eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü: Almanca Terimler (E - 1)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Almanca Terimler
Fransızca Terimler
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
T
U
Ü
V
W
X
Y
Z
Ä
ß
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü (E - 1. Sayfa)
Ebbe
:
Çekilen gelgit.
Echolot
:
Bir su kütlesinin derinliğinin belirlenmesi amacıyla gönderilen s
...
Echtzeitübertragung
:
Verinin gözlendiği anda iletilmesi.
Echtzeitverarbeitung
:
Verinin alınır alınmaz işlenmesi.
Effektive Permeabilität
:
Gözenekli bir ortamın, gözeneklerin bir kısmı başka bir akışkanla
...
Effektive Porosität,
:
Akışkanların iletiminde kullanılabilecek birbirine bağlı gözenek
...
Effektiver Brunnenradius
:
Kuyu ekseninden çakıllı kum istifinin dışına veya pompalamayla ol
...
Effektiver Niederschlag,
:
(1) Yağışın yüzey akışa katkıda bulunan bölümü. Bazı hesaplama iş
...
Eichkanal
:
Durgun su içeren ve içerisinde bilinen bir hızla hareket ettirile
...
Einflußbereich, Zuströmbereich
:
Pompalanan veya beslenen bir kuyunun etrafında bulunan, pompalama
...
Eingeschlossenes Porenwasser, Konnates Wasser, Sedimentwasser
:
Tortul kayaların oluşumu sırasında kaya çatlakları arasında tutul
...
Eingeschnittener Fluß
:
Yatağını vadi tabanı içerisinde oyarak açmış nehir.
Eingesetzter Verdunstungskessel
:
Kenarlarına az bir mesafe kalana kadar toprağa çakılan buharlaşma
...
Einheitsganglinie, Einheitshydrograph
:
Belirlenmiş bir sürede bir su toplama havzasının bütününe muntaza
...
Einlaßbauwerk
:
Amacı membada tesis edilen bir giriş yapısının kullanılmasıyla su
...
Einlauf,
:
1) İçerisinden su akabilen herhangi bir yapının memba ucu. 2) Kay
...
Einlaufgeschwindigkeit, Anströmgeschwindigkeit
:
Bir savak veya başka bir ölçüm yapısının membasından kısa bir mes
...
Einleitungsbrunnen,
:
Bir aküferin içerisine çakılmış olan ve suyun doğrudan aküfere en
...
Einschnürungsquerschnitt
:
Bir orifisten veya bir savağın üzerinden boşalan sıvı jetinin min
...
Einstauen, Großflächige Verteilung
:
Yeraltında su depolanmasını sağlamak amacıyla yapay olarak suyun
...
Eintauchtiefe
:
Bir savakta mansap tarafındaki su yüzeyi kotunun savak eşik kotun
...
Einzelwelle
:
Tek salınımlı dalga.
Einzugsgebiet,
:
Bir akarsu, nehir veya gölün drenaj alanı.
Einzugsgebiet, Entwässerungsgebiet, Flußgebiet
:
Yüzey akış için ortak bir çıkış ağzı olan alan.
Eis
:
Suyun katı formu
Eisaufbruch
:
Bir buz örtüsünün ayrışması
Eisberg
:
Bir buzuldan veya buz rafı formasyonundan kırılarak ayrılmış, den
...
Eisbewegung
:
Buz veya suyla karışık buzun akarsu etkisiyle hareket etmesi.
Eisbrei
:
Su içerisinde asılı halde bulunan iğnemsi, tabakamsı ve disk benz
...
Eisdecke
:
Göl veya nehir gibi açık bir su yüzeyindeki buz.
Eisdecke, Eisbedeckung
:
Buz örtüsünün kalma süresi.
Eisfilm
:
Buz oluşumunun başlangıcında yüzeyde bulunan ve pıhtılaşmış bir y
...
Eiskappe
:
Genellikle yüksek bir alanı kaplayan kubbe şeklindeki buzul.
Eiskörner
:
Donmuş yağmur damlaları veya büyük ölçüde eriyip sonradan yeniden
...
Eisregimephase
:
Nehir, göl ve rezervuarlardaki buz rejiminin belirli bir durumu.
...
Eisrücken
:
Bir buz tabakasında basınçla oluşan sırt.
Eisversetzung, Eisstau
:
Bir nehirde belirli bir noktada su akımını kısıtlayan buz birikim
...
Eisvorhersage
:
Belirli bir dönem ve belirli bir yöre için buzlanmayla ilgili ola
...
Eiszeit
:
Dünyanın birçok bölgesinin yoğun buz tabakaları (kıtasal buzullar
...
Elektrische Leitfähigkeit Des Wassers
:
Suyun bir elektrik akımını iletme yeteneği. Birim alana düşen ele
...
Elektrisches Analogmodell
:
Elektrik akımının iletken malzemeler içerisinden geçerek akması i
...
Elektrolyt
:
Suda çözündüğü zaman iki veya daha fazla iyona ayrışan madde.
Elektroosmose
:
Gözenekli ortam içerisinde elektriksel potansiyel farklarından ka
...
Empfindlichkeit
:
Bir değişikliğe karşı gösterilen tepki ile bu değişikliğin uyarıc
...
Empirische Hochwasserformel
:
Pik debiyi su toplama alanı ve diğer faktörlerin bir fonksiyonu o
...
Empirische Methode (zur Abflußschätzung),
:
Sağnak yağışın oluşturduğu tahmini pik yüzey akışını, su toplama
...
Endorheisch,
:
İç havzalara boşalan.
Endorheischer See
:
Dışa yüzey ve yüzeyaltı akışı olmayan, giren suyun buharlaşmayla
...
Energiebilanz (für Wasserflächen),energie-haushalt,
:
Açık su kütlelerinden veya arazi yüzeylerinden buharlaşma tahminl
...
Energiegefälle, Energiegradient,
:
Bir borunun (veya kanalın) birim uzunluğunda toplam yükte meydana
...
Entnahme,
:
Herhangi bir kaynaktan sürekli veya geçici olarak su çekilmesi.
Entsalzung
:
Suyun insan, hayvan, sanayi ve belirtilen diğer kullanımlar açısı
...
Entsorgungsbrunnen, Schluckbrunnen
:
Kirli suların, drenaj sularının ve acı suların tahliyesinde kulla
...
Entwässerung
:
Belirli bir alandan cazibe veya pompaj ile yüzey veya yeraltı sul
...
Entwässerung, Drainage
:
Topraktan veya etrafı çevrili bir yerden suyun uzaklaştırılması.
Entwässerungskoeffizient, Drainagekoeffizient
:
Toprak suyunun bir birim alçalmasına karşılık birim yatay alandan
...
Entwässerungsstrang, Ablaufrinne, Drainage
:
Su seviyesini kontrol etmek amacıyla topraktan veya bir aküferden
...
Entwässerungssystem, Fluß- Oder Kanalnetz
:
Bir alan içerisinde bulunan doğal veya insan yapısı drenaj kanall
...
Epilimnion
:
Tabakalı bir su kütlesi içerisinde thermoklinin üzerinde yer alan
...
Epper-effekt
:
Muline ve parçalarının ileri doğru hareketiyle oluşan dalga neden
...
Erdbohrer, Spiralbohrer, Stangenbohrer
:
Toprak, kil ve diğer yüzeye yakın nispeten pekişmemiş malzemelerd
...
Ergiebigkeit, Wasserdargebot
:
(1) Bir havzada belirli bir zaman aralığında yerüstü veya yeraltı
...
Erosion
:
Toprağına akan su, buzullar, rüzgar veya dalgalar tarafından aşın
...
Erosionsbasis
:
Bir arazi yüzeyinde akış halindeki suyun erozyon etkisinin başlad
...
Erosionsrinne
:
Yalnızca sağnak yağışla gelen ve/veya kar erimesiyle oluşan sular
...
Erwartungswert
:
Gerçek değere en çok yaklaşan değer. Çeşitli veya birçok hesaplam
...
Erzwungene Anreicherung, Uferfiltration
:
Bir akarsuyun veya yüzeysel bir su kütlesinin yakınında bulunan b
...
Estavel
:
Karstik bir bölgede bulunan yeraltı akarsuyu.
Euphotische Zone
:
Bir su kütlesinin etkin fotosentezi sağlamaya yeterli derecede ış
...
Eutropher See
:
Büyük miktarda besin elemanı, biyojenik madde ve yazın yüksek der
...
Eutrophierung, Anreicherung
:
Suyun, algler ve daha yukarı bitkisel yaşam formlarının gelişmesi
...
Evaporimeter (1); Verdunstungsmesser (2),
:
Belirli bir zaman aralığında buharlaşarak atmosfere karışan su mi
...
Evapotranspiration
:
Buharlaşma ve bitkilerin terlemesi ile topraktan atmosfere aktarı
...
Evapotranspirationsmesser,
:
Evapotranspirasyonu ölçen alet.
Exorheisch
:
Açık denizlere boşalan.
Extremwertreihe
:
Kayıtlar arasından eşit zaman aralıkları esas alınarak seçilmiş e
...
Extremwertverteilung
:
Bir örnekteki en büyük (en küçük) gözlem değerinin olasılık dağıl
...