|
|
Hukuk Terimleri Sözlüğü (B - 1)
Hukuk Terimleri Sözlüğü (B - 1. Sayfa)
-
Bâ tapu
:
-
Tapulu; tapu ile tasarruf olunan
-
bâb
:
-
Kapı
-
Ba'dehû
:
-
Daha sonra
-
Bâ'de'l-isticar
:
-
Kira sözleşmesinden sonra
-
Bâ'de'l-istirdad
:
-
Geri aldıktan sonra
-
Bâdî olmak
:
-
Sebep olmak
-
bağımsız bölüm
:
-
Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, ana gayrimenkulun ayrı ayrı ve başl ...
-
bağıt
:
-
Akit
-
Bâhir
:
-
Belli; besbelli; açık; apaçık
-
Bahri
:
-
Denize ait
-
Bâ-husus
:
-
Hele; özellikle; üstelik
-
Baîd
:
-
Uzak; ırak
-
Bâîs olmak
:
-
Sebep olmak; göndermek; gerektirmek
-
Baki
:
-
Sürekli; daimî; artan; kalan; kalımlı; kalıcı; ölümsüz; saklı dur ...
-
bakiye
:
-
Artan
-
bâlâ
:
-
Yukarı; yüksek; üst; yüce
-
Bâligân-mâbelâğ
:
-
Ziyadesiyle; bol bol
-
baliğ
:
-
Eren; varan; bulan; yetişen; toplam; büluğa; ergin;
-
Bariz
:
-
Açık; göze çarpan; belirgin
-
basiret
:
-
Doğru görüş; uzağı görüş; önceden görüş; seziş; uyanıklık; anlayı ...
-
Batıl
:
-
Doğru ve haklı olmayan; çürük; bozuk; sakat; boş; hukuken geçersi ...
-
Bayi
:
-
Bazı maddeleri satma izni olan kimse; satıcı; satış yeri
-
Becâ
:
-
Yerine; uygun; bedava; karşılıksız; parasız; emeksiz
-
Bedâyî
:
-
Sermayeler; anamallar;
-
Bedel-i misil
:
-
Emsaline uygun peşin para
-
Bedialar
:
-
Göze güzel görünen şeyler; estetik
-
-
Bedihî
:
-
Açık olan; besbelli; apaçık; akla; kendiliğinden gelen
-
Bediî
:
-
Güzellik ölçülerine uyan; güzel; güzellik
-
beher
:
-
Her biri
-
belagat
:
-
İyi konuşma; sözle inandırma yeteneği; söz sanatlarını inceleyen ...
-
Beraat
:
-
Aklanma
-
Berât
:
-
Rütbe, nişan ve imtiyaz verildiğini bildiren ferman
-
Berâyı tetkik
:
-
İnceliyerek
-
Berhava
:
-
Havaya gitmiş; kaybolmuş; uçurulmuş; yararsız; boş
-
Berî-üz-zimme
:
-
Zimmetten kurtulmuş; aklanmış
-
Ber-mucib-i talep
:
-
Talep mucibince; istem gibi
-
Ber-vech
:
-
Olduğu gibi; olarak
-
Ber-vech-i bâlâ
:
-
Yukarıda olduğu gibi
-
Ber-vechi peşin
:
-
Peşin olarak
-
Beşerî
:
-
İnsanoğlu ile ilgili; insanî; insana mensup
-
Betekrar
:
-
Tekraren; tekrarla
-
Bey ü şira
:
-
Almak ve satmak
-
Beyanname
:
-
Bir makama veya kamuoyuna yapılan açıklama belgesi.
-
Bey'i
:
-
Satım; satma; satış; satılma;
-
Bey'i bât
:
-
Kesin satış
-
Bey'i bi-l vefâ
:
-
Kararlaştırılan süre içinde satılanı geri almak koşulu ile yapıla ...
-
Bey'i mukayaza
:
-
Malı mal ile değiştirmek; trampa
-
Bey-i sarf
:
-
Parayı paraya satmak; para bozmak
-
Beyn
:
-
Ara
-
Beyn'en-nâs
:
-
Halk arasında
-
beytülmal
:
-
Maliye hazinesi
-
-
beyyine
:
-
Bir olayın veya işlemin doğruluğunu ortaya koyabilmek için hakimi ...
-
Beyyine külfeti
:
-
Mahkemede bir beyan ve iddiayı kanıtlama yükümlülüğü MK 6. madde
-
Bidâyet
:
-
Başlama; başlangıç
-
Bidâyet mahkemesi
:
-
İlk mahkeme; davaları birinci derecede gören ve çözümleyen mercii
-
Bi-eyyi-hâl
:
-
Herhalde; mutlaka; elbette
-
Bigüna
:
-
Herhangi bir
-
Bi-hakkın
:
-
Hakkıyla; hakkı olarak, gerçekten; tamamıyla
-
Bi-haseb-il verase
:
-
Veraset nedeniyle; verasetten doğma
-
Bi-hükm'ül-kanun
:
-
Kanun hükmü gereğince; yasa kuralı ile
-
BİLA
:
-
….sız
-
Bilâ kayd ü şart
:
-
Kayıtsız ve şartsız
-
bilahare
:
-
sonradan
-
Bil-ahire
:
-
Sonra; sonradan
-
Bilâkis
:
-
Tersine olarak; tam tersine; aksine; sonunda
-
Bilâ-müddet
:
-
Süresiz
-
Bilanço
:
-
Bir kuruluşun, belli bir tarihte, alacaklı ve borçlu bulunduğu de ...
-
Bilâ-sebeb
:
-
Sebepsiz
-
Bilâtefrik
:
-
Tefrik etmeksizin; ayırmaksızın
-
Bilbeyyine
:
-
Delil ile; tanık ile; ispat ile
-
Bil-cümle
:
-
Bütün; hepsi; tamamı
-
Bil-farz
:
-
Tutalım ki; diyelim ki; sayalım ki; söz gelişi
-
Bilfiil
:
-
Gerçekten; fiilen; hakiki olarak; iş olarak; iş edinerek
-
Bililtizam
:
-
Bile bile
-
Bilistirdad
:
-
Geri alarak; geri alınarak
-
Bilmuvafakat
:
-
Razı olarak
-
-
Bilmüzakere
:
-
Müzakere ederek; üzerinde görüşüp tartışarak
-
Bilmüzayede
:
-
Artırma ile; artırarak
-
Bi-l-müzayede
:
-
Müzayede ile
-
Bi-l-rü'ye
:
-
Görerek; görülerek
-
Bî-ma'nâ
:
-
Manasız; anlamsız
-
Binâberin
:
-
Bundan dolayı; bunun üzerine; bu nedenle
-
Binâen-alâ-zâlik
:
-
Bundan dolayı; bunun üzerine
-
Binâen-aleyh
:
-
Bunun üzerine; dolayısıyla; bundan dolayı
-
Bi-n-netîce
:
-
Netice olarak; sonuç olarak
-
Binniyabe
:
-
Naip eliyle; vekillik ile; vekaleten
-
bisud
:
-
faydasız;yararsız
-
Bîtâp
:
-
Bitkin; güçsüz; takatsiz; yorgun
-
Bî-taraf
:
-
Tarafsız
-
Bitarıkıl'evlâ
:
-
Evveliyatla; öncelikle
-
Bi-t-tabi
:
-
Tabiatıyla; doğal olarak
-
Bkz. yaylak, kışlak.
:
-
-
Bono
:
-
Bir kimsenin diğer bir kimseye veya onun emir ve havalesine, beli ...
-
Borç ilişkisi
:
-
İki taraf arasında mevcut olup bir şeyin verilmesi,yapılması veya ...
-
Bölünebilir edim
:
-
Niteliğinde veya değerinde esaslı bir değişme olmaksızın, birden ...
-
Bölünemez edim
:
-
Niteliğinde veya değerinde esaslı bir değişme olmaksızın, birden ...
-
BUTLAN
:
-
Geçersizlik
-
Bürûz
:
-
Belirme; ortaya çıkma
Hukuk Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
|