eng

Veteriner Terimleri Sözlüğü (56)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Veteriner Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Veteriner Terimleri Sözlüğü (56. Sayfa)

daunorubisin :
Streptomyces peucetius kültürlerinden elde edilen, DNA çift zinci ...
dava süresi :
Bir hayvanın ayıbının kefalet süresi içerisinde anlaşılmasından s ...
Davainea :
Davaineidae ailesinde bulunan sestod cinsi.
Davainea proglottina :
Kümes hayvanlarında şiddetli enteritise neden olan sestod türü.
Davaineidae :
Cestoda alt sınıfında, Cyclophyllidea takımında bulunan Davainea ...
Davenport boyası :
Sinir dokusu yapı elemanlarının mikroskobik olarak ortaya konması ...
davul sesi :
Bakınız: Timpanik ses
dayanıksızlık :
Varolan bir hastalık durumu nedeniyle, ilacın belirli etkilerine ...
dCMP :
Bakınız: deoksitidin monofosfat
DCP :
Bakınız: Dikalsiyum fosfat
DDT :
Suda çözünmeyen fakat alkol, benzin ve gazyağında çözünen, vücuda ...
De angelis yöntemi :
Ön çapraz bağ yırtıklarında yandan eklem kapsülasına yapılan ensi ...
dealkilasyon :
Bazı maddelerin oksijen veya azota bağlı alkil gruplarını kaybetm ...
deaminasyon :
Bir molekülden amino grubunun çıkarılması.
deaminaz :
Bir substrattan amino grubunun çıkarılmasını katalize eden enzim.
Debaromyces :
Yuvarlak veya kısa oval hücre biçimine sahip maya cinsi.
Debaromyces hansenii :
Tuzlanmış et, süt ürünleriyle meyve suyu konsantrelerinde bozulma ...
Debouillet koyunu :
Meksika'da Delaine-Merino ve Rambouillet ırkı koyunların melezlen ...
debreksin :
Solunum yollarında bez hücrelerinin hareketlerini artırarak ve ne ...
debridman :
Bir açık yarada bulunan yabancı cisimlerin, hasarlı veya enfekte ...
debrizosin :
Adrenerjik sinir uçlarını etkileyip noradrenalin salıverilmesini ...
debulsing :
Tümör kitlesinin büyük bir kısmının cerrahi olarak ve radyoterapi ...
Decapoda :
Yengeç, istakoz ve kerevit gibi kabukluları içine alan göğüste be ...
Dechery 'nin otokoteri :
Eter sülfirikle çalışan, farklı uçları bulunan ve koterizasyon iş ...
Dedektör :
Özellikle ineklerde börkenekte yabancı cisim aramalarında kullanı ...
Defekasyon :
Bakınız: Dışkılama
Defekt :
1. Eksiklik. 2. Kusur. 3. Biçim bozukluğu.
defekt koagulopatisi :
Doğuştan veya kazanılmış olarak kanda bulunan pıhtılaşma faktörle ...
defektif :
Sakat, noksan, kusurlu, hatalı, eksik.
defektus :
Noksan, eksik
defensin :
Nötrofiller tarafından salgılanan, mikroorganizmaların iç ve dış ...
deferens :
(Anatomi) Taşıyan, ileten, aşağı doğru götüren, aşağıya ileten.
deferentektomi :
Sperma kanalının cerrahi işlemle çıkarılmasıyla yapılan kısırlaşt ...
deferentitis :
Sperma kanalının yangısı.
deferroksamin :
Streptococcus pilosus' dan demirli şelat hâlinde elde edilen, son ...
defibrinasyon :
Bakınız: Fibrinsizleşme
defne ağacı :
Meyveleri terletici ve idrar söktürücü yağı, dışarıdan antiparazi ...
defoliant :
Bitkilerde yaprak dökücü olarak kullanılan kimyasal madde.
deformasyon :
Bakınız: Biçim bozukluğu
Deformite :
Biçim bozukluğu, sakatlık organın normal biçimde olmayışıyla beli ...
degradasyon :
1. Bir bileşiğin kendisini oluşturan daha basit parçalara ayrılma ...
degranülasyon :
Yerel yangılarda veya kimi alerjik durumlarda mast hücreleri, baz ...
degregasyon :
Disintegrasyonun granüllerden ufak partiküller durumuna geçişle i ...
değer etiği :
Ahlaki bir eylemin biçimsel yapısından daha çok niteliksel içeriğ ...
değerli etler :
Bir besi hayvanı karkasından elde edilen ve diğer parçalara oranl ...
değirmen tozu :
Yem ve yem unsurlarının işlenmeleri sırasında meydana gelen ince ...
değirmencilik yan ürünleri :
Tane veya tohumlardan kuru öğütmeyle un, yaş öğütmeyle nişasta, i ...
değişik almaç işgal teorisi :
Bir ilacın yaptığı etkinin şiddetinin, o ilacın intinsik etkinliğ ...
değişim kat sayısı :
Standart sapmanın ortalamaya yüzde oranı, varyasyon kat sayısı, C ...
değişken antijen tipi :
Konağın bağışıklık sistemi tarafından tanınan ve organizmanın yüz ...
değişken hücreler :
Deri ve mukozaların örtücü epiteli, Liberkuhn kript epitelleri ve ...
değişken özgül yüzey glikoproteini :
Kimi Trypanosoma'ların yüzeyinde bulunan ve konağın bağışıklık si ...
değişmez ısılı :
Bakınız: Sıcakkanlı
değiştirici yangı :
Bakınız: dejeneratif ve nekrotik yangı
değiştirilmiş soya proteini :
Soya protein yapısının asitler, alkaliler veya diğer kimyasal mad ...
dehalojenasyon :
Bir bileşikten ilaç metabolizmasında halojen madde kaybı.
dehidrasyon :
1. Vücuttan aşırı sıvı kaybedilmesi durumu. İçme suyunun azlığı, ...
dehidratasyon :
Bakınız: Dehidrasyon
dehidrataz :
Organik bileşiklerden su ayrılmasını katalize eden liyaz sınıfınd ...
dehidrobilirubin :
Bakınız: Biliverdin
dehidrojenasyon :
Bir substrattan hidrojen iyonlarının ayrılması.
dehidrojenaz :
Bir substrattan hidrojen iyonlarının ayrılmasını katalize eden ok ...
dehidrokolesterin :
Organizmada kolesterinden sentezlenen D vitaminin ön maddesi.
deiyonize su :
İyon değişim sistemi, ters ozmoz tekniği veya filtrelerden geçiri ...
Dejenerasyon :
Hücre ve dokuların canlılığını koruyarak görev bakımından daha az ...
dejeneratif :
Dejenerasyonla ilgili, dejenerasyon oluşturan, dejenerasyona ait ...
dejeneratif eklem hastalığı :
Bakınız: Osteoartritis
dejeneratif hastalık :
Oluşumunda travma, tümör veya yangı gibi unsurların etkili olmadı ...
dejeneratif kas hastalığı :
Yirmi dört saat veya daha fazla süre yatalak hâlde kalan, vücut y ...
dejeneratif miyelopati :
Arka bacaklarda eş güdüm bozukluğu, felç, kas atrofisi ve idrarın ...
dejeneratif miyeloradikulomiyopati :
Omurilik ve sinirlerin omurilikteki köklerinin dejenerasyonla bel ...
dejeneratif osteoartritis :
Bakınız: Osteoartritis
dejeneratif pannus :
Bakınız: kronik yüzeysel keratitis
dejeneratif ve nekrotik yangı :
Doku kaybıyla veya diğer bir ifadeyle nekroz dejenerasyonla belir ...
dejenere :
1. Bozulma, normal yapı ve görevini kaybederek bozulma gösterme. ...
dekakant :
Sestodların Cestodaria alt sınıfında bulunan türlerinin yumurtala ...
dekalsifikasyon :
1. Hayvana yedirilen yemde yeteri kadar kalsiyum bulunmaması veya ...
dekalsifikasyon sıvısı :
Doku örneklerinden, özellikle kemiklerden, kalsiyumun uzaklaştırı ...
dekalsifiye :
Kalsiyum tuzları içermeyen, kalsiyumsuz.
dekanoik asit :
Bakınız: Kaprik asit
dekantasyon :
Herhangi bir sıvıyı altta kalan tortudan ayırmak üzere yavaşça bo ...
dekapitasyon :
1. Doğumu mümkün olmayan dölütün başının kesilip çıkarılması. 2. ...
dekarboksilasyon :
Yapısında karboksil grubu bulunan bileşiklerin bu grubu kaybetmes ...
dekarboksilaz :
Bir substrattan karboksil grubunun ayrılmasını katalize eden liya ...
dekarboksilaz testi :
Mikroorganizmaların, amino asitlerdeki karboksil grubunu enzimati ...
deklorinasyon :
Bakınız: Klorsuzlaştırma
deklorize etmek :
Bakınız: Soldurma
dekokinat :
Kanatlılarda koksidiyoz etkenlerine karşı kullanılan kinolon türe ...
dekoksiyon :
Bitki kısımları üzerine soğuk su dökülüp kaynar su banyosunda sık ...
dekokte :
Dekoksiyonun soğuduktan sonra sıkılarak tülbentten geçirilmesiyle ...
dekolman :
Bakınız: Ayrılma
dekompenzasyon :
Yetmezlik, kifayetsizlik, telafi edememe, kompenze edememe.
Dekompresyon :
1. Basıncın herhangi bir biçimde ortadan kalkması. 2. Derin deniz ...
dekompresyon hastalığı :
Bakınız: Vurgun hastalığı
dekonjestan :
Burun mukozasındaki damarları büzerek mukozada kanlanmayı ve ona ...
dekontaminasyon :
Zehirlenmeye neden olan maddelerin bulunduğu bölgeden uzaklaştırı ...
dekornaj :
Bakınız: Boynuz köreltme
deksametazon :
Uzun süre etkili, yangı giderici, ağrı kesici etkileri olan özell ...
dekster :
(Anatomi) 1. Sağ, sağ taraf, 2. Sağda olan.
Dekster sığırı :
İrlanda'dan köken alan, Dexter tarafından Kerry ve Devon ırkları ...