eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
UDH Denizcilik Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (2)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Kısaltmalar
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
P
Q
R
S
T
U
V
W
X
Y
Z
UDH Denizcilik Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
UDH Denizcilik Terimleri Sözlüğü (2. Sayfa)
brail
:
Yelkenleri toplamak için kullanılan hareketli donanım.
breaker
:
Eskiden gemilerde içine içme suyu konulan fıçılar.
breakwater, pier, wave breaker
:
Barınma alanlarını, limanları, kıyı yapılarını dalgaların ve deni
...
breast rope
:
Serenlere yelkeni bağlamak için cundalar arasında gerilen halat v
...
brigantine
:
Brig'ten küçük, iki direkli, hafif armalı, pruvası kabasorta arma
...
briming
:
Su içinde ışık biriktirebilen tek hücrelilerin toplu yansıma hali
...
brokerage
:
Broker'ların navlun ücreti üzerinden alınan pay.
bucket
:
Tahta leğen.
bulb
:
Gemilerin baş kısımlarında dalga direncini azaltmak için yapılmış
...
bulkhead
:
Geminin emniyetini arttırmak için su ve alev geçirmez olarak yapı
...
bulwark, prumpet
:
Denizlerin güverte üstüne çullanmaması için borda yükseltilmek su
...
buoy
:
Denizde bir konumu işaret etmek, durumu belirtmek veya gemilerin
...
buoyage
:
Denizde bir mevkiyi şamandıra ile işaretlemek.
buoyancy
:
Geminin yüzebilirlik kabiliyeti.
butt
:
Armuz kaplamada, kısa gelen kaplama tahtalarının uçlarının birleş
...
by the head, bowed
:
Başı kıça nazaran daha fazla su çeken, başı daha fazla batık olan
...
cabin boy
:
Gemiciliğe yeni başlamış güverteci gemiadamını tanımlayan terim.
cabin, stateroom
:
Gemilerde gemiadamlarının ve yolcuların istirahat ettiği, yattığı
...
cable
:
Bir deniz milinin onda biri; 185,2 metre.
cable clench, locker clench
:
Zincirin zincirlikteki çımasının omurgaya bağlandığı kilit.
cabotage
:
Karasularında sadece o ulusun bayrağını taşıyan deniz araçlarının
...
calender month
:
Zaman mukavelelerinde kiralanan gemiler için 30 gün olarak belirl
...
can hooks, barrel hooks
:
Fıçı, varil gibi yükleri yüklemede veya tahliye etmede kullanılan
...
cancelling date
:
Donatanlarla kiracılar arasında karşılıklı olarak mutabık kalınan
...
cant timber abaft
:
Randa yelkeninin kullanılmadığı zamanlarda bumbanın üzerine konul
...
canvas
:
1) Gemi güvertesindeki yardımcı makineleri deniz suyunun zararlı
...
canvas line
:
Hamak sarılan inceler.
cap stay
:
Pruva ve grandi direği cundaları arasındaki tel halat.
cap, mastcap, collar
:
Bir direğin üzerine sürülen çubuk veya bastonu yerinde tutmak içi
...
capsizing
:
Enine denge kaybından dolayı düze lememek üzere ters dönmek.
capsizing, overturn
:
Bir geminin ya da deniz aracının yan yatarak devrilmesi veya ters
...
car carrier
:
Ro-ro'ların bir alt sınıfı olan otomobil taşıyıcıları; üretici fi
...
carevel
:
İçi kutrani, dışı armuz kaplama olan bir kaplama şekli.
cargo board
:
Ticaret gemileri yük alırken, yükün bordaya zarar vermemesi için
...
cargo boat
:
Yük taşımaya yarayan gemi, yük gemisi.
cargo capacity
:
Bir geminin yaz yükleme sınırına kadar taşıyabileceği yük miktarı
...
cargo plan
:
Gemiye yüklenen veya yüklenecek olan yüklerin yerlerini, cinsleri
...
cargo vessel
:
Yük taşımak için inşa edilmiş gemi.
cargo's creditor right
:
Türk Ticaret Kanunu m. 1258'de sayılan alacakların sahiplerine ta
...
cast off the anchor
:
Dış etkenler sebebiyle demiri alacak zamanın olmaması veya demiri
...
cat
:
Göz demirlerini akova durumuna almak veya yatağına oturtmak için
...
catamaran
:
1) Hint Denizi ve Çin Denizi'nde yerlilerin kayıklarının iki tara
...
caulk
:
Teknelerin kaplamalarının ve gü verte döşeme tahtalarının armuz v
...
center of flotation
:
Geminin yüzmekte olduğu yüklü su hattı alanının ağırlık merkezi.
...
certificate of competence for operators of pleasure craft (ADB)
:
2,5-24 metre arasındaki özel tekneleri kullanan kişilere verilen
...
chaffing
:
Gemi bünyesinde aşınmayı önlemek için gerekli yerlere konulan ağa
...
chain cable
:
Gemilerin demirleme işlemlerinde kullandıkları ve belli kurallara
...
chain link
:
Demir zincirini oluşturan değirmi ve yassı halkaların her biri.
chain locker
:
Teknelerin baş tarafında baş altında demir zincirlerinin muhafaza
...
chain pipe
:
Demir zincirinin ırgattan, güverte den zincirliğe inen ağzı.
chain stopper
:
Demir zinciri akarken durdurabilmek için ırgat etrafına konan dem
...
charter party
:
Kiralama mukavelesi.
charter rate
:
Yük sahiplerinin (taşıtanın) gemi sahibine (taşıyana) taşıma karş
...
chemical tanker
:
Uluslararası Kimyasal Maddeler Kodu bölüm 17'de çizelgesi verilen
...
circular fishing net
:
Daire şeklindeki balık ağı.
class
:
İnşa edilen gemileri önceden belirlenmiş ve yayımlanmış kurallara
...
clear, clean, tidy
:
Muntazam, düzgün, tertipli veya emniyetli.
cleat, jam cleat
:
Baş ve kıç omuzluklar ile mataforaların üzerinde bulunan ve halat
...
clincher built, clench built
:
Ahşap teknelerin yapımında, üstteki kaplamanın alt kenarını altta
...
close up
:
Bir şeyi yerine kadar kaldırmak.
coastal trade liner
:
Yakın sahil yük gemisi.
cofferdam
:
Gemilerde gerek görülmesi halinde tanklar ya da bölmeler arasında
...
coil, coiled rope
:
Kullanılmamış, açılmamış nebati halat sargısı.
coison disease
:
Deniz dibindeki dalgıcın kurallara uymadan hızlı bir şekilde su y
...
collective shipownership
:
Birden fazla kişinin aralarında yapmış oldukları anlaşma ile tica
...
collision
:
Geminin çarpışması.
collision mat
:
Su kesimi altında, bir kaza sonucu açılan delikten tekneye su gir
...
compass
:
Rota istikametlerini gösteren, kerteriz alıp mevki konmasına yard
...
compass bowl
:
Manyetik pusulalarda pirinç veya bakırdan yapılmış (manyetik etki
...
compass card
:
Pusula ibrelerinin üzerine oturtulmuş derece veya kerte taksimatı
...
compass needle
:
Pusula kartının serbestçe dönebilmesi için merkezinin oturduğu uc
...
compass rose
:
Haritalarda gerçek ve manyetik kuzeyi gösteren, 360 dereceye bölü
...
consignee
:
Konşimentoda belirtilen ve taşıma sözleşmesi ile yükün ya da eşya
...
consignor
:
Konşimentoda belirtilen ve taşıma sözleşmesi ile yük ya da eşyayı
...
conventional tug
:
Yürütücü sistemleri normal pervane ve yeke dümen olan römorkörler
...
corner or edge of a sail
:
Yelkenlerin köşeleri ve kenarları.
course
:
Geminin istenilen yere, mevkiye varabilmesi için takip etmesi ist
...
course line
:
Geminin gitmesi istenilen yer ile bulunduğu yeri emniyeti de dikk
...
crack
:
Ani ve keskin bir darbe ile kırılmak veya bir şekilde yarılmaya n
...
cradle
:
Kuntra güvertelerin üzerine alınan filikaların oturtuldukları ağa
...
crane
:
Yapı ile birlikte yükseltilmiş bir platform üzerine yerleştirilmi
...
crew (deckhand)
:
Geminin güverte, makine ve kamara bölümlerinde çalışan; gemi kapt
...
critical areas
:
İstanbul Boğazı'nda Kanlıca-Vaniköy, Çanakkale Boğazı'nda Nara-Ki
...
cross grip, lamp, rope grip
:
İki tel halatı birleştirmek için veya halatın çımasına geçici kas
...
cross tree
:
Bir direk üzerinde çanaklık kurmak için mauna kolları üzerine omu
...
cruise ship
:
Bir veya daha fazla limanda tarifeli geçici turistik ziyaret yapm
...
daily cruise boat
:
Belirli bir noktadan hareket ederek liman veya sınırlı liman sefe
...
damage
:
Kazazede gemide meydana gelen yara, yarık, ezik vb. gibi hasarlar
...
damage control
:
Bkz. Yara savunma.
damage, breach, gash
:
Gemilerin su kesimlerinin altında kalan yerlerde çatışma, mermi y
...
datum
:
Harita üzerinde belirtilen deniz derinliği.
davit
:
Teknelerde veya sahilde filika veya botların aşılabilmesi için uç
...
dead ahead
:
Geminin düzenli olmayan, belli belirsiz hızla ilerlemesi.
dead water
:
Seyir halindeki geminin dümenine yakın oluşan ve pervane üst kana
...
deadfreight
:
Kiracılar tarafından yüklenmek üzere mutabık kalınıp fiilen yükle
...
deadlight
:
Lumbuzları içerden kapayan demir kapak.
deadweight
:
Geminin yükleme, kaldırma taşıma kapasitesi ya da tuzlu suda yaz
...