eng

AFAD Afet Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (2)

# A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z

AFAD Afet Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

AFAD Afet Terimleri Sözlüğü (2. Sayfa)

certificate of permission for building occupation :
Bakınız: iskân belgesi
certification of building ownership statue :
Konut ve iş yerlerine ilişkin mülkiyet rabıtası sırasıyla, tapu s ...
chemical hazard :
Canlılar üzerinde tahriş edici, yakıcı, felç edici veya öldürücü ...
chemical warfare agent :
Öldürmek, yaralamak, insanları etkisiz hale getirmek, bitkisel ve ...
chemical weapon :
Kimyasal savaş ajanlarının hedef üzerine dağıtılması için kullanı ...
chemical, biological, radiological and Nuclear /CBRN event :
Kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddelerin kasten veya ...
children without companion :
İlgili mevzuata göre, sorumlu bir kişinin etkin bakımına alınmadı ...
city basemap :
Belediyelerin yapacağı teknik hizmetlerin proje planlaması, tasar ...
city council :
Merkezî yönetim, yerel yönetim, kamu kurumu niteliğindeki meslek ...
civil community :
Merkezi ve yerel idarelerin hiyerarşi ve kontrol mekanizmalarının ...
civil defense :
Düşman saldırılarına karşı halkın can ve mal kaybının en az seviy ...
civil military cooperation :
Doğa, teknoloji ve insan kaynaklı afetler ile olağanüstü hâl ve k ...
civil protection :
Afet, acil durum, sivil savunma, savaş gibi konuların yanında hal ...
climate :
Dünya üzerinde bir bölge veya yerde, o yerin uzun dönemdeki atmos ...
climate change :
Hem genel ortalamada hem de 30 yıllık veya daha uzun dönemler iti ...
climatological disaster :
Sıcak dalgası, soğuk dalgası, kuraklık, dolu, hortum, yıldırım, k ...
closed basin :
Sularını denizlere kadar ulaştıramayıp kuruyan veya göle dökülüp ...
coastal zone management :
Kıyı sularının ve su havzalarının kirlilikten korumak ve azami ya ...
cold wave :
Tarım, endüstri, ticaret ve sosyal yaşantıda artan koruma önlemi ...
cold zone :
Rüzgarın tersi yönünde kaldığı için sıcak bölgede tespit edilmiş ...
collapse :
Yer altı boşluğu üzerinde uzanan örtü malzemesinin, aşağıya doğru ...
collapsed :
Yer altı açıklarında, tavan ve yan duvarlardan ayrılan kaya parça ...
collapsed earthquake :
Yer altındaki boşlukların, kömür ocaklarında galerilerin, tuz ve ...
collection of information and dissemination system :
Düşman saldırıları ile afet ve acil durum tehlike haberlerinin te ...
collective settlement :
Afetzedelerin, acil barınma ihtiyaçlarının sağlanabilmesi amacıyl ...
command control centre :
İl ambulans servisine bağlı 112 acil sağlık çağrı merkezlerinden ...
communication coding system :
Haberleşme sırasında bir mesajın veya çağrı işaretinin, anlaşılma ...
community awareness creation :
Maruz bulunulan tehlike ve riskler hakkında halkın bilinç düzeyin ...
community volunteer team for disaster response :
Afet gönüllülerinin oluşturduğu afete müdahale ekibi. Mahalle, iş ...
complex emergency :
Bir ülke, bölge veya toplumda iç ve dış çatışmalar nedeniyle otor ...
compulsory earthquake insurance :
Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler, tapuya kayıt ...
COMPULSORY INSURANCE :
Kişinin, yasa dolayısıyla yaptırmak zorunda olduğu sigorta. Kişin ...
concrete :
Çimento, çakıl, kırma taş gibi iri agrega, kum gibi ince agrega v ...
condominium ownership :
Tamamlanmış bir yapının kat, daire, iş yeri, dükkân, mağaza, depo ...
condominium, individually owned residence in a multi-unit building :
Ana gayrimenkulden ayrı ve başlı başına kullanmaya elverişli olan ...
construction duration :
Yapı sahibinin, yapı ruhsatı aldığı tarihten itibaren, yapı kulla ...
construction site :
İnşaat yapım işlerinin yürütüldüğü alan
construction supervisor / engineering of record :
Bakınız: teknik uygulama sorumlusu (TUS)
contagious disease :
Hastalık yapıcı (patojen) organizmaların sebep olduğu ve bireyden ...
contamination :
Bakınız: KBRN kirlenmesi
coordination :
Afete uğramış veya uğraması muhtemel toplulukların kısa, orta ve ...
Coordination Commission for Emergency Medical Services :
Sorumluluk alanındaki hastane öncesi ve hastane hizmetleri arasın ...
coping capability :
Kurum, kuruluş, işletmeler ve bireysel olarak var olan kaynakları ...
core sample :
Taşıma kapasitelerini belirlemek amacıyla zemin veya beton gibi m ...
corrosion :
İnşaat çeliği ve benzeri metal yapı malzemelerinin maruz kaldıkla ...
Cost-Benefit Analysis :
Farklı stratejiler arasında, en uygun maliyetle, en büyük yararı ...
coverage area :
Bir mobil ağ sisteminde baz istasyonları tarafından yayın yapılan ...
crater lake :
Eski volkan kraterlerinin ağzında oluşan küçük göl, yanardağ ağzı ...
creep :
Tektonik kaynaklı gerilmelere bağlı olarak fay zonlarında ve kütl ...
crisis :
Normal düzeni bozan, toplum için olumsuz sonuçlar doğurma olasılı ...
crisis management :
Kriz hâli şartları süresince uygulanan, durumu normale döndürmeyi ...
critical facility :
Alışılagelen ve acil durum gerektiren olağanüstü durumlarda toplu ...
crush sendrom :
Ezilme, sıkışma veya travmanın yol açtığı, kas dokusundaki hasar ...
crust :
Yer kürenin katı özelliğe sahip, ortalama 35 km kalınlığındaki en ...
crypto :
Verinin güvenli iletilmesi ve saklanması amacıyla şifrelenmesi iş ...
cultural sensitivity :
Kültürel farklılıklarına değer yüklemeksizin, afetlerden ve acil ...
cyber platfortm :
Tüm dünyaya ve uzaya yayılmış durumda bulunan bilişim sistemlerin ...
cyber securty :
Siber ortamı oluşturan bilişim sistemlerinin saldırılardan korunm ...
cyber threat :
Bilgisayar ağlarını kullanan erişim ve iletişim sistemlerinin, kö ...
cyclone :
Bakınız: tayfun
damage :
Fiziksel olarak bir şeyin (bina, tünel, araba, gemi ve uçak gibi) ...
damage assessment :
Bir afetin neden olduğu fiziksel, ekonomik, sosyal ve çevresel ha ...
damage assessment following objection :
7269 sayılı kanun gereğince, kesin hasar tespit çalışmalarına yas ...
damage assessment process :
Afet etkisini belirleme, kesin hasar tespit ve itirazlar hasar te ...
damage assessment report :
Hasar tespit çalışmaları sonucunda düzenlenen ve yapının hasar de ...
damageability/vulnerability :
Değişik türdeki yapıların farklı büyüklüklerdeki afetler karşısın ...
danger :
Sigorta poliçelerinin kapsadığı deprem, yangın, kuraklık gibi teh ...
database :
Belirli bir formatta ve erişim güvenliğine uygun olarak bilgisaya ...
debris :
Afetler veya başka nedenlerle yıkılmış yapı parçaları, kırık eşya ...
debris disposal area :
Belediye veya il özel idareleri tarafından kazı veya inşaat artık ...
debris flow/mudflow :
Kurak ve yarı kurak bölgelerde kuru dere yataklarındaki ince, iri ...
debris management :
Afet sonrasında onarılması mümkün olmayan ve kısmen yıkık binalar ...
debris removal :
İnsan can ve malı için tehlike arz eden, ulaşımı aksatan, çeşitli ...
debris, building wreckage :
Bir kaza veya afet sonrasında çöken, ağır hasara uğrayan veya tam ...
decision of local comission for investigation of beneficiaries :
Konutu, iş yeri veya hayvanların korunmasını sağlayan yapıları af ...
decontamination :
Bakınız: arındırma
deforestation :
Doğrudan insan müdahalesiyle, orman alanının başka bir alana dönü ...
deicing - anti-icing :
İçerdiği kimyasal bileşenlerden dolayı püskürtüldüğü yüzeylerde b ...
demand and commitment :
Afetzedenin AFAD’dan talebi ve ayrıca Başkanlığa karşı bir takım ...
demolition :
Afet veya farklı bir nedenle riskli hâle gelen bir binanın halka ...
demolition plan :
Yıkım ruhsatında belirtilen yapının, hangi güvenlik ve çevre koru ...
demolition technique :
Yıkımı planlanan bir binanın yapısal, çevresel ve gerektiğinde je ...
demolition waste :
Konut, bina, köprü, yol ve benzeri alt ve üst yapıların yıkımı es ...
depersonalization :
Kişinin, ruhsal süreçlerini ya da bedenini kendisinden ayrıymış g ...
deportation :
Devletin egemenlik hakkını kullanarak bir yabancının ülkeye giriş ...
depression :
Kişinin duygu, düşünce ve davranışlarını olumsuz olarak etkileyen ...
derealisation :
Kişinin dış dünya algısında ya da yaşantısında garip ya da gerçek ...
desertification :
Kurak, yarı kurak ve az yağış alan bölgelerde iklim değişiklikler ...
design engineer or architect :
Mimarlık ve mühendislik tasarım hizmetlerini, ana uğraş konusu ol ...
detention basin :
Taşkını önlemek için sel suyunu denetimli biçimde tutup bırakmaya ...
determination of group refugee statute :
Büyük ölçekli bir akın içindeki tüm kişilerin prima facie (varışt ...
deterministic :
Belli bir matematik hesaplama yöntemine dayalı, kesin sonuca ulaş ...
development block :
Çevresi yollarla sınırlanmış ve çoğu parsellere bölünmüş arsa ile ...
development boundary :
Nâzım planı bulunan yerlerde nâzım plan sınırları; bulunmayan yer ...
development landparcel :
İmar adaları içindeki kadastro parsellerinin, imar planı ile imar ...
development law :
Türkiye’de yerleşme yerleri ile bu yerdeki yapılaşmaların plan, f ...
development plan :
İlki 1963 yılında onaylanarak uygulanmaya başlanmış olan, toplam ...