eng

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (34)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (34. Sayfa)

uyarlayıcı :
Uyarlama işini yapan, uğraşı uyarlama olan kimse.
uydu :
1. İnsanlarca yapılarak bir gökcismi çevresinde yörüngeye yerleşt ...
uydu iletişimi :
Dünyamızın yapma uyduları yardımıyla sağlanan iletişim.
uydu televizyonu :
Bir yer yayacının aracılığına gerek kalmaksızın doğrudan doğruya ...
uydu yörüngesi :
Bakınız: yörünge
uygulaman :
1. Film yapımının herhangi bir uygulayım kolunda çalışan usta işç ...
uygulayım takımı :
Bir filmin çevrilişinde, bir televizyon izlencesinin hazırlanışın ...
uygulayımsal aksaklık :
Yayının gerçekleşmesini sağlayan aygıtlardaki bozukluktan dolayı ...
uygulayımsal aksaklık resmi :
Uygulayımsal aksaklığı izleyicilere duyurmak için kullanılan sayd ...
uygulayımsal onarım :
Filmlerde dış etkilerden doğan fiziksel ya da kimyasal bozuklukla ...
uygun çerçeveleme :
Herhangi bir film görünçlüğünün, başka bir çerçeve oranında göste ...
uyuşum :
1. İki çekim arasında anlam, devinim, ışık, bezem, donatım, oyun, ...
uyuşumsuzluk :
Çekimler arasındaki uyuşumun sağlanamamasından ya da sonradan tam ...
uzak çekim :
Bir yerin kule, tepe, uçak, vb. yüksek noktalardan ve çok uzaktan ...
uzaklık :
1. Alıcının merceği ile konu arasındaki uzaklık. Sinema 2.Gösteri ...
uzaklıkölçer :
Bir konunun alıcı merceğine uzaklığını bulmakta kullanılan aygıt.
uzaktan yönetme :
1. Bir alıcının uzaktan çalıştırılabilmesi durumu. TV. 2.Almaçlar ...
uzaktan yönetme aygıtı :
1. Bir alıcının uzaktan çalıştırılabilmesini sağlayan aygıt. TV. ...
uzaktan yönetme yuvası :
Alıcı ya da almaçta uzaktan yönetme aygıtının bağlandığı yuva.
uzatma eki :
Çok ufak konuların yakından ve büyük görüntülerini saptamak için, ...
uzay yayacı :
Uzayda yayaç işlevi yüklenen, yeryüzündeki bir yayaçtan aldığı te ...
uzun çekim :
Uzunluğu, süresi çok olan çekim.
uzun dalga :
Radyo yayınlarına ayrılan 2-12 km (150-250 kHz) arasındaki dalga ...
uzun film :
2.000-3.500 m arasındaki 35 mm'lik film tecimsel filmlerin olağan ...
uzun odaklı mercek :
Uzaktaki konuların yakın görüntülerini elde etmekte kullanılan, o ...
uzunluk :
Bir filmin uzunluk birimiyle (metre ya da ayak) belirtilen boyu.
uzunluk sayacı :
Bakınız: sayaç
üç elektron toplu ışıtaç :
Üç elektron topu bulunan renkli almaç ışıtacı.
üç ışıtaçlı alıcı :
Renkli televizyonda her biri birincil renklerden birini alan üç a ...
üç kuşak :
Bazı renkli film işlemlerinde kullanılan, üç ayrı taban üzerindek ...
üç kuşak alıcısı :
Üç kuşak kullanılan renkli işlemlerde bu üç kuşağı aynı anda kull ...
üç kuşak negatifi :
Renkli sinemada üç kuşağa dayanan ve her biri birincil renklerden ...
üç makaralık film :
Üç makara uzunluğunda (yaklaşık 900 m) film. (Sinemanın ilk çağla ...
üç renkli alıcı :
Her biri tek renkte (kırmızı, mavi, yeşil) görüntü alan üç televi ...
üç renkli işlem :
İzgenin görülebilir bölümünün saptanması ve aktarılması amacıyla, ...
üç resimli canlandırma :
Her resmin üç kez kullanılmasından dolayı, devinimin hızının ya d ...
üç resimli renk işlemi :
Tek bir kuşak üzerine, renk ayırımına göre, üç ayrı renkte resmin ...
üçayak :
Alıcı ya da göstericinin çalıştırılması sırasında sallanmamaların ...
üçayak başlığı :
Bakınız: Başlık
üçboyut :
Bir cismin en, boy ve yüksekliği. İkiboyut karşıtı.
üçboyutlu :
Eni ve boyundan başka derinliği de olan.
üçboyutlu bezem :
İnce yüzeylerin birleştirilmesi biçiminde değil, doğal görünüşte ...
üçboyutlu film :
Görüntüsü, en ve boydan başka derinlik duygusu da uyandıran film. ...
üçboyutlu görüntülüğü :
Üçboyutlu sinemada kullanılan, resmin sol ve sağ göz için ayrılma ...
üçboyutlu gözlüğü :
İkiz resim işlemine dayanan üçboyutlu filmlerde iki ayrı renkteki ...
üçboyutlu işlemi :
Sinema ve televizyonda üçboyutlu görüntü sağlamak amacıyla yapıla ...
üçboyutlu ses :
1. İki ya da daha çok oluk yardımıyla saptanma, okunma ve yayınla ...
üçboyutlu seslendirme :
Sesin üçboyutlu olarak saptanması.
üçboyutlu sinema :
Üçboyutlu filmler gerçekleştirmekle uğraşan sinema kolu.
üçboyutlu televizyon :
İki mercekli alıcı yardımıyla elde edilen çift resimlerin yayınla ...
üçlü benek :
Renkli almaçların görüntülüklerinin iç çeperinde bulunan ve her b ...
üçlü çekim :
Üç oyuncunun bel çekimini veren çekim çeşidi.
üçlü görüntülük :
Üç olağan görüntülüğün yan yana getirilmesi ve üç göstericinin bu ...
üçlü gösterici :
Üç ayrı boydaki filmi (örneğin 8 mm, büyük 8 ve 16 mm'lik filmler ...
üçüncü izlence :
Radyo ile televizyonda geniş yığınları eğitici, yetiştirici, geli ...
üçüncü kuşak :
ÇYY'de 174-230 MHz (1,72-1,30 m) arasında (Fransa'da 162 MHz'den ...
üst balkon :
Eski yapı büyük sinema salonlarının en üstünde, bütün balkonlarda ...
üst boşluk :
Bir oyuncunun başı ile üst çerçeve çizgisi arasında yer alan boşl ...
üst büklüm :
Çeşitli sinema aygıtlarında, özellikle alıcı ile göstericide, pen ...
üst yan kuşak :
Yan kuşaklardan biri.
üstten aydınlatma :
Filme alınan konunun ya da görünçlüğün, yukarıda bulunan bir kayn ...
üstten görüş :
Alıcının, yatay ekseni üzerinde, merceği aşağıya dönük olarak yer ...
üstün açıklıklı mercek :
Bağıntılı açıklığı çok büyük olan mercek çeşidi.
üstünyapım :
Çok büyük giderlerle çevrilen, kalabalık oyunculu, göz kamaştırıc ...
Varamorph :
Yaymacın enine genişletme katsayısının istenildiği biçimde düzenl ...
vat :
SI güç birimi. (Saniyede 1 jula eşittir. Uçları arasındaki potans ...
vergi :
Çeşitli ülkelerde, almaç iyelerinden belirli sürelerde vergi biçi ...
verici :
1. Radyo yinelenimlerindeki elektromıknatıs ışınımı yaymakta kull ...
verici dalgalık :
Bir vericide işlenmiş olan televizyon imlerini yayan, parabolik b ...
verici dalgalık gücü :
Bir vericinin dalgalığına ve dalgalık kazancına verilen güçlerin ...
verici dişli :
Filmi alıcı, gösterici, bakımlık, basım aygıtı vb. aygıtların düz ...
verici eksen :
Doldurmalıkta filmin çıktığı madenden ufak silindir.
verici gücü :
Bir vericinin çıkış gücü.
verici kutu :
Büyük göstericilerde makaranın yerleştirildiği üstteki kutu.
verici makara :
Alıcı, gösterici, basım aygıtı, vb. aygıtlarda, filmin pencere ön ...
verici sestoplar :
Çok duyar bir sestoplar ile bunun doğrudan doğruya bağlı olduğu 1 ...
verici yayaç :
Bir ya da birkaç vericisi, verici dalgalığı ve öbür donatımı bulu ...
vernik :
Filmin kırılmasını, aşınmasını önlemek amacıyla taban yüzüne çeki ...
vernikleme :
Filme vernik katı çekme.
Vidicam :
Sinema alıcısı ile televizyon alıcısının birlikte çalıştırılmasın ...
vidikon alıcı :
Vidikon ışıtaçlı alıcı.
vidikon film aygıtı :
Olağan bir göstericinin merceği karşısına yerleştirilerek gösteri ...
vidikon ışıtaç :
1952'de ABD'de RCA'nın geliştirdiği, ışıkiletken temeline dayanan ...
Vidireal :
Belçikalı Jean Bourgignon'un ortaya koyduğu, alıcı ile gösterici ...
vinç :
Büyük işlik alıcılarının her çeşit devinimini kolaylıkla yapmasın ...
vinç aşağı! :
Alıcı yönetmenine vincin alçaltılması için verilen komut.
vinç çekimi :
Vinç üzerinde çalışan bir alıcının çevirdiği çekim.
vinç kolu :
Bir vincin, alıcıyı ve kişileri taşıyan, oturma yerini kaldırıp i ...
vinç yukarı! :
Alıcı yönetmenine vincin yükseltilmesi için verilen komut.
vinçle alçalma :
Vince yerleştirilmiş alıcının vinç koluyla aşağıya doğru devindir ...
vinçle yükselme :
Vince yerleştirilmiş alıcının vinç koluyla yukarıya doğru devindi ...
Vistarama :
ABD'de geliştirilen bir geniş görüntülük işlemi.
Vistavision :
Bir geniş görüntülük ve ruhsal üçboyutlu işlemi. (CinemaScope gib ...
vodvil :
Çok çapraşık, iç içe geçmiş dolantılar dizisinden oluşan oyun çeş ...
volt :
SI elektrik potansiyeli birimi. (Uçları arasında bir vatlık güç o ...
vuru :
1. Değeri genellikle değişmez olan bir nicelikte ortaya çıkan ani ...
vuru eşlemesi :
Alıcıda düzenli aralıklarla üretilen bir dizi vurunun, mıknatıslı ...
WarnerSuperScope :
"Warner Bros." ortaklığının geliştirdiği bir geniş görüntülük işl ...
Wenhelt silindiri :
Alıcı ya da almaç ışıtacının boyun bölümünde eksiuç ile artıuç ar ...
western :
Bakınız: kovboy filmi