eng

Sağlık Terimleri Sözlüğü (14)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
14. Sayfa
Empirin :
Aspirine ve diğer ağrı giderici ilaçlara benzeyen,tescilli bir il ...
emülsiyon :
Bir sıvının partiküllerinin,başka bir sıvıdaki süspansiyonu örneğ ...
emzik :
Bebeğe, emme içgüdüsünü tatmin için verilen lastik meme.
Emzirmek :
Bebeğin memeden süt emmesi
Enbalans :
Denge yokluğu dengesizlik
Endamoeba :
Dizanteriye yol açan amip türü
Endarterit :
Bir atardamarın iç tabakasındaki enflamasyon.
endikasyon :
Bir hastalığa ilişkin ve tedavisine işaret eden birşey.Örneğin ir ...
endokardit :
Kalb valvülleri yahut iç zarının enflamasyonu.
Endokardium :
Kalb odacıkları cidarım kaplayan zar.
Endokrin Bezleri :
Hormonlarını doğrudan doğruya kan damarlarına salgılayan bezler p ...
Endokrin Terapi :
Hastalığın hormon verilerek tedavisi.
Endokrinoloji :
Endokrin salgı bezlerini inceleyen tıp dalı
endometrit :
Rahim boşluğu cidarının enflamasyonu.
Endometrium :
Uterus (rahim) cidarını kaplayan müköz membran (zar).
Endometriyoz :
Uterus (rahim) iç yüzeyini kaplayan hücrelerin,mesane yahut barsa ...
Endomorf :
Kan damarları, lenf kanalları ve diğer vücut boşluklarının iç cid ...
endotoksin :
Bakteryel hücreler ölünceye kadar salınmayan ve bakterilerin için ...
endüksiyon :
Anestezinin başlangıç safhası
endürasyon :
Bakınız: kalınlaşma
Enervasyon :
Bir organ yahut bölümdeki sinir dalları
Enfantil Paraliz :
Foliomiyelit
Enfantilizm :
Bir yetişkinin çocuksu karakteristikler göstermesi.
enfarktüs :
Bir doku alanının, orada bulunan atardamarın içindeki bir pıhtı n ...
Enfeksiyon :
Vücut içinde bakteri,virüs ya da parazitlerin bulunarak üremeleri ...
Enfeksiyöz Hasralık :
Bakteriler,funguslar (mantarlar) ya da parazitlerden ileri gelen ...
Enfeksiyöz Hepatit :
Karaciğerde,bir virüsün yol açtığı enflamasyın
Enfeksiyöz Mononükleosis :
Boğaz ağrısı,salgı bezlerinde şişme,halsizlik ve anormal kan sayı ...
enfestasyon :
Vücuda böcek,kurt ya da kene geçmesi
Enfiltrasyon :
Genellikle hücre ve sıvı bulunmayan doku boşluklarına bu elemanla ...
enflamasyon :
Dokuların travmaya yahut bakteri veya virüs istilalarına, ısınma, ...
Enfradiyaframatik :
Diyaframın altında kalan alanla ilgili.
Enfraorbital :
Göz tabanı altında kalan alanla ilgili
Enfrapatella :
Diz kapağı altında bölgeyle ilgili
Enfraruj Işınları :
Olağanüstü dalga uzunluğu olan,gözle görülmeyen ışınlar.Vücudun t ...
Enfüzyon :
Vena (toplardamar) içinde ya da deri altına,bir çözeltinin zerki.
Enjeksiyon :
Bir iğne ve şırınga kullanarak,vücudun bir bölümünü bir maddenin ...
Enkantis :
Gözün iç köşesinde oluşan bir tümör.
Enklüzyon Kisti :
Ciltten oluşan ve cildin normal yüzeyinin altında bulunan bir kis ...
Enkompetans :
Yeterli fonksiyon gösterememe.
Enkontinans :
İrade dışı idrar ya da dışkı boşalımı
Enkoordinasyon :
Koordinasyon eksikliği.
Enkubatör :
Yeni doğmuş bir bebeği barındırmak için,sıcak ve nemli ortamı ola ...
Enoperabi :
Ameliyatla düzeltilmesi yahut iyileştirilmesi imkansız.
Enpaksiyon :
İyice sıkıştırma
Enpalpabl :
Ameliyatla düzeltilmesi yahut iyileştirilmesi imkansız.
Enperfore :
Perfore edilmiş,normal bir açıklığı olmayan.
Enplan :
Normal yerinden başka bir yerde büyüyen bir doku parçası.
Enpotans :
Cinsel temasta bulunamama
Enpregnasyon :
Gebe bırakma.
Ense :
Boynun arkası.
Ensefalon :
Bakınız: beyin
Ensiform Kıkırdak :
Göğüs kemiğinin en alt ucu
Ensolübi :
Çözelti haline getirilemeyen
Enspirasyon :
Soluk almayla akciğerlere hava girmesi
Enstillasyon :
Sıvı verilmesi
Ensuflasyon :
Vücudun bir bölümüne toz ya da buhar üflenmesi
entegrasyon :
Çeşitli fonksiyonları düzenleme süreci
Enternal :
Vücudun derin yapılarıyla ilgili
Entoderm :
Ebmriyonda,barsak kanalı iç cidarını oluşturacak olan ilkel doku
entoksikasyon :
Zehirlenme durumu
entolerans :
Duyarlık nedeniyle bir ilacı alamamak.
Entrakütan :
Cildin işi.
Entramüral :
Bir organ cidarının içiyle ilgili
Entramüsküler :
Kas içiyle ilgili.
Entraoküler Basınç :
Göz küresi iç basıncı
Entravenöz :
Vena (toplardamar) içiyle ilgili.
Entrinsik :
İçinde bulunan
entropion :
Gözkapağının içe kıvrılarak,lipriklerin göz küresine sürtünmesine ...
Entrospeksiyon :
İnsanın kendi düşüncelerini incelemesi.
Entrovert :
Düşünceleri kendisinde ve kendi sorunlarında toplanan kişi
entübasyon :
Boru geçirmek
Enüresis :
Yatak ıslatma uyku esnasında irade dışı idrar yapma.
Envajinasyon :
Bir boşluk oluşturmak üzere, dokuyu katlama süresi
Enversiyon :
Alt üst olma durumu.
Envolünter :
Bilinçli aklın kontrolü altında olmayan irade dışı
Envolüsyon :
Yozlaşma süreci.
Enzim :
Belli kimyasal reaksiyonları harekete geçiren ve canlı dokunun ol ...
Eosinofil :
Boyandığı ve mikroskop altında incelendiği zaman,kırmızımsı bir r ...
Eosinofilik Kemik Granüloması :
Ender rastlanan bir kemik hastalığı
Eosinofilik Tümör :
Kafatası dibinde oluşan,pitüiter bez tümörü.
Epidemik :
Bir yahut daha fazla topluluktaki çok sayıda insanı aynı zamanda ...
Epidemioloji :
Hastalıkların yaygınlık ve sıklığını inceleyen bir bililm dalı ço ...
epidermis :
Cildin dıl tabakası
Epidermoid Tümör :
Cilt elemanlarından oluşan,tümör.
Epidermomikoz :
Ciltte fungus (mantar) enfeksiyonu.
epididim :
Seminal kanalın,testikülün hemen üstünde bulunan bölümü testiküld ...
epidural :
Beyni örten duranın ötesindeki ve çevresindeki boşluk.
Epidural Boşluk :
Omuriliğin hemen dışındaki boşluk
Epifisit :
Epifiz enflamasyonu.
epifiz :
Ana bölüm ve kıkırdak arasında kalan kemik bölümü kemik büyümesin ...
epifora :
Aşırı gözyaşı akması.
Epigastrik :
Karında, kaburga orta çizgisinin hemen altındaki boşlukla ilgili ...
epiglottis :
Boğazda,trakea (soluk borusu) girişini koruyan kıkırdak.
Epikantüs :
Doğulularda,gözlerin iç bölümünü örten,fazladan bir deri kıvrımı
Epikondil :
Eklem bölgesindeki kemik çıkıntısı.
Epikranium :
Kafatasını kaplayan tabakalar
epikriz :
Hastalığın kriz geçtikten sonraki dönemi
epilepsi :
Periodik konvülsiyonlar (ihtilaçlar) ve bilinç kaybı karakteristi ...
Erken Ambulasyon :
Bir ameliyat yada hastalıktan hemen sonra yataktan kalkma