eng

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (I - 1)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (I - 1. Sayfa)

Intelsat :
1. Uluslararası Irakiletişim Konsorsiyumu. 2.Bu örgütün uzaya gön ...
Intertel :
Doğu Avrupa ülkeleri arasında kurulan televizyon birliği. Daha ço ...
Intervision :
Uluslararası Radyo ve Televizyon Örgütü'ndeki Doğu bloğu ülkeleri ...
ırak merceği :
Çok uzaktaki konuların çok yakın görüntülerini elde etmekte kulla ...
ırakiletişim :
Çok uzak noktalar arasında elektromıknatısa dayanılarak telli ya ...
ıraklık açısı :
1. İki ayrı noktadan, uzaktaki bir konuya yönelmiş doğrular arası ...
ıraksak :
Ortak bir yol ya da noktadan ayrı yönlere gidip uzaklaşan.
ıraksak mercek :
Koşut ışık demetini yanlara doğru kırarak birbirinden uzaklaştıra ...
Iscomorphot :
Almanya'da geliştirilen bir sıkıştırmaçlı geniş görüntülük işlemi ...
ısıkeser süzgeç :
Tek resimli devinimle çalışabilen göstericilerde, gösterici ışıta ...
ısılyoğruk :
Isıtıldığında yoğruk olan özdek özellikleri değişmeksizin defalar ...
ısılyoğruk kuşak :
Isılyoğruk saptamada kullanılan, polyester tabanlı, üzeri ince, s ...
ısılyoğruk renkli saptama :
Renkli televizyon alıcısından gelen üç birincil renkle (kırmızı, ...
ısılyoğruk saptama :
Resim ya da başka biçimdeki bilgiyi elektron demeti yardımıyla ıs ...
ısılyoğruk saptayıcı :
Isılyoğruk saptamayı gerçekleştiren aygıt.
ısmarlama film :
1. Bir kimse ya da kuruluşun verdiği siparişe dayanılarak gerçekl ...
ısmarlama yapım :
Bir televizyon yapım merkezinin, kendi örgütü dışında bir kuruluş ...
ISO ölçünleri :
Uluslararası Ölçünler Örgütü'nün sinema ve televizyondaki bazı öl ...
ışığaduyar :
Uygun elektromıknatıs ışınım karşısında ışıkiletkenlik, ışıkelekt ...
ışık :
Göze uyarımda bulunan ve beyin tarafından yorumlandığında görme d ...
ışık açısı :
Bir göstericiden gelen ışık demetinin görüntülüğe düşüş açısı.
ışık akısı :
Bakınız: akı
ışık azaltıcı :
Bakınız: azaltıcı
ışık azaltmak :
Bakınız: azaltmak
ışık benzeri :
Işıkların düzenlenmesi sırasında asıl oyuncunun yerine istenilen ...
ışık bölücü biçme :
Işın demetini belirli oranda bölerek değişik yönlere saptırma öze ...
ışık dağılımı :
Bakınız: dağılım
ışık düzengeci :
Alıcının ya da bazı basım aygıtlarının mercek düzeni içinde bulun ...
ışık düzengeci açıklığı :
Bir ışık düzengecinin açılma derecesi, ayarlandığı açıklık.
ışık düzengeci ayarı :
Işıklama süresine, aydınlatma durumuna, sinemada ayrıca filmin du ...
ışık düzengeci bileziği :
Işık düzengeç ayarını gerçekleştirmek üzere, mercek çerçevesinde ...
ışık düzengeci göstergesi :
Mercek çerçevesi üzerinde f sayısının karşısına getirilerek ışık ...
ışık düzengeci kolu :
Bazı alıcılarda, ışık düzengeci bileziğini daha kolay devindirmek ...
ışık düzengecini açma :
Alıcıya daha çok ışık girmesini sağlamak amacıyla, ışık düzengeci ...
ışık düzengecini kısma :
Alıcı merceğinden daha az ışık girmesini sağlamak amacıyla, ışık ...
ışık düzengeciyle açılma :
Açılmanın, ışık düzengeciyle gerçekleştirilmesi.
ışık düzengeciyle açılma-kararma :
Açılma-kararmanın ışık düzengeciyle gerçekleştirilmesi.
ışık düzengeciyle kararma :
Kararmanın ışık düzengeciyle gerçekleştirilmesi.
ışık düzenlemesi :
Bakınız: düzenleme
ışık geçirgenliği :
Saydam cisimlerin ışığı geçirme yeteneği.
ışık hızı :
Işığın boşlukta birim zamanda aldığı yol. (Uluslararası Radyo Bil ...
ışık ışını :
Işığın bir ışınım noktasından çıktıktan sonra herhangi bir yöne g ...
ışık kaynağı :
1. Işık salan cisim. 2.Aydınlatmada kullanılan araç, aydınlatma a ...
ışık örtüsü :
Işık kaynağının önüne getirilerek görünçlüğe düşecek ışık niceliğ ...
ışık sınaması :
Işıkların yerleştirilmesi, görünçlüğün gereklerine göre devindiri ...
ışık soğurma :
Bakınız: soğurma
ışık soğurucu :
Bakınız: soğurucu
ışık yayı :
Yeter gerilimli, doğru akımlı bir üretece bağlı iki elektrikucunu ...
ışık yayı kömürü :
Bakınız: kömür
ışık yayınması :
Bakınız: yayınma
ışık yaylı ışıtaç :
Işık yayı ilkesine göre çalışan ışıtaç çeşidi.
ışık yeğinliği :
Bakınız: yeğinlik
ışık yerleştirmesi :
Bakınız: yerleştirme
ışık! :
Bir görünçlüğün aydınlatılması için yönetmenin ışıkçılara verdiği ...
ışıkçı :
Baş ışıkçının yönetiminde çalışan, görünçlüğün aydınlatılması içi ...
ışıkeksiucu :
Üzerine ışık düştüğünde elektron yayan ışığaduyar özdekle sıvanmı ...
ışıkelektrik :
Işıkelektrik etkisi olayı.
ışıkelektrik etkisi :
Bir özdeğin, üzerine görünür ışıma, morötesi ya da kızılaltı ışın ...
ışıkelektriksel :
Işıkelektrik özelliği taşıyan.
ışıkelektron :
Işıkelektrik olayında, ışığın etkisiyle salıverilen elektron.
ışıkgözlü ışıkölçer :
Işık yeğinliğini ışıkgözüyle ölçen ışıkölçer çeşidi.
ışıkgözü :
Fotoışık etkisine dayanan ve üzerine bir ışık düştüğünde bunu ele ...
ışıkiletken ışıtaç :
Bazı özdeklerin ışık etkisiyle iletkenliklerinin ya da dirençleri ...
ışıkkesen :
1. Karanlık odalara girip çıkarken içeriye ışık sızmasını önleyen ...
ışıklama :
Çevirim sırasında, aydınlatılmış olan konunun görüntüsünün duyark ...
ışıklama genliği :
Bir duyarlıkölçümü eğrisinde, düz çizgiye rastlayan, görüntü yoğu ...
ışıklama ışıtacı :
Optik seslendirme dizgesinde duyarkat üzerine çeşitli yollardan v ...
ışıklama süresi :
Bir konunun görüntüsünün tam ve başarılı olarak duyarkata saptanm ...
ışıklama yarığı :
Optik seslendirme dizgesinde, aynalı galvanometreden gelen ışın d ...
ışıklı benek :
Bakınız: benek
ışıklılık :
Bir merceğin geçirebileceği en çok ışık niceliği. (Bağıntılı açık ...
ışıkölçer :
Çeşitli ışık koşullarına göre en uygun sonucun alınabilmesi için ...
ışıkölçümü :
Belirli bir ışık kaynağından gelen ışık yeğinliğinin ölçülmesiyle ...
ışıközü :
Işığın dalga yinelenimine göre belirli bir erke taşıyan öğesel ta ...
ışıkta takma :
Boş filmin alıcıya aydınlık bir yerde takılabilmesi durumu.
ışıkyayan ışıtaç :
Bazı özdeklerin, ışık etkisiyle elektron salması temeline dayanan ...
ışıldak :
Bir görünçlüğün aydınlatılmasında kullanılan, güçlü bir ışık kayn ...
ışıldama :
Herhangi bir cismin, yüksek sıcaklık (akkorluk) dışında herhangi ...
ışıldar :
Işıldama özelliği taşıyan (özdek).
ışıma :
Elektromıknatıs dalgalar biçiminde yol alan erke.
ışın demeti :
1. Belirli bir yönde yol alan ışınım. 2.(Özellikle) Işık ışınları ...
ışınım :
1. Herhangi bir kaynaktan herhangi bir ışın, dalga devinimi ya da ...
ışınır :
Işınırlık özelliği taşıyan (özdek).
ışınır görüntülük :
Bir eksiuç ışıtacının ya da almaç ışıtacının, iç çeperi ışınır öz ...
ışınır ışıtaç :
İç çeperi ışınır özdekle sıvalı, içindeki çok alçak basınçlı cıva ...
ışınırlık :
Bazı özdeklerin, Röntgen ışınları, morötesi ışınları gibi bazı da ...
ışıtaç :
Sinema ve televizyon çalışmalarının çeşitli aşamalarında, özellik ...
ışıtaç boynu :
Bakınız: boyun
ızgara :
Radyo ışıtaçlarında eksiuç ile artıuç arasına yerleştirilen ızgar ...
ızgara etkisi :
1. Görüntü-ortikon, vidikon çeşidi ışıtaçlardaki ızgaranın iyi ye ...