eng

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (İ - 1)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (İ - 1. Sayfa)

İç :
1. Kapalı yerlerde geçen görünçlükleri içine alan çekim. 2.İşlikt ...
iç dalgalık :
Almacın içine yerleştirilmiş dalgalık çeşidi.
iç direnç :
Bir devrenin, dalgalı akımın geçişine gösterdiği direncin ölçüsü. ...
iç direnç dönüştürgeci :
İç dirençleri birbirine uymayan elektronik aygıtları ya da dalgal ...
iç içe film çevirme :
(Türkiye'de) Bir film çevrilirken, aynı çevirim takımından, aynı ...
iç kurgu :
Çeşitli uzunluklarda ve niteliklerdeki çekimlerin belirli bir düz ...
içbükey görüntülük :
Bazı geniş görüntülük işlemlerinde kullanılan ve izleyiciden yana ...
içeri dalgalığı :
Almacın bulunduğu yapının içinde ya da doğrudan doğruya almacın y ...
içeride çevirim :
İşlikte ya da kapalı herhangi bir yerde gerçekleştirilen çalışma. ...
içeriksel onarım :
İçinden kimi bölümleri eksik ya da değiştirilmiş olan bir filmi, ...
içiletişim :
Bir televizyon yayını sırasında, yayına katılanlar arasında gerek ...
içinden konuşma :
Görüntülükte görünen bir kimse konuşmadığı halde, aklından geçenl ...
içkili sinema :
Batı Almanya'da, film gösterilirken içki ve yiyecek servisi de ya ...
içten gürültü :
Gürültünün, çerçeve içindeki bir kaynaktan çıkması durumu. Dıştan ...
içten ses :
Sesin, çerçeve içindeki bir kaynaktan çıkması durumu. Dıştan (ses ...
iğneli yüzey :
Alexandre Alexeieff ile Claire Parker'in geliştirdikleri ve 125x1 ...
iki film :
İkili izlenceyi oluşturan filmler.
iki gözle görme :
Nesnelerin iki gözle algılanması.
iki ışıtaçlı alıcı :
İki ışıtaçtan oluşan renkli televizyon alıcısı.
iki kulakla işitme :
Seslerin iki kulakla algılanması.
iki makaralık film :
İki makara uzunluğunda (yaklaşık 600 m) film. (Sinemanın ilk döne ...
iki üç tarama :
Saniyede 24 resimlik filmi, 60 alanlı ABD televizyon yayın ölçünü ...
ikiboyutlu :
1. Yalnız eni ve boyu olan, derinliği bulunmayan. 2.Görüntülüktek ...
ikili çekim :
İki kişiyi göğüs çekiminde gösteren görüntü.
ikili gösterici :
İki ayrı boydaki filmi gösterebilen yapıdaki gösterici (örneğin 8 ...
ikili izlence :
İki uzun filmin yer aldığı izlence.
ikili Malta haçı :
İki Malta haçının birlikte çalıştığı düzen.
ikilik :
İki kilovat gücünde toplayıcı ışıldak.
ikinci balkon :
Bazı büyük sinemalarda, alttan ilk balkonun üzerindeki balkon.
ikinci film :
İkili izlencedeki iki filmden önemsiz olanı.
ikinci kuşak :
ÇYY'de 87,5-100 MHz (3,43-3,00 m) arasında yer alan yinelenim kuş ...
ikinci oynatım :
Bir filmin, genel oynatıma girdikten sonra yeniden piyasaya sürül ...
ikinci oynatım sineması :
Genellikle her vakit ikinci oynatımı gerçekleştiren sinema sinema ...
ikinci rol :
Baş rol ve başlıca rolden sonra gelen rol.
ikinci takım :
Genellikle üstünyapımlarda, özel yetenek ve uzmanlık isteyen görü ...
ikinci takım yönetmeni :
İkinci takımın çalışmasından sorumlu yönetmen.
ikinci yardımcı :
Yönetmen yardımcısına bütün çalışmalarında destek olan kimse yöne ...
ikincil elektron :
Birincil elektronun, elektron çoğaltıcı bir yüzeye çarpması sonuc ...
ikincil yayım :
Elektrikuçlarının, öbür elektronlar çarpınca elektron yayma özell ...
ikiz film :
İki ülkenin yapımcılarının, kendi ülkelerinin ulusal film ölçüler ...
ikiz resim :
İkiz resim işlemindeki çift resimden her biri.
ikiz resim işlemi :
Her resmin birbirinin aynı fakat ayrı renkte ve hafifçe kaydırılm ...
ikizleme :
Aynı film parçasının alıcıda iki kez kullanılması. (Örtü ve dişi ...
iklimleme :
Sinema salonlarını, sinema ve televizyon ilişkilerini istenilen s ...
iklimleyici :
İklimlemeyi sağlayan aygıt ve düzen.
ikonoskop alıcı :
İkonoskop ışıtaçlı alıcı.
ikonoskop ışıtaç :
Havası boşaltılmış bir ışıtaç içindeki elektron topu ile mozaikte ...
ileriye atlayış :
Sinema anlatımında, şimdiki zamandan gelecek zamana geçiş gelecek ...
iletişim :
1. Kişiler arasında duygu, düşünce, bilgi, haber alış verişi. 2.B ...
iletişim uydusu :
Bakınız: uydu
ilk çevirim günü :
Bir filmin çevrilmesine başlandığı ilk gün. Çevirimin başlangıcı.
ilk eşlem :
Deneme eşlemindeki basım yanlışları düzeltildikten sonra elde edi ...
ilk oynatım :
Ön oynatım ile genel oynatım arasında yer alan oynatım.
ilk oynatım sineması :
Genellikle her vakit ilk oynatım yapan sinema sınıflamada ön sıra ...
im düzeyi :
Bir televizyon iminin, çıkış ve girişteki gerilimi. (Kusursuz bir ...
im ışığı :
1. Alıcının üstünde yer alan, yayında olan alıcıyı belirten kırmı ...
im yüzeyi :
Bir alıcı ışıtacına giden imin alındığı elektrikucu.
im-gürültü oranı :
1. İstenilen bir im ile buna bağlı bir gürültünün düzeylerinin bi ...
imleme :
Basılacak ya da çoğaltılacak bölümlerin nereden başlayıp nerede s ...
ince ayar :
Oluk seçiminden sonra, devreler arasındaki uyuşumu sağlamak, iste ...
ince ayar düğmesi :
İnce ayarın yapılmasını sağlayan düğme.
ince kurgu :
Kurguda, kaba kurgudan sonra yer alan, filme aşağı yukarı son biç ...
ince tanecik :
Taneciğin çok ince yapılısı.
ince tanecikli boş film :
Duyarkatı ince tanecikli olan, kullanılmamış film.
ince tanecikli film :
İnce tanecikli dolu film. (Çoğaltımda, ince tanecikli pozitif anl ...
incelik ayarı :
Almacın ses bölümünde, ince seslerin, yani yinelenimleri yüksek s ...
incili görüntülük :
Üzerlerine düşen ışığı aynı yönde, yani gösterici yönünde büyük ö ...
İngiliz (belgesel) okulu :
John Grierson'un önderliğinde kurulan, özellikle 1928-1951 arasın ...
İngiliz güldürüsü :
Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonunda büyük bir gelişme gösteren ...
İngiliz Ölçünler Enstitüsü :
İngiltere'de, sinema ve televizyonu da kapsayan ulusal ölçünleri ...
iniş kablosu :
Verici dalgalığı ya da almacı, yüksek yinelenimli imle besleyen v ...
iri tanecik :
Taneciğin iri yapılısı. (Bu çeşit tanecikleri olan filmlerin görü ...
iri tanecikli görüntü :
Duyarkatı iri tanecikli olduğundan görüntülükte bu tanecikleri ke ...
iriölçek sineması :
Mikroskopla görülebilecek nesneler ile olağan odak uzunluğundaki ...
iris :
Alıcının önünde yer alan, çember biçiminde büyüyüp küçülen, özell ...
iskele :
Düzlüklerde, ışıkların yerleştirilmesi ve ışıkçıların dolaşabilme ...
iş eşlemi :
Bir filmin kurgusuna, seslendirilmesine hazırlık çalışmalarında k ...
işitilebilirlik sınırı :
İnsan kulağının algılıyabileceği ve değerlendirebileceği ses dalg ...
işitsel :
1. İşitmeyle, işitme duyusuyla ilgili. 2.Genel olarak sesler ve k ...
işitsel araçlar :
Görsel-işitsel araçların işitsel olanları. (Bunların başlıcaları ...
İşleme :
Bir filmdeki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak amacıyla, duyarkatın ...
işlemelik :
Alıcıda kullanılmış filmin gizli görüntülerini pozitif görüntü bi ...
İşletme :
Bakınız: dağıtım
işletme bölgesi :
Bakınız: dağıtım bölgesi
işletme eşlemi :
Bakınız: dağıtım eşlemi
İşletme Hakkı :
Bakınız: dağıtım hakkı
işletme sözleşmesi :
Bakınız: dağıtım sözleşmesi
işletme süresi :
Bakınız: dağıtım süresi
işletmeci :
Bakınız: dağıtımcı
işleyim filmi :
İşleyimde herhangi bir kolun çalışmalarını gösteren ya da bu işle ...
işleyim sineması :
İşleyim filmi gerçekleştiren sinema kolu.
işlik :
1. Büyük işliklerde bezem, donatım, giysi, alçı işleri, vb. çeşit ...
işlik alıcısı :
İşliklerdeki çalışmalarda kullanılan, her çeşit karışık çekimleri ...
işlik arsası :
Dışarıda çevirimler için ayrılmış, geniş, boş, işliğe bitişik ya ...
işlik aydınlatması :
İşlik düzlüğünde yapılan kapalı yer aydınlatması.
işlik denetliği :
Çalışmaların işlikte izlenebilmesinde kullanılan denetlik.
işlik düzlüğü :
Bakınız: düzlük
işlik günü :
Çevirimin işlikte yapıldığı günler işlikte çalışılan günler.
işlik işçisi :
Bezemleri söküp kuran, alıcı devinimlerini kolaylaştıran, uygulam ...
işlik sözleşmesi :
Herhangi bir işliğin bir bölümünün ya da tümünün, hizmetleriyle b ...