eng

Denizcilik Terimleri Sözlüğü (K - 1)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Denizcilik Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Denizcilik Terimleri Sözlüğü (K - 1. Sayfa)

Kabadalga :
Dalga yüksekliği 5-9, dalga boyu 7-14 fit olan ve gemiyi rahatsız ...
kabasorta :
Biri sabit, diğeri hareketli iki adet tornodan ibaret palanga.
Kablo Gemisi :
Denize kablo döşeme işini yapan gemi.
kabotaj :
Bir devletin, deniz ve hava yolu ticareti bakımından kendi vatand ...
Kaburga :
Bir geminin gövdesini meydana getiren postaların (Iskarmozların) ...
Kaçınma :
Karşılaşılan tehlikeli bir durumdan kurtulmak için lüzum görülen ...
Kaçır :
Manevra veya herhangi bir işi yapmak için verilmiş olan halatı ve ...
Kaçma :
Serdümenlere dikkatli olmaları, rotadan çıkmamaları veya çıkıldı ...
Kadem (Ayak) :
Uzunluk ölçüsü 30,48 cm .
Kakıç :
Tutulan balığı sudan karaya veya sandala almakta kullanılan ucu k ...
kalafat :
Kaplama ve güverte döşeme tahtalarının armozlarına üstübü sıkıştı ...
Kalafat Tokmağı :
Kalafatçıların üstübü sıkıştırmakta kullandıkları ağaç tokmaklar.
Kalastra :
Filikaların oturtuldukları ağaç veya metal kürsü.
Kalçete :
Eski halat liflerinden yapılan mürnellerin saç örgüsü şeklinde ör ...
Kalkan :
Başüstünde denizden gelen suların ırgatı etkilemesini önlemek mak ...
kaloma :
Demirli bir geminin denizde bulunan zincirinin uzunluğu. Kaloma m ...
Kaloma Vermek :
Zincire gerektiğinden daha fazla boş vermek ; Boşluk ve rahatlık, ...
kamara :
Harp gemilerinde subayların ve kıdemli astsubayların ticaret gemi ...
Kamaracı :
Harp gemilerinde eratın yemek takımlarının muhafazası ve temizliğ ...
Kamçı :
Bir çıması bir yere bağlanmış, diğer çıması herhangi bir maksat i ...
kana rakamları :
Gemilerin çektikleri su derinliğini göstermek için baş ve kıç bod ...
Kanca :
Herhangi bir şeyi kaldırmak veya tutmak için bir tarafı aneleli, ...
Kanca Gönderi :
Bir ucunda madenden yapılmış kancası bulunan yuvarlak ve yeterli ...
Kancacı :
Deniz vasıtaları ile bir yere aborda olurken başı çekmek avara ed ...
kandilisa :
Yelkenleri yukarı kaldırmak için kullanılan halat.Bu halatlarla d ...
Kapalı Kurtağzı :
Üst kısımlarında halatın herhangi bir sebeple çıkmaması için açık ...
Kapalı Liman :
Geçici bir süre için deniz ulaşımına kapalı bulundurulan liman.
Kapela Muşamba :
Pusula, dümen dolabı, kaporta, vinç, top gibi kısımların yağmur v ...
Kapele :
Sabit arma kasalarının direk ve çubuklardan geçtiği, çubukların ü ...
kaporta :
Gemi veya tekne içindeki kapılara ve güverteden aşağı iniş ve çık ...
Kaporta İskelesi :
İç kısımlara inmek için kaporta önünde bulunan demir merdiven.
Kaptan :
500-3000 GT arasındaki gemileri sevk ve idaresinde bulunduran, ya ...
Kaptan-ı Derya :
Osmanlı donanmasının en yüksek rütbeli komutanı.
Kaptırmak :
Seyir halindeki bir geminin başının, rüzgar veya denizler sebebiy ...
Karale :
Ağır malzemeleri kaldırmakta kullanılan dörder dilli makaradan ol ...
Karamanlamak (Karaman vurmak) :
Karaya oturmuş bir gemiyi çekip yüzdürmek üzere bağlayan bir gemi ...
Karamusal :
Çifti demirde yatan gemilerin muhtelif yönlere saldıkları durumda ...
Karamusala Vurmak :
Çifti demirde yatan gemilerin her iki zincir gominalarının bir lo ...
Karantina Sancağı :
Sağlık kontrolü yapılmamış olan gemilerin sağlık kontrollerinin y ...
Karasuyu :
Bir devletin, kıyılarından itibaren hakimiyeti altında bulunan ve ...
karavele :
Herhangi bir şeyin veya durumun içinden çıkılamaz bir hal almasın ...
Karavele Kaplama :
İçi kutrani dışı armuz kaplama olan bir kaplama şekli.
Karaya Bindirmek :
Derin suda bulunan bir teknenin batmasını önlemek maksadıyla sahi ...
Karayel :
Kuzey-batıdan esen rüzgar.
karina :
Bir teknenin su altında kalan ıslak dış kısmı.
Karina Etmek :
Gemi veya ufak teknelerin karinalarını temizlemek için gemi içind ...
Karşıla :
Seyir halinde belirli bir rotaya dönülmekte iken istenilen açıdan ...
Karula :
Karula yakasını direğe veya direğe yakın uygun bir yere bağlamak ...
karula yakası :
Bir yan yelkenin direğe yakın alt köşesi.
kasa :
Halatların çımalarını kendi bedenlerine örerek, açılmayacak şekil ...
kasara :
Gemilerin baş ve kıç taraflarında üst güverteden yukarı kalan yar ...
Kasavele :
Gemi yelken ve tenteleri ile personele ait çamaşırların kurutulma ...
Kasavele Palangası :
Gabya ve kontra serenlerini indirip kaldırmak için kullanılan pal ...
kastanyola :
Demir zinciri akarken, suga ederek durdurabilmek için ırgat etraf ...
Kaş :
Yağmurlu havalarda bordadan akan suların lumbuzlardan içeri girme ...
Kaşkaval :
Ana direkler üzerine sürülen gabya ve babafingo çubuklarının topu ...
Katır :
Çekici/itici vasıta.
Kavalye :
Kasa ve halat dikişlerinde kollar arasına açmakta kullanılan uçla ...
Kavanca :
Herhangi bir şeyi bir taraftan diğer tarafa geçirmek veya aşırmak ...
Kayıkhane :
Kayıkların bulunduğu, çekildiği genellikle üstü kapalı yer
Kazayağı :
Ufak deniz araçlarını dikme veya tek matafora ile gemiye alma vey ...
Kazık Bağı :
Ters olarak yapılmış iki mezevoltanın yan yana getirilmesiyle yap ...
Kemane :
Gemilerin pruva taraflarındaki suya yakın olan kısmı ile uç kısmı ...
kemere :
Güvertenin döşenebilmesi için posta uçlarını birleştiren enine (o ...
Kenar (Bkz. Yaka) :
Yelkenlerin kenar ve (köşelerine) denir. Köşeler:Çördek köşesi: Ü ...
kerte :
Bir dairenin 32'de biridir. (11,25 derece)
kerteriz :
Herhangi bir maddenin veya bir başka geminin bir gemiden olan yön ...
Kerteriz Almak :
Herhangi bir maddenin gemi pruvasına göre açısını ölçmek.
kerye :
İki tel halatı birleştirmek için veya halatın çımasına geçici kas ...
Kesildi :
Halat veya zincirin kopması.
Keşişleme :
Güney-doğu dan esen rüzgar.
kıble :
Güney; Güneyden esen rüzgar.
kıç bodoslama :
Omurgadan kıç tarafa kaldırılan dik kısım.
Kıç Havuz :
Geminin vasat kasarası ile kıç kasarası arasında kalan boşluk.
Kıçaltı :
Kıç taraftaki ana güvertenin altına gelen kısım.
Kıçhalatlar :
Geminin kıç tarafı ile kıça yakın kısımlarından kullanılan halatl ...
Kıçkasara :
Gemilerin kıç taraflarında ve ana güverte üstündeki bölüm.
Kıçtankara :
Gemilerin baştan demirleyip veya şamandıraya bağlayıp kıçtan sahi ...
Kıçtankara İskelesi :
Kıçtankara olmuş bulunan gemilere girip çıkmak için gemilerin kıç ...
Kıçüstü :
Kıç tarafta kalan ana güverte kısmı.
Kıçüstü / altı :
Teknenin kıç tarafında güverte üstü / altı.
kılavuz :
Bölgesel tehlikelerden, seyir yolları ve geçitleri hakkında geniş ...
Kılavuz Halatı :
Dalgıç ve balıkadamların gemi ile haberleşmelerini sağlamak üzere ...
Kılavuz İskelesi :
Kılavuzun, kılavuz alacak gemiye çıkması için bordadan sarkıtılan ...
Kılavuz Seyri :
Sahil maddeleri ve seyir yardımcıları vasıtasıyla sahillere yakın ...
Kınnap :
Bakınız: ispavlo
Kıyı :
Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasındaki alan.
kıyı çizgisi :
Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda taşkın durumları dışında ...
kıyı kenar çizgisi :
Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda kıyı çizgisinden sonraki ...
Kik :
Başı ve kıçı aynı olan ve kürek veya yelkenle hareket eden ince y ...
kilit :
12,5 veya 15 kulaç uzunluğundaki zincir uzunluğu.
Kilit İşaretleri :
Gemi demirlerken denize akan zincirin ne kadarının aktığını anlam ...
koç boynuzu :
Baş ve kıç omuzluklar ile mataforaların üzerinde bulunan ve halat ...
Kol :
Flasaların bir tarafa bükülmesi sonucu halatta elde edilen ikinci ...
Kolona :
Ağırlık kaldırmak veya çarmıkları doldurmak için ana direk veya g ...
Kolona Halinde :
Yelken gemilerinde seren ve yelkenlerin indirilmesi suretiyle tek ...
koltuk :
Bir teknenin aborda olduğu yere sıkılması için baş ve kıç omuzluk ...
Koltuk Halatı :
Gemilerin baş ve kıç taraflarından sahile verdikleri halatlar. Kı ...