eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Sağlık Terimleri Sözlüğü (33)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Sağlık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Sağlık Terimleri Sözlüğü (33. Sayfa)
Presakral Nevrektomi
:
Karnın alt bölümündeki ufak bir siniri koparmak için yapılan ame
...
Presbiyopi
:
Yakını görememe.
presistolik
:
Kalbin kasılmasından hemen önceki fasıla.
Previa Plasenta
:
Gebeliğin ikinci yarısında ciddi kanamaların görüldüğü bir duru
...
Priapizm
:
Erkek cinsiyet organının sertleşmesi (ereksiyon).
Primer Şok
:
Bir travmadan hemen sonra olan şok.
Primer Tüberküloz
:
Hemen her zaman çocukluk döneminde olan, ilk tüberküloz enfeksiy
...
Primipara
:
Tek çocuklu kadın.
prob
:
Yaraların ya da vücuttaki açıklıkların muayenesinde kullanılan
...
Proces
:
Çıkıntı kemik uzantısı.
Prodromalsemptomlar
:
Hastalığın tam gelişmesinden önceki ilk belirtileri.
profilaktik
:
Bakınız: önleyici
Profilaktik Tıp
:
Hastalığın önlenmesiyle ilgili tıp dalı.
Prognat
:
Çıkık çeneli.
prognoz
:
Bir hastalığın süresi, seyri ve sonucunun tahmini.
Projeni Tor
:
Ebeveyn ya da soy.
prokain
:
Bir lokal anestetik madde.
Prokreasyon
:
Bakınız: üreme
proksimal
:
Vücudun merkezine yakın periferal ya da distal'in tersi.
Proktit
:
Anus ve rektum enflamasyonu.
Proktoskop
:
Muayene ve tedavi amacıyla anüs ve rektuma uygulanan metal bor
...
prolapsus
:
Bir organın sarkması.
Proliferosyon
:
Doku büyümesi örneğin, bir yaranın kenarlarında cilt proliferasy
...
Promontorium
:
Bakınız: uzantı
Pron
:
Yüzüstü yatma durumu.
pronasyon
:
Yüzüstü yatmak kol pronasyonu, avucun yere doğru çevrilmesidir.
Propagasyon
:
Bakınız: üreme
Proprioseptif
:
Eklediler, kirişler ve kaslardan gelen impulslarla ilgili.
Proptoz
:
Organın yerinden çıkması.
Prostat
:
Erkekte, mesanenin arkasında bulunan salgı bezi.
Protean
:
Bir çok görünümü ve biçimi olan.
proteaz
:
Proteinlerin sindirilmesinde yardımcı bir enzim.
Protein
:
Azot ihtiva eden temel bir besin maddesi bütün canlılarda karak
...
Protein Sütü
:
Protein bakımından zengin, ama şeker ve yağ muhtevası düşük süt.
Proteus
:
Bir bakteri cinsi.
protez
:
Sunî bir parça örneğin sunî bacak.
Protopatik
:
Genel duyumla ilgili.
protoplazma
:
Canlı hücrelerde mevcut esas bir madde.
Protozoer
:
Tek hücreli mikroorganizmalar bazı protozoerler parazit etkisi gö
...
protrombin
:
Kanın pıhtılaşması için şart olan trombin adlı maddeyi oluşturan
...
Protrombin Süresi Testi
:
Kanın pıhtılaşma mekanizmasının yeterli olup olmadığını belirle
...
protrüzyon
:
Vücudun bir bölümü yahut organının dışa uzantısı.
Prurigo
:
Ciltte, şiddetli kaşıntıyla birlikte kronik enflamasyon.
pruritis
:
Bakınız: kaşıntı
Pruritis Ani
:
Anüste kaşıntı.
Pruritis Vulvae
:
Kadın genital organlarının çevresindeki vulva'larda kaşıntı.
psikanaliz
:
Karakter, kişilik ve akıl analizi yoluyla emosyonel bozuklukların
...
Psikiatrik
:
Psikiatriyle ilgili.
Psikiatrist
:
Akıl bozukluklarında uzmanlaşmış hekim.
Psikojen Bozukluk
:
Zihinsel kökenli hastalık.
Psikolog
:
Akıl fonksiyonunu inceleyen uzman tıp mezunu olması şart değildi
...
psikoloji
:
Aklı inceleyen bilim.
Psikomotör
:
Bilinçli, iradeli hareketlerle ilgili.
Psikonevroz
:
Anksiete durumlarının eşlik ettiği bir akıl ve emosyon dengesiz
...
Psikopatik
:
Şiddetli davranış bozukluğuyla ilgili.
psikosomatik
:
Vücut ve akılla ilgili.
Psikosomatik Tıp
:
Emosyonel kökenli durumlarla ilgili tıp dalı.
psikoterapi
:
Akıl ya da emosyon bozukluklarının tedavisi.
psikoz
:
Genellikle sezgi eksikliğiyle ilgili bir akıl bozukluğu akıl ha
...
Psişe
:
Bakınız: Akıl
Psitakoz
:
Papağan humması papağanları ve diğer tropikal kuşları etkileyen
...
Psoas Kasları
:
Omurganın karna doğru olan tarafından başlayan ve karnın arka b
...
Psoriasis
:
Sedef hastalığı hastanın hayatı boyunca süren, bulaşıcı olmayan,
...
Psoroptic Acariasis
:
At, sığır ve koyunlarda görülen bir tür uyuz.
Psödo
:
Yanlış sahte.
Psödohermafrodit
:
Bir cinsiyetin iç cinsel organları, ama öbür cinsiyetin dış cin
...
Psödoplipoz
:
Ulseratif kolit vakalarında görülen, bağırsak cidarındaki siğili
...
Pterigium
:
Gözün iç bölümlerine uzanan bir mukoza büyümesi.
Ptisis
:
Tükürme.
Ptomain Zehirlenmesi
:
Bir besin zehirlenmesi bozuk besinleri yemekten ileri gelen gastr
...
Ptoz
:
Bir organın yerinden çıkması yahut düşmesi örneğin, gözkapağı dü
...
pudendum
:
Özellikle kadında, dış genital organlar.
Puerperal Humma
:
Doğumdan sonra annede gelişen bir enfeksiyon.
Puerperium
:
Doğum. Doğum sancısı.
pullanma
:
Cildin yüzeysel tabakalarının soyularak dökülmesi.
Pulmonary Acariasis
:
Bronş ve bronşiyollerin kene ve sakırgalarla enfestasyonu.
Pulmonary Acinus
:
Bakınız: Acinus Pulmonis
Pulmotor
:
Asfiksi durumundaki hastaları diriltmek için kullanılan bir cihaz
...
pupilla
:
Göz merkezinde ışığın girmesini sağlayan bölge gözbebeği.
purpura
:
Cilt kanaması karakteristiği cildin mavimsi bir renk almasıdır.
Pus
:
Bakterilerin hasarı sonucunda dokuların ürettiği madde.
Pübesan
:
Adolesan genç.
Pübik Pediküloz
:
Pübik kıllarda bit bulunması.
Pübis
:
Karnın alt bölgesinde, pelvisin ön bölümünü oluşturan kemikler.
Püeril
:
Çocuksu.
Pülmoner
:
Akciğerlerle ilgili.
Pülmoner Tüberküloz
:
Akciğer tüberkülozu.
Pülmoner Valvül
:
Sağ karıncığın çıkışında bulunan kalp kapakçığı.
Püls Basıncı
:
Kalbin kasıldığı ve gevşediği zamandaki kan basınçları arasındaki
...
Pülsasyon
:
Bakınız: Kalp Atışı
Pülvül
:
İlaç kapsülü.
pürgatif
:
Bakınız: müshil
pürülan
:
Bakınız: irinli
Pürülen Peritonit
:
İrin oluşturan bakterilerin yol açtığı enflamasyon.
Püstül
:
İrinle dolu ufak abse sivilce.
Pütrid
:
Kokuşmuş.
Q Humması
:
Kene ve bitlerden geçen riketsia bakterilerinden birinin yol aç
...
Q.H
:
Reçetelerde saatte bir alınır anlamına gelen bir kısaltmadır.
Q.H.
:
Reçetelerde anlamına gelen bir kısaltmadır.