eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü: Almanca Terimler (5)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Almanca Terimler
Fransızca Terimler
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
T
U
Ü
V
W
X
Y
Z
Ä
ß
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü (5. Sayfa)
Geschiebe, Geröll
:
Esas olarak suda asılı halde bulunmayan ve akarsu tarafından yata
...
Geschiebefalle
:
Bir akarsuyun yatağı üzerinde veya yatağı boyunca hareket eden se
...
Geschiebefracht
:
Taşınan toplam sedimentin yatak malzemesini oluşturan ve hareket
...
Geschiebetransport
:
Bir akarsu en kesitinden birim zamanda geçen sürüntü maddesi mikt
...
Geschwindigkeit Des Interstitialwassers
:
Suyun gözenekler içerisindeki ve bir gözenekli ortamdan diğer bir
...
Geschwindigkeitsflächen-methode
:
En kesit üzerinde birkaç noktada akan su hızının belirlenmesi, en
...
Geschwindigkeitshöhe
:
Bir sıvı parçacığının kendi kinetik enerjisiyle erişebileceği düş
...
Geschwindigkeitskurve
:
Genellikle bir akarsu veya akıntının en kesitindeki düşey hatlard
...
Geschwindigkeitslinien-methode
:
Akarsu debilerinin, ardışık eşhız bölgeleri arasında kalan alanla
...
Gespannter Grundwasserleiter
:
Altta ve üstte geçirimsiz veya çok az geçirimli bir formasyonla ç
...
Gesteuerter Durchfluß
:
Su kontrol veya çevirme yapılarıyla düzenlenmiş bir akarsudaki ak
...
Gestörte Bodenprobe
:
Örneklemede izlenen işlemler nedeniyle bileşimi veya katıların me
...
Gewässerbett
:
Bir nehir vadisinin suyun akışıyla şekillendirilmiş ve taşkınlar
...
Gewässerdichte,
:
Bir drenaj alanında bütün kademelerdeki kanal segment uzunlukları
...
Gewässerlauf Ohne Direkten Grundwasserkontakt
:
Altında bulunan yeraltı suyundan suya doygun olmayan materyallerd
...
Gewässerordnungszahl
:
Bir akarsu sisteminde dallara ayrılma derecesini ifade eden sayı.
Gewässerregulierung, Flußausbau
:
Akımı yönlendirmesi veya akımın belirli bir yatak içerisinden akm
...
Gewässerschutz
:
Herhangi bir amaçla kullanılan su miktarını azaltmak ve/veya suyu
...
Gewässersystem,
:
Birleştirilmiş bir bütün halinde davranış gösteren birbiriyle ili
...
Gewinnung Fossilen Grundwassers,
:
Fosil su içeren bir aküferden su çekilmesi.
Gewogenes Mittel
:
Nispi önemlilik derecelerinin gereği gibi aksettirilmesi için ağı
...
Geysir
:
Belirli aralıklarla sıcak su fışkırtan termal kaynak.
Glaziologie (2); Gletscherkunde,
:
Buzun oluşum ve özellikleri, buz birikimi ve her formdaki, özelli
...
Gleichbleibende Absenkung
:
Pompaj yapılan kuyunun çevresinde statik duruma erişildikten sonr
...
Gleichbleibende Gletscherlinie
:
Bir buzul üzerinde bir yıl boyunca meydana gelen kayıp ve birikim
...
Gleichförmiges Fließen
:
Akım çizgileri boyunca hız vektörü sabit kalan akım.
Gleichgewichtswasserstand, Hydrostatische Spiegelhöhe
:
Su tablası veya piyezometrik yüzeyin pompaj veya beslemeden etkil
...
Gleichmäßiger Wasserstand
:
Zaman içinde sabit kalan su seviyesi. Örneğin su seviyeleri stabi
...
Gletscher,
:
Genellikle uzun bir dönem boyunca bir arazi üzerinde yavaşça kaya
...
Gletschereis
:
Bir kara parçası üzerinde bulunan veya denizde buzdağı şeklinde y
...
Gletscherhochwasser
:
Bir buzul tarafından ani olarak su salınması.
Gletscherspalte
:
Bir buzulda oluşan çatlak.
Globale Zirkulation
:
Meteorolojik sistemlerin tümünü kapsayan atmosfer sisteminin hare
...
Graben
:
Su iletmek amacıyla insanlar tarafından toprak veya kaya içerisin
...
Gradex-methode
:
Taşkın frekans dağılımının yağış dağılımı yerine kullanılmasına o
...
Graupel
:
Küresel veya düzensiz şekilde, nadiren koni biçiminde olan, 5 mm
...
Graupel,
:
Yağmur ve karın birlikte yağması veya karın yağarken erimesi.
Gravitationsfließen
:
Yerçekiminin başat bir rol oynadığı su akımı.
Gravitationswasser, Mobiles Wasser, Sickerwasser
:
Doymamış bölgede bulunan ve yerçekimi etkisiyle hareket eden su.
Grenzgeschwindigkeit
:
Akımın laminar akımdan türbülanslı akıma veya bunun tersi yönde d
...
Grenztiefe
:
Açık bir kanalda kritik akım koşulları altında akan suyun derinli
...
Größe Der Zunahme
:
Bir aküfere birim alandan birim zamanda eklenen su miktarı.
Größte Häufigkeit
:
Kesikli rasgele değişken dağılımında en sık yinelenen rasgele değ
...
Grundeis, Bodeneis
:
Su altı nesnelerine (akarsu yatağı veya sucul bitkiler gibi) bağl
...
Grundwasser
:
Doymuş bölgede yer alan yüzeyaltı suyu.
Grundwasserabfluß
:
Yüzey akışın, zemine girerek yeraltı suyu haline gelmiş, kaynak v
...
Grundwasserabfluß-koeffizient
:
Yeraltı suyu akışı veya bir aküferin toplam yeraltı suyu boşalımı
...
Grundwasserabnahmekurve
:
Bir aküfer depolamasından suyun salınma hızını gösteren eğri.
Grundwasseraltersbestimmung
:
Yeraltı suyunun beslenmesi ile örneklenmesi arasında geçen süreni
...
Grundwassereinzugsgebiet (1); Unterirdisches Einzugsgebiet (2),
:
Büyük tek bir aküferi veya birbiriyle bağlanmış ve karşılıklı ili
...
Grundwassergleiche (oder -fläche)
:
Eşit piyezometrik yüke sahip noktaları birleştiren çizgi (veya yü
...
Grundwasserhemmer, Teildurchlässige Schicht, Aquitard
:
Oldukça geçirimsiz ve yarı sınırlanmış yapıda olan ve bir aküfere
...
Grundwasserhydrologie
:
Hidrolojinin, jeolojik koşulları da dikkate alarak yeraltı suyu i
...
Grundwasserkuppe
:
Yeraltı suyu tablasının sızmayla gelen suların birikimiyle sırt v
...
Grundwasserleiter, Grundwasserspeicher, Aquifer
:
Kullanılabilir miktarlarda su verebilen geçirimli, su taşıyıcı fo
...
Grundwassermeßstation, Grundwassermeß-stelle (2),
:
Yeraltı suyu ile ilgili olarak aşağıdaki unsurlardan bir veya dah
...
Grundwasserneubildung, Anreicherung
:
Bir aküferin doymuş bölgesine doğrudan doğruya bir formasyon içer
...
Grundwassernichtleiter, Aquifuge
:
Birbiriyle bağlantılı boşlukları bulunmayan ve bu nedenle su alıp
...
Grundwassernichtleiter, Grundwasserstauer
:
Dren, kuyu, kaynak ve sızma yerlerine önemsiz miktarlarda su vere
...
Grundwasserrückgang, Grundwasser-absenkung,
:
Yeraltı suyu depolamasındaki azalmayla ilişkili olup yeraltı suyu
...
Grundwasserscheide
:
Bir su tablası veya piyezometrik bir yüzey üzerinde bulunan ve he
...
Grundwasserschwankungszyklus
:
Bir su tablası veya piezometrik yüzeyin ardarda gelen yükselme ve
...
Grundwasserspannende Schicht, Undurchlässige Schicht
:
Kendisinden çok daha fazla geçirgen bir aküferi alttan veya üstte
...
Grundwasserspende
:
Akım istikametine dik birim kesit alanından geçen yeraltı suyu de
...
Grundwassersperre,
:
Yüzey altında yeraltı suyu akışını engelleyecek bir konumda oluşm
...
Grundwasserspiegel, Grundwasser-oberfläche,
:
Serbest yüzeyli bir aküferin doymuş bölgesi içinde bulunan ve atm
...
Grundwasserspiegelgefälle
:
Su tablası eşseviye eğrilerine dik birim mesafede su tablası kotu
...
Grundwasserstand
:
Bir aküfer su tablasının veya piyezometrik yüzeyinin belirli bir
...
Grundwasserstrom Eines Flusses
:
Suyun nehir yatağının altında geçirimli bir tabaka içindeki akışı
...
Grundwasserströmung
:
Suyun bir aküfer içerisindeki hareketi.
Grundwasserübernutzung,
:
Bir yeraltı suyu rezervinden ortalama beslenme hızından daha hızl
...
Grundwasservorrat
:
Bir aküferin doygun bölgesinde bulunan su miktarı.
Guttation
:
Bitkilerin sıvı haldeki terleme fazlası suları dışarı atması.
Haftwasser,
:
Yeraltı suyunun gözenek duvarlarına yapışan kısmı. Drenaj sonrası
...
Hagel
:
Çapları 5 ile 50 mm arasında değişen veya bazen daha fazla olabil
...
Hängender Damm
:
Bir nehirdeki buz örtüsünün altında akarsu akış kesitini azaltan
...
Hängender Grundwasserleiter
:
Nispeten geçirimsiz bir tabaka tarafından beslenen ve bir su tabl
...
Härte (wasserhärte)
:
Sabunun yeterli miktarda köpürmesini engelleyen ve esas olarak ka
...
Hartes Wasser,
:
İçerisinde başta kalsiyum ve magnezyum tuzları olmak üzere nispet
...
Häufigkeitsanalyse
:
Hidrolojik olaylarla ilgili geçmiş kayıtların geleceğe yönelik ol
...
Häufigkeitskurve
:
Rasgele bir değişkenin alabileceği olası değerlerleri gösteren eğ
...
Häufigkeitsverteilung,
:
Bir populasyonun elemanlarının temsil ettikleri değişkenlerin ald
...
Hauptmeßstation
:
Geçmişteki veya gelecekteki yapay değişikliklerden nispeten etkil
...
Hele-shaw-modell
:
İki boyutlu düzlemsel yeraltı suyu akımı ile bir sıvının araların
...
Helligkeit
:
Bir alanın daha az veya daha fazla ışık yaymasıyla bağlantılı gör
...
Histogramm
:
Sınıf frekansı ile orantılı alan kaplayan ve taban genişlikleri s
...
Historische Daten
:
Geçmişte meydana gelmiş olaylarla ilgili hidrolojik ve meteoroloj
...
Hochwasser Durch Rückstau Im Entwässerungssystem
:
Yağışın drenaj sisteminin (doğal ya da insan yapısı) taşıyabilece
...
Hochwasser,
:
(1) Bir akarsudaki su seviyesinin genellikle kısa bir sürede pik
...
Hochwasserablaufberechnung, Stauraum-berechnung, Wellenberechnung
:
Bir nehir kolundan veya bir rezervuardan geçen bir taşkın dalgası
...
Hochwasserentlastung, Notüberlauf
:
Ana dolusavağın kapasitesini aşan taşkın anında kullanılan yedek
...
Hochwasserhäufigkeit,
:
Belirli bir debi veya seviyenin üzerindeki bir taşkının belirli s
...
Hochwassermarken
:
Bir yapının veya nesnelerin üzerinde kalmış olup taşkınların eriş
...
Hochwassermauer, Hochwasserwand
:
Taşkın önleme amacıyla bir akarsuyu sınırlandırmak üzere yapılmış
...
Hochwasserrinne, Entlastungskanal,
:
Taşkın suyu fazlasını (akarsu içerisinde güvenle taşınabilecek mi
...
Hochwasserrinne, Flutmulde
:
(1) Taşkın sularını taşıyan kanal. (2) Yüksek akım dönemlerinde s
...
Hochwasserrückhaltebecken,
:
Kontrolsuz çıkışları bulunan taşkın kontrol rezervuarı.
Hochwasserscheitel
:
Bir kanaldaki taşkın sırasında su seviyesinin eriştiği en yüksek
...
Hochwasserschutz,
:
Taşkın riski olan bir alanda taşkın zararını önlemek için kullanı
...