eng

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (A - 2)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (A - 2. Sayfa)

alıcı açısı :
Bakınız: açı
alıcı dalgalığı :
Verici dalgalığın yaydığı resim ve ses imlerini toplayarak bunlar ...
alıcı dalgalık gücü :
Alıcı dalgalığın gücü.
alıcı denet masası :
Alıcı denetinin gerçekleştirilmesini sağlayan, çeşitli denet araç ...
alıcı denet odası :
Alıcı denet masasının ve alıcının çalışmasını düzenleyen, ayarlay ...
alıcı denetçisi :
Alıcı denet masasında alıcının çeşitli çalışmalarını düzenleyen k ...
alıcı deneti :
Alıcı yönetmeninin rahatça çalışabilmesini sağlamak amacıyla, alı ...
alıcı desteği :
Bakınız: destek.
alıcı devinimleri :
Çevirim sırasında alıcının olduğu yerde ekseni üzerinde ya da bir ...
alıcı dişli :
Filmi, alıcı, gösterici, bakımlık, basım aygıtı vb. aygıtların dü ...
alıcı donatısı :
Alıcıların çalışması için zorunlu olmayan, fakat bu çalışmayı kol ...
alıcı dökümü :
Bakınız: döküm.
alıcı eksen :
Doldurmalıkta filmin sarıldığı eksen.
alıcı görüş noktası :
Alıcının, orta boylu bir insanın omzunun düzeyine göre bu yükselt ...
alıcı gürültüsü :
Alıcının çalışırken çıkardığı gürültü. (Sesle resmin aynı anda al ...
alıcı hızı :
Bir alıcıda, pencere önünden saniyede geçen resim sayısıyla belir ...
alıcı ışığı :
Alıcı yayına girdiğinde, alıcı yönetmenine bunu bildirmek, alıcı ...
alıcı ışıtacı :
Alıcının, mercekten gelen görüntüyü elektriksel ime çeviren ana b ...
alıcı kablosu :
Alıcıyı alıcı denet masasına bağlayan, alıcının çeşitli çalışmala ...
alıcı kutu :
Büyük göstericilerde makaranın yerleştirildiği alttaki kutu.
alıcı makara :
Alıcı, gösterici, basım aygıtı vb. aygıtlarda, filmin pencere önü ...
alıcı merceği :
Alıcılarda, aktarılacak konunun görüntüsünü alıcı içinde gerekli ...
alıcı motoru :
Alıcılarda, filmin verici makaradan alıcı makaraya geçişini sağla ...
alıcı oluğu :
Alıcı ile bunun bağlı olduğu öbür aygıtların oluşturduğu bütün. A ...
alıcı oyunluğu :
Bir televizyon yayını için hazırlanan, görüntü ve sesle ilgili tü ...
alıcı penceresi :
Alıcının önünde, mercek ile film arasında yer alan, görüntüyü fil ...
alıcı takımı :
Alıcının kullanılması ve gerekli görüntülerin elde edilmesiyle gö ...
alıcı uzaklığı :
Bakınız: uzaklık.
alıcı yerleştirmesi :
Bakınız: yerleştirme.
alıcı yönetmeni :
1. Alıcıyı doğrudan doğruya çalıştıran ve yöneten, alıcı deviniml ...
alıcı yönetmeni yardımcısı :
Alıcı yönetmenine bütün çalışmalarında yardımcı olan kişi.
alıcı-kalem :
Sinemanın yazın, resim, müzik... gibi bir sanat olduğu, dolayısıy ...
alıcılara oynatma :
Filmlerin kiralama ya da satışını sağlamak amacıyla dağıtımcı ve ...
alıcılı bildirmen :
Sinema, televizyon için haber filmleri magazin, görüşüm izlencele ...
alıcısız film :
Alıcı kullanmaksızın, dolayısıyla işlemelik çalışmalarına gerek k ...
alkali :
Suda eriyebilen ve hidroksit iyonları oluşturan kimyasal özdek.
alkınma :
Bir sesin gürlüğünün zaman zaman azalması ya da yitmesi durumu.
alma :
Vericiden gönderilerek dalgalık yardımıyla toplanan resim ve ses ...
almaç :
1. Bir kaynaktan gelen elektromıknatıs dalgaları ses ya da resme ...
almaç ışıtacı :
Bir almacın, resmi oluşturan ve içinin havası boşaltılmış, huni b ...
Alman İşleyim Ölçünü :
Almanya'da işleyimde, bu arada sinema ve televizyon alanında bell ...
almaşık kurgu :
Koşut gelişimi ya da zamandaş gelişimi gerçekleştirmek amacıyla b ...
almaşık renk işlemi :
Renklilik bilgisinden birinin bir satır, öbürünün öteki satır sır ...
alt boşluk :
Bir oyuncunun ayakları ile alt çerçeve çizgisi arasında yer alan ...
alt büklüm :
Çeşitli sinema aygıtlarında, özellikle alıcı ile göstericide, pen ...
alt taşıyıcı dalga :
Taşıyıcı dalgaya bağlı olan yardımcı taşıyıcı dalga.
alt yan kuşak :
Yan kuşaklardan biri.
altın sayı :
Ülküsel bir oranı verdiği benimsenen, yaklaşık 1,618'e eşit olan ...
altlık :
Alıcının, üzerine yerleştirilerek çalıştırıldığı, yüksekliği az v ...
alttan aydınlatma :
Konunun, yere yakın bir ışık kaynağından yukarıya uzanan ışın dem ...
alttan görüş :
Alıcının, yatay ekseni üzerinde, merceği yukarıya dönük olarak ye ...
altyazı :
Bir film ya da televizyon görüntüsüne bindirilen ve genellikle ya ...
altyazı düğmesi :
Bazı almaçlarda, altyazılı filmlerin yazılarının rahat okunabilme ...
altyazılama :
Altyazıları hazırlama ve gerçekleştirme işi.
altyazılayıcı :
Bir filmin, altyazılarını basan aygıt.
altyazılı :
Altyazısı bulunan (film, görüntü).
altyazılı eşlem :
Bir filmin altyazılı olarak hazırlanmış eşlemi.
alüminyum katı :
Televizyon almaçlarında, görüntülüğün iç çeperini örten ince alüm ...
Ameriikalılararası Yayın Birliği :
Güney ve Kuzey Amerika'nın radyo-televizyon örgütlerini bir araya ...
Amerikan güldürüsü :
Avrupa vodvilleri, Broadway oyunları ile sessiz sinema çağındaki ...
Amerikan Ölçünler Birliği :
ABD'de ulusal ölçünleri, bu arada sinema ve televizyonla ilgili ö ...
amortisman filmi :
(a.) Sinema (Türkiye'de) Herhangi bir filmin yıl boyunca sağladığ ...
amper :
Elektrik akımının yeğinlik birimi.
amperölçer :
Elektrik akımının yeğinliğini amper olarak ölçen aygıt.
ana denetim görevlisi :
Ana denetim odasının baş görevlisi. Çeşitli kaynaklardan gelen gö ...
ana denetim masası :
İzlencelerin sürekli olarak birbirini izlemesi amacıyla görüntü i ...
ana denetim odası :
Yönetim odasından gelen ses ile görüntünün yayına verilmek üzere ...
ana denetlik :
Bir denetim odasında asıl denetlik olarak kullanılan ve görevliye ...
ana durumlar :
Bir canlıresimde, herhangi bir konu durduğu, devinime başladığı y ...
ana eşlem :
Kurgusu tamamlanmış negatiften çıkarılan ilk eşlem.
ana ışık :
Herhangi bir nesnenin ya da görünçlüğün aydınlatılmasında kullanı ...
ana konu :
Bir öykülü filme çıkış noktası olan konu, başlıca düşün.
ana kuşak :
Boş filmin alıcıda kullanılıp işlendikten sonra aldığı ad.
ana kuşak kurgusu :
Bir evrilir filmin, kurgu eşlemi ya da iş eşlemine uydurulmak üze ...
ana mıknatıslı kuşak :
Görüntüyle birlikte saptanan sesi taşıyan kuşak.
ana negatif :
Bir alıcıda kullanılıp kimyasal işlemden geçtikten sonra elde edi ...
ana noktalar :
Bir kalın mercekte ya da mercek dizgesinde eksen üzerinde yer ala ...
ana odak :
Koşut ışınların pozitif mercekten geçtikten sonra kesiştikleri, n ...
ana pozitif :
Ana negatiften çıkarılan, gösterimde değil çoğaltımda kullanılan, ...
ana renkler :
Birincil renklerin tümleri olan renkler.
ana resimler :
Bir canlıresimde ana durumları gösteren resimler.
anıştırma :
Bir görüntü, bir söz ya da sesle, bilinen bir şeyi akla getirme.
anıtsal film :
Kalabalık oyuncuları, göz alıcı bezemleri, zengin giysileriyle gö ...
Animascope :
Canlandırmaya yardımcı bir işlem. (Bu işlem, canlı varlıkların ve ...
Animographe :
Fransız Radyo-Televizyon Kurumu Araştırma Bölümü'nün, dar bütçeli ...
Anlatım :
Bir sinema ya da televizyon yapıtının belli bir kavram, düşünce y ...
anma gösterisi :
Geçmiş bir dönemin, artık çalışmayan ya da ölmüş bir sinemacının ...
Ansco Color :
Agfacolor'un ABD'deki adı.
Anscochrome :
Evrilir, tek kuşak, renkli film çeşidi. 35 ve 16 mm'likleri vardı ...
ara alıcı dalgalığı :
Ara yayacın vericiden gelen resim ve ses imlerini toplayan dalgal ...
ara çekim :
Belirli bir olguyu yansıtan çekimler arasında bununla doğrudan do ...
ara değmeli basım aygıtı :
Aralı basım aygıtının değmeli çeşidi.
ara filmi :
Bir televizyon izlencesinde, özellikle haberlerde kullanılmak üze ...
ara görüntü :
1. Asıl filmle birlikte çevrilmeyip sonradan hazırlanan ve iki çe ...
ara imi :
İki izlence arasında yer alan resimli, sesli im.
ara kuşak :
Tek kuşak, renkli işlemlerde renkli negatiften sağlanan tek kuşak ...
ara negatifi :
Ara kuşağın negatif çeşidi. Bir evrilir renkli filmden basım yolu ...
ara pozitifi :
Ara kuşağın pozitif çeşidi. Bir renkli negatiften basım yoluyla s ...
ara resimler :
Ana resimler arasında yer alan ve ana durumlar arasında köprü işi ...
ara resimleyici :
Ara resimleri çizen kimse.