eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (A - 1)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Almanca Terimler
Fransızca Terimler
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
P
Q
R
S
T
U
V
W
X
Y
Z
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü (A - 1. Sayfa)
abiotic
:
Bir ekosistemin yaşamayan kısmı veya içerisinde yaşam bulunmayan
...
ablation
:
(1) Bir buzuldan veya bir kar alanından kar veya buzu uzaklaştıra
...
abrasion
:
Sürtünme ile meydana gelen aşınma faaliyeti, aşınma işlemi veya s
...
abrupt wave
:
Açık bir kanalda akım koşullarında meydana gelen ani bir değişikl
...
absolute humidity
:
Nemli havanın birim hacminde bulunan su kütlesi.
absorption band
:
Elektromanyetik tayf içerisinde yer alan ve içerisinde bir madde
...
absorption loss
:
Bir kanal, rezervuar veya diğer bir su kütlesi veya bir arazide i
...
abstraction
:
Herhangi bir kaynaktan sürekli veya geçici olarak su çekilmesi.
accelerated flow
:
Kanal hidroliğinde hızı akış yönünde artan akım
acceptance capacity
:
Bir su kütlesinin, kirliliğin belirli bir seviyeyi aşmaması kaydı
...
Accretion
:
(1) Akan sular tarafından oluşturulan sediment birikimi. (2) Bir
...
accumulation
:
(1) Erozyon veya aşınma ürünlerinin veya su, tuz, sediment vb mad
...
accumulative precipitation gauge; cumulative precipitation gage (A)
:
Sadece uzun zaman aralıklarıyla ziyaret edilen istasyonlarda kull
...
accuracy
:
Hesaplama, tahmin ve ölçümlerin tam veya gerçek değerlere yakınlı
...
acid rain
:
Oluşumu sırasında atmosferdeki kimyasal elementler ve kirleticile
...
acidity of water
:
Sudaki kuvvetli asitlerin miktarı. Titrasyonda bir litrelik bir s
...
acidizing
:
Bileşenlerinin bir kısmını çözerek geçirgenliğini arttırmak üzere
...
active basin area
:
Havza alanının drenajı olmayan yerler dışında kalan bölümü.
active sensing system
:
(1) Kendi elektromanyetik ışıma kaynağına sahip algılama sistemi,
...
actual density of soil
:
Fırın kurusu bir toprak örneğinin birim hacminin kütlesi (sadece
...
actual evaporation
:
Açık su yüzeyinden veya yeryüzünden buharlaşan suyun miktarı.
actual evapotranspiration
:
Yeryüzü kendi doğal nem içeriğine sahipken toprak veya bitkilerde
...
adhesive water
:
Toprakta, moleküler çekim gücü etkisiyle toprağın katı parçacıkla
...
admissible concentration limit
:
Suda bulunan bir maddenin belirli bir amaç açısından zararlı olma
...
advection
:
Atmosfer hız alanı vasıtasıyla hava kütlesi özelliklerinin taşınm
...
Aeration
:
Sudaki çözünmüş oksijen miktarının artmasına yol açan suya hava e
...
aerobic condition
:
Aerobik bakterilerin faaliyetlerini sürdürmelerine yetecek miktar
...
afflux
:
Bir engelin hemen membaında bu engel nedeniyle su seviyesinde mey
...
aggradation
:
Sediment birikimi sonucu arazi yüzeyinin yükselmesi işlemi.
aggressive water
:
Kendisiyle temas halinde bulunan katıları çözme ve ayrıştırma güc
...
air humidity
:
Havanın su buharı içeriği.
air moisture
:
Havada değişik biçimlerde bulunan su.
air-line correction
:
İskandil halatının geniş bir eğilme açısı oluşturarak sapması dur
...
alarm level
:
Taşkın açısından tehlikeli olarak nitelendirilen ve uyarma işleml
...
Albedo
:
Yansıtılan radyasyonun gelen radyasyona oranı. Genellikle yüzde o
...
Algal bloom
:
Bir su kütlesinde alglerin birdenbire çoğalması.
alkaline water
:
pH değeri 7’nin üzerinde olan su.
alkalinity of water
:
Zayıf asitlerle dengelenmiş katyon miktarı. Suyun bir litresindek
...
alluvial
:
1) Alüvyondan oluşmuş, alüvyonla ilişkili veya alüvyon içeren; ak
...
alluvial channel
:
Gevşek sediment malzemesi içerisinde yer değiştirebilir bir yatağ
...
alluvial fan
:
Yüksek eğimli bir yatakta akan bir akarsuyun düz bir ovaya çıktığ
...
alluvial plain
:
Daha yüksek kotlarda bulunan alanların aşınmasıyla ortaya çıkan m
...
alluvium
:
Suyun biriktirdiği kil, silt, kum, çakıl, taş ve jeolojik aşınma
...
altitude
:
Bir seviye, bir nokta veya bir nokta olarak ele alınan bir nesne
...
anaerobic condition
:
Aerobik bakterilerin faaliyeti açısından çözünmüş oksijen miktarı
...
analogue model; analog model (A)
:
Fiziksel bir sistemin (prototipin) analog bir fiziksel sistemle t
...
anchor ice
:
Su altı nesnelerine (akarsu yatağı veya sucul bitkiler gibi) bağl
...
anemometer
:
Rüzgar hızını veya rüzgar hızıyla birlikte rüzgar yönünü ölçen al
...
angularity correction
:
Akış istikametinin kesite dik olmadığı durumlarda gözlenen hız üz
...
annual exceedence series
:
Taşkınlar gibi bağımsız olaylara ait, kayıt yılları sayısına eşit
...
Annual flood
:
1) Bir su yılında, en yüksek pik sarfiyat. 2) Ortalama olarak yıl
...
annual maximum series
:
En büyük yıllık değerlerden oluşan uç değer serileri
annual minimum series
:
En küçük yıllık değerlerden oluşan uç değer serileri.
annual runoff
:
Bir yıl boyunca akan suyun toplam hacmi. Genellikle bir drenaj al
...
annual series
:
Terimleri, yıllardan oluşan bir serinin herbiri için karakteristi
...
annual storage
:
Gelen akım veya talepteki mevsimlik değişimler dikkate alınarak g
...
anoxic
:
Çözünmüş oksijen konsantrasyonunun, belirli bazı mikroorganizma g
...
antecedent precipitation index
:
Toprağın nem indeksi olarak kullanılan geçmiş günlük yağışların a
...
antecedent soil moisture
:
Bir sağnak yağışın başlangıcında bir su toplama havzasındaki topr
...
antidunes
:
Kumul ve düzlem yatakların oluştuğu akarsu hızlarından daha yükse
...
applied hydrology
:
Hidrolojinin, su kaynaklarının geliştirilmesi ve yönetimi ile ilg
...
approach channel
:
Bir ölçme yapısının memba tarafında bulunan ve ölçümün doğru yapı
...
aquiclude
:
Dren, kuyu, kaynak ve sızma yerlerine önemsiz miktarlarda su vere
...
Aquifer
:
Kullanılabilir miktarlarda su verebilen geçirimli, su taşıyıcı fo
...
aquifer test
:
Aküfer sınırlarının oluşum ve yapısı da dahil olmak üzere aküferi
...
aquifuge
:
Birbiriyle bağlantılı boşlukları bulunmayan ve bu nedenle su alıp
...
aquitard
:
Oldukça geçirimsiz ve yarı sınırlanmış yapıda olan ve bir aküfere
...
area of influence
:
Pompalanan veya beslenen bir kuyunun etrafında bulunan, pompalama
...
area-elevation curve
:
Bir nehir havzasında belirli bir kotun yukarısındaki alanı göster
...
areal precipitation
:
Belirli bir alanda, bu alanın üzerine yayılmış ortalama su derinl
...
areal reduction factor (of rainfall)
:
Belirli süre ve yinelenmeli alansal bir yağışın aynı alanın aynı
...
arheic
:
Yüzeysel drenajdan hemen hemen tamamen yoksun alanları belirtir.
arid zone
:
1) Tarımsal bitkilerin yetiştirilebilmesi için sulama yapılmasını
...
aridity
:
1) Buharlaşmanın sürekli olarak yağıştan fazla olduğu koşul. 2) B
...
arid-zone hydrology
:
Su ve kurak iklim arasındaki karşılıklı etkileşime ağırlık veren
...
arithmetic mean
:
1) X1,X2,….Xn gibi değerlerden oluşan bir değer setinin toplamını
...
armouring; armoring (A)
:
İnce parçacıkların erozyonla uzaklaştırılması sonucu nispeten iri
...
artesian aquifer
:
Piezometrik yüzeyi yer yüzeyinin üzerinde bulunan aküfer (bu teri
...
artesian basin
:
İçinde artezyen basınç altında tutulup sınırlanan su bulunan, gen
...
artesian head
:
Bir artezyen aküferde, piezometrik yüzeyin belirli bir referans n
...
artesian spring
:
Suyu, genellikle aküferin üzerini örten sınırlayıcı tabaka içinde
...
artesian well
:
Basınçlı veya artezyen bir aküferi delen ve statik su seviyesi ye
...
artificial precipitation
:
İnsanların bulutlar üzerinde yaptığı bulut tohumlama gibi faaliye
...
artificial recharge
:
Aküferler veya yeraltı suyu rezervuarlarının doğal yollarla besle
...
aspect
:
Bir arazinin yamaçlarının baktığı yön. Yön meyil aşağı (eşdüzey e
...
attached groundwater
:
Yeraltı suyunun gözenek duvarlarına yapışan kısmı. Drenaj sonrası
...
aufeis
:
Çay veya yeraltı suyunun ortaya çıkarak daha önceden oluşmuş buz
...
auger sampler
:
Toprak, kil ve diğer yüzeye yakın nispeten pekişmemiş malzemelerd
...
autocorrelation
:
Zaman veya mekan içerisinde sıralanmış bir gözlemler serisinin el
...
autocorrelation coefficient
:
Seri çiftleri arasındaki otokorelasyon ölçüsü. Serilerin kovaryan
...
automatic station
:
Gözlemlerin otomatik olarak aletler tarafından yapılıp iletildiği
...
autoregressive process
:
Otokorelasyonlu ve rasgele bileşenlere sahip seriler üretme işlem
...
autoregressive series
:
Otoregresif bir işlemin gerçekleşmesi
available head
:
Bir akarsuda hidroelektrik enerji üretimi için kullanılabilir düş
...
available soil moisture
:
Toprakta bulunan ve bitkiler tarafından kullanılabilen su miktarı
...
available storage capacity
:
Bir rezervuarda normal işletme koşullarında minimum ve maksimum s
...
avalanche
:
Aniden bir dağ yamacından aşağıya düşen ve genellikle kendisiyle
...
average
:
birleştirir.
average velocity
:
Debinin akım istikametine dik en kesit alanına veya düşey bir hat
...
average year
:
Gözlenen hidrolojik ve meteorolojik niceliklerin yaklaşık olarak
...