eng

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (K)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
K Harfi 1. Sayfa
kaba kurgu :
Filmin son durumunda yer almak üzere seçilmiş çekimlerin, çevirim ...
kabarma :
Bir filmin üzerinde fazla sıcak ya da gerilme yüzünden oluşan çık ...
kablo :
Elektrik akımı ileten, üzeri yalıtkanla örtülü, çeşitli boydaki m ...
kablocu :
1. Alıcı devinimleri sırasında alıcı kablosunu yöneten işçi kablo ...
kablolu televizyon :
Televizyon yayınlarını konutlara elektrik, havagazı, su gibi özel ...
kaçak eşlem :
1. Bir filmin benzeri olarak habersizce gerçekleştirilmiş film. 2 ...
kaçış sineması :
İzleyicinin ilgisini, oyalayıcı, avutucu, uyutucu ya da düşsel du ...
kadın oyuncu :
Bir film ya da televizyon oyununda rol alan kadın.
Kafa :
Elektrik ya da akustik dalgaları saptayan ya da okuyan, özellikle ...
kafes :
Tarayıcı demetin bir resmi oluşturduğunda ortaya çıkan, alt alta ...
kalabalık görünçlük :
Çok sayıda figüranın çok geniş bir alanı doldurduğu görünçlük.
kalınlık ayarı :
Almacın ses bölümünde, kalın seslerin yani alçak yinelenimlerin d ...
kalkışa geç! :
Alıcı yönetmenine, oturduğu yerden kalkmak üzere bulunan bir kims ...
Kalvar film :
Kalvar işleminde kullanılan, saydam polyester tabana sürülmüş pol ...
Kalvar işlemi :
Hiçbir kimyasal özdek kullanılmaksızın, ışığın yayınmasına ve ısı ...
kamaşma :
1. Bir optik dizgedeki yüzeylerden film üzerine yansıyarak resimd ...
kammerspiel :
Almanya'da 1921'e doğru dışavurumculuğa karşı bir tepki olarak or ...
kammerspiel filmi :
Kammerspiel akımında gerçekleştirilmiş film.
kamuya oynatım :
Herhangi bir filmin kamuya sunulması. Özel oynatım karşıtı.
kandela :
SI birimlerinde ışık yeğinliği birimi (Yüzölçümü 1 / 600.000 m2 o ...
kangal :
Makaraya değil, göbekli ya da göbeksiz olarak kendi çevresinde sa ...
kapalı bezem :
Dört yanı da kapalı olan bezem.
kapalı gişe :
Herhangi bir gösterimin bütün biletlerinin satıldığını anlatır te ...
kapalı yayın :
Alıcıdan, doğrudan doğruya eşeksenli kablolar yardımıyla belirli ...
kaplamalı mercek :
Gelen ışığın bir bölümünü yansıttığından ışıklılığı azalmasın diy ...
kar etkisi :
Doğal kar dışında görüntüde kar görünüşü sağlama.
kara diplik :
Dipliğin siyah renkli gereçten yapılanı.
kara film :
Polis ve gangster filmlerinin İkinci Dünya Savaşı sırasında geliş ...
karakter makyajı :
Belirli bir tipi, özellikle tarihsel bir kişiyi ya da çok özel ya ...
karakter oyuncusu :
Belirli bir karakteri tüm ayrıntılarıyla yaratmakta usta olan oyu ...
karanlık kutu :
Her yanı sıkıca kapalı, yalnız ufacık bir deliği olan, bu delikte ...
karanlık oda :
Fotoğrafçılık ve sinemacılıkta, üzerinde gizli görüntü bulunan du ...
kararma :
1. Bir çekimin, aydınlıktan başlayıp gittikçe karanlıklaşarak gör ...
kararma camı :
Bir ucu saydam olup öbür ucuna doğru gittikçe saydamsızlaşan, çal ...
kararma eriyiği :
Kimyasal kararmada kullanılan eriyik.
karart! :
Resim seçiciye, belli bir alıcının resmini ileten oluğun düğmesin ...
Karate filmi :
Kung Fu filminin bir çeşidi.
karışma :
Yakın ya da aynı yinelenimdeki iki yayının birbirini etkilemesi d ...
karıştırmak :
Bir yayında isteyerek yapılan karışma. (Yayını bozmak amacıyla ya ...
karlanma :
Bir televizyon resminde, elektriksel düzensizlikten doğan, resmin ...
karşı açı :
Bir önceki çekimdeki alıcı açısıyla 180°lik karşıtlık gösteren aç ...
karşı açı çekimi :
Karşı açılı çekim.
karşısürüm :
Görüntünün içindekilerde, görüntüler arasında, ses ve müzikte, gö ...
karşıtlamalı kurgu :
Çekimlerin taşıdıkları kavramların birbiriyle çarpıştırılması, ça ...
kat çekme :
Taban üzerine çeşitli yapıda katın sıvanması.
katlanır görüntülük :
Dar filmlerin gösteriminde kullanılmak üzere kolaylıkla açılır ka ...
katlanmış çiftucay :
Çiftucayın kutlanmasıyla oluşan dalgalık çeşidi.
katmalı işlem :
Konunun üç birincil renkteki (mavi, kırmızı, yeşil) ayrı ayrı res ...
kavgacı :
(a.) Sinema Attan düşme, yüksekten atlama, hızla giden bir araçta ...
kayar görünçlük :
Öne arkaya, sağa sola devindirilebilen görünçlük çeşidi.
Kaydırma :
Alıcının herhangi bir araç üzerinde çeşitli yönlere devindirilmes ...
kaydırma arabası :
Kaydırmayı sağlamak amacıyla alıcının yerleştirildiği tekerlekli ...
kaydırma askısı :
Işık kaynaklarının tutturulmasına ve bir çubuk yardımıyla itilere ...
kaydırmacı :
Kaydırma arabasını yönetmekte uzmanlaşmış kişi.
kaydırmalı çekim :
Kaydırmayla elde edilmiş çekim.
kaydırmalık :
Kaydırmanın düzgün ve gerektiğinde çok hızlı yapılmasını sağlamak ...
kazanç :
Bir elektronik dizgede ya da bu dizgenin yükselteç gibi bir bölüm ...
kazıma :
Yapıştırılacak filmin üstündeki duyarkatı, kazıyıcı yardımıyla sı ...
kazıyıcı :
Duyarkatı kazımakta kullanılan, ağzı keskin ya da pürtüklü araç.
kelvin :
SI birimlerinde ısıldevingen sıcaklık birimi. (Suyun üçlü noktada ...
kenar :
Film kuşağının iki yanı.
kenar etkisi :
İşlemede açındırmacın, filmin çok ışıklı bölümlerinde azalması so ...
kenar sayısı :
Birçok boş film çeşidinde, filmin bir yanında, delikler ile kenar ...
kenar sislenmesi :
Bir doldurmalığa ışık sızması, film kutusunun iyi kapanmaması ya ...
kenetleme :
Çeşitli kaynaklardan (değişik işliklerden, dışarıda canlı yayında ...
kent akımı :
Kentlerde belirli bir merkezden bir elektrik ağıyla dağıtılan ele ...
kerteleme :
Düzgün, tek biçimli, yoğunluğu doğru ve değişmez pozitif bir eşle ...
kerteleme aygıtı :
Kertelemeye başlangıç olarak, belli bir negatifin komşu resimleri ...
kerteleme örneği :
Negatifin, kerteleme aygıtında ışıklanmasından elde edilen 2 m ka ...
kerteleyici :
Kerteleme işini gerçekleştiren kimse.
kerteli süzgeç :
Görüntülüğün çeşitli bölümlerinde değişik etkiler sağlamakta kull ...
kes! :
Çevirimin sona erdiğini, alıcının durdurulmasını bildirmek için y ...
kesici :
Filmin kurgusuna hazırlık olarak kesim işini yapan, kaba kurguyu ...
kesim :
Bir filmin kaba kurgusuna hazırlık olarak kesilmesi işi.
kesim ve kurgu :
Filmin kesilerek kaba kurgusunun gerçekleştirilmesi işi.
kesin ad :
Bir filmin piyasaya sürülürken aldığı ad. Geçici ad karşıtı.
kesin oyunluk :
Bir film oynatıma hazır duruma geldikten sonra, bakımlıkta incele ...
kesinti :
Bir filmde yapımcı ya da yönetmenin isteği dışında, genellikle de ...
kesintili evirim :
1. Herhangi bir filmin, yapımcı ya da yönetmenin isteği dışında k ...
kesintili gelir :
Bir filmin oynatılması sırasında satılan biletlerin bedelinden ol ...
kesintisiz evirim :
Kesintiye uğramamış film.
kesintisiz gelir :
Bir filmin oynatılması sırasında satılan biletlerin bedelinden ol ...
keskinlik :
Bir resmin seçikliğinin fiziksel ölçüsü. (Seçiklik öznel bir ölçü ...
kılavuz :
1. Filmlerin, film parçalarının başında, sonunda, aralarında yer ...
kılavuz açıklama :
Açıklamanın ses kuşağına alınmasına yardımcı olması için, filmin ...
kılavuz makara :
Alıcı, gösterici, basım aygıtı gibi araçlarda filmin belirli bir ...
kılavuz ses :
Görüntü kuşağıyla aynı zamanda saptanan, fakat tamamlanmış filmde ...
kılavuz ses kuşağı :
Sesin gürlüğünü artırmak ya da sesyayarları çalıştırmak üzere, as ...
kılavuz ses yolu :
Kılavuz sesi taşıyan ses yolu.
kırılcalı sestoplar :
Kırılcaların yüzeyinde ortaya çıkan gerilim başkalıklarından yara ...
kırılma fotoğrafı :
Isılyoğruk saptamada kullanılan ve gaz ya da sıvılardaki yoğunluk ...
kırılma göstergesi :
Bir kırılmada kırılmanın derecesini belirten sayı. (Gelen ışının ...
kırınım :
Bir ışık demetinin daracık bir yarıktan, keskin bir kenardan geçi ...
kırmızı eşlem :
Basımda kullanılmak üzere ana negatiften elde edilen ince tanecik ...
kırmızı ışık :
İşliklerin, düzlüklerin kapısında, içeride çalışma olduğunu, içer ...
kırmızı süzgeç :
Genellikle, kırmızıya çok duyar olan duyarkatlarda kullanılarak ö ...
kırpıntı film :
Bir kurgu sonunda geriye kalan film parçaları.
kırpışma :
Saniyedeki resim sayısı, gözün ağtabaka izlenimi süresinden az ya ...
kısa çekim :
Uzunluğu, süresi az olan çekim.
kısa dalga :
Radyo yayınlarına ayrılan 11-50 m arasındaki dalga uzunlukları.