eng

Karayolları Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (S - 1)

# A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z

Karayolları Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Karayolları Terimleri Sözlüğü (S - 1. Sayfa)

safety adviser :
İfa edeceği görevler ve nitelikleri ADR'nin A ekinin 1'inci bölüm ...
safety audit :
Planlanmış bir karayolu projesinin veya mevcut (trafiğe açık) yol ...
salt spreader :
Kar ve buz mücadelesinde kaplama üzerine tuz serpmede kullanılan ...
scaffold :
Yapı elemanları inşa edilirken işçilerin güvenle çalışabilmesi iç ...
school crossing :
Genel olarak okul öncesi, ilköğretim ve orta dereceli okulların ç ...
school vehicle, school bus :
Genel olarak okul öncesi, ilköğretim ve orta dereceli okulların ö ...
scour :
Köprü ayağında oyulma.
scraper :
Tesviye işlerinde, şev meyillendirme, hendek kazma ve yol yapımı ...
screw compressor :
Basınçlı hava üretmek için birbirine geçmiş rotor çiftinin kullan ...
seal coat :
Genellikle 1,25 cm'den daha ince kalınlıkta ve bir asfalt kaplama ...
secondary road :
Genel olarak üzerindeki trafik yoğunluğu bakımından, bağlandığı y ...
sectoral organization :
Üyeleri gerçek veya tüzel kişiler olan, asgari yüz üyeye sahip ve ...
sedimentary rock :
Yer yüzüne etkili fiziksel ve kimyasal koşullar altında ilksel ka ...
selected material :
Tabanın taşıma gücünü arttırmak için dolgu, yarma ve üstyapı taba ...
self-compacting concrete :
Beton dökümünde vibrasyon ve sıkıştırma gerektirmeyen, kendi ağır ...
semi-automatic transmission :
Düz vites ile otomatik vites arasında yer alan yarı otomatik bir ...
semi-trailer :
Bir kısmı motorlu taşıt veya araç üzerine oturan, taşıdığı yükün ...
sensitivity analysis :
Bir projenin kapsamında yer alan değişkenlerin projenin fayda ve ...
separator :
Taşıt yollarını veya yol bölümlerini birbirinden ayıran, bir tara ...
service ability :
Bir üstyapının belirli bir gözleme anında yüksek hız ve hacimdeki ...
service area, rest area :
A, B, C tipi otoyol hizmet tesisi. Otoyol kullanıcıları için kona ...
service road :
Yapım, bakım ve onarım çalışmalarının yapılabilmesi için trafiğin ...
service station :
Karayolunda seyreden araçların bakım, onarım, yağlama ve yıkama g ...
setting :
Bitüm kürecikleri etrafındaki yüklerin muhtelif yollarla kaybolma ...
sewage truck :
Kanalizasyon, foseptik vb. çukurlardan herhangi bir tip sıvıyı iç ...
share :
Bir taşınmaz malın tam mülkiyetinin bir kısmına karşılık gelen pa ...
shear key :
Köprülerde deprem etkilerini sönümleyecek yapı elemanı.
sheet pile :
Gevşek zeminlerde yanal çökmeleri önlemek için çelik, demir vb. m ...
sheeting wall :
Yarma şevlerini desteklemek veya benzeri bir amaçla inşa edilmiş ...
shell :
Yumuşak taşların veya mozaik sıvanın yüzünü işlemekte kullanılan ...
shop drawing, application project :
Uygulamaya esas olan proje.
shore edge line :
Deniz, tabii ve suni göller ile akarsularda, kıyı çizgisinden son ...
shore protection :
Köprünün kenar ayaklarını, yol dolgusunu suyun etkilerinden korum ...
shotcrete :
Sıvı harcın yüzeylere püskürtülmesi ile imal edilen beton.
shoulder :
Yaya yolu ayrılmamış karayolunda, taşıt yolu kenarı ile şev başı ...
shuttle service :
Önceden oluşturulmuş yolcu gruplarının, dışarı ve gidiş dönüş sey ...
side ditch :
Yol yüzeyi ve yakınından gelen yüzeysel suların toplanıp yol boyu ...
sidewalk, footway :
Karayolunun taşıt yolu kenarı ile gerçek ve tüzel kişilere ait mü ...
sideway collision :
Bir aracın diğer bir araca yandan veya belirli bir açı ile çarpma ...
sieve analysis :
Zemindeki tanelerin büyüklüğü ve bunların miktarlarının belirlenm ...
sight distance :
Karayolu güvenliği açısından sürücülerin, kendi şeridinde seyir h ...
signing :
Taşıt yolu ile bordür, ada, ayırıcı, oto korkuluk gibi karayolu e ...
silencer, muffler :
Atık gazların çıktığı egzoz borusu nun hemen önünde egzoz borusun ...
simple beam bridge :
İki serbest uçtan elastomer mesnetlere oturan ve sürekli olmayan ...
simple slab bridge :
İki serbest uçtan elastomer mesnetlere oturan ve sürekli olmayan ...
site chief engineer :
Müteahhit adına işin yapılmasını teknik ve idari bakımdan yürüten ...
sizing :
Ocaktan alınan çeşitli büyüklükteki taşların ucu sivri balyozlarl ...
sketch of site view :
Yol güzergâhının genel özelliklerini gösteren küçük ölçekli plan.
skew angle :
Güzergâhı kesen bir yapının yol eksenine dik olmayan bir açı ile ...
slab bridge :
(bkz. basit plak köprü.)
sliding support :
Doğrusal veya dairesel hareket eden mesnet.
slightly defective :
Muayenesi sonrasında yeniden muayenesine gerek duyulmayan türde b ...
slip form :
Kayarak ilerleyen kalıp.
slope :
Yolun doğal arazi ile bağlantısını sağlamak için yarma ve dolgula ...
slope ratio :
Şevlerin yatayla yapmış olduğu eğimin; açı, yatay/düşey düzlemler ...
snow and ice control center :
Kar ve buz mücadele merkezi.
snow blower truck :
Karı püskürterek ve yol platformunun dışına atarak temizleyen kam ...
snow fence :
Kar ile mücadelede kullanılan ve yol boyunca rüzgarın esme yönü, ...
snow plough :
Taşıta monte edilebilen kar küreme bıçağı.
snow pole :
Karın yoldan uzaklaştırılması esnasında, yol platformunu belirley ...
snow removal :
Kış programına dahil yolların trafiğe açık bulundurulması için ya ...
snow shed :
Yolu çığ etkilerinden korumak amacıyla yapılan tünel.
soft soil :
Taşıma gücü yetersiz zemin.
soil nailing :
Projelerde gösterilen veya idare tarafından belirtilen yerlerde, ...
sondage, drilling :
Araştırma yapılan bir alanda alttaki yerleşme katmanlarını tespit ...
spandrel wall :
Köprü gövdesini memba ve mansap tarafında sınırlayan duvar.
special-purpose vehicle :
Özel amaçla insan veya eşya taşımak için imal edilmiş olan ve itf ...
speed limit :
Karayolu kesimlerinde uygulanan yasa ile belirlenmiş maksimum (ve ...
spiral :
Değiştirilebilen döner parçaları ile taş levha ve demir kesmek, t ...
spot speed :
Bir taşıtın, karayolunun belli bir noktasından geçtiği andaki hız ...
springer :
Bir kemer yayının başladığı ve ayağa oturduğu noktadaki ilk taş, ...
sprinkler truck :
Sulama kamyonu.
square :
Bir doğruya dik gelen başka doğrular çizmeye yarayan L veya dik ü ...
stability :
Kaplamanın deformasyona karşı gösterdiği direnç.
standing :
Trafik zorunlulukları dışında araçların, yolcu indirmek ve bindir ...
starter motor :
Aküden aldığı elektrik enerjisini elektomanyetizma prensibine gör ...
state road :
Belediyeler veya diğer kurumların sorumluluğunda bulunan yollar d ...
station equation :
Ripaj, varyant veya ölçüm farklılıkları nedeni ile kotta veya kil ...
statutory speed :
Farklı yol sınıflarına, araç cinslerine ve yerleşim yerleri özell ...
steei bax girder bridge :
Üstyapısı çelik saclardan kutu şeklinde oluşturulan köprü sistemi ...
steel bridge :
Kirişleri çelik malzeme ile yapılan köprü.
steel truss girder bridge :
Değişik tiplerdeki profilli demirlerin üçgenler oluşturacak şekil ...
steel wire mesh :
Taşıt yoluna şevlerden taş, kaya vb. düşmesini engellemek amacıyl ...
steering :
Taşıta istenilen yönü vermeye ve taşıtı belirli bir doğrultuda gö ...
steering wheel :
Sürücünün uyguladığı hareketle direksiyon milinin dönmesini sağla ...
stirrup :
Ana taşıyıcı donatının etrafına sarılan demir.
stone (rock) :
Kimi kütlelerden kopan ya da koparılan ve türlü yapı işlerinde ku ...
stone bridge :
Taş malzemesi kullanılarak kemer şeklinde yapılmış yapı.
stone chips :
Tek boy, kırılmış, köşeli taş malzeme.
stone mastic asphalt :
Kaba agrega danelerinin birbirine temasının sağlandığı bir iskele ...
stone raftfoundation :
Suyun temel tabanında yapacağı oyulmaların önlenmesi, temel stabi ...
stop :
Kamu hizmeti yapan yolcu taşıtlarının yolcu veya hizmetlileri bin ...
stopping :
Kırmızı ışık, yetkililerin dur işareti, yol kapanması gibi her tü ...
stopping sight distance :
Sürücülerin bir tehlikeyi fark edip durabilmeleri için gerekli me ...
stripe sodding :
Dolgu şevlerinde çim parçalarının yola paralel olarak çizgiler ha ...
stripping :
Daha çok suyun etkisi ile bitümlü bağlayıcının agrega yüzeyinden ...
subbase course :
Üstyapı temel tabakasını taşımak üzere taban zemini üzerine yerle ...
subgrade :
Yol altyapısının oturduğu tabii zemin yüzeyi veya iyileştirilmiş ...