eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü: Almanca Terimler (1)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Almanca Terimler
Fransızca Terimler
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
T
U
Ü
V
W
X
Y
Z
Ä
ß
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü (1. Sayfa)
Abfluß,
:
Yağışın akarsu akımı olarak ortaya çıkan bölümü
Abfluß, Durchfluß,
:
Bir nehir (veya kanalın) kesitinden birim zamanda geçen su hacmi.
Abflußbeiwert,
:
1) Yüzey akış derinliğinin yağış derinliğine oranı. 2) Rasyonel y
...
Abflußdauerlinie
:
Kronolojik sıra dikkate alınmaksızın bir akarsuyun akımının veril
...
Abflußhöhe (gesamt)
:
Bir drenaj havzasında belirli bir sürede gerçekleşen akış hacmini
...
Abflußhysterese, Doppelwert-abflußkurve
:
Bir anahtar eğrisinin, nehrin yükselme dönemlerinde yüksek değerl
...
Abflußkanal, Unterkanal, Unterwassergraben
:
Bir su çarkı veya türbinden suyu uzaklaştıran kanal.
Abflußkoeffizient
:
Gözlenen veya gerçek akımın kuramsal olarak hesaplanmış akıma ora
...
Abflußkurve (abflußtabelle),
:
Hidrometrik bir istasyonda bir akarsuyun su seviyesi ile debisi a
...
Abflußloser See
:
Genellikle arid bir bölgede bulunan ve suyunu sadece buharlaşma v
...
Abflußloses Gebiet,
:
Yüzey akışı havzadaki diğer akarsulara yüzeysel kanallarla bağlan
...
Abflußspende (aus Einem Einzugsgebiet)
:
Birim alandane gelen su miktarı.
Abflußvermögen
:
Bir su yolunun herhangi bir kesitinden iletilebilecek maksimum de
...
Abgabe Von Wasser, Nutzwasserabgabe,
:
Birim alandaki sulama suyu ihtiyaçlarının karşılanması için gerek
...
Abgaberegelung Für Staubecken (ablaßregelung)
:
Talebi karşılamak, mansaptaki dengenin korunması, gelecekte ortay
...
Abgelagertes Treibgut
:
Bir su veya hava akımı tarafından meydana getirilen yüzey tortusu
...
Abhängig Veränderliche,
:
Belirli nispi frekans ve olasılıklara sahip değerlerin oluşturduğ
...
Abheben, Abscheiden
:
Üzerinden suyun taşarak aktığı sığ bir aygıt kullanılarak bir aka
...
Abiotisch
:
Bir ekosistemin yaşamayan kısmı veya içerisinde yaşam bulunmayan
...
Ablation, Ablation Der Schneedecke (3); Schneedeckenabbau (3)
:
(1) Bir buzuldan veya bir kar alanından kar veya buzu uzaklaştıra
...
Abpflasterung
:
İnce parçacıkların erozyonla uzaklaştırılması sonucu nispeten iri
...
Abrieb (1); Abschliff (2); Abrasion (3)
:
Sürtünme ile meydana gelen aşınma faaliyeti, aşınma işlemi veya s
...
Abschätzung Des Wasserdargebotes
:
Kullanım ve kontrolü açısından su kaynaklarının sağlandıkları yer
...
Absenkung
:
(1) Yeraltı suyunun pompajla çekilmesi, borulu bir kuyudaki artez
...
Absenkungskurve
:
Debi veya akış miktarının azalma oranını gösteren eğri.
Absenkungsradius
:
Pompajla boşaltılan veya beslenen bir kuyunun ekseni ile piyezome
...
Absenkungsrate
:
Su alma nedeniyle bir aküfer veya rezervuar depolamasında meydana
...
Absenkungstrichter
:
Yeraltı suyu piyezometrik yüzeyinin bir kuyu etki alanını belirte
...
Absetzen
:
Suda asılı olarak bulunan parçacıkların aşağı doğru hareketi.
Absetzgeschwindigkeit, Sinkgeschwindigkeit
:
Sedimentasyon sırasında katı parçacıkların maksimum hızı.
Absetzung (1); Senkung, Landsenkung (2),
:
1) Bir akarsu akımıyla taşınan sedimentin çökelmesi 2) Belli büyü
...
Absolute Feuchte
:
Nemli havanın birim hacminde bulunan su kütlesi.
Absorptionsband
:
Elektromanyetik tayf içerisinde yer alan ve içerisinde bir madde
...
Absorptionsverlust,
:
Bir kanal, rezervuar veya diğer bir su kütlesi veya bir arazide i
...
Abtastlinie
:
Yeryüzü üzerinde bulunan ve bir tarayıcı sistemdeki algılayıcının
...
Abtragung, Denudation
:
(1) Yeryüzünün katı maddesinin yağmur, don, rüzgar veya su ile aş
...
Abwasser,
:
Bir toplulukta çeşitli şekillerde kullanılarak kirletildikten son
...
Abwasser, Schmutzwasser,
:
Atıkları yani bir imalat sürecinde faydasız olarak nitelendiriler
...
Achsensymmetrische Strömung
:
Akım çizgileri tek bir düz çizgiden (eksenden) geçen ve hepsi ayn
...
Adhäsives Wasser, Adhäsionswasser,
:
Toprakta, moleküler çekim gücü etkisiyle toprağın katı parçacıkla
...
Advektion
:
Atmosfer hız alanı vasıtasıyla hava kütlesi özelliklerinin taşınm
...
Aerober Zustand
:
Aerobik bakterilerin faaliyetlerini sürdürmelerine yetecek miktar
...
Aggressives Wasser
:
Kendisiyle temas halinde bulunan katıları çözme ve ayrıştırma güc
...
Akkumulation
:
(1) Erozyon veya aşınma ürünlerinin veya su, tuz, sediment vb mad
...
Akkumulation, Aufschüttung, Aufhöhung
:
Sediment birikimi sonucu arazi yüzeyinin yükselmesi işlemi.
Aktives Fernerkundungssystem,
:
(1) Kendi elektromanyetik ışıma kaynağına sahip algılama sistemi,
...
Aktualisierung Der Vorhersage
:
Bir nicelikle ilgili olarak daha önceden yapılmış bir tahminin, t
...
Alarmstufe
:
Taşkın açısından tehlikeli olarak nitelendirilen ve uyarma işleml
...
Albedo
:
Yansıtılan radyasyonun gelen radyasyona oranı. Genellikle yüzde o
...
Algenblüte
:
Bir su kütlesinde alglerin birdenbire çoğalması.
Alkalinität Des Wassers
:
Zayıf asitlerle dengelenmiş katyon miktarı. Suyun bir litresindek
...
Alkalisches Wasser
:
pH değeri 7’nin üzerinde olan su.
Alluvial, Angeschwemmt
:
1) Alüvyondan oluşmuş, alüvyonla ilişkili veya alüvyon içeren; ak
...
Alluviales Gerinne
:
Gevşek sediment malzemesi içerisinde yer değiştirebilir bir yatağ
...
Alluvium, Alluviale Ablagerung
:
Suyun biriktirdiği kil, silt, kum, çakıl, taş ve jeolojik aşınma
...
Altschnee
:
İçerisindeki buz kristallerinin orijinal formu ayırdedilemeyecek
...
Anaerober Zustand
:
Aerobik bakterilerin faaliyeti açısından çözünmüş oksijen miktarı
...
Analogmodell
:
Fiziksel bir sistemin (prototipin) analog bir fiziksel sistemle t
...
Angewandte Hydrologie
:
Hidrolojinin, su kaynaklarının geliştirilmesi ve yönetimi ile ilg
...
Anlandung (1); Anreicherung (2)
:
(1) Akan sular tarafından oluşturulan sediment birikimi. (2) Bir
...
Anoxisch, Anaerob
:
Çözünmüş oksijen konsantrasyonunun, belirli bazı mikroorganizma g
...
Anströmkanal
:
Bir ölçme yapısının memba tarafında bulunan ve ölçümün doğru yapı
...
Antidüne,
:
Kumul ve düzlem yatakların oluştuğu akarsu hızlarından daha yükse
...
Antwortfunktion
:
Bir sistemin (hidrolojik) belirlenen bir girdi nedeniyle meydana
...
Äquipotentiallinie (oder -fläche)
:
Üzerindeki her noktada potansiyelin sabit kaldığı hat (veya yüzey
...
Arheisch
:
Yüzeysel drenajdan hemen hemen tamamen yoksun alanları belirtir.
Aride Zone
:
1) Tarımsal bitkilerin yetiştirilebilmesi için sulama yapılmasını
...
Aridität
:
1) Buharlaşmanın sürekli olarak yağıştan fazla olduğu koşul. 2) B
...
Arithmetisches Mittel,
:
1) X1,X2,….Xn gibi değerlerden oluşan bir değer setinin toplamını
...
Artesische Quelle
:
Suyu, genellikle aküferin üzerini örten sınırlayıcı tabaka içinde
...
Artesischer Brunnen
:
Basınçlı veya artezyen bir aküferi delen ve statik su seviyesi ye
...
Artesischer Druck
:
Bir artezyen aküferde, piezometrik yüzeyin belirli bir referans n
...
Artesischer Grundwasserleiter,
:
Piezometrik yüzeyi yer yüzeyinin üzerinde bulunan aküfer (bu teri
...
Artesisches Becken
:
İçinde artezyen basınç altında tutulup sınırlanan su bulunan, gen
...
Ästuar
:
Bir akarsuyun çıkış ağzının yakınında genellikle geniş olan kısmı
...
Atmosphärische Auswaschung (durch Niederschlag)
:
Katı ve sıvı yağışın atmosferdeki toz, aerosol ve gaz gibi maddel
...
Aufeis, Vereisung
:
Çay veya yeraltı suyunun ortaya çıkarak daha önceden oluşmuş buz
...
Auflösung
:
1) Uzaktan algılamada: Mercekler, anten, görüntüleme, teşhir ve i
...
Aufnahmekapazität
:
Bir su kütlesinin, kirliliğin belirli bir seviyeyi aşmaması kaydı
...
Aufnehmender Wasserlauf, Wasseraufnehmender Fluß
:
Doymuş bölgeden su alan ve yeraltından gelen sularla akışı artan
...
Aufrichten (kleiner Rücken),
:
Yüzen buzların basınç ile sırtlar halinde yukarı doğru hareket et
...
Aufspiegelung
:
1) Su tablası veya piyezometrik yüzeyde bir azalma döneminin ardı
...
Aufspiegelungsversuch
:
Pompayla su çekilen bir kuyuda veya civarındaki gözlem kuyularınd
...
Aufstau
:
Bir engelin hemen membaında bu engel nedeniyle su seviyesinde mey
...
Auftrieb
:
Kısmen veya tamamen suya batmış bir cisim üzerine su tarafından u
...
Aufwuchs, Periphyton
:
Kökü su içerisinde olan su bitkilerine su kütlesi tabanının yukar
...
Ausbauquerschnitt
:
Bir kanalın, üzerindeki bir noktada debi ve seviye arasındaki ili
...
Ausfluß
:
Akarsu, göl, rezervuar, depolama yapısı, havza, aküfer sistemi vb
...
Ausfluß, Abfluß, Ablauf
:
(1) Sıvının bir hazneden veya diğer bir sistemden dışarı akması.
...
Ausgleichsbecken
:
Asli rezervuarın pik yükleme durumunda işletilmesinden kaynaklana
...
Ausgleichsspeicherung
:
Suyun kısa süre bir yüzey depolama rezervuarında tutulması.
Auskolkung, Kolk
:
Akarsular içerisindeki suyun yatak ve banketlerdeki malzemeleri k
...
Auslaß
:
Bir rezervuar veya akarsudan su almaya yarayan veya içerisinden d
...
Auslauf
:
(1) Bir drenaj sisteminin sınırındaki en düşük nokta. (2) Atık su
...
Ausreißer
:
Gözlemlerden oluşan bir örnekte sınırlı sayıda birkaç gözlemin gr
...
Ausrichtung
:
Bir arazinin yamaçlarının baktığı yön. Yön meyil aşağı (eşdüzey e
...
Aussickerung,
:
1) Suyun gözenekli bir ortamdaki yavaş hareketi. 2) Bir kanal vey
...
Aussickerung, Diffuser Grundwasseraustritt
:
Yeraltı suyunun yer yüzeyine veya bir nehir yatağına yayılarak bo
...
Aussickerungsfläche
:
Serbest su tablasının altında bulunan bir noktada doygun toprakta
...