eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Çevre Terimleri Sözlüğü : İngilizce Terimler (6)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Kısaltmalar
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
P
Q
R
S
T
U
V
W
X
Y
Z
Çevre Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Çevre Terimleri Sözlüğü (6. Sayfa)
hydrographic survey
:
Denizcilik, mühendislik projeleri yada diğer amaçlarla kullanılma
...
Hydrosphere
:
Yeryüzünün okyanuslar, göller ve ırmaklar gibi sudan oluşan bölüm
...
Igneous rock
:
Bazalt, granit ve özellikle lav gibi, ergimiş ve kısmen ergimiş d
...
Imhoff tank
:
Kompakt yapıda olduğu ve mekanik donanım gerektirmediği için küçü
...
Imission
:
Uzaktaki bir hava kirlilik kaynağı nedeniyle oluşan yerel hava ki
...
Impactor; Impinger
:
Maddeleri çarpma noktasında toplayan ve ölçen alet.
Impairment
:
Bir doğal kaynağın kirlenmesi süreci.
Implementation plan
:
Belli bir sürede çevre kalite standartlarının karşılanması için y
...
Impound
:
Hidroelektrik enerji üretimi, içme suyu sağlanması yâda sulama gi
...
Improved land
:
Su sağlanarak, kanalizasyon sistemi, yolları ve diğer temel donan
...
Incendivity
:
Alev alabilir maddelerdeki alt yanma sınırı.
Incineration
:
Yanabilen atıkların denetimli biçimde yakılarak zararsız bir kalı
...
Indoors allergens
:
Hayvan ve bitki artıkları, polen, spor ve alg [su yosunu] içeren
...
Industrial area
:
Sanayileri barındırmak amacıyla ve sanayi parkı kullanımına yönel
...
Industrial sewage
:
Endüstriyel işlemlerden oluşan atık su. Ham maddelerden, ürünlerd
...
Industrial waste
:
Endüstriyel işlemler sonucunda ortaya çıkan atık, özellikle sıvı
...
Inert gas
:
Özellikle petrol tankerlerinde boş yerleri doldurmak için kullanı
...
Inert organic matter
:
Sabit organik madde.
Infill development
:
Kent dokusunda yayılmış haldeki, genellikle küçük boyutta oldukla
...
Infiltration
:
Yüzeyden akan suyu toprağın soğurması; toprağın suyu akarsulara v
...
Inflammable
:
Kolayca alev alan.
Inhibitors
:
Bir sistemin işleyişini durduran yada yavaşlatan kimyasal maddel
...
Inland waters
:
Denizler ve okyanuslar dışında yeryüzündeki tüm su kaynakları.
Integrated pest management
:
Zararlı organizmaların yayılmasını biyolojik, kültürel ve kimyasa
...
Interceptor sewer
:
Akıntıyı ana kanallardan toplayıp lağım suyu arıtma tesisine taşı
...
Internalized waste
:
Aynı tesis içinde yeniden işlenip kullanılan atık.
Iodine 131
:
Bir gamma ışını yayıcısı ve genellikle inek sütüyle insanlara geç
...
Ion exchange
:
Sıvı atık arıtımında kullanılan, sert suyu yeniden kullanmak için
...
Ionization
:
Nötr bir atomun yâda atom grubunun elektron kaybı yada kazanılmas
...
Irritant
:
Gözlerde rahatsızlığa yâda ciltte kaşıntıya yol açan, havayla taş
...
Isobars
:
Hava haritalarında eşit baro metrik basınç noktalarını birleştire
...
Isotopes
:
Aynı elemanın değişik atom ağırlığındaki atomları.
IŞIK SAPTAMA VE UZAKLIK TAYİNİ
:
Uzak mesafeye yayılmış baca zerrelerini bulmaya yarayan hava kirl
...
IX resin
:
İyon değiştirici reçine.
İNDİKATÖR
:
Bir ekosistemde, küçük çevresel değişmelere özellikle duyarlı olm
...
İnput
:
Girdi, kirlilik bağlamında, bir ortama bulunan ve çevre için zara
...
internal combustion engin
:
İçinde yakıtın belirli bir alana hapsedilerek, mekanik enerji eld
...
İNVERSİYON
:
Atmosferin aşağı tabakalarında gerçekleşen ve soğuk hava katmanın
...
ionosphere
:
Atmosferin yer yüzeyinden 80 kilometre ve daha yukarıdaki tabakal
...
Jeny built housing
:
Genellikle hemen kar etmek için yetersiz malzeme ve işçilikle inş
...
Jetty
:
Bir limanı akıntılardan ve gelgitlerden korumak amacıyla gelgite
...
Junk
:
Çöp, kullanılmamak üzere atılan şey.
KASİS
:
Trafiği yavaşlamaya zorlayan yol yüzeyindeki yapay değişme.
KENDİ KENDİNE -TEMİZLENME
:
Bir su oluşumunun organik atıklarla kirlendikten sonra yeniden ar
...
KENDİBESLERLER
:
Şeker, nişasta, protein, yağ ve vitamin gibi moleküler yapılar ol
...
KIVAM
:
Sıvının akış hızını belirleyen özelliği.
KİRLENME
:
Çevrenin insan, bitki ve hayvan yaşamı açısından tehlikeli yâda p
...
KÜKÜRT
:
Çok çeşitli ticari ve tıbbi kullanım alanlarına sahip, metalik ol
...
Laboratory test chamber
:
Laboratuar deneme odası.
lagoon
:
Lağım çamurunun işlenmesinde kullanılan oksitleme havuzu.
Land breeze
:
Özellikle karanın denizlerden daha hızlı soğuduğu bulutsuz gecele
...
Land management
:
Mevcut nüfusun ve gelecek kuşakların ihtiyaçları ve doğal çevreni
...
Land reclamation
:
Barajlar, kanallar ve pompalama sistemleri inşa ederek toprağın t
...
land subsidence
:
Yer yüzeyinin çeşitli nedenlerle, özellikle kömür, tuz, altın, su
...
land use
:
Toprağın sanayi, konut, dinlenme yâda diğer amaçlara tahsis edili
...
Land use map
:
Bir coğrafi bölgedeki toprak kullanım durumunu, siyasi sınırları,
...
Land use plan
:
Toprağın, kamusal ve özel imar çalışmaları da dâhil olmak üzere,
...
Land use survey
:
Belli bir alanda toprağın kullanım biçimlerinin envanterinin çıka
...
Landfill
:
Atığın toprak katmanları arasına gömülmesinden ibaret, katı atık
...
Landscaping
:
Bitki örtüsünü, diğer doğal yâda insan yapımı öğeleri düzenleyere
...
Lapse rate
:
Yüksekliğin artmasıyla ısıda meydana gelen düşme oranı.
Lateral
:
Atık suyu konut ve işyerleri bağlantı borularından alıp ana lağım
...
Laterite
:
Nemli tropikal ve subtropikal bölgelere özgü, demir ve alüminyum
...
Leachate
:
Suyun toprağa gömülü katı atıkların arasından sızarken mevcut ası
...
Leaching
:
Yağmur suyunun etkisiyle kirletici sızıntının bir toprak yâda atı
...
Leaching field
:
Atık sıvının foseptikten civardaki toprağa geçmesine ve sızarak f
...
Lead
:
Biriken bir zehir olup küçük miktarları bile ciddi hastalıklara y
...
Lead arsenate
:
Bir böcek zahiri türü
Lenitic
:
Kendi kendine temizlenen, hızla akan sular.
Lentic
:
Göl, havuz, bataklık gibi kirliliğe maruz durgun sular.
Lichen
:
Kayalarda ve ağaçlarda oluşan, sülfür dioksit gibi kirletici madd
...
Life cycle
:
Bir canIının yumurta döllenmesinden ölüme kadar geçirdiği değişik
...
Life expectancy
:
Bir organizmanın umulan yaşam süresi.
Life zones
:
Genellikle bir örnek iklim ve toprak özelliklerine sahip alanlar
...
Lift
:
Sıhhi bir katı atık gömme işleminde, atığın sıkıştırılmış katmanı
...
Light rail transport; Long range transport
:
Hafif raylı ulaşım; uzun menzilli taşımacılık.
Limit values
:
Sınır değerleri.
Limnology
:
Tatlı suların fiziksel, kimyasal ve biyolojik durumlarını inceley
...
Lindane
:
Klorlanmış hidrokarbonlar ailesinden dayanıklı suda çözünmeyen bi
...
Line source
:
Bir doğru boyunca kirlilik emisyonu yâda deşarjı. Tıkanık bir çev
...
Liquefied natural gas
:
Bakınız: sıvılaştırılmış doğal gaz
Liquefied petroleum gas
:
Bakınız: sıvılaştırılmış petrol gazı
lithosphere
:
Genellikle yer yüzeyinden yaklaşık seksen kilometre derinliğe kad
...
Litre/household/day
:
Litre/Hane/Gün.
Litter
:
Sokaklara, karayollarına ve boş arsalara gelişigüzel atılıp saçı
...
Littoral
:
Sahilde yada sahil yakınında bulunan; sahille ilgili.
littoral drift
:
Kırılan dalgaların oluşturduğu akıntılarla kumların denize çekilm
...
Littoral zone
:
Köklü bitki örtüsünün ortaya çıktığı, güneş ışığının su tabanına
...
Livestock exclusion zone
:
Büyük ve küçükbaş çiftlik hayvanlarına yasaklanmış bölge.
Load on top system
:
Yakıt taşıyan gemilerde denizi kirletmekten kaçınmak amacıyla yen
...
Lowest achievable emission rate
:
Gerçekleştirilebilir en düşük emisyon oranı.
Lysimeter
:
Buharlaşma sonucu su kaybı oranını ölçen alet.
Lysis
:
Hücrelerin tahribi [yıkımı].
Macroclimatology
:
En büyük [gezegensel] ölçekli rejimler ve fenomenlerle ilgilenen,
...
Macroconsumers
:
Parçacıklar halindeki organik maddelerle heterotrofik beslenme yo
...
Macronutrients
:
Organizmaların nispeten büyük miktarlar halinde yararlandığı karb
...
Magnetic separation
:
Katı atıktaki metalleri, yeniden kullanılabilir hale getirmek içi
...