eng

Sağlık Terimleri Sözlüğü (17)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
17. Sayfa
Hand-Schüller-Christian Sendromu :
Organ ve dokularda sarı ksantoma hücrelerinin birikim yaptığı, ko ...
Hansen Hastalığı :
Bakınız: cüzzam
Harabiyet :
Bir organ ya da vücut parçasının hasara uğraması
Harita Dil :
Dilin yüzeyinde kalınlaşmış alanların ve olukların olduğu,doğuşta ...
hasta :
Hekimin bakımı altındaki kişi
Hastalık Duygusu :
Kendini hasta hissetme
Haustra :
Kalın barsak cidarındaki normal cep çıkıntıları
Hava Embolizmi :
Hava kabarcıklarının kan damarlarına girerek dolaşıma müdahale et ...
Havadan Enfeksiyon :
Öksürük yahut aksırıkla enfeksiyon geçmesi
Hazımsızlık :
Dispepsi sindirim bozukluğu
hb :
Bakınız: hemoglobin
HCI :
Bakınız: hidroklorik asit
Heksadaktilizm :
El veya ayakta altı parmak bulunması
Helis :
Dış kulağın yuvarlak bölümü
Helmintiasis :
Solucan enfestasyonundan ileri gelen herhangi bir hastalık
Hemaglütinasyon :
Alyuvarların kümeleşmesi
Hemangioma :
Kan damarlarında ,habis olmayan bir tümör
Hemangiosarkoma :
Kan damarlarında oluşan,habis bir tümör
Hemanjiektazi :
Ciltte veya barsak cidarında kan damarlarının,genellikle ufak kıl ...
Hemapolesis :
Kanda alyuvarlar oluşumu örneğin, kemik iliğinde gerçekleşen süre ...
hemartroz :
Eklemde,hemoraja sekonder kanama
Hematemez :
Bakınız: kan kusma
hematin :
Hemoglobindeki demir bileşeni
Hematinik :
Kanda hemoglobin miktarını artırmak için verilen bir ilaç
Hematojenik Şok :
Aşırı kan kaybından ileri gelen şok.
Hematokolpos :
Özellikle vagina ağzının sağlam bir zarla (himen) tıkalı olduğu k ...
Hematokrit testi :
Alyuvarların plazmaya oranını belirlemek için yapılan bir kan tes ...
Hematoliz :
Alyuvarların ölmesi ve hücrelerdeki hemoglobinin serbest kalması
Hematolog :
Kan ve kan oluşturucu organlardaki hastalıklar alanında uzmanlaşm ...
Hematoma :
Cilt altında ya da derin dokularda kanamayla birlikte, kan pıhtıs ...
Hematopolesis :
Kan oluşumu
hematoporfirinüri :
Porfirin bulunması dolayısıyla idrar renginin siyahlaşması alyuva ...
hematüri :
İdrarda kan bulunması
hemi :
Bakınız: yarım
Hemiatrofi :
Vücudun bir tarafını etkileyen dejenerasyon
Hemihipertrofi :
Vücudun bir tarafında veya bir tarafındaki bir organda aşırı büyü ...
Hemik :
Kanla ilgili
Hemikolektomi :
Kalın barsağın bir bölümünün ameliyatla alınması.
Hemikrania :
Başın yalnızca bir tarafını etkileyen ağrı örneğin, migren ağrısı
hemipleji :
Vücudun bir tarafını etkileyen paraliz.
hemisfer :
Beynin bir yarımküresi
Hemo- (Ön Eki) :
Kanla ilgili
Hemodializ :
Zehir ve artık ürünlerin kandan ayrılması örneğin,suni böbrek kul ...
hemodilüsyon :
Vücut sıvısı ya da plazma kaybı sonucunda kanın yoğunlaşmasının t ...
hemofili :
Kanın yeterince pıhtılaşamadığı,kalıtsal bir hastalık hemofiliakl ...
hemoglobin :
Alyuvarlardaki pigment dokulara kan taşır.
hemoglobinemi :
Yeterli sayıda alyuvarlar bulunmasına rağmen, bunların hemoglobin ...
hemoglobinüri :
İdrarda hemoglobin bulunması
Hemokonsantrasyon :
Vücut sıvısı ya da plazma kaybı sonucunda kanın yoğunlaşması.
hemokromatoz :
Karaciğer sirozu,diabet ve cilt ile diğer çeşitli vücut dokuların ...
hemolitik anemi :
Alyuvarlar harabiyetinden ileri gelen bir anmel
hemoliz :
Alyuvarların ölmesi ve kanda serbest hemoglobin bulunması
Hemoperikardium :
Kalbi çevreleyen perikardium kesesinde kan birikimi
hemoperiton :
Karın boşluğunda kan birikimi
hemopnömotoraks :
Akciğerleri çevreleyen plevral boşlukta kan ve hava birikimi
Hemoptisis :
Öksürmeyle kan tükürme
Hemoraj :
Kan damarlarından kan sızması iç veya dış kanama olabilir.
Hemoroidler :
Rektum ve anüste damar varisleri basur
Hemostasis :
Kanamanın durduğunu belirten cerrahi bir terim
hemostatik :
Hemorajı durduran bir madde
hemotoraks :
Göğüs boşluğunda kan birikimi
Hemşire :
Hastalara bakan kadın bakıcı
Henoch Purpurası :
Çocuklarda, vücut dokularında, özellikle cilt altında kanama kara ...
hepar :
Bakınız: karaciğer
heparin :
Kanın pıhtılaşma zamanını uzatmak için verilen bir antikoagülan
hepatektomi :
Karaciğerin bir bölümünün ameliyatla alınması
hepatik :
Karaciğerle ilgili
hepatit :
Karaciğer enflamasyonu
Hepatoma :
Çocuklarda, habis karaciğer tümörü
hepatomegali :
Karaciğerin büyümesi
hepatosplenomegali :
Karaciğer ve dalağın büyümesi örneğin, Gaucher hastalığında olduğ ...
hermafrodit :
Her iki cinsiyetin organlarıyla doğan kimse genellikle yetersiz g ...
herni :
Fıtık kaslarda zayıflama sonucunda, normal olarak karın boşluğu i ...
Hernioplasti :
Fıtık ameliyatı
Hernirafi :
Fıtık ameliyatı
Heterofil Testi :
Enfeksiyöz mononükleöz teşhisinde kullanılan bir test.
Heterojen :
Değişik, farklı
Heteroseksüalite :
Karşı cinsten birisine duyulan cinsel duygular
Heterotoksin :
Vücut dışında oluşan bir zehir ya da toksin
heterotropi :
Bakınız: şaşılık
hıçkırık :
Diaframda ani spazm
hiatus :
Bir açıklık
Hiatus Fıtığı :
Diaframda, özofagusun geçtiği delikte oluşan fıtık
Hidramnios :
Rahimdeki doğmamış bebeği aşırı miktarda sıvının sarması
Hidrartroz :
Eklemde su birikimi
hidrasyon :
Su eklemek
hidremi :
Aşırı miktarda sıvı bulunması
Hidro :
Suyla ilgili
hidrofobi :
Kuduz enfeksiyonlu bir hayvanın ısırması sonucunda gelişen ve ins ...
hidroklorik asit :
Mide cidarındaki hücrelerin salgıladığı bir asit bu asit sindirim ...
hidrokortizon :
Bir kortizon ilaci
hidronefroz :
Böbrekten idrar akımının tıkandığı bir durum
Hidropnömotoraks :
Akciğerleri saran göğüs boğuşluğunda sıvı ve hava birikimi
hidrosefali :
Doğumdan hemen sonra beyin çevresinde, sıvı birikmesinden dolayı, ...
hidrosel :
Testikülü saran kesede sıvı birikimi
Hidroselektomi :
Hidroselin ameliyatla alınması
hidroterapi :
Kas, kemik yahut kişilerin su uygunlanması yoluyla tedavisi
Hidroz :
Bakınız: aşırı terleme
Hifemi :
Gözküresinde kanama