Hukuk Terimleri Sözlüğü (D - 1)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Hukuk Terimleri Sözlüğü (D - 1. Sayfa)

Dâfi :
Defi'de, savuda bulunan kimse
Dahiliye Vekâleti :
İçişleri Bakanlığı
Dâyin :
Borç veren; alacaklı
Deâvî :
Davalar
Defaât :
Kereler; kezler; yollar
Def'aten :
Bir defada; birden
Defâtir :
Defterler; birlikte dikilmiş kağıtlar
Def'i def :
Def'e karşı def'; savuya karşı savu
Defter-hâne :
Taşınmaz mallara ilişkin tasarrufların kayıt
Defter-i hakanî :
Eskiden taşınmaz mala ilişkin tasarruf işlemlerinin kayıt ve tesc ...
Defter-i hakanî idaresi :
Eskiden taşınmaz mala ilişkin tasarruf işlemlerinin kayıt ve tesc ...
Değer baha :
Bir malın iktisadi duruma göre kıymetini ifade eden fiyat
Delâlet :
Gösterme; yol gösterme; kılavuzluk; iz; işaret; aracılık
Delâlet-i bil'işare :
İşaret ederek, hatırlatarak gösterme
Delil :
Kanıt; tanıt; ipucu
Delil-i celî :
Aşikar delil; belli, apaçık kanıt
demirbaş :
Bir taşınmazın kiraya verilmesinde kiraya dahil olan, kiralamanın ...
Demokratik devlet :
Halkın devlet yönetimine katılması esasına dayanan devlettir.
Depozito :
Bir sözleşmeden dolayı doğabilecek zararlara karşı verilen temina ...
Der-akap :
Hemen; arkasından
Derc etmek :
Araya sokmak; arasına sıkıştırmak
Derceb etmek :
Cebe atmak; kendine alıkoymak
Derç :
Sokma; arasına sıkıştırma; gazeteye yazma; toplama; biriktirme
Der-dest-i rü'yet :
Dava görülmek üzere ele alınan, eldeki dava
Der-kâr :
Malum; aşikar; bilinen; belli
Dermeyan etmek :
İleri sürmek; öne sürmek; ortaya koymak; anlatmak
Der-piş :
En önde; göz önünde bulunan; öngörü
Der-pîş etmek :
Öngörme; göz önünde bulundurma
Der-uhte :
Üstüne alma; yüklenme; üstlenme; sağlama
Desise :
Hile; oyun; entrika
Devair :
Daireler
Devlet Şurası :
Danıştay
Devletler Özel Hukuku :
Kişilerle devlet arasındaki bağı (tabiiyeti), bir ülkede yabancıl ...
Devremülk hakkı :
Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölüm ...
Deyn :
Borç
Disiplin Cezaları :
Belli bir statü içinde bulunan kimselere hizmet ve iç düzenle ilg ...
Dîvân-ı Muhasebat :
Sayıştay
donatan :
Gemisini gemi ticaretinde kullanan gemi sahibidir
Dûçâr :
Tutulmuş; uğramış; yakalanmış
Dûn :
Aşağı; aşağılık; altta; aşağıda
Dûr :
Uzak
Düstûr :
Kanun; kaide; yasa; devlet yasalarını içine alan kitap; genel kur ...
düzenleme :
Bir sözleşmeyi veya işlemi yapan kimsenin iradesini dinledikten s ...

Hukuk Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama