eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Veteriner Terimleri Sözlüğü (58)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Veteriner Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Veteriner Terimleri Sözlüğü (58. Sayfa)
Denizli Tavuğu
:
Türkiye'de yetiştirilen, horozların uzun ötüşleriyle tanınan, tüy
...
denk
:
Bakınız: Balya
dens
:
Bakınız: Diş
densovirüsler
:
Parvoviridae ailesinde bulunan ve böcekleri enfekte eden bir virü
...
dental
:
Bakınız: dentalis
dental kalkulus
:
Bakınız: Diş taşı
dental patoloji
:
Bakınız: Diş patolojisi
dentalis
:
(Anatomi) Dişe ait, dişle ilgili olan.
dentes desidui
:
Bakınız: Süt dişleri
dentes insisivi
:
Bakınız: Kesici dişler
dentes kanini
:
Bakınız: Köpek dişleri
dentes molares
:
(Anatomi) Öğütücü dişler.
dentes permanentes
:
Bakınız: Kalıcı dişler
dentes premolares
:
(Anatomi) Ön öğütücüler, ön azı dişleri.
dentikulus
:
(Anatomi) Küçük diş, dişçik.
dentikül
:
Küçük, diş benzeri çıkıntılar.
dentin
:
(Anatomi) Dişin en iç kısmında diş pulpasını çevreleyen, kollajen
...
dentinom
:
Bakınız: Diş tümörü
dentinum
:
Bakınız: dentin
dentisyon
:
Bakınız: Diş çıkarma
dentus
:
Bakınız: Dişli
deoksiadenilat
:
Bakınız: deoksiadenozin monofosfat
deoksi-adenozil-kobalamin
:
B12 vitamininin koenzim biçimi olup bir molekül içinde hidrojen a
...
deoksiadenozin
:
Bir pürin bazı olan adeninin deoksiriboz şekerine bağlanmasıyla o
...
deoksiadenozin monofosfat
:
Adenin, deoksiriboz ve bir fosfat grubu kapsayan nükleotit, deoks
...
deoksiguanilat
:
Bakınız: deoksiguanozin monofosfat
deoksiguanozin
:
Bir pürin bazı olan guaninin deoksiriboz şekerine bağlanmasıyla o
...
deoksiguanozin monofosfat
:
Guanin, deoksiriboz ve bir fosfat grubu kapsayan nükleotit, deoks
...
deoksijenasyon
:
Oksijenin uzaklaştırılması veya tüketilmesi olayı.
deoksikortikosteron
:
Bakınız: mineralokortikoitler
deoksiribonükleaz
:
DNA'daki fosfodiester bağlarını kesen, DNA'yı kısa oligonükleotit
...
deoksiribonükleaz testi
:
Mikroorganizmaların ısıya dayanıklı olan deoksiribonükleaz (DNase
...
deoksiribonükleik asit
:
Birçok organizmanın genetik materyali olarak genellikle çift zinc
...
deoksiribonükleosit
:
Pürin veya pirimidin bazlarının deoksiriboz şekerine bağlanmasıyl
...
deoksiribonükleotit
:
Şeker olarak deoksiriboz kapsayan nükleotit.
deoksiriboz
:
DNA'da bulunan bir pentoz şekeri, 2-deoksi-D-riboz.
deoksisitidilat
:
Bakınız: deoksitidin monofosfat
deoksisitidin
:
Bir pirimidin bazı olan sitozinin deoksiriboz şekerine bağlanması
...
deoksitidin monofosfat
:
Sitozin, deoksiriboz ve bir fosfat grubu kapsayan nükleotit, deok
...
deoksitimidilat
:
Bakınız: deoksitimidin monofosfat
deoksitimidin
:
Bir pirimidin bazı olan timinin deoksiriboz şekerine bağlanmasıyl
...
deoksitimidin monofosfat
:
Timin, deoksiriboz ve bir fosfat grubu kapsayan nükleotit, deoksi
...
Deoni sığırı
:
Hindistan'dan köken alan, muhtemelen Gir, Dangi ve yerli sığır ır
...
Deontoloji
:
1. Ödev bilgisi, yükümlülükler bilgisi, normatif bilgi. 2. Hekimi
...
deontolojik etik
:
Ahlaki eylemin doğruluğu veya ödeve uygunluğu üzerinde yoğunlaşan
...
deontolojik sezgicilik
:
Etik tartışmalarda, yükümlülüğe değerden daha büyük önem veren gö
...
deontolojizm
:
1. Ödevi ahlakın temeli olarak gören, bazı eylemlerin sonuçlarına
...
dependovirüsler
:
Parvoviridae bulunan ve çoğalmak için Adenovirüslere gereksinim d
...
depilatör
:
Bakınız: Kıl Dökücü
deplasman
:
Yer değiştirme, yerinden oynama, yerinden çıkarılma.
depo hastalığı
:
Karbonhidrat, yağ ve protein gibi maddelerin hücrelerin bir kısmı
...
depo vezikül
:
Sinapslarda bulunan, 30-60 nm çapında, içlerinde nöromedyatör mad
...
depolanmış besin maddeleri
:
Sitoplazma inklüzyonlarından olan besin maddelerinin hücrelerde b
...
depolarizasyon
:
1. Uyarılabilir hücre zarının uyarılması sonucu, zarın seçici geç
...
depolarizasyon bloku
:
Uyarılabilen hücre zarının depolarize durumda iken uyarana karşı
...
depolarize
:
Depolarizasyon eylemi.
deprenil
:
Bakınız: Selejilin
depressor
:
Aşağıya çeken, bastıran.
depresyon
:
Sensomotorik duyarlılığın azalmasının en hafif biçimi, ruhsal vey
...
depresyon kırığı
:
Bakınız: Çöküntü kırığı
deprimene
:
Bakınız: Aşağıya Çekme
dereotu
:
Meyveleri yatıştırıcı, sindirimi kolaylaştırıcı ve mide bağırsak
...
Deri
:
Termik, toksik ve mekanik etkileri önleme, gaz değişimine yardımc
...
deri altı amfizemi
:
Deri altı dokularda serbest gaz veya havanın toplanması, amfizema
...
deri altı enjeksiyon
:
İlaçların deri altına verilmesi, subkutan enjeksiyon.
deri altı feohifomikozis
:
Deri altı dokularında granülom, ülser ve fistül oluşumuyla, histo
...
deri altı fetotomi
:
Yavrunun ölü ve doğum kanalından iriliğinden dolayı çıkamadığı du
...
deri altı implantasyon
:
Özellikle hormonlar başta olmak üzere bazı ilaçların, tablet veya
...
deri altı mikozisi
:
Etkenlerin travmatik implantasyonlarıyla oluşan ve yavaş ilerleye
...
deri altı ödemi
:
Kanın sıvı kısmının damar dışına sızarak deri altı dokularda biri
...
deri amiloidozisi
:
Atlarda boyun, baş ve omuz bölgesinde, deride ağrısız çok sayıda
...
deri anjiyomatozisi
:
Süt ineklerinde, deride özellikle sırt bölgesinde, 1.0-1.5 santim
...
deri boynuzu
:
Derinin herhangi bir yerinde, tek veya çok sayıda boynuzsu çıkınt
...
deri çatlakları
:
Epidermis ve koryumun yarık tarzında parçalanması veya çizgi biçi
...
deri değişimi
:
Belirli eklem bacaklılarda, kabuklularda, kertenkele, nematod ve
...
deri değiştirme bezleri
:
Yarı başkalaşım ve tam başkalaşım gösteren böceklerde nimf veya l
...
deri değiştirme hormonu
:
Böceklerde protorasik bez tarafından, kabuklularda Y organları ta
...
deri dermansızlığı
:
1. Dermatosparaksis. 2. Ehlers-Danlos sendromu.
deri eflorensleri
:
Leke, papül, püstül, vezikül, kurdeşen, kalınlaşma, sertleşme, ke
...
deri flebi
:
Doku kayıplı bölgelerin etrafındaki deri dokusuna cerrahi işlemle
...
deri habronemozisi ve draşiyozisi
:
Bakınız: Yaz yaraları
deri hipersomatotropizmi
:
Kandaki yüksek büyüme hormonu düzeyine bağlı olarak şekillenen, b
...
deri histiyositozisi
:
Kolli ve şetlant başta olmak üzere belli köpek ırklarında, deride
...
deri içi dölleme
:
Vajinanın bulunmadığı birkaç sestod türünde sirrusun vücut duvarı
...
deri içi enjeksiyon
:
İlaçlar veya bazı maddelerin test edilmesi amacıyla steril bir bi
...
deri iyodizmi
:
At ve sığırlarda kazayla aşırı dozda iyot içeren ilaçlar kullanıl
...
deri kalsinozisi
:
Deride yerel olarak sırt, kasık ve karın bölgelerinde kalsiyumun
...
deri kara böceği
:
Bakınız: Post kın kanatlısı
deri kazıntısı
:
Genellikle parazitolojik veya mikolojik açıdan laboratuvar muayen
...
deri kırılganlığı kusuru
:
Bakınız: Dermatosparaksis
deri larva göçü
:
Verilen konakta olgunlaşamayan kancalı kurt larvaları tarafından
...
deri layşmanyozisi
:
Deri üzerinde ülseratif özellikli tek veya çok sayıda lezyonun ol
...
deri lenfomu
:
Deride yuvarlak, sınırlı ve lenfositlerin çoğalmasıyla oluşan yum
...
deri lupus eritematozisi
:
Diskoid lupus eritromatozis.
deri miyazisi
:
Sinek larvalarının neden olduğu deri larva göçü. Hayvanlarda gene
...
deri nokardiyozisi
:
Nocardia asteroides tarafından oluşturulan ve deride sülfür granü
...
deri punksiyon yöntemi
:
Onkoserkozisin tanısı için ufak bir makasla lezyonlu derinin kesi
...
deri spongiyozisi
:
Epidermisin sünger benzeri bir görünümüyle belirgin, deride epide
...
deri şarbonu
:
Şarbon etkenlerinin deride küçük yaralardan girerek önce vezikül,
...
deri şistosomozisi
:
Bakınız: Serker dermatitisi