eng

Atasözleri Sözlüğü (Ç)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
Ç - 1. Sayfa
çabalama kaptan ben gidemem :
bu işi yapacak güçte değilim, zorlamanın yararı yok.
çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme :
kişi, çağrıldığı yere gitmeli, çağrılmadığı yere gitmemelidir.
çağrılan yere git, ar eyleme; çağrılmadığın yere gidip yerini dar eyleme :
kişi, çağrıldığı yere gitmeli, çağrılmadığı yere gitmemelidir.
çağrılmayan yere çörekçiyle börekçi gider :
çağrılmadığın yere sakın gitme.
çalı idi çırpı idi, evim idi ya, ayı idi uyu idi, kocam idi ya :
her ne kadar evim derme çatma, kocam kaba saba idiyse de, bir düz ...
çalma elin kapısını, çalarlar kapını :
kimseye kötülük yapma yoksa onlar da sana aynı kötülüğü yaparlar.
çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmaz :
her şeyin bir değeri vardır; yapacağı iş, kullanılacağı yer ayrıd ...
çam sakızı çoban armağanı :
verilen bir armağanın sunulduğu kimseye değerine uygun olmadığını ...
çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar :
kişi, kendisi için önceden yaptığı hazırlıkların verimini ileride ...
çanakta balın olsun, Yemen'den (Bağdat'tan) arı gelir :
malı güzel olan kimse için müşteri kaygısı yoktur, onun malına uz ...
çarşı iti ev beklemez :
başıboş gezmeye alışanlar, disiplinli iş yapmaya gelemezler.
çatal kazık yere batmaz (geçmez, çakılmaz) :
birden çok kimsenin söz sahibi olduğu iş yürümez.
çay kuşu, çay taşı ile vurulur :
her iş, ancak ve ancak o iş için gerekli araçla yapılabilir.
çekişilmeyince pekişilmez :
düşünceler karşılıklı tartışılmadan sağlam bir anlaşma ve uzlaşma ...
çengi ölüsü çalgı (daire, tef) ile kalkar :
zevk ve sefa içinde ömür sürmüş bir kimse, en sıkıntılı günlerind ...
çerçi başındakini satar :
satıcı elinde neyi varsa satar.
çerçi kızı boncuğa âşık(tır) :
1) bir insan hangi işle uğraşıyorsa yakınındakiler de o işi çok s ...
çeşmeye gitse çeşme kuruyacak :
çok talihsiz kimseler için söylenen bir söz.
çıkmadık canda umut var :
elden gitti sandığımız bir şeyle ilgimiz büsbütün kesilmemişse ge ...
çıkmadık candan umut kesilmez :
elden gitti sandığımız bir şeyle ilgimiz büsbütün kesilmemişse ge ...
çıngıraklı deve kaybolmaz :
nerede olsa varlığını gösteren kimse unutulmaz.
çıra dibi karanlık olur :
bir kimse, başkalarına bol bol yaptığı yardımı kendi yakınlarına ...
çift edersen bağlanırsın, bağ edersen eğlenirsin :
bakımını iyi yaparsan bağın iyi olur, bağla uğraşmak bir eğlenced ...
çift ile koyun, gerisi oyun :
en zor çiftçilik, tarla sürülerek ve koyun beslenerek yapılan çif ...
çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane 'gelecek yıl' çıkmış :
çiftçinin ürünü her yıl bir afete uğrar, o da hep gelecek yıla um ...
çiftçiye yağmur, yolcuya kurak; cümlenin muradını verecek Hak :
kullar Tanrı?dan kendilerine gerekli olan şeyleri dilerler, bu di ...
çifte gelmeyen öküz olsun, işe gitmeyen oğlun :
herhangi bir biçimde yararlanılabilecek bir malın olması iyidir, ...
çiğ yemedim ki karnım ağrısın :
suç işlemedim ki korkayım.
çiğnemeden yutulmaz :
en kolay bir iş dahi emek gerektirir.
çivi çıkar ama yeri kalır :
gönül yarası kapansa da unutulmaz.
çivi çiviyi söker :
güçlü bir şey, kendisi güçlü olan başka bir şeyle veya durumla et ...
çoban aldı bağa gitti, kurt aldı dağa gitti :
malını, varlığını başkaları kullandı, kendisine bir şey kalmadı.
çoban armağanı çam sakızı :
verilen bir armağanın sunulduğu kimseye değerine uygun olmadığını ...
çobana verme kızı, ya koyun güttürür ya kuzu :
nazik bir işi, o işin inceliğini anlamayan bir kimseye yaptırma.
çobanın gönlü olursa (olunca) tekeden yağ (süt, köremez) çıkarır :
kişi istediğinde olmayacak gibi görünen işlere çözüm yolu bulur.
çobanın yağı çok olursa çarığına sürer :
varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere har ...
çobansız koyunu kurt kapar :
yöneticisi, koruyucusu olmayan kişiyi ve topluluğu düşman ezer.
çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider :
çocuk kendisine ısmarlanan işi yapamayacağından işi buyuran kimse ...
çocuğa iş, ardına sen düş :
çocuk kendisine ısmarlanan işi yapamayacağından işi buyuran kimse ...
çocuğu işe sal, ardınca sen var :
çocuk kendisine ısmarlanan işi yapamayacağından işi buyuran kimse ...
çocuğun bulunduğu yerde dedikodu olmaz :
küçük çocuğun bulunduğu yerde herkes çocukla uğraşmaktan dedikodu ...
çocuğun yediği helal, giydiği haram :
çocuğun iyi beslenmesi için ne kadar para harcansa yerindedir anc ...
çocuk düşe kalka büyür :
çocuk yürümeye başladığı sırada sık sık düşer, anne baba bu durum ...
çocuk seversen beşikte, koca seversen döşekte :
çocuğu kucağına almadan, beşikte yatarken sev; kocana karşı olan ...
çocuktan al haberi :
bir aile sorunu veya ailece gizli tutulan bir şey, çocukların ras ...
çoğu gitti, azı kaldı :
yapılmakta olan işin en önemli, en güç bölümü bitti, az ve önemsi ...
çoğu zarar, azı karar :
hiçbir zaman aşırıya kaçılmamalıdır.
çok bilen (söyleyen) çok yanılır :
çok bildiği için kendine güvenen kişi, bilmediği şeylere de karış ...
çok el ya yağmaya ya yolmaya :
çok kimsenin katılmasıyla yağma ve yolmadan başka bir iş başarıla ...
çok gezen çok bilir :
çok gezen, çok yer gören çok şey öğrenir; çok yaşayan, çok okuyan ...
çok gezen tavuk ayağında pislik getirir :
gezip dolaştığı yerlerde kötü şeyler de bulunan kimse, kötü alışk ...
çok havlayan köpek ısırmaz :
karşısındakini bağırıp çağırmakla korkutmaya çalışan kimse eyleml ...
çok koşan çabuk (çok, tez) yorulur :
sürekli çalışabilmek ve sonuç elde edebilmek için harcanan çabanı ...
çok naz âşık usandırır :
başka şeylerde olduğu gibi nazlanmada da aşırı gidilmemelidir.
çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin :
yönetimi altında bulunan kimselere sık sık müdahale edenler bekle ...
çok söz (laf) yalansız, çok para (mal) haramsız olmaz :
bol kazancın içinde yasa dışı elde edilmiş para bulunduğu gibi ço ...
çok yaşayan (okuyan) bilmez, çok gezen bilir :
çok gezen, çok yer gören çok şey öğrenir; çok yaşayan, çok okuyan ...
çömlekçi suyu saksıdan içer :
kişi, geçimini sanatı ile sağlar.
çöreğin büyüğü, hamurun (unun) çoğundan olur :
verimin bol olması, kullanılan malzemenin bol olmasına bağlıdır.
çul içinde arslan yatar :
bir kimsenin değeri, kılık kıyafeti ile değil kişiliğindeki cevhe ...
çuvaldız yurdusu (gözü) kadar yerden deve denli soğuk girer :
1) soğuk küçücük bir delikten bile girebilir ve rahatsızlık vereb ...
çürük tahta çivi (mıh) tutmaz :
aslında yaramaz olan veya sonradan o duruma getirilen şeyi, ne ka ...