eng

Sağlık Terimleri Sözlüğü (S - 2)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Sağlık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Sağlık Terimleri Sözlüğü (S - 2. Sayfa)

seroloji :
Kan serumunu in­celeyen klinik tıp dalı.
Serosa :
Kalp, akciğerler, bağırsaklar ve diğer vücut boş­luklarını kaplay ...
Seröz Sıvı :
Kan serumuna benzeyen made.
sert damak :
Ağız tavanının kemikle kaplı bölümü
serum :
Kanın pıhtılaşmadan sonra kalan bölümü rengi sarımsıdır.
Serum Hastalığı :
Zerkedilen serumdaki bir maddeye karşı allerjik olan bir kişi­de, ...
Serumsn Enpanksiyonu :
Ku­lak kanalında sertleşen ku­lak kiri.
Servikal Bölge :
Bakınız: boyun
Servikal Spina :
Omurganın boyun bölümü.
serviks :
Uterus girişi ve alt bölümü.
ses telleri :
Larenkste (gırt­lakta) bulunan ve daralıp genişleyerek konuşmayı ...
sesil :
Geniş tabanlı.
Seyir :
Bir hastalığın göster­diği ilerleme yahut gerile­me.
sezaryen :
Doğumun cerrahî yoldan, karın yarılarak, gerçekleştirilmesi.
sezgi :
Anlama yeteneği.
Sezür :
Şiddetli bir nöbet ör­neğin, şiddetli bir ağrı nö­beti.
Sfenkter :
Bir vücut açıklığı­nın kapanıp açılmasını sağ­layan, halka biçiml ...
Sfenkterotomi :
Bir sfenkterin ameliyatla kesilmesi.
Sfenoid Sinüsü :
Kafatasında, burnun arkasında ve üs­tünde bulunan boşluk bu­run b ...
Sferositler :
İki yanı içbükey olmayan, küre biçimli al­yuvarlar bunlar son der ...
Sferositoz :
Alyuvarların sferosit olduğu ve kolayca ha­sara uğradığı bir hast ...
sfigmomanometre :
Bir kan basıncı cihazı.
sıcak çarpması :
Ateş yük­selmesi, yetersiz kalp fonk­siyonu, ve şoka benzer ka­ra ...
sıçrama :
Bir kas refleksi örneğin, dizde görülebilir.
sınırlı :
Belli bir süre devam eden ve sonra geçen durum­lar için kullanıla ...
sıvılaşma :
Katı bir madde­nin sıvı ya da yarı sıvı bir maddeye dönüşmesi.
Sialodenit :
Tükürük bezi enflamasyonu.
Sialore :
Tükürük salgısı ya da akması.
sideropeni :
Kanda demir ye­tersizliği.
Siermoıdoskop :
Rektum ve sigmoid kolona bakmak için kullanılan uzun, içi boş, ış ...
sifilis :
Frengi bulaşıcı bir zührevî hastalık.
Signıoid Kolon :
Karnın sol tarafında, alçalan kolonun bir bölümü kalın barsağm, r ...
Siğil :
Yuvarlak bir alanda lokalize olan, aşırt cilt bü­yümesi veruccus.
sikatris :
Yara dokusu.
Siklemi :
Orak hücre anemi­si.
siklopropan :
İnhalasyon yo­luyla verilen, toksik olma­yan, anestetik bir madde ...
Siklus Terapisi :
Âdet siklusunun safhalarına göre fa­sılalı olarak uygulanan hor­m ...
Sikozis :
Kıl kökü enflamasyonu.
Silier Refleks :
Gözbebeği büyüklüğündeki değişim­ler.
simbiyoz :
Ayrı türden orga­nizmaların, birbirlerinden yararlanarak, birlikt ...
simetri :
Vücudun iki tarafı arasında benzerlik.
sinaps :
Bir sinirin son bulup başka bir sinirin başladığı yer.
Sindaktin :
El veya ayak par­maklarının birbirine yapı­şık olması.
sindirim :
Besinlerin bağırsak cidarından emilebilmeleri için ayrışmaları sü ...
Sindirim Yolu :
Özofagus (ye­mek borusu) ile başlayan, rektum ve anüste son bu­la ...
sinerji :
Ortaklaşa etkinlik örneğin iki yahut daha faz­la kimyasal madde y ...
Singultas :
Bakınız: hıçkırık
sinir :
İmpuisları (haber) ve stimulusları (uyarı) beyin ve omurilikten i ...
sinir ucu :
Sinirin, sinirlediği yapıya girdiği nokta.
Sinir Yolu :
Bir sinirin dolaş­tığı yol.
sinirlilik :
Aşırı heyecanlı ya da duyarlı olma durumu.
Sinkondrosis :
Kıkırdağın iki kemik arasında kaldığı bir kemik birleşeği örneğin ...
sinostoz :
Başlangıçta ayrı olan iki yahut daha fazla kemiğin bitişmesi.
Sinovioma :
Eklem ve kiriş­leri kaplayan zar yahut kı­lıflarda (sinovyal zarl ...
Sinovit :
Eklem zarı enflamasyonu.
Sinovyal Sıvı :
Eklemlerde genellikle az miktarlarda bulunan, berrak, kara sıvı.
Sintiskanner :
Vücuda verilen radioaktif maddelerin mevcudiyetini belirleyen bir ...
sinüs :
Vücut boşluğu kanal.
Sinüs Ritmi :
Düzenli, nor­mal kalp ritmi.
Sinüsotomi :
İrin drenajı sağ­lamak amacıyla, bir sinüs­te açılan sunî delik.
Sinüzit :
Burun çevresindeki sinüslerden birinin enflamasyonu.
Sirengomiyeli :
Vücuttaki birçok yapılarda yaygın kısmî paralizlere yol açan bir ...
Sirkumoral :
Ağız çevresi.
sirkülasyon :
Kan dola­şımı.
Siroz :
Karaciğer hücreleri­nin yerini etkisiz lif doku­sunun aldığı, enf ...
Sistadenoma :
Salgı bezi do­kusu ve kistlerden oluşan habis olmayan tümör.
sistem :
Bir ana fonksiyonu yürüten organ takımı.
sistemik :
Tüm vücudu etki­leyen bir durum ya da has­talıkla ilgili.
Sister Kenny Tedavisi :
Islak kompreslerle kas spazmla­rını gidermeye yönelik, bir çocuk ...
sistik kanal :
Safra kesesini ana safra kanalına bağla­yan boru.
sistit :
Mesane enfeksiyonu.
Sistogram :
Mesane radyog­rafisi.
Sistolıtiaz :
Mesane taşları.
Sistosel :
Mesanenin herni (fıtık) sonucunda vajinaya çıkıntı yapması.
sistoskop :
Mesanenin iğini muayene etmek için kulla­nılan cihaz.
sistotomi :
Mesanenin ameli­yatla yarılması genellikle, mesaneden gelen idrar ...
Sistöi :
Kalbin kasılma safha­sındaki atışı.
Sitoloji :
Hücrelerin yapısıy­la ilgili bilim dalı.
Sitopatoloji :
Teşhisin mikroskopik hücre inceleme­siyle koyulduğu bir patolo­ji ...
sitoplazma :
Hücrenin, çekir­dek ihtiva etmeyen bölümü.
situs inversus :
Organların normalin ters tarafında oluştuğu, doğuştan bir deforma ...
sivilce :
Ufak abse.
siyanoz :
Cilt ve mukozada morarma.
Siyatik :
Belden başlayıp ba­cak arkalarına yayılan ve siyatik siniri enfla ...
Siyatik Siniri :
Omurilikten başlangıç alan ve bacak kaslarını sinirleyen, büyük, ...
Sizyon :
Hücre bölünmesi. Ayrıca, nükleer bölünme.
Skabiyez :
Cildin yüzeysel ta­bakalarının altına yerleşen bir böceğin yol aç ...
skalenus :
Omurlara yakın bir yerden başlayan ve ilk iki omurun önüne kadar ...
Skapül :
Bakınız: kürek kemiği
Skarlatina :
Bakınız: Kızıl
skatofaji :
Dışkı yemek.
Skatorna :
Bağırsaklarda sert­leşmiş dışkı topağı.
sklera :
Bakınız: göz akı
sklerit :
Göz akı enflamasyonu.
Sklero Terapi :
Pıhtılaşma ya­hut sertleşme yaratmak amacıyla, bir vena ya da baş ...
skleroderma :
Ciltte sertleş­me ve renk değişimleriyle beliren bir cilt hastalı ...
Sklerotik :
Bakınız: sertleşmiş
skleroz :
Doku sertleşmesi.
skoleks :
Yassı solucanın ba­şı.
Skoliolordoz :
Omurganın hem ön arka, hem de yan doğrultularda eğri olduğu bir d ...