eng

Zanaat Terimleri Sözlüğü (Y - 2)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Zanaat Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Zanaat Terimleri Sözlüğü (Y - 2. Sayfa)

yellemcek :
[yellemçek]: Salıncak. (Bölükbaşı *Selim -Kars)
yellemçek :
Bakınız: yellemcek
yellik :
(I) Tınaz savrulurken samanla tane arasına dikilen çubuk. (Akdağ ...
yemeni :
(I) Başörtüsü. (Yayla, İnönü -Eskişehir Akbaş *Güdül -Ankara)(II) ...
yemlik :
İçine torba içinde yem konan arabaların ön kısmındaki bölüm. (Yuk ...
yenere :
Bakınız: yellik
yensiz :
Kolsuz ya da kısa kollu gömlek. (Zeyve *Söğüt -Bilecik)
yepinti :
1. Peynir suyundan yapılan yiyecek. (Gönenköy -Isparta) 2. Kaynat ...
yey :
Bir çocuk oyuncağı olan tüfekli yay. (Beyceğiz *Fatsa -Ordu)
yeyke :
Bakınız: leke
yığan :
[yığar]: Kağnı fireni. (-Kütahya)
yığar :
İnişlerde, araba okunun yere değmesini önlemek amacıyla kullanıla ...
yığınağacı :
Buğday demetlerini bir araya getirmek için kullanılan bir ucu dah ...
yığıntılık :
Yak yüklüğü. (Saçıkara *İslahiye -Gaziantep)
yığma :
Tahta duvar. (Güney *İkizdere -Rize)
yıkama :
Beton deri yıkama çukuru. (*Bor -Niğde)
Yıkıntı :
Harman yerindeki ekin yığını. (Kurucuova *Beyşehir -Konya)
yılankuyruğu :
Huni emziği yapmakta kullanılan ucu sivri uzun demir parçası. (-M ...
yıldar :
Yuların ucunda bulunan ip. (Satılmış -Eskişehir)
yıldızlı :
(I) Bir halı türü. (*Bor -Niğde)(II) Yazma oyası. (Yassıören *Sen ...
yırtma :
Beyaz başörtüsü üstüne örtülen örtü. (Tahtacı *Burhaniye -Balıkes ...
yıvlık :
1. Araları açılan kağnı tekeri parçalarının boşluklarına konan ağ ...
yidek :
Araba okundaki kayışın yerinden oynamamasını sağlayan ağaç. (Yurt ...
yiriklik :
Pantolon ile şalvarın ön kısımlarındaki düğmeli ya da düğmesiz aç ...
yiv :
Elbiselerdeki kenar dikişi. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
yivlemek :
(I) Elbiseye kenar dikişi yapmak. (Yenikent *Aksaray -Niğde)(II) ...
yolak :
1. Tarla içindeki su yolu. (Akçaşar *Yalvaç, Kötürnek *Gelendost, ...
yolgu :
Vücut kıllarını yolmakta kullanılan iki ip. (Karaköy -Bilecik)
yoltası :
Sefertası. (-Bursa)
yon :
Culfa adı verilen bez tezgahının içine ok geçen bölümü. (Ağıl *Eğ ...
yontaç :
Keser. (Dübekli -Bilecik)
yontar :
Küçük çakı. (Gündüzbey -Bilecik)
yonucu :
Kısa saplı, geniş ağızlı demir, taş yontma aracı. (*Söğüt -Bileci ...
yonuzluk :
Yüksek yerden gelen suyu değirmene ulaştıran ağaç, saç ya da beto ...
yorak :
(I) Ayakkabıların üst yüzüne vurulan yama. (Tepecikköy *Tavşanlı ...
yoraklık :
Unun, değirmen taşından taşarak etrafa dökülmesini önleyen tahta ...
yortma :
[yortu]: Üstü kapalı su yolu. (Tokmacık *Yalvaç, Küçükkabaca *Ulu ...
yortu :
Bakınız: yortma
yozbasma :
Bir tür kadın kumaşı. (Afşar *Gelendost -Isparta)
yöre :
(I) Harman yerinde çevreye dağılan ekin, tanesi, sap ve saman top ...
yörek :
Bebeğin düşmesini önlemek için beşiğin etrafına sarılan özel kuşa ...
yöreme :
Kağnı tekerleğini oluşturan tahta parçaları. (Akçaşar *Yalvaç, Kö ...
yucan :
Beşik, (inönü -Eskişehir)
yufka :
[yuka]: İnce açılmış saç ekmeği. (Erenköy, İnönü -Eskişehir) [yuk ...
yuğgataşı :
Bakınız: yurgu
yuğmak :
Toprak damları taş ya da ağaç silindirlerle sıkıştırmak. (Yassıör ...
yuğruk :
Ana su yolundan tarlaya açılan su arkı. (Yenikent *Aksaray -Niğde ...
yuka :
Bakınız: yufka
yumalama :
Biçilen ekinin tarlada bir yere toplanması. (Güzel *Güdül -Ankara ...
yumma :
Biçilmiş ekin yığını. (Adalıkuzu *Güdül -Ankara)
yunak :
[yunaklık, yunat, yüneklik]: 1. Çamaşır yıkanan yer. (Gökmenler, ...
yunaklık :
Bakınız: yunak
yunusluk :
Suyun değirmenden dışarı döküldüğü yer. (Körküler *Yalvaç -Ispart ...
yurd :
[yurt]: İğne deliği. (Çukurhisar, İnönü -Eskişehir) [yurt] : (*Ya ...
yurdulamak :
İğneye iplik geçirmek. (Yenikent -Niğde)
yurgu :
[yuğgataşı, yurgutaşı, yuvak (I) -1, yuvgalataşı]: Dam toprağını ...
yurguağacı :
Dam üzerinde yurgu taşını kullanmaya yarayan ağaç. (Çarıksaray *Ş ...
yurgulamak :
Yurgu ile damdaki toprağı sıkıştırmak. (Çarıksaray *Şarkikaraağaç ...
yurgutaşı :
Bakınız: yurgu
Yurt :
Bakınız: yurd
yuvak :
(I) 1. bk. yurgu 2. Sürülmüş tarlayı düzeltmekte kullanılan ağaç ...
yuvalama :
Bakınız: yuvarlama
yuvarlak :
1.Değirmen taşını yerine oturtmak amacıyla kullanılan iki uç kısı ...
yuvarlak keski :
Konserve açacağı. (*Yalvaç -Isparta)
yuvarlakörs :
Yuvarlak başlı kalaycı örsü. (*Yalvaç -Isparta)
yuvarlakteberri :
Yuvarlak başlı tenekeci örsü. (*Yalvaç -Isparta)
Yuvarlama :
[yuvalama]: Düz, toprak damlı evlerde damın ağırlığını çeken büyü ...
yuvgalataşı :
Bakınız: yurgu
yüglük :
Bakınız: yüklük
yüğdün :
Ot süpürge. (Yaykıl *Gerze -Sinop)
yüğgü :
Bakınız: yurgu
yükçulu :
Yün çuval örtüsü. (Saçıkara *İslahiye -Gaziantep)
yüklük :
[yüglüg]: İçine yatak, yorgan koymak için duvara açılmış olan boş ...
yüktaşı :
Yürüklerin, çuvalların dip kısmına yerleştirdikleri yassı taş. (* ...
yüleği :
[yületmeç]: Bileyi. (Yeniköy -Eskişehir) [yületmeç]: (Gırnaşık -B ...
yületmeç :
Bakınız: yüleği
yünatmak :
Yünü yay adı verilen araç yardımıyla kabartmak. (*Yalvaç -Isparta ...
yüneklik :
Bakınız: yunak
yüntarağı :
Yıkanan yünlerdeki toz ve çöpleri almağa yarayan tarak kısmı demi ...
yürük :
Kağnı okunun altında, mazının ise üstünde bulunan ağaç. (Buruncuk ...
yürükböreği :
Bir börek türü. (Yayla, İnönü -Eskişehir)
yüssük :
Kadın ayakkabısının uç kısmı. (-Ankara)
Yüz :
Don, şalvar ve donluk kumaş. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
yüzipi :
Halıyı oluşturan yüzey ipleri. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
yüzük :
İnce topuklu kadın ayakkabılarının topuğuna geçirilen demir. (*Se ...