eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü: Almanca Terimler (4)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Almanca Terimler
Fransızca Terimler
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
T
U
Ü
V
W
X
Y
Z
Ä
ß
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü (4. Sayfa)
Erosion
:
Toprağına akan su, buzullar, rüzgar veya dalgalar tarafından aşın
...
Erosionsbasis
:
Bir arazi yüzeyinde akış halindeki suyun erozyon etkisinin başlad
...
Erosionsrinne
:
Yalnızca sağnak yağışla gelen ve/veya kar erimesiyle oluşan sular
...
Erwartungswert
:
Gerçek değere en çok yaklaşan değer. Çeşitli veya birçok hesaplam
...
Erzwungene Anreicherung, Uferfiltration
:
Bir akarsuyun veya yüzeysel bir su kütlesinin yakınında bulunan b
...
Estavel
:
Karstik bir bölgede bulunan yeraltı akarsuyu.
Euphotische Zone
:
Bir su kütlesinin etkin fotosentezi sağlamaya yeterli derecede ış
...
Eutropher See
:
Büyük miktarda besin elemanı, biyojenik madde ve yazın yüksek der
...
Eutrophierung, Anreicherung
:
Suyun, algler ve daha yukarı bitkisel yaşam formlarının gelişmesi
...
Evaporimeter (1); Verdunstungsmesser (2),
:
Belirli bir zaman aralığında buharlaşarak atmosfere karışan su mi
...
Evapotranspiration
:
Buharlaşma ve bitkilerin terlemesi ile topraktan atmosfere aktarı
...
Evapotranspirationsmesser,
:
Evapotranspirasyonu ölçen alet.
Exorheisch
:
Açık denizlere boşalan.
Extremwertreihe
:
Kayıtlar arasından eşit zaman aralıkları esas alınarak seçilmiş e
...
Extremwertverteilung
:
Bir örnekteki en büyük (en küçük) gözlem değerinin olasılık dağıl
...
Fahrrinne, Fahrwasser,
:
(1) Bir nehir, kanal, göl vb nin ulaşım yapılabilir genişliği. (2
...
Fahrwasserrinne
:
ulaşımı sağlanabilen geçit.
Fallender Ast
:
Bir hidrografta debinin pik noktadan aşağıya düşmekte olduğu kısı
...
Fallgeschwindigkeit, Sinkgeschwindigkeit
:
Su, hava veya havadaki yağmur damlaları içerisindeki düşen katı p
...
Falschfarbenbild
:
Belirli nesne ve materyallerin daha iyi seçilebilmesi için renkle
...
Farbkompositbild
:
Özel bir tayf bantına bir renk atanmasıyla oluşturulan renkli res
...
Fehler,
:
(1) Genel anlamda: kaçınılabilir yanlışlık, örneğin kopyalama hat
...
Feinmaterial, Feinsubstanz
:
Bir kaya veya topraktaki kil ve silt parçaları
Feld
:
İçerisindeki her noktanın bir skalar(örneğin basınç), vektör(örne
...
Fernerkundung,
:
Çalışma konusunu teşkil eden nesne veya olayla fiziksel veya özel
...
Festeis
:
kalınlığa erişebilen deniz buzu.
Feststofführung, Feststoffaustrag
:
Bir akarsuyun belirli bir en kesitindeki sediment boşalımı.
Filtrierung
:
Bir sıvının, içerisinde bulunan askı maddeleri veya kolloidal mad
...
Fingerförmiges Fließen
:
Akım dengesizliği nedeniyle oluşan (parmaklar şeklindeki) düzensi
...
Firn
:
Erime ve yeniden donma veya süblimasyon ve kristalleşme gibi çeşi
...
Firnlinie, Firngrenze, Altschneegrenze
:
Bir buzulun erime alanını birikme alanından ayıran sınır.
Flächenbezogener Korrekturfaktor (des Niederschlages)
:
Belirli süre ve yinelenmeli alansal bir yağışın aynı alanın aynı
...
Flächenerosion, Rillen- Und Flächenerosion
:
Yağmur sularının sıçraması ve yüzey akışıyla derinliği 30 cm’yi a
...
Flächenhaftes Fließen
:
Toprak yüzeyinde hemen hemen üniform kalınlıkta nispeten ince bir
...
Flächenmittel-methode
:
Akarsu enkesitinin birbiri ardına gelen eşit uzaklıkta düşey hatl
...
Flaches Dreieckswehr
:
Uzunluğuna profili üçgen veya başka bir şekilde olan geniş tabanl
...
Fließebene
:
Akım çizgileri paralel düzlemler üzerinde olan akım.
Fließen, Abfluß,
:
Bir akarsu veya nehir yatağında akmakta olan su için kullanılan g
...
Fließgeschwindigkeit
:
Hareket eden bir sıvının, örneğin suyun bir noktadaki hız ve yönü
...
Fließgewässer Mit Rasch Ansteigendem Hochwasser
:
Ani taşkınları taşımak durumunda kalan akarsu.
Fließgewässer, Fluß, Wasserlauf (1); Wasserstrom, Grundwasserstrom (2)
:
1) Genellikle doğal bir yüzeysel kanal içerisinde akan su kütlesi
...
Fließgewässerabschnitt
:
Açık bir kanalın tanımlanan iki en kesit noktası arasındaki uzunl
...
Fließkunde, Rheologie
:
Sürekli ortamlar mekaniğinin bir maddenin gerilim, deformasyon ve
...
Fließsand, Schwimmsand
:
Belirli bazı durumlarda akıcı duruma gelen kum, kumlu tın vb gibi
...
Fließverlauf
:
Bir akarsu yatağı üzerinde iki nokta arasında yatağın merkez çizg
...
Fließweg
:
Hareketli bir akışkan sürekliliği içerisinde belirli bir akışkan
...
Fließzeit, Laufzeit
:
Bir su kütlesinin veya açık bir kanalda mansaba doğru akan suyun,
...
Fluidisation, Gemischwirbelung
:
Hareketli bir sıvı içerisinde askıda duran ve sıvıyla birlikte ha
...
Flurabstandsgleiche
:
Su tablası üzerindeki yeryüzeyine eşit uzaklıkta noktaları birleş
...
Fluß Im Gleichgewichtszustand
:
Sediment giriş ve çıkış miktarları arasında yaklaşık olarak belir
...
Fluß,
:
Bir drenaj havzasında doğal drenaj kanalı olarak hizmet veren büy
...
Flußanzapfung
:
Genellikle bir akarsuyun membaında kısmında yer alan su akımının
...
Flußaufwärts, Oberliegend
:
Akarsu kaynağı yönünde.
Flußbiegung
:
Bir akarsuyun yönündeki değişiklik.
Flußbogen, Altarm, Altwasser
:
Akarsuyun yeni ve daha kısa bir mecra oyarak terkettiği daha önce
...
Flußdichte,
:
Belirli bir havzada bütün seviyelerdeki akarsu kolları sayısının
...
Flußdynamik
:
Yüzey akış hidrolojisinin nehir yatağı malzemeleri üzerinde etki
...
Flußmorphologie
:
Yatak ve taşkın yatakları formasyonu ve su etkinliğiyle oluşan ak
...
Flußmündung
:
Bir nehrin denize veya göle boşaldığı yer.
Flußprofil, Längsprofil
:
Bir akarsu akımının akış ekseni boyunca uzanan yatak profili.
Flußquerschnitt
:
Bir akarsuyun ana (ortalama) akım istikametine dik olan kesiti.
Flußschwinde
:
Zeminden su kaybederek doymuş bölgeyi besleyen akarsu veya akarsu
...
Flußschwinde, Schluckloch;
:
Suyun yeraltındaki bir kireç taşı bölgesinde ortadan kaybolduğu y
...
Flußvertiefung, Becken
:
Bir su yolunda bulunan küçük ve oldukça derin durgun su kütlesi.
Flutwelle, Tsunami,
:
Denizaltındaki yer sarsıntısından veya volkanik patlamadan ileri
...
Fossiles Wasser,
:
Eski zamanlarda jeolojik bir dönemde şu andakinden farklı iklimse
...
Föhn
:
Genellikle bir dağın rüzgar almayan tarafında havanın alçalmasıyl
...
Freibord
:
Bir boru, rezervuar, hazne, kanal vb yapıdaki bir sıvı yüzeyinin
...
Freie Azidität,
:
Sudaki kuvvetli asitlerin miktarı. Genellikle bir litrelik bir su
...
Freier Überfallstrahl
:
Atmosferik basınç altında kalan ve alt tarafındaki taşma yapısıyl
...
Freier Wassergehalt Des Schnees,
:
Kar tanecikleri arasındaki tabakalarda bulunan fakat kar tanecikl
...
Freies Grundwasser
:
Doyma bölgesinde oluşan ve bir su tablası bulunan yeraltı suyu.
Freispiegelströmung
:
Yüzeyi atmosfere açık akan su.
Freshet (keine Entsprechung Im Deutschen)
:
Kuvvetli yağışlar veya kar erimesi nedeniyle bir akarsuyun taşmas
...
Front,
:
(1) İki hava veya su kütlesini birbirinden ayıran yüzey. (2) Gene
...
Frontniederschlag
:
Havanın cephesel bir yüzey boyunca yükselmesi veya bu yüzeyin yak
...
Froude-zahl
:
Atalet kuvvetlerinin gravite kuvvetlerine oranını gösteren boyuts
...
Furt
:
Bir akarsuyun araçla veya yaya olarak geçilebildiği sığ yer.
Fünfpunktmethode
:
H derinliğindeki bir akarsudaki düşey kesitteki ortalama hızın su
...
Ganzjähriger Wasserlauf
:
Bütün yıl boyunca sürekli olarak akan akarsu.
Gebietsniederschlag,
:
Belirli bir alanda, bu alanın üzerine yayılmış ortalama su derinl
...
Gebietsniederschlagshöhe-dauer-flächen-analyse
:
Genellikle grafiksel olarak ve çeşitli sağnak süreleri için hazır
...
Gebietsniederschlagshöhe-flächen-kurve,
:
Belirli bir sağnak süresi için ortalama yağış derinliği ile sağna
...
Gefälle-flächen-methode
:
Açık kanal hidroliği eşitliklerinin uygulanmasıyla debi tahminind
...
Gefrierpunkt
:
Bir sıvının belirli koşullar altında katılaştığı sıcaklık.
Genauigkeit,
:
Hesaplama, tahmin ve ölçümlerin tam veya gerçek değerlere yakınlı
...
Geostationärer Satellit, Synchroner Satellit,
:
Ekvatorun 35900 km üzerinde olup yerin etrafında batıdan doğuya h
...
Geothermischer Gradient
:
Birim derinlikte yeryüzü sıcaklığındaki artış (yaklaşık olarak 10
...
Geregeltes Fließen,
:
Bir ölçüm aygıtından geçişi sırasında membadaki su seviyesi mansa
...
Gerinneerosion
:
Bir akarsu yatağının aşınması.
Gerinnekontrollierter Abfluß
:
Üzerinde, membadaki su seviyesini kararlı bir debi göstergesi dur
...
Gerinneniederschlag
:
Bir akarsu yatağı içerisindeki suyun yüzeyine düşen yağış.
Gerinneregime
:
Aşınabilir malzeme içerisinde bulunan ve en kesiti ile boyuna eği
...
Gerinnerückhalt
:
Taşkın dönemleri boyunca akarsu yataklarında geçici olarak depola
...
Gerinnespeicherung
:
Bir akarsu yatağında depolanan su hacmi.
Gesamtdruckhöhe
:
Akarsu kesitindeki serbest su yüzeyinin belirli bir yatay düzleme
...
Gesamtmenge Der Gelösten Feststoffe
:
Su örneğindeki birim su hacminde (veya ağırlığında) bulunan çözün
...
Gesamtsäure
:
Suda bulunan zayıf ve kuvvetli asitlerin miktarı. Genellikle 1 li
...
Gesamtspeicherraum
:
Maksimum kontrol seviyesinin altında yer alan ve ölü hacmi de kap
...
Gesamtwassergehalt Der Luft
:
Havada değişik biçimlerde bulunan su.