eng

Karayolları Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (9)

# A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z

Karayolları Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Karayolları Terimleri Sözlüğü (9. Sayfa)

technical specification :
Bir ürün, işlem veya hizmet tarafından karşılanacak teknik kurall ...
tender :
Yaptırılacak iş, temin edilecek mal veya hizmet alımını üstlenece ...
tension pile :
Köprü temellerinde kullanılan ve kirişi kendine doğru çekerek sık ...
terminal operator :
Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nde tanımlanan bir yolcu veya eşya/ka ...
terminal, station :
İnsan veya eşya taşımalarında, araçların indirme, bindirme, yükle ...
test pit :
Yerinde deney yapmak ve örnek almak için açılmış olan çukurlardır ...
thalweg line :
Dere yatağının en derin noktalarını birleştiren çizgi.
The International Maritime Dangerous Goods Code :
Denizyoluyla taşınan tehlikeli yüklere ilişkin uluslararası kodu.
thin levelling surface :
İnce tesviyesi yapılmış yol altyapısı zemininin en üst yüzeyidir.
thin surface layer :
Kaya yarmalarda yüzey düzgünlüğünü sağlamak için tesviye kotuna ...
third country transport :
Âkit taraflardan birine ait taşıtlarla, diğer âkit taraf toprakla ...
through transport :
Âkit taraflardan birine ait taşıtların diğer âkit taraf topraklar ...
TIR carnet :
TIR sözleşmesi kapsamında, uluslararası kara taşımacılığının, dol ...
tie beam :
Yüksek I-kesitli kirişlerde burulmayı engelleyen çapraz kirişler.
toll collection cost :
Karayolları ağındaki ücretli yollarda ücret toplama hizmetleri iç ...
ton-km :
Bir ton yükün bir kilometre mesa topuk (dolgu şev dibi) hendeği f ...
top level of foundation :
Temelle zemin üstünde kalan yapı kısmını ayıran düzlem, temelin ü ...
tracking :
Taşıtların aynı izi takiben gitmeleri sonucu yol yüzeyinde oluşan ...
traffic :
Yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve ...
traffic accident, traffic collision :
Karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla arac ...
traffic congestion :
Trafiğin çok yavaş ilerlediği ve araç kuyruklarının oluştuğu traf ...
traffic control devices :
Trafik güvenliği ve düzeninin sağlanmasına yönelik olarak karayol ...
traffic density :
Belli bir anda belirli bir yol veya şerit uzunluğunu işgal eden t ...
traffic flow count :
Bir yol kesiminin belirli bir noktasından her iki yönde geçen taş ...
traffic flow map :
Karayolu ağının kesimler itibariyle yıllık ortalama günlük trafik ...
traffic lane :
Taşıtların bir dizi halinde güvenli seyredebilmeleri için taşıt y ...
traffic regulatory signs :
Yol kullanıcılarını, çeşitli yasaklama ve kısıtlamalar hakkında b ...
traffic sign :
Sabit veya taşınabilir bir mesnet üzerine yerleştirilmiş ve üzeri ...
traffic signalization :
Özellikle kavşaklarda veya yaya geçitlerinde kullanılan ve trafiğ ...
traffic signs :
Sabit veya taşınabilir bir mesnet üzerine yerleştirilmiş ve üzer ...
traffic signs and signals :
Trafiği düzenlemede kullanılan ışık lı ve sesli, sabit veya taşın ...
traffic volume :
Verilen bir süre içerisinde belirlenen bir yol kesiminden veya no ...
traffic warning signs :
Yol kullanıcılarını, yol üzerindeki bir tehlike konusunda uyaran ...
trailer :
Motorlu araçla çekilen, insan veya yük taşımak için imal edilmiş ...
tram :
Genellikle yerleşim birimleri içerisinde insan taşımasında kullan ...
transit accompanying document :
Transit rejime tâbi tutulan eşyaya eşlik eden ve beyanname bilgil ...
transit declaration form :
İhraç veya transit malların yurt dışı edilmek üzere taşınmasında ...
transition clothoid curve :
Kurplarda merkezkaç kuvvetinin taşıta olan etkisine karşı ani olm ...
transition, taper :
Yön veya eğim değişikliklerini güvenlik ve konfor gereksinimlerin ...
transmission, gearbox :
Sürücüye değişik hız seçenekleri sunan aksam.
transport :
Bir aracın boş veya dolu olarak seyri.
transport bill :
Eşya ve kargo taşımalarında gönderen ile yetki belgesi sahibi ara ...
transport on own account :
Yolcu ve mal taşımacılığının, teşebbüsün kendi ticari/ekonomik fa ...
transport route :
Taşımacılıkta, taşımanın başladığı kalkış noktasından bittiği var ...
transportation organizer :
Karayolu Taşıma Kanunu'nu, Karayolu Taşıma Yönetmeliği ve ilgili ...
transverse beam :
Kolonların burkulmasını önlemek için, kolonlar arasına yapılan al ...
treasury land :
Hazinenin mülkiyetinde bulunan arazi.
truck tractor, road tractor :
Römork ve yarı römorkları çekmek için imal edilmiş olan ve yük ta ...
tunnel portal :
Yol güzergâhında bulunan tünellerin giriş ve çıkış yüzü.
turbo lag :
Gaz pedalına basıldığı andan itibaren turbo devreye girene kadar ...
turbocharger :
Gücünü egzoz gazından alan, motora daha fazla hava girmesini sağl ...
two-way road :
Taşıt yolunun her iki yöndeki taşıt trafiği için kullanıldığı kar ...
typical cross section :
Yolun standart kesimini temsil eden detay ölçüleri verilmiş enine ...
tyre, tire :
Araçların yol üzerinde gidişini sağlayan temel parça.
UN number :
Madde veya parçaların Birleşmiş Milletler örnek düzenlemelerinden ...
uncertainty of measurement :
Makul olarak ölçülen büyüklüğe atfedilen değerlerin dağılımını ka ...
underground water :
Yağış olarak yeryüzüne düşen ya da yeryüzünde bulunan suların, ye ...
underpass :
Karayolunun diğer bir karayolu veya demir yolunu alttan geçmesini ...
unification :
Tapu sicilinde ayrı ayrı kayıtlı birbirine bitişik birden fazla t ...
unit cost :
Yol bileşenlerinin yapım, bakım, işletme vb. harcamalarının birim ...
unit vehicle :
Yarı römorku veya römorkuyla bir likte çekiciyi veya araç tescil ...
unit work :
Keşif özetinde ismi ve fiyatı bulunan, ölçü ve ödenmesi ayrı yapı ...
unladen entry :
Boş bir aracın yük veya yolcu almak ve aracın kayıtlı olduğu ülke ...
unleaded gasoline :
Organik kurşun bileşikleri katılmamış benzin.
unloading :
Yükün araçtan indirilmesi.
unsafe vehicle :
Can ve mal emniyeti ile trafik güvenliği açısından tehlikeli olac ...
upstream :
Suyun sanat yapısına geldiği kısım.
urban area :
İmar mevzuatına göre belediyelerin kontrol ve sorumluluğu altında ...
valuation :
Belirgin özelliklere sahip olan kesin bir pazarı ve fiyatı olmaya ...
vehicle :
Karayolunda insan, hayvan ve yük taşımaya yarayan araçlardır. Bun ...
vehicle card :
Bir taşıtın en az bir yetki belgesinin eki taşıt belgesinde kayıt ...
vehicle certificate :
Yetki belgesi sahibinin kullanacağı taşıtların niteliğini ve sayı ...
vehicle equivalency factor :
Otomobil, orta yüklü ticari taşıt, otobüs, kamyon veya treyler ci ...
vehicle inspection report :
Karayolu araçlarının özellikleri ve teknik bilgiler ile muayene s ...
vehicle inspection station :
Araçların niteliklerinin tespit ve kontrol edildiği, bunun için g ...
vehicle operating costs :
Farklı taşıt cinsi (otomobil, otobüs, kamyon, treyler) ve mekanik ...
vehicle operator :
Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı s ...
vehicle owner :
Araç için adına yetkili idarece tescil belgesi verilmiş veya sahi ...
vehicle series - road train :
Karayolunda bir birim olarak seyretmek üzere birbirine bağlanmış ...
vehicle weigh station :
Araçların yüklü veya yüksüz olarak sabit veya taşınabilir cihazla ...
vehicle-km :
Bir motorlu kara taşıtının bir kilometre mesafedeki hareketiyle e ...
vertical alignment :
Yolun boyuna kesiti (profil) üzerinde yolun bitmiş haline ait kot ...
vertical curve :
Birbirini izleyen farklı eğimlerdeki proje düşey hatlarını birleş ...
vertical signing :
Yol kaplaması dışına dikilen direk ve benzeri elemanlara monte ed ...
viaduct :
Açıklığı ve yüksekliği çok büyük olan vadiden, demiryolu veya kar ...
vibratory roller :
Zemin sıkıştırma işlerinde kullanılan titreşimli (vibrasyonlu) iş ...
view terrace :
Köprü döşemesinden yüksek tutulan ve kitabe köşkü ile genellikle ...
viscosity :
Bir akışkanın, iç sürtünmelerinden dolayı, harekete karşı direnç ...
volume - capacity :
Trafik şeritlerinde oluşacak talep akım hacminin kapasiteye oranı ...
warehouse :
Bir veya birden fazla gönderenden toplu veya parça başı eşyanın t ...
warehouse operator :
Bağımsız bir işyerinin kullanma hakkına sahip olan ve eşyayı tesl ...
waste deposit :
Yarma fazlası veya niteliksiz kazı malzemesinin depolanacağı alan ...
waste material :
Yarma fazlası veya niteliksiz kazı malzemesi.
water proofing :
Yapıyı suyun etkilerinden korumak için yapılan işlem.
waybill :
Yurt içi taşımalarda, gönderen tarafından gönderilen eşya için dü ...
wearing course :
Binder tabakası üzerine gelen ve üstyapının en üst tabakasını olu ...