eng

Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (38)

# A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z

Haritacılık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Haritacılık Terimleri Sözlüğü (38. Sayfa)

Keppler’s planetary laws :
Bakınız: Keppler kanunları
Kepplerian elements :
Eliptik (Keppler) yörüngede konum ve hızı tanımlayan 6 parametre.
key :
Veritabanı içinde, uygulama programı tarafından kullanılan belli ...
key point :
Bütün işlerin toplandığı, bittiği, tamamlandığı ve bağlandığı öne ...
kilobyte (kb) :
1024 bayt’a eşit hafıza birimi.
kinematic gps (kgps) supported aerial triangulation :
Uçağa monte edilen gps aleti yardımıyla, hareket halindeki uçakta ...
Kirchoff law :
Gelen enerji 1 birim kabul edildiğinde, cisim ve enerji arasındak ...
kiss plate :
Bakınız: kontakt kalıbı
kiss plate, touch plate :
Negatif veya diyapozitife direkt baskıda kullanılan ve temas eden ...
Klimsch-Variomat compilation method :
Yalnızca ana eş yükselti eğrilerini tutmak için, büyük boyutlu pa ...
knowledge :
En üst seviyede anlam içeren ve geleceğe yönelik kararlarda potan ...
knowledge based system :
Yanlış, keşifsel ve hayali bilgileri içeren bilgiyi şekillendiren ...
Koppe formula :
Herhangi bir haritanın ölçeğine bağlı olarak çizilen eş yükseklik ...
Krassowsky spheroid :
Büyük yarı ekseni 6378245.0 m, basıklığı 1/298.3 olan yaklaşık bo ...
KVR-1.000 satellite image :
Ayırma gücü 2m, ortalama görüntü ölçeği 1:220.000, resim boyutu 1 ...
Laborde map projection :
Transverse Merkator (TM) izdüşümüne benzeyen, farklı olarak küre ...
Lacoste Romberg gravimeter :
Gravite farklarını ölçecek şekilde düzenlenmiş asılmış yay destek ...
ladder grid numbers :
Kabartma harita modelinin basamaklandırılmış harita yapısının neg ...
lagoon :
Bakınız: kıyı gölü
lake :
İçinde daima su bulunan doğal çukurluk.
lake boundary :
Kartografik amaçla gölün sınırını göstermek için kullanılan çizgi ...
Lambert azimuthal equal area map projection :
Bk.Lambert zenital eşit alan harita projeksiyonu.
Lambert azimuthal polar map projection :
İzdüşüm kutubunun, kürenin kutup noktasında olduğu ve çemberin ya ...
Lambert bearing :
Lambert açı korur paftası veya çizimi üzerinden ölçülen açı.
Lambert central equivalent map projection upon the plane of the meridian :
İzdüşümün kutup noktasının ekvator üzerinde seçilen azimutal hari ...
Lambert conformal chart :
Bakınız: Lambert konformal harita
Lambert Conformal Conic map projection :
Meridyenler ve paralellerin birbirlerini dik açı ile kestiği, yer ...
Lambert conformal map projection :
Bakınız: Lambert konformal konik harita izdüşümü
Lambert equal area meridional map projection :
Bk.meridyen düzlemi üzerine Lambert eş merkezli harita izdüşüm si ...
Lambert grid :
Lambert açı korur harita izdüşüm sistemine dayalı koordinat siste ...
Lambert zenithal equal area map projection :
Bakınız: Lambert zenital alan korur harita izdüşümü
laminate :
Bakınız: kaplama
land boundary :
İki kara parselini ayıran ayırım çizgisi.
land cover, area coverage :
Bir çalışma alanını kaplayan bitki örtüsü, çıplak toprak, kayalık ...
land information system (lis) :
Özellikle kadastro ve tapulama faaliyetlerinde yaygın olarak kull ...
land line adjustment :
Komşu arazi ve topraklara göre kamu topraklarının gerçek, teorik ...
land mark, station mark, monument :
Bakınız: kalıcı nivelman noktası
land registry :
İl ve ilçe sınırları dışında kalan bölgelerde, tarla, bağ, bahçe, ...
land subsidence :
Yerkabuğunun bir bölümünün, çevresindeki yerlere oranla çökmesi.
land use :
Bir çalışma alanının veya arazinin konut, ticaret, yeşil alan gib ...
landing field :
Ulaştırmada, yolcu veya eşya taşıyan uçakların konması için ayrıl ...
landing pier :
Kıyıdan denize doğru veya nehir kıyısından nehre doğru uzanan ahş ...
lands characteristics :
Bakınız: arazi özellikleri
Landsat :
İlk olarak 1972 yılında NASA tarafından uzaya fırlatılan ve yörün ...
Landsat Multispectral Scanner (Landsat MSS) system :
İkisi görünen dalga bandında olmak üzere dört bantta ve 185km gen ...
Landsat Return Beam Vidicon (Landsat RBV) system :
Aynı anda yeryüzünün aynı bölgesini 185km x 185km boyutunda görün ...
Landsat satellite :
İlk uzaktan algılama uydusu olan ve yeryüzü hakkında sürekli bilg ...
Landsat TM sensor :
Landsat-4 Thematic Mapper (TM) ismi verilen yeni geliştirilmiş bi ...
landscape :
Kendine öz bir görünüşü ve türlü özellikleri olan küçük bir bölge ...
landscape map :
Kısmen büyük ölçekte ve her türlü detayı gösterir şekilde yapılan ...
Laplace azimuth :
Laplace denklemi kullanılarak astronomik azimuttan elde edilen je ...
Laplace azimuth mark :
Bir gözlem nokrasında göksel cisimlere doğrudan yapılan gözlemler ...
Laplace condition :
Meridyene dik olan düzlemdeki düşey sapmanın; astronomik ve jeode ...
Laplace control :
Çekül hattının meridyene dik yöndeki sapma gözlemlerinden yararla ...
Laplace equation :
1.astronomik ve jeodezik azimutlar arasındaki ilişkiyi astronomik ...
Laplace station :
Üzerinde, astronomik boylam ve astronomik azimut ölçülerinin de y ...
large format camera (lfc) :
İlk kez 1984 yılı Ekim ayında kullanılmış olan, topografik ve tem ...
large scale :
Çoğunlukla 1:100.000'den büyük olan ölçekler.
large scale map :
1:100.000 ya da daha büyük ölçekli harita.
laser :
Işık ve ışığa yakın spektrumda tutarlı enerji ışınları üreten cih ...
laser profile recorder :
Bakınız: lazerli arazi profili kayıt cihazı
laser profiling system, laser profiling instrument :
Bakınız: lazerli arazi profili kayıt cihazı
latent image :
Bakınız: gizli görüntü
lateral chromatic aberration :
Bakınız: yanal renksel sapınç
lateral displacement, transverse displacement :
Uçuş yönüne dik yönde olan yer değiştirme.
lateral film shrinkage, transversal film shrinkage :
Film, cam, kâğıt, emülsiyon veya benzeri bir cismin en uzunluğunu ...
lateral gain :
Bir alan üzerinde iyi bir fotoğrafta çalışma yaparak yanal olarak ...
lateral refraction :
Işığın atmosferden geçerken yanal bileşeni.
lateral shift :
Bir anomalinin doruk noktasının konumunun manyetizma veya gravita ...
lateral tilt angle, transverse tilt angle :
Uçuş yoluna dik veya buna parelel olan eksenin çevresinde resim d ...
latitude :
1.küre ya da sferoid üzerinde ekvatordan kuzeye ya da güneye ölçü ...
latitude band :
Dünyayı saran lineer ya da açısal kabul edilmiş birimler cinsinde ...
latitude correction :
Keyfi olarak seçilmiş baz enlemine göre gözlenmiş gravite değerle ...
latitude determination, zenith telescope method :
Biri kuzey zenitle diğeri güney zenitle olan deklinasyonları bili ...
latitude equation :
Birbirlerine travers ya da nirengilerle bağlı sabit enlemlerdeki ...
latitude factor :
Boylamdaki bir dakikalık değişikliğe karşılık gök konum hattı boy ...
latitude level :
Horrobow-Talcott metodu ile enlem tayininde kullanılan çift, pare ...
latitude of the line :
Bakınız: enlem farkı
latitudinal band :
Bakınız: enlem bandı
lattice :
Bir harita ya da pafta üzerinde çizili birbiriyle kesişen konumsa ...
lattice, grid :
Bk.kafes ve grid.
lattice, rod fence :
1.dikdörtgenin kenarlarına paralel veya genellikle köşegenlerine ...
law of areas :
Keppler'in ikinci kanunu, gezegenin eşit zaman aralığında eşit al ...
law of universal gravitation :
Bakınız: gravitasyon sabiti
lawish event, jurisprudent event :
Hukukun kendisine hüküm ve sonuç bağladığı olay.
laydown :
Kırpılmamış çıktıların birleştirilmesiyle geçici olarak düzenlenm ...
layer :
Bakınız: katman
layer, theme :
1.görüntüleme işlemi sırasında kullanılan, birbirinden bağımsız o ...
layered :
Tematik olarak ayrılmış veri veya üçüncü normal formun coğrafik d ...