eng

Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (L) (2)

A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z
L - 2. Sayfa
lens aperture, objective aperture :
Bk.rölatif mercek açıklığı ve mercek çapı.
lens axis :
Bakınız: kamera ekseni
lens calibration :
Bakınız: kamera kalibrasyonu
lens center :
Bk.hava istasyonu, perspektif merkezi ve optik merkez.
lens center, objective center :
Bk.hava istasyonu ve optik merkez.
lens components :
Bakınız: mercek elemanları
lens constant :
Bakınız: odak uzaklığı
lens constant, camera constant :
Bakınız: odak uzaklığı
lens correction :
Merceklerde bulunan astigmatizma, bükülme ve özellikle renksel sa ...
lens distortion :
Mercek hatası veya kayıklıklarından kaynaklanan görüntü yer değiş ...
lens distortion error :
Birden fazla mercekten oluşan optik bir sistemde bulunan objektif ...
lens elements :
Mercek bileşenleri olarak da adlandırılan, karışık mercek sistemi ...
lens exposure strength :
Bakınız: rölatif mercek açıklığı
lens mount, lens mounting :
Bakınız: mercek (objektif) yuvası
lens relative aperture :
Belli bir ışık şiddeti altında, birim zamanda objektiften geçebil ...
lens resolution rate :
Bakınız: objektif ayırma derecesi
lens speed :
Bakınız: rölatif mercek açıklığı
lens stereoscop :
Bakınız: mercekli stereoskop
lens stereoscop, pocket stereoscop :
Göze gelen ışınların paralelliğini sağlamak için her ışın yolu üz ...
lens viewing angle :
Tepesi objektif optik merkezinde bulunan ve resmin çevrel çemberi ...
lensatic compass :
Gözlemciye hareket eden kadranın uzak kenarını okumak için imkan ...
less tilting photgraph :
J enine eğiklik açısı 3°'den daha az olan resimlere verilen isim.
level 0 topology :
Kenarları ve varlık noktaları gurubunu kapsayan topolojik yüzey. ...
level 1 topology :
Düğümlerde birleşen kenarlar ve varlık noktaları gurubunu içeren ...
level 2 topology :
Bir düzlem yüzeye projeksiyonu yapılmış varlık noktaları ve yalnı ...
level constant :
Kabarcık silindirik (boru) düzeç içinde merkezlendiğinde, nivelma ...
level control :
Bakınız: nivo kontrolu
level correction :
Kabarcık ortada olduğu zaman, nivelman aletinden geçen görüş hatt ...
level line :
1.nivo yüzeyi üzerinde olan eğri hat. 2.nivelman işlemlerinin üze ...
level network :
Bakınız: ölçü ağı
level of accuracy :
Ölçme, alım ve benzeri işlerdeki doğruluk düzeyi ve incelikteki b ...
level rod :
Bakınız: nivelman mirası
level surface :
Bakınız: jeop
level trier :
Boru düzecin taksimatlarının açısal değerlerini ölçmeye yarayan d ...
level with reversible telescope :
Bakınız: çevrilir dürbünlü nivelman aleti
level with reversible vial :
Dürbüne oranla düzecinin veya düzece oranla dürbünün döndürülebil ...
level, flat :
Dağların, kayalıkların üstünde veya eteklerinde bulunan küçük düz ...
level, leveling :
Noktaların düzeç yüzeyinden olan düşey uzaklıklarını ölçme işlemi ...
leveling :
Noktalar arasındaki yükseklik farkını belirlemek amacıyla doğruda ...
leveling correction :
Bir ölçme aletinin düzeci yatay yapıldığında, aletin içinden geçe ...
leveling instrument :
Noktalar arasındaki yükseklik farklarını belirlemede kullanılan b ...
leveling rod :
Yerdeki bir nokta ile nivelman aletinin kolimasyon doğrusu (hattı ...
leveling value :
Her dereceden nivelman, nirengi ve muhtelif noktaların klasik yön ...
leveling, level :
Durgun sıvı yüzeyinin yatay olması prensibine dayanan ve bir doğr ...
levelling datum :
Nivelman değerinin kendisine oranla ölçüldüğü başlangıç yüksekliğ ...
levelling orientation :
Bakınız: yükseklik ayarı
levelling, smoothing :
Toprak yüzeyinin üniform bir sulamaya uygun hale getirilmesi için ...
library :
Belirli bir coğrafi bölgede, aynı koordinat sisteminde, ölçekte o ...
library attribute :
Kütüphane başlık tablosu, kütüphane öznitelik tablosu ve bunlarla ...
library negative mold :
Daha sonraki şekillendirme (döküm) için bir dosyada tutulan, bası ...
libration :
Dünyanın ve ayın dönme süreleri nedeniyle her nekadar ayın dünyay ...
light :
Yalnız kıyılar başlıca akarsular, il ve sınırları gösteren, böyle ...
light bundle :
Bakınız: ışın demeti
light bundle, bundle :
Bakınız: radyal nirengi
light bundle, bundle, beam of light :
Bakınız: radyal merkez
light bundle, light beam :
Bakınız: ışın destesi
light densification :
Dairesel eğri içerisindeki bir noktaya olan yarıçap çizgisi. eğer ...
light impervious :
Bakınız: satır boşluğu hatası
light polarisation :
Yer adları olan dağ, tepe, il, ilçe ve benzerlerinden her biri.
light projector, reflector :
Bakınız: ışıldak
light sensitivity :
Resimlerin ortak alanlarında bulunan kolon ve model bağlama nokta ...
light table :
Bakınız: kutupsal (polar) alım
lighters aboard ship :
Yükleri özel yüzücü kaplar içerisinde taşıyıp, limanlarda belirli ...
light-transmitting, transparent :
Işın hüzmesi olarak da adlandırılan, uzayda herhangi bir noktadan ...
ligtht house :
Deniz trafiğine istikamet vermek amacıyla yapılmış içinde devamlı ...
limb :
1.deniz sekstantındaki yükseklik ölçmeye yarayan parça veya yay g ...
limbus, horizontal circle :
Teodolit, teleskop kıymetlendirme, doğrultma ve benzeri aletlerde ...
limit of error, official tolerance, tolerable limit :
Çoğunlukla ulusal veya uluslararası yetkili organlar tarafından k ...
limit of precision :
Elde edilebilen en üstün incelik, kabul edilebilecek en büyük hat ...
limit of resolution, resolution limit :
Rezolüsyon limiti olarak da adlandırılan, ayırma gücünün erişebil ...
limit of trees :
Ağaç topluluğu olan yerlerin ötesinde, ağacın, kendiliğinden yeti ...
lincal :
Çizgi çizmeye yarar tahta.
line beginning error :
İçine monte edilmiş bir sarkaç yardımıyla bakış doğrusunun otomat ...
line copy :
Bir tram kullanılmadan reprodüksiyon için uygun olan herhangi bir ...
line drawing :
Çizgileri çizme eylemi.
line dropout, missing scanline error :
Bir çemberin çapı boyunca ve bu birinci çember dışındaki ikinci ç ...
line equation :
Uzaydaki en az iki nokta ile herhangi bir doğruyu analitik formül ...
line feature matching :
Görüntülerde eş çizgisel detaylar bulunarak yapılan eşleme yöntem ...
line map :
Bakınız: planimetrik harita
line of apsides, abcissa axis, abcissa line :
Her iki yönde sonsuza uzayan eliptik bir yörüngenin büyük ekseni.
line of collimation :
Teodolit ve nivo gibi optik aletler ve cihazlarda, kıllar şebekes ...
line of communication (loc) :
Elektrik sinyallerini uzak mesafelere taşıyan yer üstündeki telle ...
line of force :
Bir manyetik alanda olduğu gibi kuvvetin etki ettiği yönü göstere ...
line of levels :
Ardışık nivelman noktalarından meydana gelen hat.