|
Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (50)
Haritacılık Terimleri Sözlüğü (50. Sayfa)
-
paper strip method, graphical redressement, graphical rectification
:
-
Hava fotoğrafları çekiminde uygulanan merkezi izdüşüm tekniği ile ...
-
paper trimmer, paper knife, guillotine
:
-
Kağıt kesmek için düzenlenmiş makine.
-
paralaxial light
:
-
Fotogrametrik amaçlı resim çekimlerinde, yolu bir merceğin ekseni ...
-
parallactic aberration
:
-
Bakınız: diferansiyel aberasyon
-
parallactic age
:
-
Bk.parlaks eşitsizliği süresi.
-
parallactic angle
:
-
Bir cismin saat açısı ile düşey dairesi arasındaki açı.
-
parallactic angle, angle of parallactic, angle of incidence
:
-
Bir gökcisminin merkezinden çıkan ve biri yerküre merkezine diğer ...
-
parallactic angle, parallax angle
:
-
Bakınız: paralaktik açı
-
parallactic error
:
-
Kişisel ya da aletsel paralakstan kaynaklanan hata.
-
parallactic grid
:
-
Cam gibi saydam (transparan) materyal üzerine çizilen ya da kazın ...
-
parallactic in altitude
:
-
Herhangi bir yükseklikteki jeosentrik paralaks.bu ifade, ufuktaki ...
-
parallax
:
-
1.fotoğrafta, gözlenen noktadaki değişikliğe bağlı olarak bir obj ...
-
parallax bar
:
-
Yükseklik farklarının fotogrametrik olarak kabaca hesaplanabilmes ...
-
parallax calculator
:
-
Paralaks fomülünü kullanmak üzere Zeiss firması tarafından gelişt ...
-
parallax difference
:
-
Arazi yüzeyi üzerinde bulunan objeler arasındaki yükseklik farklı ...
-
parallax equation
:
-
Stereo fotogrametride stereo resim çiftleri yardımıyla karşılıklı ...
-
parallax inequality
:
-
Ayın, dünyadan olan mesafesinin sürekli değişiminden kaynaklanan, ...
-
parallax of mark, parallax of measuring mark
:
-
Bakış yönünde tek tek iki okülerde bulunan ölçü markalarından her ...
-
parallel
:
-
Yer yüzeyi üzerinde ekvator düzlemine paralel ve eşit enleme sahi ...
-
parallel of altitude
:
-
Gök küre üzerinde eşit yükseklik açısına sahip tüm noktaları birl ...
-
parallel of declination
:
-
Eş deklinasyon dairesi olarak da adlandırılan gök küre üzerinde g ...
-
parallel of latitude
:
-
Meridyenlere dik ve ekvatora paralel, yeryüzündeki dairelerden he ...
-
parallel plate
:
-
Optik mikrometrede genellikle kullanılan paralel yüzeyli ve optik ...
-
parallel projection
:
-
1.izdüşüm ışınları birbirine paralel ve izdüşüm düzlemine dikey o ...
-
parameter
:
-
Genel olarak, bir problemin bağımsız değişken olmayan herhangi bi ...
-
parametric equations
:
-
Bağımsız değişkenlerin ya da koordinatların her birinin parametre ...
-
-
parametric latitude
:
-
Elipsoide ekvator boyunca teğet olan kürenin merkezindeki açı. en ...
-
parcel plan
:
-
Bina veya arazinin boyutlarını ve sınırlarını, komşularını göster ...
-
parcel, plot
:
-
Çoğunlukla belirli bir amaç için ayrılan sınırları belirtilen yer ...
-
parcellation
:
-
Bakınız: parselleme
-
parcelling out, allotment
:
-
Tapu kütüğünde tek parsel olarak kayıtlı bulunan bir taşınmaz mal ...
-
park
:
-
Çiçeklerin, süslü ağaçların vb.dikili olduğu, çayırlı, çimenli ve ...
-
parking area of working machines (machinary)
:
-
Düzgün bir hat boyunca hareket eden basit bir ışık elemanının geo ...
-
parking place, parking zone
:
-
Araçların bırakılması için ayrılmış bölge.
-
particle
:
-
Partikül olarak da adlandırılan, birçok farklı birimlerin birleşm ...
-
party of surveyors crew
:
-
Bir ölçüyü yapacak ve yürütecek kişilerden kurulu birlik.
-
pass point, control point
:
-
Yatay pas noktası veya dayanak noktası olarak da adlandırılan, st ...
-
pass, passage, strait
:
-
Dağlar arasında uzanan dar ve uzun yer, yol. (hid.) iki büyük su ...
-
passage, crossing over, junction, crossroads, intersection
:
-
Denizde iki kara kütlesi veya iki sığ bölge arasında geçişe elver ...
-
passing of inheritance, tranmission of heritage
:
-
1.tapu sicilinde kayıtlı malikin ölümü halinde, mülkiyet hakkının ...
-
passing right, crossing right
:
-
Başkasının arazisinden geçme hakkı.
-
passive satellite
:
-
Kendisi için gerekli ışık enerjisini üreterek görüntü oluşturmak ...
-
passive system
:
-
Foto kamerası gibi veriyi toplayabilmek için gerekli enerjiyi dış ...
-
pasturage
:
-
Bakınız: mera
-
patch
:
-
Bir veritabanının veya yazılımın güncellenmesi, tamamlanması veya ...
-
path
:
-
Yörüngesi üzerinde hareket eden bir uydunun yörünge düzleminin dü ...
-
path, trail, footpath
:
-
Dağlarda, bayırlarda gide gele açılmış, eğri büğrü, dar yol. özel ...
-
pattern
:
-
Çoğunlukla, konumsal ve geometrik özelliğe sahip iki veya üç boyu ...
-
pattern recognition
:
-
Verilerin, çeşitli yer örtüsü sınıflarına sokulması için uygulana ...
-
paved gutter
:
-
Duvar ve tabanı taş, beton gibi şeylerle su geçirmez durumda örül ...
-
peak
:
-
Bakınız: doruk
-
-
peak line, crest line
:
-
Sıra dağların en yüksek noktalarının geometrik yeri.
-
peak, culmination
:
-
Bir dağın veya tepenin en yüksek noktası. bk.külminasyon.
-
Peaucellier inversor
:
-
Tek resimlerle gerçekleştirilen rektifikasyonun (yataylama, düzel ...
-
pecked line, dashed line
:
-
Harita alımında gerekli ölçmelerde istenilen koşulları sağlamak v ...
-
pedometer
:
-
Bakınız: adım ölçer
-
peel, spading
:
-
Bitişik veri dosyaları içindeki ortak standart sayısal arazi yüks ...
-
peel, spading, decompress
:
-
Bk.soyma. bk.dekompres.
-
peel-coat
:
-
Bir yüzeyi pozlandıktan sonra iş olan yerlerden soyulabilir özell ...
-
peepsight
:
-
Nişangahları yarıklardan oluşmuş, basit ölçme ve yöne girme çalış ...
-
peepsight compass
:
-
Düz kenarında bir arpacık bulunan ve topografik amaçlı veri topla ...
-
peg test
:
-
Bir nivelman aletinin kolimasyon ayarını tespit etme metodu.
-
Pemberton leveling rod
:
-
Mira boyunca diyagonal olarak işaretlenmiş daire ve bakla şekilli ...
-
pen plotter
:
-
Bilgisayar ortamında kaydedilmiş olan vektör formatlı grafik veri ...
-
pendulum
:
-
(hid.) bk.geçme çubuğu.
-
pendulum astrolabe
:
-
Gözlemlerde saptanan düşey sapmanın düzeltilmemiş değeri ile jeoi ...
-
pendulum level
:
-
1.geçici dış etkilerden kurtarılmış serbest bir mıknatıslı iğneni ...
-
peninsula
:
-
Üç yanı su ile çevrilmiş kara parçası.
-
percent of enlargement /reduction
:
-
Bir orijinalin büyütülerek veya küçültülerek tekrar üretiminde ku ...
-
percent of slope
:
-
(mat) eğimin oranı veya eğimin derecesi.
-
perennial stream
:
-
Bakınız: ileri bindirme
-
perennial stream boundary
:
-
Kartografik amaçla, ölçeğe sığan akarsu detayının sınırını belirt ...
-
perforate
:
-
Hava filmlerinin kenarlarındaki eş biçimli ve eşit aralıklı delik ...
-
perigee
:
-
Bakınız: perije
-
perihelion
:
-
Yer, gezegen veya kuyruklu yıldızın görüngesinde güneşe en yakın ...
-
period
:
-
1.bir daireyi tamamlamak için geçen süre. 2.yörüngesel periyot ve ...
-
-
period of satellite
:
-
Bakınız: yörünge periyodu
-
periodic error
:
-
Tam bir gözlem kümesinde her bireysel hataya karşılık gelen ve zı ...
-
periodic perturbations
:
-
Bir gezegen veya uydunun yörüngesinde yönü zamanda düzenli olan v ...
-
periodic terms
:
-
Bir yörüngenin matematiksel ifadesi içinde büyüklük ve yön olarak ...
-
peripheral, circumferential
:
-
Bir kürenin paralel iki düzlemle kesiti arasında kalan kısmı.
-
permanent bench mark
:
-
Kabul edilen datuma göre uzun zaman içinde yüksekliğinin değişmem ...
-
permanently marked point
:
-
Tam bir stereoskopik incelemeye olanak sağlayan, yeterli oranda i ...
-
perpendicular, plumb line
:
-
Çekül doğrultusunda olan, düşey veya dikey yönde olan.
-
perpendicular, vertical line
:
-
Bakınız: çekül yönü
-
personal error
:
-
Bakınız: alet paralaksı
Haritacılık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
|