sanatı) Aralarında gerçekten türek birliği olmadığı halde va ...
yaldızlı söz :
(Söz Sanatı) Nükte kılığında parlak fakat esasta değersiz olan sö ...
yalvaçlar dramı :
Onbeşinci yüzyılda, konusu yalvaçlar tarihinden alınarak yazılan ...
yanaçlar :
(Söz Sanatı) Bir fikri daha canlı ve renkli anlatmak için alışılm ...
yanaçlı :
(Söz Sanatı) İçinde kelime veya fikir yanaçları bulunan (ifade).
yanılmaca :
Birini başkası veya bir şeyi başka bir şey sanmaktan doğan yanlış ...
yansılama :
Ciddî bir eserin, bir şiirin alaylı bir şekilde yazılan benzeri ( ...
yapı yanaçları :
(Söz Sanatı) Cümle üyelerinin yerini değiştirmek, bazılarını kald ...
yapılıkçılık :
Sahnede mekanik ve fizik araçlarla bir telkin havası yaratmak tem ...
yaradışçılık :
İzlenimcilik sonrasının İspanya'daki şekillerinden biri.
yarım adım :
Eski Yunan ve Lâtin tartıbiliminde adımın biri vurgulu (KUVVETLİ ...
yarım dize :
Bir orta durağın bir dizeyi ayırdığı iki parçadan her biri.
yarım uyak :
Tam uyak meydana getirmeğe yetmiyen tek bir sese veya onun benzer ...
Yazar :
Sanat değeri olan kitap yazmış veya kaleminin kudretiyle tanınmış ...
yazılık :
Bir gazete veya dergide yahut bir edebiyat eserinde kendinden önc ...
yazınlar :
Bir bilim kolunun türlü konuları üzerine yazılmış yazı ve eserler ...
yazıt :
Bir andacı tarih boyunca yaşatmak için bir anıt veya bir madalya ...
yazıtbilim :
Yazıtları incelemek, okumak ve anlamlarını çıkarmak bilimi.
yedekli :
Yedeği olan koşuk.
yeğinseme :
(Söz Sanatı) Zayıf görünen bir kelimeyi kuvvetli bir anlam verece ...
yekâhenk :
(Divan Edebiyatı) Beyitleri arasında anlamca ilgi bulunan koşuk.
yekavaz :
(Divan Edebiyatı) Baştan sona kadar güzel olan koşuk.
yeni biçimleyicilik :
Sade kelimeler ve somut fikirlerle basit bir çatı içinde sanat ya ...
yeni gerçekçilik :
Gerçekçilik çığırının yeniden canlanma hareketi.
yeni izlenimcilik :
İzlenimciliğin NOKTACILIK (Pointillisme) ve BÖLÜMCÜLÜK (Divisionn ...
yeni klasikçilik :
Ondokuzuncu yüzyılın sonunda, klasik zevk ve üslûbunu yeniden ort ...
yeni simgecilik :
Simgecilik çığırının yeniden canlanma hareketi.
yenicil deyim veya yenicillik :
Yeni olarak meydana getirilen veya yeni bir anlamda kullanılan ke ...
yer birliği :
Bir sahne eserinde olguların aynı yerde veya hiç olmazsa aynı şeh ...
yergelik :
Çoğu politika üzerine olmak üzere yazılan, şiddetle yerici kısa y ...
yergi :
Birinin veya bir şeyin kusurlu taraflarını acı, batıcı ve alaycı ...
yergili roman :
Çevreyi ve çevredeki olguları anlatırken zamanın töresini yeren r ...
yergimsi övgü :
(Söz Sanatı) ilk bakışta yerer gibi görünen sözlerle övme.
yerindelik :
(Söz Sanatı) Kullanılan kelime ve deyimlerin tam yerine uygun olm ...
yerindesizlik :
(Söz Sanatı) Kullanılan kelimelerin, deyimlerin yerinde olmaması ...
yeterce uyak :
Bir sesli ile ondan sonra gelen bir sessizden ibaret olan uyak.
yetizleme :
İçinde fikir meselelerine değgin bir konunun uzun uzun incelenip ...
yıkım :
Bir sahne eserinde çözülüşü tamamlıyan acıklı olgu.
yıldalık :
Olayları, aralarındaki bağlantılardan bahsetmeksizin, yalın bir ş ...
yıldırı :
(Söz Sanatı) Bazı felâketlerin gelebileceğine işaret ederek dinle ...
Yıllık :
Yılda bir çıkan ve son yılın her çeşit olaylarını kaydeden eser.
Yineleme :
(Söz Sanatı) Bir cümle içinde veya arka arkaya gelen cümlelerde b ...
yofu :
(Çince) Çalgı çalınarak okunan bir çeşit Çin koşuğu.
yoksul uyak :
Sadece bir sesliden ibaret bulunan uyak.
yorumlamak :
Bir metnin karanlık görülen anlamının ne olabileceğini belirtmek. ...
yönenme :
(Söz Sanatı) İfade arasında, muhatap yoksa sözü bir muhataba, var ...
yummaca :
Bir şeyin niteliklerini kapalı bir şekilde vererek onun ne olduğu ...
yüksek komedi :
Ira ve töre türlerini kapsıyan komedi.
yükselen kerteleme :
Bakınız: Kerteleme
yürüyüş :
Bir edebiyat eserinde olguların gidişi.
zaman birliği :
Bir sahne eserinde olguların bir gün içinde olmasını gerekli göst ...
zamandaşçılık :
Sahnede aynı zamanda iki olayın gösterilmesi veya kişilerin açık ...
zamane hastalığı :
Romantik devrinde konu olarak alınan, insanların o zamanki karams ...
zâtül-metâli :
(Divan Edebiyatı) Birkaç matlâı olan kaside.
zayıf yarım adım :
Bakınız: Yarım adım
zengin uyak :
Bir sesliden başka, onun başında veya sonunda bir sessiz bulunan ...
zenitçilik :
İzlenimcilik sonrasının Yugoslavya'daki şekli.