eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (55)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Kısaltmalar
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
P
Q
R
S
T
U
V
W
X
Y
Z
Haritacılık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Haritacılık Terimleri Sözlüğü (55. Sayfa)
port plan
:
Rıhtım, iskele, demiryolu bağlantıları, bakım faaliyetleri ve her
...
port, harbour
:
(hid.) deniz ticaret ve nakliyatı veya seyrüsefer ihtiyaçlarını g
...
portable bridge
:
Düşey veya düşeye yakın topografik özelliklerin gösterilmesinde k
...
position angle
:
Bakınız: paralaksa açısı
position dilution of precision
:
Konum belirleme hatasının bir ölçüsü.
position of the azimuthal circle
:
Teodolit veya diğer ölçme aletlerinde açı bölüntülerinin, tablanı
...
position of the instrument
:
Ölçme işlerinde teodolit ve benzeri aletlerde açı okuma mikrometr
...
position on the map
:
Bir noktanın kordinat değerlerinin haritada işaretlendiği yer vey
...
position plotting sheet
:
Genellikle Merkator projeksiyonunda olan, sadece gratiküllerin ve
...
position, point position, place, attitude
:
1.ölçme yoluyla belirlenen bir referans sisteminde konum veya bel
...
positional accuracy
:
Bir harita üzerindeki ilk detayların gerçek konumlarının veya bel
...
positional error
:
Bir detayın gerçek konumunda olmaması durumunda ortaya çıkan sapm
...
positive
:
Bakınız: pozitif film
positive altitude
:
Ufuk düzlemi üzerindeki açısal uzaklık.
positive deflection angle
:
Bakınız: sapma açısı
positive forming
:
Kabartma model yapımında, pozitif bir dökme kalıp üzerinde şekill
...
positive lens
:
Optik eksene paralel olarak gelen ışık ışınlarını odak noktasına
...
positive mold
:
Kabartma model yapımında, negatif kalıbın tersinden alınan dökme
...
positive photograph
:
İzdüşüm merkezinin izdüşüm düzlemlerinin (cisim ve resim düzlemle
...
possession
:
Tarla, bağ, bahçe, ev, dükkan, arazi gibi taşınmaz mallara verile
...
potential
:
Gradyeni vektör alanını veren skaler bir fonksiyon. bu skalar fon
...
potential difference
:
Bir birim elektrik yüklemini veya kütleyi bir noktadan diğerine g
...
potential disturbance, disturbing potential
:
Bakınız: bozucu potansiyel
potential of disturbing masses
:
Bakınız: bozucu potansiyel
potential of random masses
:
Bakınız: bozucu potansiyel
power of distinction of difference in depth
:
Birbirine yakın iki noktanın art arda olmasını çift gözle ayırt e
...
power of refraction
:
Kırılma olayında, bir cismin ışık ışını üzerine etkisi. bir merce
...
power of telescope
:
Sonsuza tatbik edilmiş bir dürbünün büyültmesi.
powerline, elecrticity line
:
Elektrik enerjisini iletmeye yarayan, yer altı ve yer üstünde inş
...
Pratt-Hayford theory of isostasy
:
Yeryüzündeki topografik kitle fazlalık ve eksikliklerinin aynı bü
...
precession
:
Bir eksen etrafında dönen bir cismin dönme ekseni doğrultusundaki
...
precession in declination
:
Gök meridyeni boyunca genel presesyonun deklinasyon bileşeni. yak
...
precession in right ascension
:
Genel prezesyonun gök ekvatoru boyunca olan bileşeni. yaklaşık de
...
precession of the equinoxes
:
Yerin dönme ekseninin ekliptik düzlemine dik olan eksen etrafında
...
precise bathymetric navigation zone chart
:
Detaylı batimetrik eğriler ile su altı topoğrafyasını çok ayrıntı
...
precise ephemeris
:
Yapay bir uyduya ilişkin koordinat ve hız bilgisi. bunlar global
...
precise level
:
Hassas nivelman yapmak amacıyla üretilmiş alet. temelde normal ni
...
precise leveling rod
:
Şerit bölmeleri genellikle invardan yapılmış ve daha hasas olarak
...
precise levelling instrument
:
Hassas ve incelikle nivelman yapmaya elverişli yapıda nivelman al
...
precise levelling, precision leveling
:
Doğruluğu ve duyarlılığı çok yüksek olan, incelikli ve hassas bir
...
precise protected-gps code, P code
:
1014 bit dizinlik, 10.23 mhz chip hızında, gps taşıyıcısı üzerind
...
precise/precision evaluation instrument
:
Sınırlı bir uygulama alanına sahip olan, genellikle orta ve küçük
...
precision
:
Benzer koşullar altında yapılan tekrarlı ölçümlerin birbirlerine
...
precision camera
:
Yüksek doğrulukta, yüksek çözünürlükte resim çekme ve sonuçlar ve
...
precision evaluation instrument
:
Bakınız: hassas değerlendirme aleti
precision of setting
:
Ölçme aletlerinde, türlü değerleri alet üzerine uyarlama sırasınd
...
precision rule
:
Çoğunlukla invar alaşımından yapılı incelik ve uzunluk ölçmeğe ya
...
precision, sensibility, sensitivity
:
Bakınız: hassasiyet
prediction
:
Bakınız: kestirme
prediction, resection
:
Coğrafi bilgi sistemi uygulamalarında, arazi üzerindeki bir nokta
...
predominant height
:
Hava kesitinde benzer yüzey materyalinin bir alanı ile yüzde 51 v
...
preferred datum
:
Bir coğrafi bölgedeki yerel bağımsız datumları bağlamak için teme
...
preferred grid
:
1.yeni haritaların ve sayısal coğrafi verilerin üretimi için tasa
...
preliminary
:
Arzulanan doğruluk ve duyarlılıkta olmayıp daha sonra güncelleşti
...
preliminary orientation
:
Bir stereo modelin karşılıklı yöneltmesini gerçekleştirebilmek iç
...
preliminary position
:
Üçgenleme ağlarının dengelenmesinde, başlangıç terimi enlem ve bo
...
preliminary sketch
:
Eş gelgit mesafe noktalarından geçen hat.
preliminary survey
:
Belirli proje çalışmalarına altlık oluşturacak olan ölçüm veriler
...
preliminary value
:
Jeodezik hesaplarda, eldeki olanaklara göre hesap edilmiş, dengel
...
preprocess change detection
:
Görüntü zenginleştirme ile açıklanan düşük frekanslı filtreleme v
...
prepunch register system
:
Materyaller üzerinde bulunan detayların tam olarak birbirine otur
...
press pull
:
1.bir yazıcıdan, bir negatiften ya da pozitif materyalden projeks
...
pressure altimeter
:
Harita veya benzeri bir belgenin baskı sırasındaki ölçeği.
pressure altitude
:
Ölçülen su yüzeyinin dibinde çalışan ve gelgit nedeniyle oluşan a
...
pressure tide gauge
:
İçinde kapalı bulunduğu kap üzerine buhar, gaz ve benzerinin yapt
...
pressure, additional pressure
:
Alım kamerasında, pozlama anında filmin resim düzlemine uyarlanma
...
pricking pin
:
1.çizimde, üçgenleme noktalarını, kağıdı küçük delip belirtmeye y
...
primary axis
:
Bakınız: birincil (asal, asıl) eksen
primary azimuth
:
Çokgen ve benzeri işlerde ilk veya başlangıçta alınan, ona bağlan
...
primary bench mark
:
Mareograf noktasına yakın tesis edilmiş nivelman noktası. mareogr
...
primary circle
:
Bakınız: ana büyük daire
primary great circle
:
Eşit boylam düzeltmesi olan noktaların eş farklılık çizgisi.
primary key
:
Veritabanlarında, bir kaydı tek anlamlı olarak belirleyen bir vey
...
primary row
:
Basit bir detayla birleştirilmiş öznitelik verisine ait bir satır
...
primary tide gauge
:
Bir bölgeye ait deniz seviyesi ölçülerini elde etmek için üzerind
...
prime fictitious meridian
:
Hayali (izafi) boylamın ölçülmesinde başlangıç olarak kullanılan
...
prime grid meridian
:
Bir gride ilişkin referans meridyeni. kutupsal bölgelerde genelli
...
prime meridian
:
Yeryüzünde, boylamların kendisinden başlayarak ölçüldüğü meridyen
...
prime transverse meridian
:
Transvers karelajın referans meridyeni.
prime vertical
:
Bakınız: birinci düşey daire
prime vertical circle
:
Ufkun doğu ve batı noktalarından da geçen düşey daire. doğu ve ba
...
prime vertical plane, principal vertical plane
:
Normalide içeren ve meridyen düzlemine (astronomik veya jeodezik)
...
principal axes
:
Kamera objektifinin iç izdüşüm merkezinde resim dikeyi ile çekül
...
principal axis
:
Eğik bir fotoğrafın asal (esas) noktasını (h'), merceğin perspekt
...
principal case of terrestrial photogrammetry
:
Resim çekiminde, alım bazının iki ucunda, baza dik ve yatay doğru
...
principal components analysis
:
Birden fazla bant üzerinde gerçekleştirilen, orijinal verilerden
...
principal contour, index contour
:
Bakınız: ana münhani
principal distance
:
Bakınız: eş düzlemsel