eng

Sağlık Terimleri Sözlüğü (2)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
2. Sayfa
Abscessus Flutuosus :
Kokuş­ma sonucu içinde gaz birikmiş olan ap­seler, timpanitik aps ...
Abscessus Gangraenescens :
Kara yara, ant-raks, şarbon.
Abscessus Gangraenosus :
Karayara, antraks, şarbon.
Abscessus Pcr Fluxum :
îveğen ap­seler, iveğen olarak gelişen apseler.
Abscessus Sic­cus Cornae :
Keratitis diskiformiste cera­hatin görünümü.
Absconditus :
Saklanmış, gizlen­miş. (Absconditus, -a, -um)
Absconsio :
Çukur, boşluk.
Abse :
Ciltte yahut herhangi bir organda biriken irin.
Absentia :
Bulunmayan, evde bulunma­yan, yoklamada olmayan uzaklaşma.
Absinth :
Pelin otu ile yapılan anasonlu yeşil bir içki pelin otu, acı peli ...
Absinthiumi :
Pelin ağacının kurutulmuş yaprak ve filizlerinden elde edilen, to ...
Absolut :
Saf, katıksız, kesin.
Ab­solute Agraphia :
Tam agrafı, acoustic agraphia: Işitilenleri yazamama.
Absolutus :
Mutlak, salt, saf. (Absolutus, -a, -um)
Absorbere :
Bakınız: emici
Absorptio :
Emilim soğurulma. (Absorptio, -onis)
Absorptio Nıorbosa :
Atıksal emilim.
Ab­sorptio Pulmonalis :
Akciğersel emilim.
Absorptio Sana :
Fizyolojik emilim.
Abstinentia :
Kendini yoksun kılma, kendini tutma nefsine hakim.olma. (Abstinen ...
Abstinere :
Kaçınmak, kendini tutmak.
Abstractedness :
Zihnin meşgul olması, dal­gınlık.
Abstractio :
Özetleme, soyutlama sürükleme, götürme özütleme. (Abstractio, -on ...
Abstractus :
Bir yerden çekip alınmış çekip ayırma, ayırma çekip sü­rükleme. ( ...
Abstulit (Auferre) :
Zorla almak, almak alıp gitmek götürmek kapıp götürmek, kapıp açı ...
Abulia :
İstenç yitimi, irade kaybı, bir şeyi iradesiyle yapabilme yeteneğ ...
Abusus :
Kötüye kullanma, kötü alışkanlık. (Abusus, -us)
Abutor (Abuti) :
Bitirmek, harcamak, tü­ketmek, saçıp savurmak.
Abysos :
Ölçüsüz.
Acacia :
Akasya, aksalkım ağacı.
Acaciae Gummi :
Akasya sakızı, gum arabic.
Acanth :
Diken, dikenli, iğneli, di­kensi anlamlan veren önek.
Acantha- :
Diken, dikensi çıkıntı anlamı veren önek. (Acantha-, -ae (Ön Eki) ...
Acanthion :
Burnun en uç noktası, burun ucu. (Acanthion, -i)
Acantho :
Diken, dikensi çıkıntı anlamı veren önek.
Acanthocarpus :
Meyveleri diken­li olan. (Acanthocarpus, -a, -um)
Acardiacus :
Kalbi gelişmemiş olan ve asa­lak özellikteki ikiz eşi.
Acardiacus Acep-Halus :
Sadece pelvis ve bacakları olan dölüt.
Acardiacus Amorphus :
Sadece güdük bir başı, kalp, kol ve bacakları olan dölüt.
Acardiacus Anceps :
Sadece güdük bir baş, kalp, kol ve bacakları olan dölüt.
Acardius :
Doğuştan yüreği olmyan, yü­reğin doğuştan yokluğu.
Acardius Acep-Halus :
Başı, yüreği ve göğüs içi organları olmayan dölüt
Acardius Amorphus :
Deri ve kılla kaplı biçimsiz kitle.
Acardius An­ceps :
Yüreği olmayan, başı kısmen geliş­miş, yüz, gövde, kol ve bacakla ...
Acari :
Kene ve sakırga grubu.
Acarian :
Kenelerle, sakırgalarla ilgili.
Acariasis :
Kene ve sakırga enfestasyonu.
Acaricide :
Kene ve sakırgaları, akarları, uyuz böceği cinsi asalakları öldür ...
Acarid :
Kene, sakırga, akar.
Acaridae :
Acarina takımından, küçük akar­lardan oluşan bir aile.
Acaridan :
Bir kene ve akar grubu.
Acaridiasis :
Akarların yaptığı deri enfestas­yonu.
Acarina :
Kene ve akarları kapsayan bir grup.
Acarine :
Akarların neden olduğu.
Acarine Dermatosis :
Kene ve akarların neden ol­duğu döküntü.
Acarinosis :
Kene ya da sakırgalara bağlı her­hangi bir hastalık.
Acariosis :
Kene ya da sakırgalara bağlı her­hangi bir hastalık.
Acariscus Masörü :
Trombicula masoni.
Acaro :
Akar ya da kaşıntı ile ilgili.
Acarus :
Herhangi bir akar, herhangi bir kene ya da benzeri asalak.
Acarus Balatus :
Uyuza benzer bir kaşıntılı duruma neden olan tropikal bölge akarı ...
Acarus folliculorum :
İnsanda kıl foliküllerini ve sebase bezleri tutan bir akar.
Acarus gallinae :
Kımızı tavuk biti.
Acarus hordei :
Arpa akarı, deri altına yerleşme özelliğin-dedir.
Acarus Rhizoglypticus Hyacinthi :
Çürüyen soğanlarda üreyen bir akar türü.
Acarus scabiei :
Uyuz böceğinin eski adı.
Acaulescens :
Sözcük olarak gövde­yi oluşturmayan anlamındadır, gövdesiz. (Acau ...
Acaulis :
Gövdesiz. (Acaulis, - E)
Accelerans :
Uyaran, uyarıcı, hız­landırıcı, ivme kazandıran. (Accelerans, -an ...
Acceleratio :
Hızlanma, hız ver­me, ivme, ivmelenme. (Acceleratio, -onis)
Accentus :
Vurgu darbe, patlama. (Accentus, -us)
Accereta :
Anormal biçimdeyapışmış, ek­lenmiş.
Accessio :
Yaklaşım, yaklaşmak -e gelmek. (Accessio, -onis)
Accessorius :
Yardımcı, fazla­dan tamamlayıcı, sonradan eklenmiş, ek, tamamlaya ...
Accessorius Ad Accessorium :
Flek-sör dijitorum aksesorius kası.
Accessorius Ad Iliocostalem :
Kostal kas.
Accessorius Willisii :
Sternoklaidomastoid ve trapezi­us kaslarına giden sinir.
Accipiens :
Çaba harcamadan al­mak, almak, kabul etmek. (Accipiens, -entis)
Accisus :
Girintisi sivri (yaprak). (Accisus, -a, -um)
Accommodatio :
Ayarlama, uyum sağlama, uyum. (Accommodatio, -onis)
Accomodatio :
Uyum, intibak. (Accomodatio, -onis)
Accretio :
Accretion
Accretio Cor­dis :
Perikardın çevre dokulara yapışma­sı.
Accretio Pericardii :
Perikardın iltihap nedeniyle çevre dokulara yapışması.
Accretus :
Sözcük olarak gelişme sonucu yapışmış anlamındadır yapışık başka ...
Accumulare :
Yığmak, biriktirmek istif etmek.
Accumulatio :
Biriktirme, topla­ma. (Accumulatio, -onis)
Accuratus :
Dikkatli. (Accuratus, -a, -um)
Accusare :
Kusur yüklemek, suçlamak, ayıplamak.
Accusativus :
Yüklenmiş, be­lirtme durumu, ismin -i hali. (Accusativus, -a, -um ...
Acephalus :
Başsız, başı ol­madan doğan, başın doğmalık yokluğu. (Acephalus, ...
Acephalus Acormus :
Gövdesiz başın pla­sentaya ya da göbek bağına bağlı oldu­ğu durum ...
Acephalus Dibrachius :
Başı bulunmayan ancak kolları belirgin dölüt.
Acep­halus Dipus :
Başı olmayan, ancak ba­cakları seçilen dölüt.
Acephalus Monobrachius :
Başı olmayan, sadece kolların­dan biri seçilen dölüt.
Acephalus Monopus :
Başı olmayan sadece ayaklarından biri seçilen dölüt.
Acephalus Paracephalus :
Kafatası bulunan ancak beyni olma­yan ya da çok az bulunan dölüt.
Acepha­lus Sympus :
Bacakları birbirine yapışık doğan dölüt.
Acer :
Akçaağaç, İsfendan çınarı, isfendan (bitki). (Acer, -eris)